Semedov
New member
1- Yediden yetmişe tüm Fenerbahçeliler Arda Güler’i konuşuyor… a-) Arda bu kadar konuşulmayı hak ediyor mu? Geçmişteki örneklerinin ışığında Arda’ya ve Fenerbahçe idaresine ne tavsiye edersiniz? b-) Slavia Prag maçında Fener’in talihini nasıl görüyorsunuz?
MEHMET ARSLAN: BiR ANDA UMUT IŞIĞI OLDU
Fenerbahçe’nin tam da gereksinimi olduğu anda ortaya çıkıveren bir umut ışığı Arda. Zorunluluktan değil tercih edildiği için oynayan bir genç. Tavsiye edeceğim tek şey fazlaca çalışması gerektiğinin şuuruna varması. kimi vakit krizi fırsata çevirirsiniz. Artık o denli bir talihi var F.Bahçe’nin, Arda ve Arda üzere oyunculara yüzünü dönmesi gerekiyor. Slavia Prag maçına gelince.. O hesap kapanmadı daha. F.Bahçe’nin talihi sanıldığından daha yüksek.
UĞUR MELEKE: YALNIZCA iŞiNE ODAKLANSIN
Dünyanın hangi liginde olursa olsun 16 yaşını doldurmadan üst ligde bu kadar olgun oynayan bir çocuk bu kadar konuşulurdu. Pedri 18 yaşında Euro 2020 takımına seçildi. Bugün yalnızca tüm Brezilya değil, tüm Dünya Endrick’i konuşuyor. Konuşulmaları doğal. Arda Güler’e yalnızca işine odaklanmasını, mahcubiyetini ve hürmetini müdafaasını, madem De Bruyne’yi örnek alıyor, aldatmaya-kavgaya-kurnazlığa meyletmemesini öneririm. Ailesi muhakkak ki güzel bir evlat yetiştirmişler, tebrik ederim onları. Fenerbahçe’nin Slavia maçında evet talihi az. Lakin ligde rotasyon yapmaları ve Avrupa’yı önemsemelerini olumlu buldum. Deplasman golü uygulaması yok, her türlü galibiyet işe yarıyor. Sakin oynamak lazım.
GÜNTEKiN ONAY: ÇOK ÇALIŞMALI
Arda üstün bir yetenek lakin 1-2 maç oynadı diye onu göklere çıkartmak tehlikeli. Ayaklarının yere sağlam basması ve fazlaca çalışması koşul. Fenerbahçe tarihinde altyapıdan çıkmış bir yıldız hiç olmadı. Taraftarın bu biçimde bir hasreti ve beklentisi var. Bu kadar konuşulmasının sebebi bu.
2- Üç büyüklerin bu kadar berbat durumda yalnızca bu döneme mahsus olan, biraz da ‘tesadüfi’ bir durum mudur? Mevcut takımlara yapılacak birkaç destekle seneye şampiyonluğa oynayabilirler mi yoksa fazlaca fazla transfer yapmaları mı gerekiyor?
GÜNTEKiN ONAY: YALNIZCA BEŞiKTAŞ düzgün
Ben, Beşiktaş haricinde Galatasaray ve Fenerbahçe’nin takımlarının kâfi kaliteye sahip olmadığını düşünüyorum. Galatasaray’ın orta alanı; Fenerbahçe’nin de atak sınırı kâfi değil. İkisi de buralara önemli transfer yapmalı.
UĞUR MELEKE: AVANTAJLILAR
Yurt sathında 81 vilayetin tahminen 75’inde o kentin kadrosundan daha fazlaca İstanbullu 3 büyükler destekleniyor. Bu ülkede batı-doğu, kuzey-güney fark etmeksizin futbol taraftarlığı dağılımı bu biçimde olduğu sürece bu üç büyüğün avantajlı olmaları doğal. Daha fazla bilet satacaklar, daha fazla forma satacaklar, yayın havuzundan daha fazla hisse alacaklar. söylemiş olduğiniz üzere hakikat yönetilirlerse, hakikat teknik yönetici getirebilirlerse toparlanmaları fazlaca uzun sürmeyecektir.
