Semedov
New member
Muhteşem Lig’in 10. haftasında Beşiktaş, Galatasaray karşısında Larin’in attığı iki golle kritik bir galibiyete imza attı ve ezeli rakiplerini puan sıralamasında ardında tutmayı başardı.
Vodafone Park’ta oynanan müsabakayı muharrirlerimiz Uğur Meleke, Güntekin Onay ve Kanat Atkaya kıymetlendirdi.
Uğur Meleke: Futbolun 100 yıllık geleneği yıkılınca
Eşleşmelerde baş karışıklığı yaşanmasın diye korner savunulurken oyuncu değişiklikleri bekletilir. Pjanic-Necip-Larin’in yarattığı korner golünde baş karışıklığı yaşandı mı bilmiyorum. Lakin şunu biliyorum: G.Saray benzeri bir fırsatı Marsilya’ya da vermişti.
Dünkü maçı birinci 60 ve son 30 dakika olarak iki farklı kısımda incelemek gerek. Birinci 60 dakika, maç öncesi beklentilerin hayli haricinde değildi: Beşiktaş, bu kısımda Sergen Yalçın’la üç dönemdir geliştirdiği ana planını uygulamaya çalıştı. Maça hızlı başladı, birinci yirmi dakika sonunda şutlarda 5’e 0 üstündü. Stoperleriyle bir arada öne çıktı, rakip yarı alanda kalabalıklaşmaya çalıştı, yüzde 65 civarında topa sahip oldu, oyunu domine etmekti emel. Bunu da kısım bölüm başardı, birinci 1 saatin sonunda tabela istikrarlı olsa da daha fazla net durum bulan taraf Beşiktaş’tı.
İKİ DEĞİŞİKLİK BİRDEN YAPTI
daha sonra maçın kırılma dakikası geldi. Skorbord sanırım 64’ü gösteriyordu. O dakikaya kadar resesif bir oyun planı yeğleyen, Marsilya ve Lokomotiv maçlarında olduğu üzere geçiş fırsatları arayan Terim, iki değişiklik yaptı, çift santrfora döndü. Fakat tam değişikliklerin olduğu dakikada Beşiktaş korner kullanıyordu.
BAŞ KARIŞIKLIĞI OLDU MU?
Futbolda yüzyıllık bir gelenek vardır; genelde korner savunulurken oyuncu değişiklikleri bekletilir. Eşleşmelerde bir baş karışıklığı yaşanmasın diye… Pjanic-Necip-Larin’in yarattığı korner golünde bir baş karışıklığı yaşandı mı bilmiyorum. Ancak şunu biliyorum: G.Saray emsal bir korner tertibi fırsatını Marsilya’ya da vermişti. Saliba, G.Saray’ın savunduğu alanın dışına koşmuş ve başı üst direkten dönmüştü.
ERSİN’İN ATEŞTEN GÖMLEĞİ
Dün son yarım saatte çift santrfora dönen G.Saray dengeyi sağladı, kısım bölüm ibreyi kendi lehine çevirdi, penaltı fırsatını da yakaladı fakat değerlendiremedi. Bir PAOK maçıyla ateşten gömleği giyen ve tekrar hiç çıkarmayan Ersin’in bu biçimdesine büyük maçlarda büyümesi hakikaten takdire kıymet. Kasım’da A Ulusal Takım’a çağırılacağına inanıyorum ben Ersin’in.
PJANİC-JOSEF DİYALOĞU
Cicaldau’nun golünde Beşiktaş’ın merkez savunmasında boşluk oluşuyor. Olağanda G.Saray’ın sol iç oyuncusu Cicaldau’yu o sırada sağ iç oynayan Pjanic takip ediyor. Ancak Cicaldau’nun vuruş anında uzak kalıyor. Hatta kerem’in önünü kapamaya çalışan Josef de Pjanic’e sitem ediyor. Merkezde iki yaratıcı Teixeira-Pjanic’le oynamak olağan olarak keyif vadediyor. Lakin bu usul handikapları olabiliyor alışılmış bu atakçı seçimlerin.
