Semedov
New member
Fenerbahçe Lideri Ali Koç, kulüp televizyonunda basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Medya buluşmasında konuşan Ali Koç, Emre Belözoğlu’nun yeni dönemde sarı-lacivertli kadroda teknik yönetici olarak vazife almayacağını deklare etti.
Ali Koç ayrıyeten yeni teknik yönetici için tarih verdi ve istediği hoca ekolünü anlattı. Marcelo Bielsa tezleri hakkında ise “hemen çabucak temasımız olmadı lakin onun kalibresinde hocalara bakıyoruz.” sözlerini kullandı.
İŞTE ALİ KOÇ’UN YAPTIĞI TÜM AÇIKLAMALAR;
Toplantıyı niçin bugüne bıraktık? Dün yapılan açıklamaları beklemek istedik. Kaygımız vardı. Pazar günü sokağa çıkma yasağının devam edecek olması. Bu niye telaş vericiydi? 5-6 Haziran’da olağan seçimli genel şuramızı yapacaktık. Kısıtlamalar 1 Haziran’a kadar uzatılınca yeni tarih belirledik ve 12-13 Haziran’da gerçekleştireceğiz. Olmadığı takdirde, yarın geceye kadar yeni duyuru yapacağız. Onu yaparsak da seçim 25-26’sına kalacak. İkinci seçenek için de fazlaca konuştuk lakin hepimizin birinci kere karşılaştığı bir durum. Sabit tutalım, özel bir müsaade alabilir miyiz dedik. Pazara sabit kalabilir miyiz diye çalışıyoruz, güç görünüyor. Olursa bizler için epeyce oldukca âlâ olur. Duyumlarımızdan kimi telaşlarımız vardı, dünkü açıklamaları beklemek istedik. Pazar günü kısıtlamaların devam edeceğini hesap edemedik. Yeni bir duyuru yapmamız gerekiyor. 12-13 Haziran’ı 1 gün geriye çekmek, hukuken mümkün değil, mahkemelik bir husus bile olabilir.
“HERKESİ RAHATSIZ RAHATSIZ EDEN BİR KONU”
her insanın vakıf olduğu bir husus var, nisan ayında şampiyon, yok efendim Kuvvetli dönemi, Dilmen, Tatlı dönemleri… Sonuç ortada. Bunları dillendirenler, tekrar bu mevzulara girmiyorlar. Bu bir norm haline geldi. Bu herkesi ilgilendiren ve bir o kadar da rahatsız eden bir bahis. Bu her sene devam ediyor. Bundan daha sonra sistemi değiştiremiyorsak, kendimizi değiştireceğiz demiştim.
“ESKİ KÖYE YENİ ADET GETİRMEK İSTEDİK”
Biz aslında idareye birinci geldiğimizde, eski köye yeni adet getirmek istedik. Birlik ve birliktelik ortasında şayet olmazsak, ortak çıkar ve sıkıntılarımızı çözemeyeceğimizi belirttik. Kimileri tarafınca gerçek dışı bir tutum olarak düşünülmüş olabilir. Saf olmayı, dürüst olmayı, manipüle yapmaktan uzak tutumumu umarım devam ettiririm. Bu dalda bu stil operasyonları değiştirmemiz gerekiyor.
“TÜM ALGILAR VE İFTİRALAR FENERBAHÇE ÜZERİNE”
Şöyle sormak lazım; niçin Fenerbahçe? Bu Fenerbahçe’nin büyüklüğüyle paralel bir durum tahminen de. Bir rakibimiz seçime gidecek, oldukcalu aday var. Lakin hiç bir aday lisanından Fenerbahçe’yi düşürmüyor. Bunu Fenerbahçe’de bakılırsamezsiniz. Ya da 3 ekip şampiyonluğa oynuyor, uzun vakittir bu biçimdesini görmemiştik. Hele ki bu gruplar Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş ise… Dikkat edin, tüm algılar ve iftiralar Fenerbahçe üzerine. Bu tutumlara şaşırmadık, üzüldük. Bunlar Türk futbolunun marka bedeline, gidişatına ziyan veren hususlar.
EMRE BELÖZOĞLU DEVRİ SONA ERDİ
Başında ben ne demiştim? Umarım tüm başkanlık dönemim bir hocayla geçer diye… Ancak ne yazık ki kan uyuşmasını hiç bir hocayla sağlayamadık. Bu değişiklikleri yaptıkça, kadro sinerjisinden alınan sonuçlara kadar her şey etkileniyor. Biz de birebir hocayla devam etmek isterdik lakin olmadı. Bir defa Emre Belözoğlu’na ben müteşekkirim. Yaptığı tüm hizmetler için teşekkür etmek istiyorum. Ben Emre’yi yöneticiyken tanıdım. Kaptan olarak geri döndükten ve lider olduktan daha sonra daha yakından tanıma fırsatı buldum. Saf hislerle, elinden gelenin en güzelini yaparak çalıştı. hiç bir fedakarlıktan kaçınmadan, yeri geldiğinde kendi cebinden koyarak elini taşın altına soktu.
“ÖNÜMÜZDE 3 İHTİMAL VARDI…”
bir epey bahiste Emre Belözoğlu büyük artılar getirdi. 7 ay daha sonra kendini bir anda sportif yöneticiyken, teknik yönetici olarak buldu. En büyük hayali teknik yönetici olmak olan bir ismin bu biçimde bir riski sonucu alma mecburiliği yoktu. Alanda gördüğümüz futbol, Fenerbahçelilerin beklentisine yakın sevideydi. Fakat biz şampiyonluğu Sivasspor maçında kaçırdık. Ne istendiyse, ne beklendiyse elinden geleni yaptı. Teknik yöneticilik konusunda 3 alternatifimiz vardı: Biri Emre’yle devam etmek, biri deneyimli yabancı teknik yöneticinin altında deneyim kazanması, üçüncüsü de yepisyeni yabancı bir teknik yönetici… Yabancı diyorum, zira yerli olarak olabilecek tek teknik yöneticinin Emre Belözoğlu olduğunu düşünüyorum.