MEHMET ARSLAN: YANLIŞSIZ YÖNETiLMELERi KAİDE
Çok kaliteli oyuncularınız olmasa da hayli kaliteli bir ekibiniz ve oyununuz olabilir. Bunun için de bir futbol aklınızın olması gerekir. Oyuncuyu değil, ahengi ve süreç idaresini öne alan bir akıl. Bunu yakalayamadı büyükler. Onun için de fazlaca berbat oynayan, güzel oyunculardan konseyi bir ekibe dönüştüler. Ne yazık ki tablo bu. Futbolun yalnızca oyuncu ve teknik yönetici transferiyle hudutlu olmadığını öğrendikleri an bu krizden çıkma talihimiz var. Aksi biçimde tıpkı yerde talim etmeye devam.
3- G.Saray’ın mucizevi halde kazandığı Göztepe maçındaki oyununu ve attığı son 6 golün tamamının duran toptan (3 penaltı, 2 korner, 1 frikik) gelmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
UĞUR MELEKE: GÖZTEPE DAİMA AYNIYDI
Türkiye’de karşılaştığı her rakibi birinci defa alanda görüyor olması enteresan! Göztepe neredeyse tüm dönemi üçlü savunma oynadı. Daima yedili bir orta saha gibiler. Ve Torrent bunu lakin İzmir’de alana çıkınca öğreniyor. Alanya maçı da misal bir öyküydü, Farioli grupları her vakit önde baskı yaparlar. Torrent’in grubu aşikâr ki bu bilgiye sahip olmadıkları için geriden pasla çıkmaya çalışıp 20 kayıp yaptılar. Sanırım bu ligi biraz hafifçee aldılar. Futbol hafta içi kurgulanıp, hafta sonu uygulanan bir oyun. Hafta ortasında rakiplerinizi tahlil etmelisiniz.
GÜNTEKiN ONAY: MAÇI TALİHLE KAZANDI
Galatasaray akan oyunda durum üretmeden, yalnızca son 15 dakika rakip ceza alanına gidebildiği maçı mucizevi bir biçimde kazandı. 4-33 ile hiç alakası yok. Torrent, alana yanlış takımla çıktığının farkında değilse ve maçı da talihle kazandığını bilmiyorsa bu durum düşündürücü.
MEHMET ARSLAN: KiMSE TORRENT’i SuÇLAMASIN
O denli lafı uzatmadan baştan söyleyeyim; berbat oynuyor Galatasaray. Üretkenliği ve yaratıcılığı hudutlu oyunculardan şurası vasat bir gruba dönüştü. bu biçimde bir grubun gol atmak için öteki dermanı var mı? Özgüvenini yitirdi. Göztepe maçını da isminin verdiği büyüklüğü yardımıyla kazandı. Bunun sorumluluğu da lider ve Fatih Terim’e ilişkin. Kimse Torrent’i günah keçisi ilan etmesin. Torrent’i, onun teknik adamlığını, tercihlerini istediğiniz üzere eleştirin lakin bu tablonun faturasını ona kesemezsiniz.
4- Arda Kardeşler’in Göztepe-G.Saray maçında 4 penaltıyı VAR sayesinde vermesi epeyce eleştirildi. Kardeşler sizce nasıldı? Bir hakemin muvaffakiyetini, VAR’a kaç sefer gittiği mi belirler?
GÜNTEKiN ONAY: MAÇI EKSiK OYNATTI
Arda Kardeşler, maalesef Göztepe-Galatasaray maçında hiç bir durumu yakalayamadı. Resmen maçı Riva’dan VAR masasındaki Mete Kalkavan yönetti. Ayrıyeten yalnızca VAR incelemeleri sırasında oyun toplam 20 dakika durdu lakin Arda Kardeşler yalnızca 13 dakika duraklama oynattı.