ÜSTÜN DURAKLAMA LİGİ
Harika Lig, fazlaca fazla faul düdüğü çalınan bir turnuva. Dün bir daha 36 faul düdüğü var. Bunun için hakemleri suçlamıyorum, lig kemik kemiğe oynanıyor, bu kadar faul düdüğü çalması da garip değil. Lakin garip olan, çabucak her faul düdüğü daha sonrası birilerinin kendini yere bırakması. Ve vakit çalması… Dün de bu sebeple bir daha hayli fazla durdu oyun. Omzunu tutan, göğsünü tutan, yüzünü tutan kendini yere bırakıyor, en az 30 saniye çalıyor. daha sonra kenara gidiyor. Kenara masraf gitmez güzelleşip tekrar girmek için hakemi baskı altına alıyor. Bunun tek bir dermanı var: Bir talimat yayınlanacak ve kenara giden, bir daha sonraki düdüğe kadar oyuna giremeyecek. bu biçimde bir talimat değişikliğinin kendini yere kolay bırakanları caydırma ihtimali yüksek.
MORUTAN, UMUT MERAŞ VE KONYALI GUİLHERME
MoruTan yetenekli bir oyuncu. Yaşının üzerinde bir özgüveni var, gelişimi sürerse daha güzel noktalara gelmeye de aday. Lakin nitekim daha düzgün noktalara gelmek istiyorsa, “pozisyon sadakati”nin futbolun temel kurallarından biri olduğunu unutmamalı. Daha geçtiğimiz hafta karşısında oynayan Konyalı sol bek Guilherme 50-60 ortası iki defa net gol durumu yaratmış, Morutan olması gereken yerde görünmemişti. esasen çabucak akabinde da oyundan çıkmıştı.
SOL BEK GİDİYORSA, SAĞ BEK DE GELMELİ
Dün de Larin’in 39’da attığı golde Umut Meraş ortayı yaparken Morutan’ın bir daha konuma uzak kaldığını görüyoruz. Morutan’ın olması gereken yerde dublajı yapmaya çalışan adam Cicaldau. Sol bek gidiyorsa, sağ açık onunla gelmeli. Morutan ana vazifesini ihmal etmemeli.
Güntekin Onay: Beşiktaş oyun farkıyla
Beşiktaş, derbide maçın başlama düdüğüyle birlikte oyuna yükünü koydu ve mesken sahibi olduğunu Galatasaray’a hissettirdi. Topa sahip olan ve yaptığı baskıyla rakip yarı alana yerleşen siyah beyazlı ekip, üstün oyununa paralel bir kale önü zenginliği yaşayamadı. Buna karşı oyunu kendi yarı alanında kabullenen ve derin savunmayı yeğleyen Galatasaray, hamleye çıkmakta fazlaca zorlandı. Sarı kırmızılı ekip birinci atağında, kaleye birinci şutunda 35’inci dakikada Cicaldau ile 1-0 öne geçti. Yenik duruma düştükten daha sonra baskısını ağırlaştıran Beşiktaş, Umut’un şık ortasında Larin ile birliktelik sayısını buldu.
ORTA SAHA FAKTÖRÜ
Kabul etmek gerekir ki iki kadronun orta saha oyuncuları içinde epeyce büyük kalite farkı var. Bu da net bir biçimde dün alana yansıdı. Oyunun hiç bir kısmında Beşiktaş karşısında dengeyi bulamayan Galatasaray, tüm bu olumsuz imajına karşın Dolmabahçe’de bir gol buldu, bir de penaltı vuruşundan yararlanamadı. Lakin sarı kırmızılıların dünkü derbideki pasif futbolu katiyetle galibiyete yetmezdi. Fatih Terim’in kadrosu yalnızca son 7-8 dakikada Beşiktaş karşısında birliktelik için baskı oluşturabildi.
PENALTIYI KURTARAN KALECi ERSiN MAÇIN KAHRAMANIYDI
Dün en yeterli Beşiktaş, alanda yoktu. Yetenekli ayaklar Ghezzal, Batshuayi ve Alex Teixeira kalitelerini alana yansıtamadı. İki gol atan Larin, ileri geri çalışan, bir asist yapan ve savunmada alanını epeyce yeterli kapatan Umut’un haricinde Josef ve Necip de güzel futbol oynadılar. Penaltıyı kurtaran Ersin ise maçın kahramanı oldu.