“EMRE BELÖZOĞLU İLE YOLA DEVAM ETMEK RİSK OLACAKTI”
Bizim fikrimiz, bana bakılırsa 5, bilemediniz 10 yıl daha sonra açık orta Türkiye’nin en uygun hocası olacağını düşündüğüm Emre Belözoğlu’nun tecürbe kazanması… Emre tercihini yapmanın bizim için riskli olduğunu, Emre için de riskli olduğunu gördük. Emre’yle de bunu konuştuk. Doğal olarak tercihimizi aktardık. Emre düşünmek için vakit istedi, sıcak baktığını söyleyemem. Doğal karşılıyorum bunu. Doğal karşılıyorum bunu fakat sonuç ne olursa olsun, hepinizin huzurunda şahsım ve idare suram ismine Emre’ye verdiği tüm hizmetler için epeyce hayli teşekkür ediyorum. Umarım hepimiz için hakikat bir karar vermiş oluruz. Sonuç ne olursa olsun, bugün olmasa da yarın Emre Belözoğlu Fenerbahçe’ye hayli büyük hizmetler verecektir.
YENİ HOCA NE VAKİT AÇIKLANACAK?
Teknik yönetici konusunda hangi yoldan gideceğimizi bugün anladınız. Yeni hocanın kampta olması lazım. Planlamayı ne kadar erken yaparsa, o kadar bizim avantajımıza. İsteğim teknik yöneticinin yarın açıklanması fakat benim varsayımım, Haziran’ın 3. haftasına kadar, tespit ettiğimiz isimler ve görüşme yaptığımız isimlerle durumlar Haziran’ın 3. haftasına kadar sarfiyat. Bu defa nasıl bir futbol oynanmasını istediğimizi, hocanın CV’sinde neler olması gerektiğini, nasıl disiplin olması gerektiğini, gençleri nasıl kullanımı gerektiğiyle ilgili bir liste çıkardık. Şu an kısa bir liste değil bu.
TEKNİK YÖNETİCİ HANGİ EKOLDEN OLACAK?
Tüm bunlar olduktan daha sonra cüzdanım yetecek mi? Maaşına yetti, taleplerine yetecek mi? Bizim üzere kulüplerin en büyük kusuru, parayla kahır yaşamamış, istediği her oyuncu alınmış hocaların şapkadan tavşan çıkarması mümkün değil. Şunu size söyleyebilirim; tercihimiz, isteğimiz, odaklandığımız nokta, Portekiz ya da Almanya ekolünden teknik adamlar. ‘Bu sonucu 2 hafta evvel söyleseydiniz, bu kadar polemik olmazdı’ diyebilirdiniz. Bu sonucu olmadan evvel fazlaca düşündüm. Kolay değil. Gerek yöneticilik, gerekse futbol aklına güvendiğim bireylerle istişare ettik. Geldiğimiz nokta bundan ibaret.
MARCELO BIELSA KARŞILIĞI
Marcelo Bielsa bize epeyce yazılan bir hoca. Temasımız olmadı fakat onun kalibresinde hocalara bakıyoruz.
EMRE BELÖZOĞLU SPORTİF YÖNETİCİ OLARAK DEVAM EDER Mİ?
Emre’yle aslına bakarsanız biz dönem ortasında bu nazaranvi aldığı vakit, sportif yöneticiliğin bittiğini konuşmuştuk. 1 gün hoca, 1 gün sportif yönetici olmaz. Emre’nin de gönlünde hocalık var esasen. Ben sportif yöneticiliğe hala inanıyorum. Bu sene şampiyon olamamızın sebebi, tam aile olamadık. Samandıra havasını, disiplinini 3 senede sağlayamadık. Grup havasına ziyan veren antrenör de olur, futbolcu olur gidecek.
EMRE BELÖZOĞLU DAHA EVVEL GELSE ŞAMPİYONLUK GELİR MİYDİ?
var iseyımla bir şey söyleyemeyiz. Emre Belözoğlu daha evvel nazaranve gelseydi şampiyon da olabilirdik, tam aykırısı de olabilirdi. Bir maç daha sonrası açıklama yaptım. Satır ortası açıklamalarımı hiç biriniz kapmıyorsunuz. ‘Oynanan oyundan mutluyuz, atak var, atak var…’ Emre Belözoğlu mesleğiyle, liderliğiyle, Fenerbahçe’nin istediği hale getirdi o oyuncuları. Şampiyonluğa oynadıysak Erol hocanın da Emre Belözoğlu’nun da emeği geçenlerin de katkısı var. Ben daha evvel de söylemiş oldum, ‘Başarısızlık var ise o benimdir. Hocanın altını oymayın’ diye. Bu sorunun karşılığı aslında yok. Şampiyon da olabilirdik, olmayabilirdik de. Tüm gri konumlar bizim aleyhimize çalınmasına karşın… Sondan ikinci haftaya kadar getirdik şampiyonluğu. Oraya kadar getirdikten daha sonra, o gün alandaki ruhu kabul etmiyorum. Zannedersiniz ki Sivas şampiyonluğa oynuyor. O günden daha sonra futbolcuları görmedim, görseydim gözlerine bakarak söylemek isterdim.
“EMRE BELÖZOĞLU TARİHİN EN ÂLÂ HOCASI OLACAK”
Biz yerliyle gideceksek Emre Belözoğlu’ndan diğeriyle çalışmayız. Emre Belözoğlu Türk tarihinin en düzgün hocası olacak. 5 yıldır kendini hazırlıyor. Ben gördüğüm için söylüyorum. Emre’yle ilgili tezimden inşallah Fenerbahçe de yararlanır. Emre haricinde gördüğüm kadarıyla bizim istediğimiz biçimde olabilecek bir hoca yok. Yabancı hocanın mali külfeti fazlaca fazla. Bu bir risk lakin gelecek yılın şampiyonluğu fazlaca kıymetli olduğu için bu riski aldık.
“SPORTİF YÖNETİCİLİK KURULUŞU DEVAM ETMELİ”
FFP, harcama limitleri, bankalarla yapılan muahedeler gereği CEO kıvamında bir kişi ve departmana muhtaçlık var. Emre Belözoğlu, bizim elimizdeki arkadaşlardan bağlantıcı, hukukçuyu da futbolda konumlandırdı. Gerçek yaptığını düşünüyorum. Sportif yöneticilik kuruluşu devam etmeli. Şunu da gördük. 2 işveren olayı da olabiliyor. Kültürümüz gereği, tam oturtamadık sonları, sorumluluk çerçevelerini. İdari manada futbolun başında olan biri olacak. Sportif yöneticisi de vereceğiz. Altyapı değişik tertiple kurgulanmalı. Sportif yöneticinin de gücü vakti yetmiyor hem a kadroya hem altyapıya bakmak. Sportif yönetici Türk ya da yabancı olur, belirli olur. Muhtemelen Türk olur. Futbolun genel müdürü üzere bir durum gerekiyor.