UĞUR MELEKE: YETENEK Sorunu
Arda Kardeşler’in bugüne kadar Muhteşem Lig’de yönettiği maçlarda gösterdiği genel performansı bilenlere bu idaresi sürpriz olmamıştır. esasen stil olarak ürkek bir idare tarzı var. Yeteneği katiyen üst seviye değil. Bir maçta olağan olarak kritik kararları VAR yardımı olmadan vermek, yetenek göstergesidir. Müsabakayı monitör başında 20 dakika geçirerek aksatmak, 103-104 dakikaya sarkmasına niye olmak üzücü olağan olarak.
MEHMET ARSLAN: ‘VAR’ Niye VAR?
Ceza alanı ortasında rakibin başından seken top ele değdiğinde penaltı oluyorsa bu benim içime sinmiyor. Bu sonucu futbolun ruhuna muhalif buluyorum. Birebir şeyi Adana Demirspor-Beşiktaş maçında, Demirspor’un ofsayt sonucu verilen ikinci golü için de söylemiş oldum. Kitaba bakılırsa evet lakin futbolun ruhuna göre hayır. Göztepe maçında da benzeri kararlar gördüm. her neyse soruya dönelim… “VAR neden var?” Olağan ki alanda nazaranvli hakemin goremediklerini vermek için. Eee… Bu durumda “Niye goremedin?” deme hakkımız var mı? Kelam konusu hakemse var. Hakem linci ulusal sporumuz.
5- Şenol Güneş, Lider Karaveli için “Altyapı hocası” diyerek yeni bir polemiğin fitilini ateşledi. Karaveli de, “Evet, öyleyim. Bununla da gurur duyuyorum” dedi. Bu polemiği nasıl yorumluyorsunuz?
MEHMET ARSLAN: ROMANTiK DURUŞ YETMiYOR
Şenol Güneş o açıklamayı Başkan Karaveli’yi bir biçimde rencide etmek emeliyle söylemedi doğal ki. Lakin doğrusu ben bu ikili içinde sessiz bir tansiyon yaşandığını düşünüyorum. Bir biçimde halef-selef durumu yaşanıyor ortalarında. Karaveli’nin duruşunu ve kendini söz etme üslubunu epey beğeniyorum. Lakin futbolun bir gerçeği de acımasız oluşu. Ne yazık ki romantik duruş yetmiyor bunun için. Bu yanını daha geliştirmesi gerektiği konusunda Güneş ile hem fikirim. Zira teknik adamlık yalnızca öğretmenlik değil liderlik de gerektirir.
UĞUR MELEKE: TIRNAKLARIYLA KAZIYARAK GELDi
Bu hayatta herkes birebir seviyede şanslı olmayabiliyor. Herkes Şenol Güneş üzere özel bir futbolcu yeteneğiyle doğmuyor, herkes olağanüstü bir ekibin kalecisi olarak ligde şampiyonluklar kazanamıyor. Şayet bu biçimde bir futbolculuk hikayeniz yoksa Üstün Lig’de de otomatikman teknik yönetici olamıyorsunuz. Lider Karaveli de o talihi otomatik olarak yakalamadı, tırnaklarıyla hafriyata kazıya gelebildi Muhteşem Lig’e. Ayrıyeten eski bir ulusal grup teknik yöneticisinin altyapı antrenörlüğü konusundaki yaklaşımı daha farklı olmalıydı üzere geliyor bana. Yerli futbolcu yetiştirmek için yalnızca tuhaf bir yabancı sonu icat etmek yetmez. Yeterli altyapı antrenörleriniz de olmalı.
GÜNTEKiN ONAY: KEŞKE Başkaları DE ALTTAN GELSE
Bu tıp polemiklere gerek yok. Şenol Güneş üzere bir duayenin, UEFA Pro lisansı olan Beşiktaş’ın başındaki bir teknik adama bu türlü bir tabir kullanımı beğenilen değil. Ayrıyeten altyapı hocası olmak ayıp değil, keşke eski futbolcuların hepsi altyapıda mesai yapıp üste o denli çıksa…
6- Lider Trabzon, Alanya’da dönemin tahminen de en rahat galibiyetini aldı. 4-0’lık skor Trabzon’un fazlaca yeterli olmasından mı, yoksa Alanya’nın berbat gününde oluşundan mı kaynaklandı?