Galatasaray’da ise Diagne aldığı her topu ezerken, orta alanda Taylan da berbat günündeydi. Stoper Nelsson da yaptığı kritik müdahaleleri ile ekibini ayakta tuttu. Sonuç prestiji ile derbide daha kuvvetli ve kaliteli olan kazandı. Fırat Aydınus ise 36 faulün yapıldığı maçta sert oyuna müsaade verirken sarı kartına epeyce az başvurdu.
Tümer Metin: Josef bu akşam yattığı yeri beğenir
Larin, ‘Gecenin adamı ben olmalıyım’ dercesine oynadı ve Ersin’den rolü çaldı. Tabelada ismi yazdığı için gecenin adamına onu yazacağız. Yeterli de bir akşam geçirdi. Beşiktaş, son 15 dakika için gerçekten çok düzgün gayret etti. Çabayla kazanlına bir maç olarak anlatılabilir. 75 dakika oyunu kazanmak için her şeyi yapan Beşiktaş, son 15 dakika maçı tutmak için fazlaca düzgün gayret etti. Necip’e Larin’e kramplar girdi. Josef, bu akşam yattığı yeri beğenir. Bütün orta sahanın yükünü inanılmaz taşıdı. Kıymetli bir galibiyet. Buralar geçiş için değerli. Sergen hoca, uçağın burnunu bir daha rotaya soktu.
Kanat Atkaya: Sabır sorunu
Ligde tırmanmak, kıymetli bir rakibini aşağıda tutup 3 puandan fazlasını kazanmak fırsatını sunan, mükafatı yahut cezasıyla iz bırakacak cinsten bir derbi. Beşiktaş umulduğu ve birinci 11’i de işaret ettiği üzere bütün atak silahlarını kullanarak başladı oyuna. Birinci 4 dakikanın akabinde sıklaşan ve tehlike seviyesi artan bu baskıyı karşılamakla yetinen Galatasaray, top kendisine geçtiğinde de ritmi düşürmeye çalıştı.
Bu dönem örneğin Lokomotif Moskova maçında beliren, deplasmanlarda yahut atak gücü yüksek gruplara karşı bir referans oyununa dönüşen ‘sabır taktiği’ni uyguladı Galatasaray.
Terim’in öğrencileri Beşiktaş’ın baskısını kırıp rakip alana sefer düzenlemeye fırsat bulduğunda, potansiyel atakları sıklıkla yanlış pas seçimi yahut uygulamalarıyla heba etti.
‘KESKiN NiŞANCI’ VURUŞU
Birinci 45 dakikada hakikat pas trafiğiyle yürüyen tek atağında Kerem’in pası ve Cicâldau’nun ‘keskin nişancı’ vuruşuyla öne geçti Galatasaray fakat sevinci uzun sürmedi; rakip Larin’le skoru dengeledi. İkinci yarı birliktelikle beraber moralini yükselten Beşiktaş akınlarında daha ısrarcı, Galatasaray ise topu kullandığı az anlarda savruktu.
Yıpranan, yanılgılı oynamaya başlayan ve cebindeki sarı kartın tedirginliğiyle kırılgan hale gelen Taylan ile Morutan’ın oyundan çekildiği, Halil ve Babel ile oyunu biraz daha rakip alanda oynama isteğinin belirdiği anda geriye düştü Galatasaray. Kornerden gelen topla ikinci golünü üreten Larin, ‘hücumda sabretmenin savunmada sabretmekten faydalı olabileceğini’ de göstermiş oldu…
‘KUPON FIRSAT’ BEKLEDiLER
Diagne-Mustafa, Yeldlin-Ömer Bayram değişiklikleriyle son 15 dakikada takını bir daha formatladı Fatih Terim ve şu tesadüfe bakın ki bu değişiklik atağının çabucak akabinde da bu kere birlikteliğe giden penaltıyı yakaladı; lakin sonuç bir daha hayal kırıklığı oldu. Galatasaray hamle istikametini ikinci plana atmanın, topu rakibe bırakarak karşı darbe indirmek için ‘kupon fırsat’ beklemenin bedelini bu kere sabır taşını çatlatarak, değerli bir derbi kaybederek, tırmanma bahtını kullanamayarak ödedi.