“KOMPLEKSİMİZ YOK, ÖZGÜVENİMİZ VAR”
Bana yöneltilen tenkitler içinde en kabul etmediğim mevzu, şeffaflık konusu. Bizim şeffaf olmadığımıza dair tüm tenkitleri reddediyorum. Hatta Harika Lig’deki kulüpler içinde en şeffaf kulüp tahminen de biziz. Samimi her türlü tenkide büsbütün açığım. Zira bizim kompleksimiz yok, özgüvenimiz var. İnsanız, kusur yapabiliriz. Kıymetli olan bu yanlışları yapmamak.
MENAJER HARCAMALARI KONUSU
Menajer harcamaları… 2020/21’de TFF’nin deklare ettiğı verilere bakın. Nasıl olur ki deyin, Türkiye Üstün Ligi’nde yalnızca 5 kulüp bu dönem menajerlik ödemesi yapmış. Bunu bir sorun, başvurun medya olarak. Şöyle sorun, ‘Türkiye’deki menajerlik fiyatlarının yarısını yalnızca Fenerbahçe ödüyor?’ diye sorun. Şeffaflığımızın en büyük delillerinden birisi de bu. Bunu soracaklarına, Fenerbahçe’yi kazıklıyorlar diyor. Bu kulüplerin niçin menajerlik fiyatı yok diye bir sorun. Taraftarın şeffaflık beklentisiyle idarenin şeffaflık ölçütü uyuşmuyor olabilir. O onu dedi, bu bunu dediyle hareket edemem. Tenkide açığız lakin kulübün dinamiklerini etkilemek, karıştırmak için verilen tenkitlere harcayacak vaktimiz yok.
“ERZURUMSPOR DEPLASMANI DIŞINDA BİR KASVET YAŞANMADI”
Gittiğimiz her deplasmanda hürmet görüyoruz. Bu sene biroldukça olay oldu. Bir kez Fenerbahçe’nin deplasmanlarında, ya da Fenerbahçe’ye deplasmana gelen grupların yöneticileriyle tartışma oldu mu? niye? Zira biz hürmet gösteriyoruz. Biz bugün Anadolu kulüpleriyle ilgimiz, tahminen de tarihte olmadığı kadar uygundur. Telaffuzlar bir yere kadar, bir de bu işin aksiyon tarafı var. 3 yıldır bir tek Erzurumspor deplasmanı haricinde bir tane meşakkat yaşanmadı. O maçta da biz galip geldik, Erzurumspor küme düşmüştü. Bir tane sorun yaşanmış maç söyleyin bana? Bir kişi küfür etti diye koskoca camiayı zan altında bırakmıyoruz. Birtakım radikal değişiklikler, yapısal değişiklikler olarak futbol temizlenecek.
“BİZ 3 HOCAYLA ÇALIŞTIK”
Geç karar verme konusu… Eski 1-2 yöneticimiz tarafınca ortaya atılan bir durumdur. Vakit zaman bu kulübün bugünü, yarını ve geleceğini düşündüğümüz için bir mevzuyu 10-15 sefer düşündüğümüz olabilir. Tahminen de hakikat sonucu ıskaladığımız olabilir. Biz Türkiye’de hancıyız. Avrupa kulüplerindeki yapı bu biçimde değil. Ben kendi şirketlerimde bu kadar düşünmek zorunda değilim fakat burada adımlarımızı dikkatli atmalıyız. Vakit zaman arzulanan süratte aksiyonlar alamadığımız da oldu. 3 senede kazanılan deneyim, olumlu-olumsuz yaşananlar… Bunun kazandırdığı tecrübeyle fazlaca daha farklı hareket eden bir idare olacağını bakılırsaceksiniz. Temel prensiplerimiz değişmeyecek. Birtakım uygulamalar değişebilir lakin ana planımız değişmeyecek. Biz 3 hocayla çalıştık. Cocu, Ersun Yanal, Erol Bulut. Öbürleri geçiciydi. Şu kadar hocayla çalıştı diyorlar, Aykut Kocaman’ı da katıyorlar ona.
“ATTIĞIMIZ HER ADIMI 30 DEFA DÜŞÜNÜYORUZ”
Yurt haricinde kulüp liderleriyle görüşüyoruz. Şöyle bu biçimde yapalım diyorlar, ben bu kulübün sahibi değilim, yapamam diyorum. Adamlardaki rahatlık, esneklik burada yok. Biz attığım her adımda 30 kez düşünüyoruz.
HANGİ MEVKİLERE TRANSFER YAPILACAK?
Biz şampiyonluğu Sivas maçında kaybettik. Birtakım taraftarlarımız kızacaklar tahminen, 10-15 puanımızın gittiğini söylemedim diye… Fakat ona karşın biz işi Sivas maçına kadar getirdik. Biz bu sene şampiyon olabilseydik, art geriye işler istediğimiz noktaya gelecekti. Bu durum bize maddi olarak büyük ziyan verdi. Futbol özelinde inancım, futbolun rengi sarı-lacivert olacak. Takımımızın yüzde 70’i hazır. Tahminen reddedemeyeceğimiz teklif gelecek oyuncularımız olacak. Asgarî 1 stoper, 1 kanat, 2 forvet, tahminen de bir sağ ya da sol bek transferlerini yapacağız. Bahtımıza yolladığımız oyuncular, yurt haricinde düzgün işler çıkarıyorlar. Tahminen bu dönem da bir daha 15 milyon euro civarı bir satışımız olacak. Çok fazla müdahale yapmadan hareket edeceğimiz takım var elimizde. Dediğim dokunuşları yapıp, elimizden çıkarmak istediğimiz oyuncuları çıkarabilirsek taraftarların gurur duyacağı bir Fenerbahçe alanda olacak.
“HİÇBİR VAKİT ŞAMPİYONLUK VAADİNDE BULUNMADIM”
Ben hiç bir vakit şampiyonluk vaadinde bulunmadım. Her vakit ‘inşallah’ derim. Fenerbahçe adil yollarla şampiyonluk kazanılabileceğini gösterecek. Değişecek demekle bugün tenkit ettiğimiz, kimilerini aşağılık gördüğümüz halleri algılamayın. Misliyle ve epeyce çabuk yanıt vereceğiz. Bundan emin olun.
YENİ TESİS MUŞTUSU
Ben tek bir vaadimi tutamadım. Altyapıya örnek ve dünya çapında bir tesis yapmaktı. 7 milyon euro bütçemiz var. Müracaatlar var. Arazi var. Ben o tesisi yapacağım burada. İnanılmaz sıkıştık Dereağzı’nda. Samandıra’da ek inşaat ile 12 oda çıkarmaya çalışıyoruz. bahsetmiş olduğum arazi Samandıra’ya yakın. Parası da hazır. Yetkililere söylüyorum, paramız da planlarımız da var. Türk futboluna örnek tesis olacak. Düğmeye bassak 1 sene sürer. Sayın Aziz Yıldırım, bu stadyumu yaptıktan daha sonra stadyumlar çağdaşlaştı. Neredeyse tamamı devlet eliyle. Fitili ateşleyen Fenerbahçe’dir. Kendi alın teriyle yaptı Fenerbahçe. Bu tesisler de fitili ateşleyecek. Benim en büyük hayalim bu.