GÜNTEKiN ONAY: uygun Tahlil ETTi
Abdullah Avcı, Francesco Farioli’nin panzehiri üzere. Birinci yarıdaki Karagümrük-Trabzon maçında da rakibini paralize etmişti. Bordo mavililer, Farioli’nin Karagümrük’ünü o gün 2-0’lık skorla mağlup etmeyi başarmıştı. Avcı, Farioli’nin grubunun geriden oyunu nasıl başlatmış olduğunı hayli yeterli tahlil ederek, pas kanallarını kesti ve yaptığı baskıyla Alanyaspor’u farklı mağlup etmeyi bildi. Konyaspor galibiyetiyle rahatlaması ve üstündeki baskıyı atması da Trabzonspor’un Alanya karşısında düzgün futbol oynamasında değerli bir etken.
UĞUR MELEKE: STRATEJiSi iŞLEMEDi
Alanyaspor un spesifik bir oyun anlayışı var. Bu stratejilerinin işlediği bir günde rahatlıkla 4-0 kazanabilirler. Fakat işlemediği bir günde
de rahatlıkla 4-0 kaybedebilirler. Bir Farioli kadrosunun fark atması da yemesi de bayağı sonuç. Trabzon, Alanya’nın pasla çıkışında Marafona-Novais irtibatını sezdi, kesti ve oradan 2 gol çıkardı. O biçimde fişi çektiler aslına bakarsanız.
MEHMET ARSLAN: HARİKA BiR ÖRNEK
Herken sıraya dizilsin ve Trabzonspor’u tebrik etsin. Bordo mavililerin bileğini bükecek bir kadro yok bu ligde. Bir maçta yenebilirsiniz lakin uzun bir lig maratonunda onları geçemezsiniz. Son oynadıkları Alanyaspor müsabakası gösterdi ki, kazandıkça özgüveni yükselen bir Trabzonspor var artık. Bu başarıda futbolcular kadar Abdullah Avcı ve lider Ahmet Ağaoğlu’nun da hakkını teslim etmeliyiz. Eksiksiz bir ahenk ve idare gösterdiler. Bir kulüpte başkan-teknik adam bağlantısının nasıl olması gerektiği konusunda en hoş örnek oldular.
MEHMET ARSLAN: BiR ANDA UMUT IŞIĞI OLDU
Fenerbahçe’nin tam da gereksinimi olduğu anda ortaya çıkıveren bir umut ışığı Arda. Zorunluluktan değil tercih edildiği için oynayan bir genç. Tavsiye edeceğim tek şey fazlaca çalışması gerektiğinin şuuruna varması. kimi vakit krizi fırsata çevirirsiniz. Artık o denli bir talihi var F.Bahçe’nin, Arda ve Arda üzere oyunculara yüzünü dönmesi gerekiyor. Slavia Prag maçına gelince.. O hesap kapanmadı daha. F.Bahçe’nin talihi sanıldığından daha yüksek.
UĞUR MELEKE: YALNIZCA iŞiNE ODAKLANSIN
Dünyanın hangi liginde olursa olsun 16 yaşını doldurmadan üst ligde bu kadar olgun oynayan bir çocuk bu kadar konuşulurdu. Pedri 18 yaşında Euro 2020 takımına seçildi. Bugün yalnızca tüm Brezilya değil, tüm Dünya Endrick’i konuşuyor. Konuşulmaları doğal. Arda Güler’e yalnızca işine odaklanmasını, mahcubiyetini ve hürmetini müdafaasını, madem De Bruyne’yi örnek alıyor, aldatmaya-kavgaya-kurnazlığa meyletmemesini öneririm. Ailesi muhakkak ki güzel bir evlat yetiştirmişler, tebrik ederim onları. Fenerbahçe’nin Slavia maçında evet talihi az. Lakin ligde rotasyon yapmaları ve Avrupa’yı önemsemelerini olumlu buldum. Deplasman golü uygulaması yok, her türlü galibiyet işe yarıyor. Sakin oynamak lazım.