Murat Fevzi Tanırlı: Hakemliğin dervişlik, filozofluk, şairlik mertebesi
Hakemliğin çalkantılı günler geçirdiği şu günlerde, Fırat Aydınus bir daha harikaya yakın bir maça imza attı. Derbilerin demirbaş ismi için genel idaresindeki başarısı haricinde iki penaltı konumu vardı tartışılan. Beşiktaş’ın penaltı beklediği konumda her ne kadar yardımcı hakem yanlışlı ofsayt bayrağı çekmiş olsa da, şayet epeyce açık ve bariz bir penaltı müdahalesi olsaydı VAR müdahale ederdi. Hakemin takdirine kalmış bir değerlendirmeydi. Halk içinde hayli sevilen tabirle verse de vermese de kimsenin bir şey diyemeyeceği biçimde bir konum. Ayağını genişletmesini faul olarak yorumlayanlar da olabilir, bedenini engelleme olarak güzel kullandı diyenler de olabilir.
DERS Üzere PENALTI
G.Saray lehine çalınan penaltı, hakemlik ismine ders niteliğinde bir durumdu. Birinci etapta Vida’nın takviye eliymiş üzere gözüken müdahalesinde bilhassa kale ardı kameradan net görüleceği üzere kolunu ve elini genişleterek topun geçmesini engelliyor. Burada penaltı çalmaktan daha hoş olan nokta, konumun tamamlanma
sını bekleme zarafeti! Deneyim budur, futbolun ruhunu bilmek budur!
ÇOK güzel DERBi YÖNETTi
Ligin en yaşlısı, ligin yaşlı delikanlısı bir daha hayli uygun bir derbi yönetti. Gençleştirme olmalı, hakemliğin geleceği düşünülmeli lakin deneyim ile gençliği düzgün harmanlamalı. Bunun yolu da Fırat Aydınus üzere hakemliğin dervişleriyle gençleri bir ortada tutacak yöneticilik marifetinden geçiyor. Tebrikler…
Vodafone Park’ta oynanan müsabakayı muharrirlerimiz Uğur Meleke, Güntekin Onay ve Kanat Atkaya kıymetlendirdi.
Uğur Meleke: Futbolun 100 yıllık geleneği yıkılınca
Eşleşmelerde baş karışıklığı yaşanmasın diye korner savunulurken oyuncu değişiklikleri bekletilir. Pjanic-Necip-Larin’in yarattığı korner golünde baş karışıklığı yaşandı mı bilmiyorum. Lakin şunu biliyorum: G.Saray benzeri bir fırsatı Marsilya’ya da vermişti.
Dünkü maçı birinci 60 ve son 30 dakika olarak iki farklı kısımda incelemek gerek. Birinci 60 dakika, maç öncesi beklentilerin hayli haricinde değildi: Beşiktaş, bu kısımda Sergen Yalçın’la üç dönemdir geliştirdiği ana planını uygulamaya çalıştı. Maça hızlı başladı, birinci yirmi dakika sonunda şutlarda 5’e 0 üstündü. Stoperleriyle bir arada öne çıktı, rakip yarı alanda kalabalıklaşmaya çalıştı, yüzde 65 civarında topa sahip oldu, oyunu domine etmekti emel. Bunu da kısım bölüm başardı, birinci 1 saatin sonunda tabela istikrarlı olsa da daha fazla net durum bulan taraf Beşiktaş’tı.
İKİ DEĞİŞİKLİK BİRDEN YAPTI
daha sonra maçın kırılma dakikası geldi. Skorbord sanırım 64’ü gösteriyordu. O dakikaya kadar resesif bir oyun planı yeğleyen, Marsilya ve Lokomotiv maçlarında olduğu üzere geçiş fırsatları arayan Terim, iki değişiklik yaptı, çift santrfora döndü. Fakat tam değişikliklerin olduğu dakikada Beşiktaş korner kullanıyordu.