PİLOT KULÜP SATIN ALINACAK
Federasyon 2 yıldır uygulama yapacak, yapılmadı. 2 ay daha sonra ligler başlayacak, hala federasyonumuzun hangi rezerv ligi uygulayacak muhakkak değil. aslına bakarsanız altyapılar 1.5 sene kaçırdı. Bir sürü yaş kümesi hiç top oynamadı. Ya direkt satın alma olacak. Bir lig kurulacak, oyuncu oynatacağız ümidimizi kestik. Ağustos ayında ligler başlamadan 2 yahut 3. ligde kulüp satın alacağız ya da bir kulüp sahibiyle yüzde 100 ilgi inşa edeceğiz. Pilot kulüp, ‘feeder’ kulüp yapacağız. Muhtaçlığımız var. Kiraladığımız oyuncularımızın birçok mühlet almıyorlar, gereğince mühlet almıyorlar. Kimilerini mühlet alma mecburiyetiyle kiralıyoruz lakin kendi kulübümüz olursa birfazlaca oyuncumuzu geliştiririz, test ederiz.
BAYAN FUTBOL ŞUBESİ AÇILIYOR
Şu an fazlaca taraftarımızın ilgisini çekmese de, biroldukça talep var. Bayan futbol şubesi için genel heyet müsaade ederse, hayata geçireceğiz. Bu şube Fenerbahçe DNA’sı için de uygundur. Bayan olarak faaliyetimizin olmadığı tek branştır, başka tüm kısımlarda var. Sponsorluk isteyenler var. Ya 3. Lig’den başlayacaksın, ya da kulüp satın almak. Ben satın alma taraftarıyım fakat kimi arkadaşlar 3. Lig’den başlatmak düzgündür diyor. Bayan futbolunun tohumlarını atacağız. Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray hangi spora girerse girsin, uğraş etsin o spor gelişir, emsalsiz gelişir.
SZALAI, OZAN TUFAN VE MERT HAKAN SATILMAYACAK
Burası farklı bir lig. Yabancılarımızın neredeyse hepsi ulusal gruplarında oynuyorlar. EURO 2020 bir vitrin olacak. Absürd bir teklif gelmedikçe, Zanka hariç, Szalai, Ozan Tufan ve Mert Hakan üzere isimleri satmayı düşünmüyoruz. bir epey transfer şampiyona daha sonrası netleşecek. Geçen dönem biz kiralık transferden uzak durmaya çalıştık. Finansal Fair Play’den dolayı. Başımızdaki profildeki hocayı Haziran ayında imzaya getirirsek, önündeki mühletin alışması için ziyadesiyle yeteceğini düşünüyorum. Taraftarlarımızın içi rahat etsin. Kaybedilmiş bir vakit olduğunu düşünmüyorum.
“FUTBOLCULAR ALANA ÇIKTIĞINDA O SİVAS MAÇINDA ÖLECEK ÖLECEK”
Geçen sene görüştüğümüz hocalar 50 sayfalık rapor hazırlıyordu. En uygun olmayan adam bile 1-2 haftada röntgeni çekiyor. Bugün baktığımız hocaların kimileri 2 hafta evvelden piyasada değildi. Alman ya da Portekizli, geçmişte mümkünse 1-2 şampiyonluğu olması, disiplin getirecek bir teknik yönetici olsun istiyorum. Benim tahammülüm yok artık! Milyonlar acı çekiyor. Harcanan bir dünya para. Emek veriliyor… O futbolcu Sivas maçına çıktığı vakit terinin son damlasına kadar! Ölecek alanda ölecek! Soyunma odasına 1-0 mağlup giriyoruz, çıkınca alana o şuurla çıkacak. Olmayanlar var. Ben onu başa taktım. Herkese nasip olmaz bu formayı giymek.
“6 MİLYON EUROLUK TEKLİF VAR”
15 milyon euroluk satış nasıl olur… Hali hazırda 6 milyon euroluk teklif var. İsim veremeyeceğim. Hem oyuncu için tıpkı vakitte bizim için yeni bir arayış, yeni bir maceraya çıkma muhtaçlığı olan isimler var. Mevcut gelen teklifler, çabucak hemen daha transfer dönemi başlamamış bulunmasına karşın bu sayının gelmesi için bizi ümitlendiriyor. Tahminen Ozan’a, Altay’a teklifler gelebilir. Biz sattığımız vakit âlâ satıyoruz. Biliyorsunuz, sattığımızın 3’te 1’i limite yansıyor. Tahminen bu dönem satışları direkt alırlar. Zira bu limit tertibinin değişmesi gerekiyor. hiç bir takviye almayan tek bölüm futbol. Aşıların bile parasını kulüpler kendi cebinden verdi. Bu niçinle satışlar bizim için fazlaca değerli. Bu dönem maliyetleri yüzde 20 indirmemiz lazım. Yalnızca biz değil, tüm kulüpler. Fırsat transferleri tespit etmemiz hayli değerli oluyor. Burada isim veremeyeceğim. Devre ortası stoper muhtaçlığımız vardı. Biri Atilla’ydı. Eski reflekslerle hareket etsek, Atilla listeye bile girmezdi. Artık bizim Pelkas’lar, Altay’lar, Atilla’lar modeline gitmemiz gerekiyor. Gerekirse 1-2 milyon bonservis vereceksin. Yaşı da 24-25 altında olacak. Kadroda yaş ortalaması benim istediğim üzere gitti. Bizim kadronun 25-26 yaş bandında olması lazım.
