Uzmanlar: Silahlandırılan adalar Türkiye’ye iade edilmeli
26 Eylül 2022 gazete manşetleri
Türkiye, Yunanistan’ın milletlerarası hukuka karşıt biçimde Ege’deki Gayri Askerî Statüdeki Adalar’a zırhlı araç sevk ettiği anları, insansız hava araçları (İHA) ile belgelendirdi. Çıkarma gemilerinin Midilli ve Sisam adalarına bilhassa ABD tarafınca hibe edilen askerî araçları sevk ettiği görülürken, Türkiye’nin atabileceği adımlar konuşulmaya başlandı.
Silahlandırmayla birlikte statüsü değiştirilen adaların bir daha Türkiye’nin denetimine geçmesi gerektiğine dikkat çeken uzmanlar, Ankara’nın AB, BM ve NATO’ya birer mektup yazarak kelam konusu adalara yönelik müdahale hakkının gizli tutulduğunun açıkça belirtmesi gerektiğini kaydetti.
“YUNANİSTAN FIRSATÇILIK YAPIYOR”
Stratejik Niyet Enstitüsü Lideri Emekli Tümgeneral Güray Alpar:
“Yunanistan’ın milletlerarası gelişmelerde yanına ABD’yi de alarak fırsatlardan istifade etme üzere bir fikri var. Bugün bunu yapsa bile kabul edilmesi, oldubittiye getirilmesi Türkiye açısından mümkün değil. Mutabakatlara göre, bu adalar Yunanistan’a silahsız olması kuralıyla verilmiştir. Burada siz bu kuralı gerçekleştirmiyorsanız, adaları silahlandırıyorsanız, mutabakat geçersiz olur. Yunanistan gerekli kuralları sağlamadığı için bunların tekrar Türkiye’ye iade edilmesi gerekir. Memleketler arası hukuka nazaran, Yunanistan adaları derhal silahsızlandırmalı, bunu yapamıyorsa da adaların Türkiye’ye ilişkin olduğunu kabul etmeli. Bu manzaralardan daha sonra Türkiye’nin bundan daha sonra geliştireceği siyasetleri da bunun üzerine kurması gerekiyor. NATO’nun da buna dikkat etmesi gerekirdi.”
“KARDAK GİBİSİ ÖNLEMLER ALINMALI”
İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Naim Babüroğlu:
“Yunanistan’ın kendi ölçeğiyle, ulusal güç ögeleriyle orantılı olmayan cüretkâr adımları atmasına niye olan birtakım gelişmeler kelam konusu. ABD ve Fransa ile imzaladıkları ikili askeri mutabakatların akabinde Yunanistan hasmane adımlarını artırdı. ABD Türkiye sonuna hayli yakın olan Dedeağaç’ı bir askerî varlık haline getirdi. ABD, bunu Rusya için yaptığını söylüyor lakin Yunanistan bu durumdan yararlanan ülke oluyor ve bu durumu Türkiye karşı bir tehdit olarak geliştiriyor. Yapılan tüm adımlar mutabakatlara alışılmamıştır. Yunanistan bu adaların statüsünü bozdu. Bırakın silahsızlandırmayı adaları tümen düzeyinde tugay düzeyinde birlikler yerleştirdi. Yani her birinde 7-9 bin askerin bulunduğu adalardan kelam ediyoruz. Zırhlı araçların sevk edildiği imajlarla ortaya çıktı. Bu araçlar taarruz ve taarruz hâlinde kullanılır. Girit, lojistik alan haline getirdi. 1996 yılında Kardak krizinde yapılan adımlar zorlayıcı diplomasidir. bu biçimde Türkiye artık de bu adalarda buna misal kimi önlemler almalı. AB, NATO ve BM’ye birer mektup yazarak, memleketler arası hukuka muhalif bir biçimde statüsü değiştirilen adalara müdahale hakkını gizli tuttuğunu açıkça belirtmeli.”