BAŞ KARIŞIKLIĞI OLDU MU?
Futbolda yüzyıllık bir gelenek vardır; genelde korner savunulurken oyuncu değişiklikleri bekletilir. Eşleşmelerde bir baş karışıklığı yaşanmasın diye… Pjanic-Necip-Larin’in yarattığı korner golünde bir baş karışıklığı yaşandı mı bilmiyorum. Ancak şunu biliyorum: G.Saray emsal bir korner tertibi fırsatını Marsilya’ya da vermişti. Saliba, G.Saray’ın savunduğu alanın dışına koşmuş ve başı üst direkten dönmüştü.
ERSİN’İN ATEŞTEN GÖMLEĞİ
Dün son yarım saatte çift santrfora dönen G.Saray dengeyi sağladı, kısım bölüm ibreyi kendi lehine çevirdi, penaltı fırsatını da yakaladı fakat değerlendiremedi. Bir PAOK maçıyla ateşten gömleği giyen ve tekrar hiç çıkarmayan Ersin’in bu biçimdesine büyük maçlarda büyümesi hakikaten takdire kıymet. Kasım’da A Ulusal Takım’a çağırılacağına inanıyorum ben Ersin’in.
PJANİC-JOSEF DİYALOĞU
Cicaldau’nun golünde Beşiktaş’ın merkez savunmasında boşluk oluşuyor. Olağanda G.Saray’ın sol iç oyuncusu Cicaldau’yu o sırada sağ iç oynayan Pjanic takip ediyor. Ancak Cicaldau’nun vuruş anında uzak kalıyor. Hatta kerem’in önünü kapamaya çalışan Josef de Pjanic’e sitem ediyor. Merkezde iki yaratıcı Teixeira-Pjanic’le oynamak olağan olarak keyif vadediyor. Lakin bu usul handikapları olabiliyor alışılmış bu atakçı seçimlerin.
ÜSTÜN DURAKLAMA LİGİ
Harika Lig, fazlaca fazla faul düdüğü çalınan bir turnuva. Dün bir daha 36 faul düdüğü var. Bunun için hakemleri suçlamıyorum, lig kemik kemiğe oynanıyor, bu kadar faul düdüğü çalması da garip değil. Lakin garip olan, çabucak her faul düdüğü daha sonrası birilerinin kendini yere bırakması. Ve vakit çalması… Dün de bu sebeple bir daha hayli fazla durdu oyun. Omzunu tutan, göğsünü tutan, yüzünü tutan kendini yere bırakıyor, en az 30 saniye çalıyor. daha sonra kenara gidiyor. Kenara masraf gitmez güzelleşip tekrar girmek için hakemi baskı altına alıyor. Bunun tek bir dermanı var: Bir talimat yayınlanacak ve kenara giden, bir daha sonraki düdüğe kadar oyuna giremeyecek. bu biçimde bir talimat değişikliğinin kendini yere kolay bırakanları caydırma ihtimali yüksek.
MORUTAN, UMUT MERAŞ VE KONYALI GUİLHERME
MoruTan yetenekli bir oyuncu. Yaşının üzerinde bir özgüveni var, gelişimi sürerse daha güzel noktalara gelmeye de aday. Lakin nitekim daha düzgün noktalara gelmek istiyorsa, “pozisyon sadakati”nin futbolun temel kurallarından biri olduğunu unutmamalı. Daha geçtiğimiz hafta karşısında oynayan Konyalı sol bek Guilherme 50-60 ortası iki defa net gol durumu yaratmış, Morutan olması gereken yerde görünmemişti. esasen çabucak akabinde da oyundan çıkmıştı.
SOL BEK GİDİYORSA, SAĞ BEK DE GELMELİ
Dün de Larin’in 39’da attığı golde Umut Meraş ortayı yaparken Morutan’ın bir daha konuma uzak kaldığını görüyoruz. Morutan’ın olması gereken yerde dublajı yapmaya çalışan adam Cicaldau. Sol bek gidiyorsa, sağ açık onunla gelmeli. Morutan ana vazifesini ihmal etmemeli.