“BU TOPLULUĞUN GELECEĞİ OLARAK BENİ GÖRENLERE KARŞI SORUMLULUĞUM VAR”
Nereden bildiriler alacağımı, tenkitlerin hangilerinin samimi hangilerinin güdümlü olduğunun farkındayım. Birinci kere taarruza uğramıyorum. Tahminen de Türkiye tarihinin en epey saldırılan liderlerinden olmuşumdur. Bence oldum. Bizim haberimizin yapılmaması ya da makûs bir şeyin günlerce abartılması… Bunu tekraren yaşadık. hiç bir toplumsal medya hesabım yok. Arkadaşlarımın raporlamasıyla öğreniyorum. ‘Tam Vakti Şimdi’ler, sokakta afiş asmalar isteseniz yapamayacağınız işlerdi. Beni organik bir biçimde destekleyen, seçim kampanyalarıma detek veren ve bana inanan insanların beklentilerini karşılayamamak beni hayli mahcup ediyor… Onlar gorecekler ki, ‘İyi ki desteklemişiz, düzgün ki savunmuşuz’ noktasına gelecekler. Bundan zerre kadar kuşkum yok. Benim en epey sorumluluk duyduğum, yatıp kalkıp Fenerbahçe aşkıyla yanıp tutuşan çocuklarımız, bu topluluğun aydınlık geleceği olarak beni yanlışsız aday gorenlere karşı sorumluluğum var. Onlar bu işten mahcup çıkmayacaklar.
“1959 ÖNCESİ ŞAMPİYONLUKLAR KONUSUNDA DAHA EVVEL MÜRACAAT YAPMADIK”
Bizim 1959 yılı şampiyonluklarla ilgili müracaatlarımız 2 yıl evvel de vardı. Vakit zaman Metin Sipahioğlu’yla da zıt düşmüşüzdür. Şampiyon olmak öteki şey, hak ettiğini almak diğer şey. Bu müracaatın bizim devrimizde yapılması gerekiyordu. İkinci periyodumuzun olup olmayacağı aşikâr değil. Fenerbahçe Spor Kulübü daha evvel hiç bir müracaat yapmadı. İnanamıyorum. Kelli-felli adamlar, bu palavraları nasıl savunuyor anlamıyorum.
“EROL BULUT’U YERDEN YERE VURUYOR…”
Bir yenilgi daha sonrası biri bildiri atıyor. Erol hocayı yerden yere vuruyor. ‘Çabuk bu adamı gönderin’ diye. Tıpkı adam, bundan evvelki periyot bundan evvelki hocamız için ağza alınmayacak kelamlar söylemiş. Küfürler etmiş. Kimi beşerler var, meslek edinmişler, Fenerbahçe makûs giderken ortaya çıkıyorlar. Ya işler düzgün giderken bir tane bildiri çekmez mi insan? Bunlar benim için Fenerbahçe’yle var olanlar, Fenerbahçe için var olanlar değil. Bizim toplulukta bu tip beşerler yok zannediyordum.
“BEN BİR DEFA FB TV’Yİ KULLANMADIM”
Eyüp Beyefendi inşallah imzaları toplayacak aday olacak. Tüm buralar ona açık. FBTV ona açık. İstiyorsa onla televizyona bende çıkarım. Adil bir rekabet olacak. Fenerbahçeliler gurur duyacak. Ben 1 sefer FB TV’yi, burayı kullanamadım, 1 defa. ‘Kime konuşsam bırakmalı’ diyorsun. Bence ‘Bırakmamalı’ diyenlerle görüş. Ben istenmediğim yerde durmam. Durum senin dediğin üzere değil. Yakında çıkacakmış, araştırma yapmışlar. Araştırma şirketi yapmış. Sayılar çıkınca görürsünüz. Ben senin söylemiş olduğinin 10’da 1’ini düşünsem kendimle ilgili, 1 dakika devam etmem.
“GELİR GELMEZ 37 MİLYON EURO BORÇ ÖDEDİK”
Futbolda aldığımız sonuçlardan daha sonra tenkit olmaması kelam konusu değil. Ben madalyonun iki yüzü olduğuna inanırım. Eleştirirkilk evvelkilere de bakmak lazım. Daha evvelki liderler birinci devirlerini nasıl geçirmiş? Gelir gelmez 37 milyon euro borç ödedik. Geldiğimiz ay ortasında birebir vakitte… Kendimizde kusur bulmadığımızı düşünmesinler. Biz fazlaca kusur yaptık. Ben şahsen hayli tolerans gösterdim insanlara. Ben neredeyse hiç bir şeye karışmıyorum. Ben iki tane transferde başkanlık hakkımı kullandım. Biri Atilla. Tam bilakis bundan daha sonra fazlaca daha farklı bir biçimde bu kulübün futbol kadrosu işleyecek.
Türkiye’de birtakım şeyler medya kullanılarak belirli bir noktaya getirilmeye çalışılıyor. Bu ne yazık ki TFF’de epeyce oluyor. Kimi haberler çıkıyor, ‘Tahkim reddedecek, kural kusuru yok’ diye. bu biçimde şeyler çıkıyorsa toplumu mesajlayarak ortamı hazırlıyor. Bizim önceliğimiz yıldız, para değil. Bizim helalleşmemiz lazım. 3 Temmuz’u kapatmamız lazım. Bizim o periyot yaşadığımız maddi-manevi kayıplar için helalleşmek lazım. Önceliğimiz, tarihin resmiyete kavuşması. daha sonrasına bakacağız.
ANADOLU EFES’E TEBRİK
Anadolu Efes Kulübünü kutluyorum. Son 7 yıldır Türk gruplarının Final Four’da olması, iki kupa eklenince Türk erkek basketbolu Avrupa’da sıradan bir değerli noktada. Obradovic üzere efsaniçin daha sonra dönüşümü yapmak kolay değil. Türk basketbolu buraya geldiyse Obradovic’in büyük katkısı var. Bize yaşattığı her memnun an için şükranlarımızı sunarız. Obradovic’in liderliği hem Fenerbahçe’yi, hem Türk basketbolunu öbür noktaya götürdü. Final Four’a inanıyorduk. Ne günah işlediysek, talih faktörü hiç bizim yanımızda olmadı. Birinci gittiğimiz Final Four’a 3 rekorla gittik. En hayli galibiyet, en erken play-off, içeride hiç kaybetmeyen gruptuk. Birinci 5’in 4’ü sakatlandı. CSKA serisinde bir sürü covid çıktı. Önümüzdeki dönem için Fenerbahçe Beko’nun takımı hazır. 1-2 dokunuş yaparız ancak star değiller. Bizim imzaladığımız oyuncularla kontrat yapabilmek için kimi kulüpler büyük teklifler yapıyor artık. Önümüzdeki dönem epey farklı bir basketbol kadrosu goreceksiniz.
bir daha yapılanmayı imzaladık. Orada diyor ki AŞ’den derneğe 1 lira para gitmeyecek. Futbol haricindeki tüm operasyonlara, oranın geliriyle devam edeceksiniz. Basketbolda buna devam etmek zorundayız. Evvelce 31’ken, 16-17’ydi euro olarak açık. Localar, kombineler, onlar bunlar, pandemi falan. 19’a indirdik bütçeyi, açığımız 11-12 bandında. Bütün basket, voleybol, olimpik branşları eklerseniz bu açık 20-25 milyon euro ortası, 20 de sen ona, açık var. Fenerbahçe olarak, ben olayım olmayayım, bu topluluk bir karar vermek zorunda. Fenerbahçe her kulvarda şampiyonluğa oynayacak mı? Biz geldiğimizden bu yana kürekte 3 yıldır bayan erkek tüm kulvarlarda şampiyon olduk. Kimin umurunda? Tarihimizde birinci kürekte olimpiyatlara atlet gönderiyoruz. Şu an 14 kotamız var, 21-22 olacak kota. Tarihi rekor kıracağız. Bir yararı var mı? Taraftarın yüzde 99’unun umurunda mı? Biz voleybolda küme düşsek, ne olurdu bu toplulukta? Kimsenin umurunda değil şu an her insanın umurunda olurdu bu biçimde. Fenerbahçe her yerde finalde.
