Muhendis
New member
Üretimde verimlilik, güç tasarrufu ve çalışan konforunun arttığı Sanayi 4.0’a uyumlu dijital fabrikalar tasarlayan Mitsubishi Electric; Türkiye’nin en büyük IoT ekosistemi olan IoT Türkiye tarafınca düzenlenen YouTube canlı yayınına katıldı. “Dijital Dönüşüm Hikâyeleri” etkinliğinde konuşmacı olarak yer alan Mitsubishi Electric Fabrika Otomasyon Sistemleri Eser İdaresi ve Pazarlama Ünite Müdürü Tolga Bizel, sanayide dijitalleşme ve endüstriyel robot teknolojileri alanındaki şimdiki gelişmeleri izleyicilerle paylaştı. Son senelerda tüketici taleplerinin değişmesiyle fabrikaların da büyük bir dönüşüm ortasında olduğunu söyleyen Bizel, şu açıklamalarda bulundu: “Ticaret yapma metotlarımız süratle değişiyor ve farklılaşan tüketici gereksinimlerini karşılayabilecek yeni üretim teorileri konusu gündeme geliyor. Uzun vakittir fabrikalarımızı ve alt yapımızı bundan evvelki sanayi evresinde var olan üretim teknolojilerine senkron bir biçimde kullanıyorduk. Mitsubishi Electric olarak yeni sanayi evresine cevabımız ise [email protected] konsepti, yani dijital fabrikalar oldu. Bu konsepti 2003 yılından bu yana kendi üretim bantlarımızda da kullanmaya başladık. Fabrika içerisinde üretilen bilgilerin bulut sistemlerine taşınarak orada manalı hale gelmesini ve üretim çizgisindeki tüm makine ve sistemlerin internet üzerinden haberleşmesini sağlayan [email protected] altyapımız yardımıyla üretimde devasa yükseklikte sürat, maliyet tasarrufu, kalite ve verimlilik artışı sağlıyoruz. Artık Sanayi 4.0 olarak isimlendirdiğimiz bu evrede beşerler değil, akıllı makineler ve robotlar yer alıyor. Dünya genelinde beşerler artık ağır ve yinelayan üretim sürecindense hayli daha verimli alanlarda rol almaya başlıyorlar. Dijital ve akıllı fabrikaların sayısının süratle arttığını söyleyebiliriz.”dedi.
Mitsubishi Electric’ten yapay zekâ teknolojisine sahip robotlar
Fabrikaların dijital dönüşümün yalnızca robotlarla değil fabrika içerisindeki tüm objelerin akıllı hale gelmesiyle mümkün olduğunu söz eden Bizel; “Günümüzde karar verme sistemlerinin değişmesi ve bilhassa ticaretin internet tabanında hızlanmasıyla birlikte tüketici tercihlerinin hayli çabuk bir biçimde hayata geçirilmesi muhtaçlığı doğuyor ve fabrikanın da buna karşılık vermesi bekleniyor. Biz de Mitsubishi Electric olarak akıllı algılayıcılar yardımıyla robotların algılama ve manaya süreci daha sonrasında karar verebilmesini sağlamak için çalışıyoruz. Yapay zekâ teknolojileriyle güçlendirilmiş bu yeni yaklaşıma Mitsubishi Electric’in tescilli AI markası olarak MAISART (Mitsubishi Electric’s AI creates the State-of-the-ART in technology) ismini veriyoruz. Şirket olarak bizim robotlarımız yapay zekâ algoritmalarına sahip bir biçimde üretiliyor. MAISART teknolojimiz yardımıyla; yüksek bilişim gereksinimini fabrikanın ortasında sağlayamamak, fabrikada anlık olarak üretilen milyonlarca datayı tahlil edecek bir yapıyı kuramamak, buluta yahut serverlara taşınacak ayrıntıların güvenliğini sağlayamamak üzere problemleri da fabrika ortasında çözmek mümkün oluyor” halinde konuştu.