Güntekin Onay: Beşiktaş oyun farkıyla
Beşiktaş, derbide maçın başlama düdüğüyle birlikte oyuna yükünü koydu ve mesken sahibi olduğunu Galatasaray’a hissettirdi. Topa sahip olan ve yaptığı baskıyla rakip yarı alana yerleşen siyah beyazlı ekip, üstün oyununa paralel bir kale önü zenginliği yaşayamadı. Buna karşı oyunu kendi yarı alanında kabullenen ve derin savunmayı yeğleyen Galatasaray, hamleye çıkmakta fazlaca zorlandı. Sarı kırmızılı ekip birinci atağında, kaleye birinci şutunda 35’inci dakikada Cicaldau ile 1-0 öne geçti. Yenik duruma düştükten daha sonra baskısını ağırlaştıran Beşiktaş, Umut’un şık ortasında Larin ile birliktelik sayısını buldu.
ORTA SAHA FAKTÖRÜ
Kabul etmek gerekir ki iki kadronun orta saha oyuncuları içinde epeyce büyük kalite farkı var. Bu da net bir biçimde dün alana yansıdı. Oyunun hiç bir kısmında Beşiktaş karşısında dengeyi bulamayan Galatasaray, tüm bu olumsuz imajına karşın Dolmabahçe’de bir gol buldu, bir de penaltı vuruşundan yararlanamadı. Lakin sarı kırmızılıların dünkü derbideki pasif futbolu katiyetle galibiyete yetmezdi. Fatih Terim’in kadrosu yalnızca son 7-8 dakikada Beşiktaş karşısında birliktelik için baskı oluşturabildi.
PENALTIYI KURTARAN KALECi ERSiN MAÇIN KAHRAMANIYDI
Dün en yeterli Beşiktaş, alanda yoktu. Yetenekli ayaklar Ghezzal, Batshuayi ve Alex Teixeira kalitelerini alana yansıtamadı. İki gol atan Larin, ileri geri çalışan, bir asist yapan ve savunmada alanını epeyce yeterli kapatan Umut’un haricinde Josef ve Necip de güzel futbol oynadılar. Penaltıyı kurtaran Ersin ise maçın kahramanı oldu.
Galatasaray’da ise Diagne aldığı her topu ezerken, orta alanda Taylan da berbat günündeydi. Stoper Nelsson da yaptığı kritik müdahaleleri ile ekibini ayakta tuttu. Sonuç prestiji ile derbide daha kuvvetli ve kaliteli olan kazandı. Fırat Aydınus ise 36 faulün yapıldığı maçta sert oyuna müsaade verirken sarı kartına epeyce az başvurdu.
Tümer Metin: Josef bu akşam yattığı yeri beğenir
Larin, ‘Gecenin adamı ben olmalıyım’ dercesine oynadı ve Ersin’den rolü çaldı. Tabelada ismi yazdığı için gecenin adamına onu yazacağız. Yeterli de bir akşam geçirdi. Beşiktaş, son 15 dakika için gerçekten çok düzgün gayret etti. Çabayla kazanlına bir maç olarak anlatılabilir. 75 dakika oyunu kazanmak için her şeyi yapan Beşiktaş, son 15 dakika maçı tutmak için fazlaca düzgün gayret etti. Necip’e Larin’e kramplar girdi. Josef, bu akşam yattığı yeri beğenir. Bütün orta sahanın yükünü inanılmaz taşıdı. Kıymetli bir galibiyet. Buralar geçiş için değerli. Sergen hoca, uçağın burnunu bir daha rotaya soktu.
Kanat Atkaya: Sabır sorunu
Ligde tırmanmak, kıymetli bir rakibini aşağıda tutup 3 puandan fazlasını kazanmak fırsatını sunan, mükafatı yahut cezasıyla iz bırakacak cinsten bir derbi. Beşiktaş umulduğu ve birinci 11’i de işaret ettiği üzere bütün atak silahlarını kullanarak başladı oyuna. Birinci 4 dakikanın akabinde sıklaşan ve tehlike seviyesi artan bu baskıyı karşılamakla yetinen Galatasaray, top kendisine geçtiğinde de ritmi düşürmeye çalıştı.