“FENERBAHÇE NASIL ÇIKMAZ DİYORLAR…”
Bayan voleybolda 3. maça çıkamadık. Fenerbahçe nasıl çıkmaz diyorlar. Gençlerle çıkalım dedik, talimatlar müsaade etmedi. Erteleme olamadı. Federasyona da kızılamaz. Bayan baskette şampiyon olduk. Final Four olduk. Tarihimizin en düşük bütçesine, en güçlü basket kadrosunu kurduk. Seneye EuroLeague’i alacağız. Bunu yazın. Bunu başa taktık. Ekaterinburg ile oynadığımız maç, son 10 yılın en düzgün maçıydı dedi FIBA. Benim bütçe 1.5 milyon, onun bütçesi 11 milyon. Bir de o grup aşılıydı. Bizi değerlendirenlerin gözünde bir kıymeti yok.
“FUTBOLLA NE UĞRAŞIYORSUN DİYORLAR”
‘Ne uğraşıyorsun bununla, futbolla uğraş’ diyorlar. Galatasaray ve Beşiktaş, bu sporlara gençlerle çıkarsa yalnızca Türk sporu kaybedecek. İlgililer bunun farkında değil. Biz de girelim bayan futboluna bakın uçacak. Biz bu kadar külfetli kaidelerde, sıfır hareket alanı varken, olimpik branşlarda rekor kırıyor, olimpik branşların hepsinde şampiyon olmuş demiyor kimse. Fenerbahçe bir karar verecek. Yalnızca futbol ve erkek basketbolla mı devam edecek, yoksa dünyanın en başarılı spor kulübü mü olacak? Buna topluluk bir karar verecek, ben olayım olmayayım.
“KİMSE KULÜBÜN İMKANLARINI LEHİMİZE KULLANDIĞIMIZI TEZ EDEMEZ”
O denli şeyler yaşadık ki, 50 yılda yaşanacak şeyleri 2 yılda yaşadık. Düşünebiliyor musunuz, 22. hafta Fenerbahçe şampiyonluğun en büyük adayı lakin daha sonra 7 maçta 1 puan alıyoruz. Çok garip şeyler yaşadık. Değerli bir ders oldu lakin oldu. Biz kendimizle yüzleşebiliriz. Yaptığımız fazlaca kusurlar oldu ancak hiç kimse, beni ve arkadaşlarımı kulübün çıkarları için var gücümüzle çalışmadığımızı, kulübün imkanlarını kendi lehimize kullandığımızı argüman edemez. Bize dayanak veren epey insan var. Bizim gayretlerimizi herkes görüyor. Bizim niyetimiz güzel niyettir. Talihsizlikler, şanssızlıklar yaşadık lakin yanlışlar da yaptık. O yüzden diyorum ki, gelecek dönem sarı-lacivert dönem olacak.
SPOR ŞUBELERİNE NOT
Futbol 10 üzerinden 5, basketbol ve voleybol 10 üzerinden 7, öbür branşlar ise 10 üzerinden 8. Mali bağımsızlık 6/10, yeni gelir yaratma 9/10, maliyetleri düşürmek, tasarruf etmek 10 üzerinden 6. Kendime en çok kızdığım konulardan biri bu. Geldiğimizde en başta sıkacaktık kemerleri.
“YAPTIKLARIMIZIN MEYVELERİNİ TOPLAMA ZAMANI”
Futbol iklimi bana göre değil, ben bu futbol iklimine uygun değilim. Benden iki tane daha olması lazım. Benim burada yapacak işim var. Ben Fenerbahçeliyim. Beni küçükken Fenerbahçeli yapmışlar, ben de sadakat duygusu çok yüksek bir adamım. Beni küçükken Fenerbahçeli yapmışlar, ben de sadakat duygusu devasa yükseklikte bir adamım. Fenerbahçe’nin son periyotta yaşadıkları niçiniyle motive olarak aday olmuşum. Tarihi seçimi kazanmanın yararını topluluğa gösterme vakti geldi. Yaptıklarımızın meyvesini toplamanın tam vakti.
“KARŞILIĞINI VERMEDEN BIRAKMAM”
Ben sandığınızdan daha fazla sadakati yüksek olan bir adamım. En pes edilmesi gereken durumlarda direncim artar. Kolay kolay pes etmem. Başarılı olmadan bırakmam. Beni bu toplulukta görmek isteyenlere karşılığını vermeden, ben burayı bırakmam.
“YAYINCIYLA ÖNEMLİ SORUNLAR VAR”
Yayıncıyla fevkalade badireler var, çözülemiyor. İndirim indirim indirim sonu yok. 1 tane şirket çıkıp Türk futbolunu parmağında çeviriyor. hiç bir şartnameye uymuyor. her insanın paraya sıkıştığı anda ödemiyor.
Yabancı sayısı açısından Fenerbahçe, en hayli Türk oynatan ikinci kulüp. En az yabancı oynatan Göztepe. Ne yapmışız, biz planlarımızı 2 yıldır tabir edilen yabancı sayısını indirme üzerine kurmuşuz, hazırlamışız. en çok Hatay yabancı oynatmış. Biz buna bakılırsa planlama yaptık. Lakin bir daha eski sistem devam edecek. Bize sordular. Bizim rekabet açısından işimize gelir, başka kulüplerin düşüncesi var, elden oyuncu çıkaramıyorlarsa…
Fenerbahçe 5.50, Galatasaray 6.95, Trabzonspor 7.15, Beşiktaş 8.48, en hayli Hatay 9.23, en az Göztepe 4.98. Yabancı oynatma sayıları.