GÜNTEKiN ONAY: ÇOK ÇALIŞMALI
Arda üstün bir yetenek lakin 1-2 maç oynadı diye onu göklere çıkartmak tehlikeli. Ayaklarının yere sağlam basması ve fazlaca çalışması koşul. Fenerbahçe tarihinde altyapıdan çıkmış bir yıldız hiç olmadı. Taraftarın bu biçimde bir hasreti ve beklentisi var. Bu kadar konuşulmasının sebebi bu.
2- Üç büyüklerin bu kadar berbat durumda yalnızca bu döneme mahsus olan, biraz da ‘tesadüfi’ bir durum mudur? Mevcut takımlara yapılacak birkaç destekle seneye şampiyonluğa oynayabilirler mi yoksa fazlaca fazla transfer yapmaları mı gerekiyor?
GÜNTEKiN ONAY: YALNIZCA BEŞiKTAŞ düzgün
Ben, Beşiktaş haricinde Galatasaray ve Fenerbahçe’nin takımlarının kâfi kaliteye sahip olmadığını düşünüyorum. Galatasaray’ın orta alanı; Fenerbahçe’nin de atak sınırı kâfi değil. İkisi de buralara önemli transfer yapmalı.
UĞUR MELEKE: AVANTAJLILAR
Yurt sathında 81 vilayetin tahminen 75’inde o kentin kadrosundan daha fazlaca İstanbullu 3 büyükler destekleniyor. Bu ülkede batı-doğu, kuzey-güney fark etmeksizin futbol taraftarlığı dağılımı bu biçimde olduğu sürece bu üç büyüğün avantajlı olmaları doğal. Daha fazla bilet satacaklar, daha fazla forma satacaklar, yayın havuzundan daha fazla hisse alacaklar. söylemiş olduğiniz üzere hakikat yönetilirlerse, hakikat teknik yönetici getirebilirlerse toparlanmaları fazlaca uzun sürmeyecektir.
MEHMET ARSLAN: YANLIŞSIZ YÖNETiLMELERi KAİDE
Çok kaliteli oyuncularınız olmasa da hayli kaliteli bir ekibiniz ve oyununuz olabilir. Bunun için de bir futbol aklınızın olması gerekir. Oyuncuyu değil, ahengi ve süreç idaresini öne alan bir akıl. Bunu yakalayamadı büyükler. Onun için de fazlaca berbat oynayan, güzel oyunculardan konseyi bir ekibe dönüştüler. Ne yazık ki tablo bu. Futbolun yalnızca oyuncu ve teknik yönetici transferiyle hudutlu olmadığını öğrendikleri an bu krizden çıkma talihimiz var. Aksi biçimde tıpkı yerde talim etmeye devam.
3- G.Saray’ın mucizevi halde kazandığı Göztepe maçındaki oyununu ve attığı son 6 golün tamamının duran toptan (3 penaltı, 2 korner, 1 frikik) gelmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
UĞUR MELEKE: GÖZTEPE DAİMA AYNIYDI
Türkiye’de karşılaştığı her rakibi birinci defa alanda görüyor olması enteresan! Göztepe neredeyse tüm dönemi üçlü savunma oynadı. Daima yedili bir orta saha gibiler. Ve Torrent bunu lakin İzmir’de alana çıkınca öğreniyor. Alanya maçı da misal bir öyküydü, Farioli grupları her vakit önde baskı yaparlar. Torrent’in grubu aşikâr ki bu bilgiye sahip olmadıkları için geriden pasla çıkmaya çalışıp 20 kayıp yaptılar. Sanırım bu ligi biraz hafifçee aldılar. Futbol hafta içi kurgulanıp, hafta sonu uygulanan bir oyun. Hafta ortasında rakiplerinizi tahlil etmelisiniz.
GÜNTEKiN ONAY: MAÇI TALİHLE KAZANDI
Galatasaray akan oyunda durum üretmeden, yalnızca son 15 dakika rakip ceza alanına gidebildiği maçı mucizevi bir biçimde kazandı. 4-33 ile hiç alakası yok. Torrent, alana yanlış takımla çıktığının farkında değilse ve maçı da talihle kazandığını bilmiyorsa bu durum düşündürücü.