Bu dönem örneğin Lokomotif Moskova maçında beliren, deplasmanlarda yahut atak gücü yüksek gruplara karşı bir referans oyununa dönüşen ‘sabır taktiği’ni uyguladı Galatasaray.
Terim’in öğrencileri Beşiktaş’ın baskısını kırıp rakip alana sefer düzenlemeye fırsat bulduğunda, potansiyel atakları sıklıkla yanlış pas seçimi yahut uygulamalarıyla heba etti.
‘KESKiN NiŞANCI’ VURUŞU
Birinci 45 dakikada hakikat pas trafiğiyle yürüyen tek atağında Kerem’in pası ve Cicâldau’nun ‘keskin nişancı’ vuruşuyla öne geçti Galatasaray fakat sevinci uzun sürmedi; rakip Larin’le skoru dengeledi. İkinci yarı birliktelikle beraber moralini yükselten Beşiktaş akınlarında daha ısrarcı, Galatasaray ise topu kullandığı az anlarda savruktu.
Yıpranan, yanılgılı oynamaya başlayan ve cebindeki sarı kartın tedirginliğiyle kırılgan hale gelen Taylan ile Morutan’ın oyundan çekildiği, Halil ve Babel ile oyunu biraz daha rakip alanda oynama isteğinin belirdiği anda geriye düştü Galatasaray. Kornerden gelen topla ikinci golünü üreten Larin, ‘hücumda sabretmenin savunmada sabretmekten faydalı olabileceğini’ de göstermiş oldu…
‘KUPON FIRSAT’ BEKLEDiLER
Diagne-Mustafa, Yeldlin-Ömer Bayram değişiklikleriyle son 15 dakikada takını bir daha formatladı Fatih Terim ve şu tesadüfe bakın ki bu değişiklik atağının çabucak akabinde da bu kere birlikteliğe giden penaltıyı yakaladı; lakin sonuç bir daha hayal kırıklığı oldu. Galatasaray hamle istikametini ikinci plana atmanın, topu rakibe bırakarak karşı darbe indirmek için ‘kupon fırsat’ beklemenin bedelini bu kere sabır taşını çatlatarak, değerli bir derbi kaybederek, tırmanma bahtını kullanamayarak ödedi.
Murat Fevzi Tanırlı: Hakemliğin dervişlik, filozofluk, şairlik mertebesi
Hakemliğin çalkantılı günler geçirdiği şu günlerde, Fırat Aydınus bir daha harikaya yakın bir maça imza attı. Derbilerin demirbaş ismi için genel idaresindeki başarısı haricinde iki penaltı konumu vardı tartışılan. Beşiktaş’ın penaltı beklediği konumda her ne kadar yardımcı hakem yanlışlı ofsayt bayrağı çekmiş olsa da, şayet epeyce açık ve bariz bir penaltı müdahalesi olsaydı VAR müdahale ederdi. Hakemin takdirine kalmış bir değerlendirmeydi. Halk içinde hayli sevilen tabirle verse de vermese de kimsenin bir şey diyemeyeceği biçimde bir konum. Ayağını genişletmesini faul olarak yorumlayanlar da olabilir, bedenini engelleme olarak güzel kullandı diyenler de olabilir.
DERS Üzere PENALTI
G.Saray lehine çalınan penaltı, hakemlik ismine ders niteliğinde bir durumdu. Birinci etapta Vida’nın takviye eliymiş üzere gözüken müdahalesinde bilhassa kale ardı kameradan net görüleceği üzere kolunu ve elini genişleterek topun geçmesini engelliyor. Burada penaltı çalmaktan daha hoş olan nokta, konumun tamamlanma
sını bekleme zarafeti! Deneyim budur, futbolun ruhunu bilmek budur!
ÇOK güzel DERBi YÖNETTi
Ligin en yaşlısı, ligin yaşlı delikanlısı bir daha hayli uygun bir derbi yönetti. Gençleştirme olmalı, hakemliğin geleceği düşünülmeli lakin deneyim ile gençliği düzgün harmanlamalı. Bunun yolu da Fırat Aydınus üzere hakemliğin dervişleriyle gençleri bir ortada tutacak yöneticilik marifetinden geçiyor. Tebrikler…