“YABANCI KURALI ERTELENEBİLİR”
Biz buna göre kurguladık. Emre’nin yaptığı kıymetli işlerden bir tanesi budur. Bizim paydaşlarımız hazır değilse, pazarlık kademesinde elleri zayıflayacaksa biz 1 sene ertelemeye karşı değiliz. Biz işimize geleni tercih etmedik. ‘Bana bakılırsa, işime yarayan’ mantığında değiliz. Harcama limitlerinde kimi kulüpler bize bunu yaptı.
“KURULLARDA BÜYÜK KAHIR VAR”
Heyetler… Dikkatle dinleyin diyeceklerimi. Bugün hakem atamalarında, hakem puanlandırmalarında yapılış formunda ve süreçlerinde, ilgili bireylerde büyük bir düşünce var. Çok büyük bir problem var.
Tüm kadrolar hakem performansından şikayetçi. Fenerbahçe’ye has bir şey değil. Şu olgudan uzak durmalı, ‘Herkes şikayet ediyorsa biz hakikat yapıyoruz’ falan. Yok o denli bir şey.
“YİNE BİREBİR HAKEMLER ETRAFINDA DÖNÜYORUZ”
Kaç tanesi A hakemi, kaçı 4-5 senede maç almış. Biz niçin 13-14 isim etrafında dönüyoruz. 5 senede 4 maç almış adam niye a klasmanda. Bunu bulmak epey kolay. Hakem havuzunu genişletmek lazım. Genç hakem işi sekteye uğradı. Hazır olmayan gençleri büyük maçlara verdi. Onlar 1-2 kusur yapıp makus maç yönetince, eskisi üzere verilmez oldu. bir daha birebir isimler etrafında dönüyoruz.
“ADI ALİ KOÇ DİYE OLAY ÇIKTI”
MHK, bir hakemin ismi Ali Koç diye atayan adamı işten aldı. Komik geliyor bana. bu biçimde bir şey olmamıştır dedim. Bu hakem topluluğunda hayli konuşuluyor. Fenerbahçe altyapı maçına hakem atayanı vazifeden aldılar, neler yaparlar diyor. Bu adam esasilk öncesinde 4 tane maçımıza atanmış. Hakem bunu başa yazıyor.
“HAKEMLERİ 2 KİŞİ ATIYOR”
Muhteşem Lig, 1. Lig, 2. Lig, 3. Lig maçlarının atamalarını 2 kişi yapıyor. Lider ve Tokat soyadlı biri. Akraba kontenjanından o arkadaş. Sicilini söylememe gerek yok herbiçimde, geçmişini. 2 kişi, en âlâ niyetli 2 kişi olsa da kusur yapmamaları mümkün değil.
Alanya maçında kural kusuru var diye itiraz yapmıştım, niçin o hakemi tekrar veriyorsun. Araştırmada bu mevzu. Etik olarak yapmaman lazım. Araştırılan bahisteki hakemi atayarak ne bildirisi veriyorsun! Atayanlara nazaran hakemler ileti alıyor. Nasıl yönetmesine göre ileti alıyor.
“SADECE İKİ KİŞİ YAPIYOR!”
Konseyler olmalı MHK’de. 2’si bu kadar işi yapıyor. 7 kişi var MHK’de. 1’i bayan futbol, 1’i plaj, 1’i futsal. Otomobiller jilet üzere son model. Hepsi tıpkı huzur hakkını alıyor.
“ÖNERİLER VERDİK, ÇOK MU SIKINTI?”
Yeni teklifler verdik. İki gözlemci atayın. Hakemlerin puanlarını formlarla verin. Gözlemci de eski hakem. Sen benim sırtımı sıvazla, ben seninkini sıvazlayayım. Verdiği puanları açıklayın, milyonlar da bilsin. Hakemler atanmak için rüzgar nereye yapıtsa oraya nazaran gidiyor. Düzgün hakemlere maç versin. Üstün Lig’i bir konsey atasın, 1. Lig’i öbür, 2. Lig’i öteki. Çok mu güç.
“METİN TOKAT ATAMALARDA OLAMAZ!”
Metin Tokat hakem atamalarında olamaz arkadaş, o-la-maz! Olmamalı. Hepiniz bu arkadaşın geçmişini biliyorsunuz. Göz nazaran bakılırsa bu yanılgıyı yapıyor, göz bakılırsa nazaran. Burada sesleniyorum MHK’ye.
Olimpiyatlar’da ve EURO 2020’de saha hakemleri diğer, VAR hakemleri öteki olacak. Avrupa’da başlayacak. İnanın epey yararı olacak.
“3 GÜN daha sonra MAÇA ATANDI”
Malatyaspor – Fenerbahçe maçının son dakika penaltımız verilmiyor. İsyan edilmiyor. Forma değiştiriyor, kakara kikiri. Bu değişecek. Anti-Fenerbahçeliler’in bile penaltı dediği konuma adam vermedi penaltıyı. 3 gün daha sonra maça atandı. Sorun Serdar Tatlı’ya. Fenerbahçe – Galatasaray maçında Ozan Tufan’ın golü. Çağırın 2’şer kişi iki ekipten. Koyun bir odaya, gösterin VAR konuşmalarını.
“PERFORMANS KRİTERİ YOK YA”
Türkiye’de futbolun bahtını belirleyen kurumun performans tahlili yok ya, performans kriteri yok. daha sonra Federasyon lideri, ‘Çok memnunum’ diyor! Şampiyonlar Ligi finali de burada olacaktı, gördük.
“ATAMALARI TELEVİZYONDA YAPIN”
Puanlama sistemi olsun, şeffaf olsun dedik. 80 puan üstü alıyorsan bir daha sonraki maça atanıyordun. Haftaya maç alacaklar muhakkak oldu. Fenerbahçe – Beşiktaş maçının zorluk derecesi farklı, örneğin Hatayspor – Denizlispor farklı. 3 hakem var, 4 hakem var, at kurayı çek birini. Öteki kalan hakemleri, öbür maçlara ver. Zorluk derecesi düşük maçlara da kendi torbalarını ver. Haydi 1 adım daha öteye gidiyorum, TV’de yapın fakat hayatta yapmazlar. İnanın sıkıntılar minimize edilir. Eski köye yeni adetler var diyorum diye benle külfetleri var. Sıkıntılar yemin ediyorum minimize edilir. Artık büyük paralar var. Maça atanan para alıyor, düzgün yönetirse prim alıyorlar.