MEHMET ARSLAN: KiMSE TORRENT’i SuÇLAMASIN
O denli lafı uzatmadan baştan söyleyeyim; berbat oynuyor Galatasaray. Üretkenliği ve yaratıcılığı hudutlu oyunculardan şurası vasat bir gruba dönüştü. bu biçimde bir grubun gol atmak için öteki dermanı var mı? Özgüvenini yitirdi. Göztepe maçını da isminin verdiği büyüklüğü yardımıyla kazandı. Bunun sorumluluğu da lider ve Fatih Terim’e ilişkin. Kimse Torrent’i günah keçisi ilan etmesin. Torrent’i, onun teknik adamlığını, tercihlerini istediğiniz üzere eleştirin lakin bu tablonun faturasını ona kesemezsiniz.
4- Arda Kardeşler’in Göztepe-G.Saray maçında 4 penaltıyı VAR sayesinde vermesi epeyce eleştirildi. Kardeşler sizce nasıldı? Bir hakemin muvaffakiyetini, VAR’a kaç sefer gittiği mi belirler?
GÜNTEKiN ONAY: MAÇI EKSiK OYNATTI
Arda Kardeşler, maalesef Göztepe-Galatasaray maçında hiç bir durumu yakalayamadı. Resmen maçı Riva’dan VAR masasındaki Mete Kalkavan yönetti. Ayrıyeten yalnızca VAR incelemeleri sırasında oyun toplam 20 dakika durdu lakin Arda Kardeşler yalnızca 13 dakika duraklama oynattı.
UĞUR MELEKE: YETENEK Sorunu
Arda Kardeşler’in bugüne kadar Muhteşem Lig’de yönettiği maçlarda gösterdiği genel performansı bilenlere bu idaresi sürpriz olmamıştır. esasen stil olarak ürkek bir idare tarzı var. Yeteneği katiyen üst seviye değil. Bir maçta olağan olarak kritik kararları VAR yardımı olmadan vermek, yetenek göstergesidir. Müsabakayı monitör başında 20 dakika geçirerek aksatmak, 103-104 dakikaya sarkmasına niye olmak üzücü olağan olarak.
MEHMET ARSLAN: ‘VAR’ Niye VAR?
Ceza alanı ortasında rakibin başından seken top ele değdiğinde penaltı oluyorsa bu benim içime sinmiyor. Bu sonucu futbolun ruhuna muhalif buluyorum. Birebir şeyi Adana Demirspor-Beşiktaş maçında, Demirspor’un ofsayt sonucu verilen ikinci golü için de söylemiş oldum. Kitaba bakılırsa evet lakin futbolun ruhuna göre hayır. Göztepe maçında da benzeri kararlar gördüm. her neyse soruya dönelim… “VAR neden var?” Olağan ki alanda nazaranvli hakemin goremediklerini vermek için. Eee… Bu durumda “Niye goremedin?” deme hakkımız var mı? Kelam konusu hakemse var. Hakem linci ulusal sporumuz.
5- Şenol Güneş, Lider Karaveli için “Altyapı hocası” diyerek yeni bir polemiğin fitilini ateşledi. Karaveli de, “Evet, öyleyim. Bununla da gurur duyuyorum” dedi. Bu polemiği nasıl yorumluyorsunuz?
MEHMET ARSLAN: ROMANTiK DURUŞ YETMiYOR
Şenol Güneş o açıklamayı Başkan Karaveli’yi bir biçimde rencide etmek emeliyle söylemedi doğal ki. Lakin doğrusu ben bu ikili içinde sessiz bir tansiyon yaşandığını düşünüyorum. Bir biçimde halef-selef durumu yaşanıyor ortalarında. Karaveli’nin duruşunu ve kendini söz etme üslubunu epey beğeniyorum. Lakin futbolun bir gerçeği de acımasız oluşu. Ne yazık ki romantik duruş yetmiyor bunun için. Bu yanını daha geliştirmesi gerektiği konusunda Güneş ile hem fikirim. Zira teknik adamlık yalnızca öğretmenlik değil liderlik de gerektirir.
