Kalp rahatsızlıklarının daha fazlaca erkekler içinde yaygın olduğu söylense de bayanlarda da pek sık rastlanmaktadır. Bilhassa menopoz daha sonrası devirde risk, erkeklerle tıpkı seviyeye gelir. Daha fazlaca nefes darlığı ve çabuk yorulma üzere belirtilerle kendini aşikâr eder.
Hayat biçimi değişikliği ve düzeltilebilir risk faktörlerinin denetim altına alınmasıyla kalp damar hastalıklarına bağlı ölümlerin değerli ölçüde önlenebileceğini vurgulayan Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Cüneyt Koçaş, pandemi devrinde artan koroner damar tıkanıklıkları ve tedavi biçimleri ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Hareketsiz hayat ve obezite riski artırıyor
Kalp ve damar hastalıklarında ömür biçiminin değerine değinen Doç. Dr. Cüneyt Koçaş, “Damar tıkanıklığı bilhassa günlük hayatta daha epey karşılaştığımız koroner damar tıkanıklığı; kalbi besleyen ana damarların vakit içinde daralması kararında kalbin beslenmemesi ve buna bağlı belirtilerin ortaya çıkması durumudur. kimi vakit hiç bir belirti vermeden ani kalp krizi hatta ani mevtle bile ortaya çıkabilir. Kireçlenme de bu tıkanıklık bölgesinde biriken kalsiyum ile tıkanıklıkların daha sıkıntı açılabilir hale gelmesi durumudur. Koroner kalp damarlarındaki tıkanıklıklar, doğumdan daha sonrasındaki süreçte yağlı çizgilenmeler dediğimiz biçimde damar duvarlarında başlarken yıllar içerisinde bu alanlarda kolesterol (yağ) ve kalsiyum birikimleriyle ilerler. Şeker ve tansiyon hastaları, ailesinde kalp hastalığı olan bireyler, kolesterol yüksekliği, hareketsiz ömür stili ve obezite böbrek yetmezliği olan bireyler ve bilhassa sigara içenlerde koroner kalp hastalıkları başka bireylere göre hayli daha fazla görülür. Risk faktörleri ne kadar fazlası ise koroner kalp hastalığı riski de o kadar yükselir.” açıklamasında bulundu.
Menopoz daha sonrasındaki sürece dikkat
Bayanlarda kalp ve damar hastalıklarının menopoz daha sonrası süreçte artabildiğini söyleyen Koçaş, “Kadınlar aslında koroner kalp hastalıkları açısından menopoz periyoduna kadar erkeklere göre daha güzel korunur durumdadırlar. Lakin menopozdan daha sonraki 5-10 yıllık periyottan daha sonra bayanların riski de erkeklerle birebir düzeye yükselir. Bayanların en büyük dezavantajı koroner kalp hastalığı belirti ve bulgularının daha farklı olması ve teşhis koymanın daha güç olmasıdır. Erkeklerde daha epeyce göğüs ağrısı ve göğüs sıkışması olarak ortaya çıkan koroner damar tıkanıklığı belirtileri, bayanlarda nefes darlığı, çabuk yorulma, fizikî aktivitede kısıtlılık olarak çıkabiliyor.” sözlerini kullandı.
Çağdaş kent hayatının kalp ve damar hastalıklarında riski artırdığını tabir eden Doç. Dr. Cüneyt Koçaş, “Özellikle hareketsizlik ve fast-food stili beslenmeye bağlı obezite koroner kalp hastalığı riskini artırmaktadır. Fast-food stili besinlerle kullanılan doymuş yağlar yıllar içerisinde yavaş yavaş kalp damarlarında birikerek damar tıkanıklığı oluşmasına niye olabilmektedir. Hava kirliliğinin de muhakkak ölçüde de olsa damar tıkanıklığı üzerinde olumsuz tesirleri olduğunu gösteren araştırmalar mevcuttur.” diye konuştu.