KAYNAK: TÜRKİYE GAZETESİ / YEŞİM ERASLAN
26 Eylül 2022 gazete manşetleri
Türkiye, Yunanistan’ın milletlerarası hukuka karşıt biçimde Ege’deki Gayri Askerî Statüdeki Adalar’a zırhlı araç sevk ettiği anları, insansız hava araçları (İHA) ile belgelendirdi. Çıkarma gemilerinin Midilli ve Sisam adalarına bilhassa ABD tarafınca hibe edilen askerî araçları sevk ettiği görülürken, Türkiye’nin atabileceği adımlar konuşulmaya başlandı.
Silahlandırmayla birlikte statüsü değiştirilen adaların bir daha Türkiye’nin denetimine geçmesi gerektiğine dikkat çeken uzmanlar, Ankara’nın AB, BM ve NATO’ya birer mektup yazarak kelam konusu adalara yönelik müdahale hakkının gizli tutulduğunun açıkça belirtmesi gerektiğini kaydetti.
“YUNANİSTAN FIRSATÇILIK YAPIYOR”
Stratejik Niyet Enstitüsü Lideri Emekli Tümgeneral Güray Alpar:
“Yunanistan’ın milletlerarası gelişmelerde yanına ABD’yi de alarak fırsatlardan istifade etme üzere bir fikri var. Bugün bunu yapsa bile kabul edilmesi, oldubittiye getirilmesi Türkiye açısından mümkün değil. Mutabakatlara göre, bu adalar Yunanistan’a silahsız olması kuralıyla verilmiştir. Burada siz bu kuralı gerçekleştirmiyorsanız, adaları silahlandırıyorsanız, mutabakat geçersiz olur. Yunanistan gerekli kuralları sağlamadığı için bunların tekrar Türkiye’ye iade edilmesi gerekir. Memleketler arası hukuka nazaran, Yunanistan adaları derhal silahsızlandırmalı, bunu yapamıyorsa da adaların Türkiye’ye ilişkin olduğunu kabul etmeli. Bu manzaralardan daha sonra Türkiye’nin bundan daha sonra geliştireceği siyasetleri da bunun üzerine kurması gerekiyor. NATO’nun da buna dikkat etmesi gerekirdi.”
“KARDAK GİBİSİ ÖNLEMLER ALINMALI”
İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Naim Babüroğlu:
“Yunanistan’ın kendi ölçeğiyle, ulusal güç ögeleriyle orantılı olmayan cüretkâr adımları atmasına niye olan birtakım gelişmeler kelam konusu. ABD ve Fransa ile imzaladıkları ikili askeri mutabakatların akabinde Yunanistan hasmane adımlarını artırdı. ABD Türkiye sonuna hayli yakın olan Dedeağaç’ı bir askerî varlık haline getirdi. ABD, bunu Rusya için yaptığını söylüyor lakin Yunanistan bu durumdan yararlanan ülke oluyor ve bu durumu Türkiye karşı bir tehdit olarak geliştiriyor. Yapılan tüm adımlar mutabakatlara alışılmamıştır. Yunanistan bu adaların statüsünü bozdu. Bırakın silahsızlandırmayı adaları tümen düzeyinde tugay düzeyinde birlikler yerleştirdi. Yani her birinde 7-9 bin askerin bulunduğu adalardan kelam ediyoruz. Zırhlı araçların sevk edildiği imajlarla ortaya çıktı. Bu araçlar taarruz ve taarruz hâlinde kullanılır. Girit, lojistik alan haline getirdi. 1996 yılında Kardak krizinde yapılan adımlar zorlayıcı diplomasidir. bu biçimde Türkiye artık de bu adalarda buna misal kimi önlemler almalı. AB, NATO ve BM’ye birer mektup yazarak, memleketler arası hukuka muhalif bir biçimde statüsü değiştirilen adalara müdahale hakkını gizli tuttuğunu açıkça belirtmeli.”
KAYNAK: TÜRKİYE GAZETESİ / YEŞİM ERASLAN