UĞUR MELEKE: TIRNAKLARIYLA KAZIYARAK GELDi
Bu hayatta herkes birebir seviyede şanslı olmayabiliyor. Herkes Şenol Güneş üzere özel bir futbolcu yeteneğiyle doğmuyor, herkes olağanüstü bir ekibin kalecisi olarak ligde şampiyonluklar kazanamıyor. Şayet bu biçimde bir futbolculuk hikayeniz yoksa Üstün Lig’de de otomatikman teknik yönetici olamıyorsunuz. Lider Karaveli de o talihi otomatik olarak yakalamadı, tırnaklarıyla hafriyata kazıya gelebildi Muhteşem Lig’e. Ayrıyeten eski bir ulusal grup teknik yöneticisinin altyapı antrenörlüğü konusundaki yaklaşımı daha farklı olmalıydı üzere geliyor bana. Yerli futbolcu yetiştirmek için yalnızca tuhaf bir yabancı sonu icat etmek yetmez. Yeterli altyapı antrenörleriniz de olmalı.
GÜNTEKiN ONAY: KEŞKE Başkaları DE ALTTAN GELSE
Bu tıp polemiklere gerek yok. Şenol Güneş üzere bir duayenin, UEFA Pro lisansı olan Beşiktaş’ın başındaki bir teknik adama bu türlü bir tabir kullanımı beğenilen değil. Ayrıyeten altyapı hocası olmak ayıp değil, keşke eski futbolcuların hepsi altyapıda mesai yapıp üste o denli çıksa…
6- Lider Trabzon, Alanya’da dönemin tahminen de en rahat galibiyetini aldı. 4-0’lık skor Trabzon’un fazlaca yeterli olmasından mı, yoksa Alanya’nın berbat gününde oluşundan mı kaynaklandı?
GÜNTEKiN ONAY: uygun Tahlil ETTi
Abdullah Avcı, Francesco Farioli’nin panzehiri üzere. Birinci yarıdaki Karagümrük-Trabzon maçında da rakibini paralize etmişti. Bordo mavililer, Farioli’nin Karagümrük’ünü o gün 2-0’lık skorla mağlup etmeyi başarmıştı. Avcı, Farioli’nin grubunun geriden oyunu nasıl başlatmış olduğunı hayli yeterli tahlil ederek, pas kanallarını kesti ve yaptığı baskıyla Alanyaspor’u farklı mağlup etmeyi bildi. Konyaspor galibiyetiyle rahatlaması ve üstündeki baskıyı atması da Trabzonspor’un Alanya karşısında düzgün futbol oynamasında değerli bir etken.
UĞUR MELEKE: STRATEJiSi iŞLEMEDi
Alanyaspor un spesifik bir oyun anlayışı var. Bu stratejilerinin işlediği bir günde rahatlıkla 4-0 kazanabilirler. Fakat işlemediği bir günde
de rahatlıkla 4-0 kaybedebilirler. Bir Farioli kadrosunun fark atması da yemesi de bayağı sonuç. Trabzon, Alanya’nın pasla çıkışında Marafona-Novais irtibatını sezdi, kesti ve oradan 2 gol çıkardı. O biçimde fişi çektiler aslına bakarsanız.
MEHMET ARSLAN: HARİKA BiR ÖRNEK
Herken sıraya dizilsin ve Trabzonspor’u tebrik etsin. Bordo mavililerin bileğini bükecek bir kadro yok bu ligde. Bir maçta yenebilirsiniz lakin uzun bir lig maratonunda onları geçemezsiniz. Son oynadıkları Alanyaspor müsabakası gösterdi ki, kazandıkça özgüveni yükselen bir Trabzonspor var artık. Bu başarıda futbolcular kadar Abdullah Avcı ve lider Ahmet Ağaoğlu’nun da hakkını teslim etmeliyiz. Eksiksiz bir ahenk ve idare gösterdiler. Bir kulüpte başkan-teknik adam bağlantısının nasıl olması gerektiği konusunda en hoş örnek oldular.