Tam tıkalı damarlar ameliyatsız sistemle açılabiliyor
“Daralmış damarların açılmasında sayı ve yaygınlığa göre farklı formüller kullanılabilir.” diyen Doç. Dr. Cüneyt Koçaş, tedavi biçimlerine ait şu ayrıntıları paylaştı: “Çok fazla damarda darlık olması durumunda baypas ameliyatı önerilirken daha az sayıda damarlarda tıkanıklık olması durumunda stent takılarak da bir fazlaca damar tıkanıklıkları tedavi edilebilir. Kronik total oklüzyon yani CTO süreci ise, koroner damarın en az 3 aylık bir süre ortasında tam tıkalı olması ve tıkalı olan damardan hiç kan akışı bulunmaması durumuna uygulanan özel bir süreçtir. CTO damarlarının açılması süreci de aslında olağan stentleme sürecine benzeri koldan yahut kasıktan girilerek yapılır. Yalnızca bu süreçler sırasında birçok olayda bir değil iki damardan kalbe ulaşılır ve süreçler de olağan stentleme süreçlerine bakılırsa daha uzun sürebilir.”
Hastalar sonraki gün taburcu olabiliyor
Tıkalı kalp damarlarının açılmasının hastanın hayat kalitesini artırdığını belirten Koçaş, “Tam tıkalı kalp damarının açılması süreci tıkalı bölgedeki alan canlıysa ve tıkalı damar büyükçe bir alanı beslediği durumlarda tüm hastalara önerilebilir. Bilhassa büyük damarların tıkanıklıkları açıldığı durumda hastanın kalp yetmezliğinde düzelmeler görülebilir. Bu süreçten daha sonra hastaların göğüs ağrısı şikayetleri ortadan kaybolur ve hayat kaliteleri bariz biçimde artar. CTO süreci uygulanan hastalar sonraki gün taburcu olabilir ve birkaç günlük istirahat periyodundan daha sonra olağan hayatlarına dönebilirler. Açık kalp ameliyatlarında ise düzgünleşme daha uzun sürebilmektedir.” dedi.
Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Cüneyt Koçaş, kalp damar hastalıkların birçoklarının risk faktörleriyle gayret edilerek engellenebileceğini vurgulayarak, hayat şekli değişiklikleri ve düzeltilebilir risk faktörlerinin denetim altına alınması ile kalp damar hastalıklarına bağlı kayıpların kıymetli ölçüde önlenebileceğini söylemiş oldu. Koçaş, “Bu değişiklikler içinde nizamlı fizikî aktivite, sağlıklı beslenme alışkanlığı, sigaradan uzak durmak, kilo ve kan şekerini denetim altında tutmak ve denetimlerini ihmal etmemek.” dedi.
Hayat biçimi değişikliği ve düzeltilebilir risk faktörlerinin denetim altına alınmasıyla kalp damar hastalıklarına bağlı ölümlerin değerli ölçüde önlenebileceğini vurgulayan Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Cüneyt Koçaş, pandemi devrinde artan koroner damar tıkanıklıkları ve tedavi biçimleri ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Hareketsiz hayat ve obezite riski artırıyor
Kalp ve damar hastalıklarında ömür biçiminin değerine değinen Doç. Dr. Cüneyt Koçaş, “Damar tıkanıklığı bilhassa günlük hayatta daha epey karşılaştığımız koroner damar tıkanıklığı; kalbi besleyen ana damarların vakit içinde daralması kararında kalbin beslenmemesi ve buna bağlı belirtilerin ortaya çıkması durumudur. kimi vakit hiç bir belirti vermeden ani kalp krizi hatta ani mevtle bile ortaya çıkabilir. Kireçlenme de bu tıkanıklık bölgesinde biriken kalsiyum ile tıkanıklıkların daha sıkıntı açılabilir hale gelmesi durumudur. Koroner kalp damarlarındaki tıkanıklıklar, doğumdan daha sonrasındaki süreçte yağlı çizgilenmeler dediğimiz biçimde damar duvarlarında başlarken yıllar içerisinde bu alanlarda kolesterol (yağ) ve kalsiyum birikimleriyle ilerler. Şeker ve tansiyon hastaları, ailesinde kalp hastalığı olan bireyler, kolesterol yüksekliği, hareketsiz ömür stili ve obezite böbrek yetmezliği olan bireyler ve bilhassa sigara içenlerde koroner kalp hastalıkları başka bireylere göre hayli daha fazla görülür. Risk faktörleri ne kadar fazlası ise koroner kalp hastalığı riski de o kadar yükselir.” açıklamasında bulundu.