Pandemiyle bir arada dijital dönüşümün değeri arttı
Covid-19 süreci ve daha sonrasında yaşanan dijitalleşme konusunda da konuşan Bizel, “Dijital dönüşümü pandemi öncesi gerçekleştiren şirketler üretime sıkıntısız bir biçimde devam etti. bu biçimdece üretim aksamadı ve olağan hayatımıza devam edebildik. Günümüzde biroldukça fabrikanın Sanayi 3.0 evresinin tüm gerekliliklerini yerine getirebilecek donanıma sahip olduğunu söyleyebiliriz. Eksiklikleri olan birfazlaca firmanın ise pandemiyle bir arada dijital dönüşümün ehemmiyetini ve gerekliliğini anladığına şahit olduk. Bilhassa KOBİ’lerin dijital dönüşüm konusunda pandemi öncesi ve daha sonrasındaki bakış açıları içinde büyük farklılıklar olduğunu söyleyebiliriz. Birfazlaca endüstrici dijital dönüşümü başlatmak için finansal açıdan zorlandı, lakin bu dönüşümle birlikte değişen kaliteyi, fabrikalarının sağladığı ahenk ve yapılan yatırımların kazandırdığı randımanı deneyimledi. Burada üreticilere düşen en değerli nazaranvlerin başında, dijital dönüşümün ne olduğu ve fabrikanın külçeşidinin bu dönüşümü ne kadar kaldırabileceği konusunda çalışma yapmak geliyor. Günün sonunda biroldukça fedakârlık göstererek harcanan para ve yatırımlarla gelebildiğiniz nokta endüstrinin üçüncü evresinin muhtaçlıklarını karşılayan üretim bandına sahip olmaktır, lakin bu bile fazlaca büyük bir kazanım olacaktır. Avrupa’daki fabrikaların yapısına ve bulunduğumuz tedarik zincirine ne kadar yakın olursak dijital dönüşüm trenini yakalama bahtımız o kadar kolay oluyor” diyerek kelamlarını tamamladı.
Hibya Haber Ajansı
Mitsubishi Electric’ten yapay zekâ teknolojisine sahip robotlar
Fabrikaların dijital dönüşümün yalnızca robotlarla değil fabrika içerisindeki tüm objelerin akıllı hale gelmesiyle mümkün olduğunu söz eden Bizel; “Günümüzde karar verme sistemlerinin değişmesi ve bilhassa ticaretin internet tabanında hızlanmasıyla birlikte tüketici tercihlerinin hayli çabuk bir biçimde hayata geçirilmesi muhtaçlığı doğuyor ve fabrikanın da buna karşılık vermesi bekleniyor. Biz de Mitsubishi Electric olarak akıllı algılayıcılar yardımıyla robotların algılama ve manaya süreci daha sonrasında karar verebilmesini sağlamak için çalışıyoruz. Yapay zekâ teknolojileriyle güçlendirilmiş bu yeni yaklaşıma Mitsubishi Electric’in tescilli AI markası olarak MAISART (Mitsubishi Electric’s AI creates the State-of-the-ART in technology) ismini veriyoruz. Şirket olarak bizim robotlarımız yapay zekâ algoritmalarına sahip bir biçimde üretiliyor. MAISART teknolojimiz yardımıyla; yüksek bilişim gereksinimini fabrikanın ortasında sağlayamamak, fabrikada anlık olarak üretilen milyonlarca datayı tahlil edecek bir yapıyı kuramamak, buluta yahut serverlara taşınacak ayrıntıların güvenliğini sağlayamamak üzere problemleri da fabrika ortasında çözmek mümkün oluyor” halinde konuştu.
Pandemiyle bir arada dijital dönüşümün değeri arttı
Covid-19 süreci ve daha sonrasında yaşanan dijitalleşme konusunda da konuşan Bizel, “Dijital dönüşümü pandemi öncesi gerçekleştiren şirketler üretime sıkıntısız bir biçimde devam etti. bu biçimdece üretim aksamadı ve olağan hayatımıza devam edebildik. Günümüzde biroldukça fabrikanın Sanayi 3.0 evresinin tüm gerekliliklerini yerine getirebilecek donanıma sahip olduğunu söyleyebiliriz. Eksiklikleri olan birfazlaca firmanın ise pandemiyle bir arada dijital dönüşümün ehemmiyetini ve gerekliliğini anladığına şahit olduk. Bilhassa KOBİ’lerin dijital dönüşüm konusunda pandemi öncesi ve daha sonrasındaki bakış açıları içinde büyük farklılıklar olduğunu söyleyebiliriz. Birfazlaca endüstrici dijital dönüşümü başlatmak için finansal açıdan zorlandı, lakin bu dönüşümle birlikte değişen kaliteyi, fabrikalarının sağladığı ahenk ve yapılan yatırımların kazandırdığı randımanı deneyimledi. Burada üreticilere düşen en değerli nazaranvlerin başında, dijital dönüşümün ne olduğu ve fabrikanın külçeşidinin bu dönüşümü ne kadar kaldırabileceği konusunda çalışma yapmak geliyor. Günün sonunda biroldukça fedakârlık göstererek harcanan para ve yatırımlarla gelebildiğiniz nokta endüstrinin üçüncü evresinin muhtaçlıklarını karşılayan üretim bandına sahip olmaktır, lakin bu bile fazlaca büyük bir kazanım olacaktır. Avrupa’daki fabrikaların yapısına ve bulunduğumuz tedarik zincirine ne kadar yakın olursak dijital dönüşüm trenini yakalama bahtımız o kadar kolay oluyor” diyerek kelamlarını tamamladı.
Hibya Haber Ajansı