Menopoz daha sonrasındaki sürece dikkat
Bayanlarda kalp ve damar hastalıklarının menopoz daha sonrası süreçte artabildiğini söyleyen Koçaş, “Kadınlar aslında koroner kalp hastalıkları açısından menopoz periyoduna kadar erkeklere göre daha güzel korunur durumdadırlar. Lakin menopozdan daha sonraki 5-10 yıllık periyottan daha sonra bayanların riski de erkeklerle birebir düzeye yükselir. Bayanların en büyük dezavantajı koroner kalp hastalığı belirti ve bulgularının daha farklı olması ve teşhis koymanın daha güç olmasıdır. Erkeklerde daha epeyce göğüs ağrısı ve göğüs sıkışması olarak ortaya çıkan koroner damar tıkanıklığı belirtileri, bayanlarda nefes darlığı, çabuk yorulma, fizikî aktivitede kısıtlılık olarak çıkabiliyor.” sözlerini kullandı.
Çağdaş kent hayatının kalp ve damar hastalıklarında riski artırdığını tabir eden Doç. Dr. Cüneyt Koçaş, “Özellikle hareketsizlik ve fast-food stili beslenmeye bağlı obezite koroner kalp hastalığı riskini artırmaktadır. Fast-food stili besinlerle kullanılan doymuş yağlar yıllar içerisinde yavaş yavaş kalp damarlarında birikerek damar tıkanıklığı oluşmasına niye olabilmektedir. Hava kirliliğinin de muhakkak ölçüde de olsa damar tıkanıklığı üzerinde olumsuz tesirleri olduğunu gösteren araştırmalar mevcuttur.” diye konuştu.
Tam tıkalı damarlar ameliyatsız sistemle açılabiliyor
“Daralmış damarların açılmasında sayı ve yaygınlığa göre farklı formüller kullanılabilir.” diyen Doç. Dr. Cüneyt Koçaş, tedavi biçimlerine ait şu ayrıntıları paylaştı: “Çok fazla damarda darlık olması durumunda baypas ameliyatı önerilirken daha az sayıda damarlarda tıkanıklık olması durumunda stent takılarak da bir fazlaca damar tıkanıklıkları tedavi edilebilir. Kronik total oklüzyon yani CTO süreci ise, koroner damarın en az 3 aylık bir süre ortasında tam tıkalı olması ve tıkalı olan damardan hiç kan akışı bulunmaması durumuna uygulanan özel bir süreçtir. CTO damarlarının açılması süreci de aslında olağan stentleme sürecine benzeri koldan yahut kasıktan girilerek yapılır. Yalnızca bu süreçler sırasında birçok olayda bir değil iki damardan kalbe ulaşılır ve süreçler de olağan stentleme süreçlerine bakılırsa daha uzun sürebilir.”
Hastalar sonraki gün taburcu olabiliyor
Tıkalı kalp damarlarının açılmasının hastanın hayat kalitesini artırdığını belirten Koçaş, “Tam tıkalı kalp damarının açılması süreci tıkalı bölgedeki alan canlıysa ve tıkalı damar büyükçe bir alanı beslediği durumlarda tüm hastalara önerilebilir. Bilhassa büyük damarların tıkanıklıkları açıldığı durumda hastanın kalp yetmezliğinde düzelmeler görülebilir. Bu süreçten daha sonra hastaların göğüs ağrısı şikayetleri ortadan kaybolur ve hayat kaliteleri bariz biçimde artar. CTO süreci uygulanan hastalar sonraki gün taburcu olabilir ve birkaç günlük istirahat periyodundan daha sonra olağan hayatlarına dönebilirler. Açık kalp ameliyatlarında ise düzgünleşme daha uzun sürebilmektedir.” dedi.
Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Cüneyt Koçaş, kalp damar hastalıkların birçoklarının risk faktörleriyle gayret edilerek engellenebileceğini vurgulayarak, hayat şekli değişiklikleri ve düzeltilebilir risk faktörlerinin denetim altına alınması ile kalp damar hastalıklarına bağlı kayıpların kıymetli ölçüde önlenebileceğini söylemiş oldu. Koçaş, “Bu değişiklikler içinde nizamlı fizikî aktivite, sağlıklı beslenme alışkanlığı, sigaradan uzak durmak, kilo ve kan şekerini denetim altında tutmak ve denetimlerini ihmal etmemek.” dedi.