“BÜTÜN VAR KONUŞMALARI İNCELENMELİ”
Bu atamaları yapan şaibeli beşerler olmamalı. Küçük soru işareti olan insanın bu işareti yapmaması lazım. MHK, bütün maçların VAR konuşmalarını incelemeli. Avrupa’da bu biçimde. Burada yalnızca kritik konumları dinleyip inceliyor. Bütün VAR konuşmaları incelenmeli, kayda geçmeli.
“BİZE UEFA’DA GÜLÜYORLAR”
47 yaşında emeklilik var hakemlere. FIFA kokartı alan bir hakem 8-10 sene maç yönetirse Şampiyonlar Ligi’nde maç alıyor. Biz esasen 40-41’de FIFA kokartı veriyoruz. Bize UEFA’da gülüyorlar ya, gülüyorlar.
Barış Şimşek UEFA’da VAR imtihanını geçemedi, VAR koordinatörü yaptılar. Nasıl oluyor bu. Olacak iş değil ya. UEFA’da imtihanı geçemiyor, burada bu işe konuşuyor.
“5 SENEDE 3-4 MAÇ ALAN VAR!”
5 senede 3-4 maç alan adamlar var a klasmanda. Torpille mi gelmiş buraya. Yapılacak o kadar fazlaca şey var ki ya.
“İKİ ADAM, 42 HAFTADA, 55 MAÇA HAKEM ATADI!”
56 maçı iki tane adam atadı ya. İki adam, 42 hafta 56 maçın hakemini atıyor. Bunlardan biri de Metin Tokat.
FATİH TERİM GÖNDERMESİ
Bir Emniyet memuru, bir telefonla raporu değiştirmemeli. Olay çıkıyor, bir telefon, rapor değişiyor. Adam bir rapor yazıyor, ‘Cibiliyetsiz’. O kayda geçtiği için değiştiremiyorlar. daha sonra diğer raporda ‘Ciddiyetsiz’e çeviriyorlar. Hangisi daha az cezaysa oradan alıyorlar. Ucuz bunlar ucuz. Çok ucuz hareketler yapmayın.
“YENİ DÖNEM SPONSORUMUZ PUMA”
Yeni dönem sponsorumuz Puma. Adidas’a şükranlarımızı iletiyorum. İş küreselleştikten daha sonra dizayn vs. konularda ıstırap yaşadık. Esneklik azaldık. Çok dar kalıplara sokulmaya çalışıldık. Daha esnek, daha uygun teklif ve 1. kategori grup olacağı için puma’ya geçtik. 2 tanesi 19.07’de, 3’üncüsü ağustos ayında 5 büyük grupla birlikte lansman yapılacak.
Değişik ve enteresan formalar. Bir daha sonraki dönemin formalarını da önümüze getirdiler. Yaklaşımları değişik. Bunu tercih ettik.
Formalarımız dolu. 1-2 değişiklik oldu. Formalarımız dolu olmasa idi, en geç mart sonu isimleri vermen gerekiyor, son 2 ayda hayli büyük, fazlaca farklı değişik enteresan talepler, kol için, sırt için, şort için geldi. Lakin aşağı üst tıpkı sponsorlarla devam ediyoruz. Yeni gelen biri var. Kripto mripto konuşuruz daha sonra.
“İNŞALLAH BEŞİKTAŞ VE GALATASARAY ÜZERE OLMAZ”
Fenerbahçe’nin DNA’sı iliklerine kadar muvaffakiyettir. 7 sene bir şey değil, başkalarından biri 14, biri 15 sene yaşadı. Allah bizi ondan korusun. Fenerbahçe’nin DNA’sında muvaffakiyet, öncülük, önderlik var. ötürüsıyla bir baskı yaratıyor. Fakat bir kırılma yaratmıyor.
“FREY’İ 3 KULÜP İSTİYOR”
93’lerden 50’lere düştük ekip maliyetinde. 40-45 bandında kalmamız için Attila, Pelkas, Altay modelinden gitmemiz gerekiyor. 2 seçenek var. Bir kendi ortasından çıkaracaksın. Dışarıdan epeyce daha şuurlu, ekstra Türkiye primli vermeden sözleşme yapman lazım. Bizim ilgilendiğimiz Almanya’dan Türk futbolcular var. İsviçre’den Frey’i isteyen 3 kulüp var. Bu sayılar yok. 5-8-10-12 demiyorum. 500 bin ile 3.5 milyon ortasına fazlaca düzgün futbolcular alabiliyorsun. Bizden gidip 1 milyona oynayanları hayli gördüm. Kolay değil lakin masajlaya masajlaya gidiyoruz bu sayıları.
“GAZETECİLERİ OTELLERİNDE AĞIRLAYANLAR VAR”
Gazetecileri, otellerinde fiyatsız ağırlayanlar var. Bir lider bana oyunu kurallarına nazaran oynamıyorsun dedi. Birtakım futbolcular, maç sonu telefonlarına bakıp kim ne yazmış diye bakıyorlar. Futbolcular, bu tenkitlerden uzak kalmak için değişik münasebetlere giriyor.
“KEŞKE KENAN CİHAN LİSESİ’Nİ 10 SENE EVVEL VERSELERDİ”
Kenan Cihan Lisesi bu sene bize geçti. Ön müsaade aşamasındaydız. Burayı hastane, üniversite, rezidans, rezidans iş yeri, birfazlaca değişik kriterde fizibilite yaptık. Keşke 10 sene evvel verselerdi. Türkiye’nin ekonomik konjonktürüne bakınca altın yumurtlayan tavuk durumunda değil. Evvelce AVM olarak düşünülmüş. Ne kadar AVM var, ne kadar sorun var biliyorsunuz. Hastane isteyenler var ancak inşaatı siz yapın, biz 25 sene kiralayalım diyenler var lakin buna paramız yok.
“KULÜBÜ KENDİME BORÇLANDIRIYORMUŞUM!”
Borç para lafları bana geliyor. Kulağıma geliyor. O kadar terbiyesizce. Ben kulübü kendime borçlandırıyormuşum. Bunu söyleyenlere yazıklar olsun! Onlara yanıt vereceğim.
“DEĞİŞİK STRATEJİLERE GEREKSİNİMİMİZ VAR”
Biz oynamak istediğimiz futbolu biliyoruz. Biz en epey dert çektiğimiz mevzu son dönemde, kapalı defansları açma. Bizim fantastik gollerimiz yok geçen dönem. İki kişi geçmiş, uzaktan şutlar vs. yok. Kapalı defansları açamadık. 6-7 kadro haricinde tüm kadrolar Fenerbahçe’ye bu biçimde oynuyor. Değişik stratejilere gereksinimimiz var. Bunu yaparken de kaleyi sağlama almamız lazım. Öncelik yememek. Biz hem yiyerek, birebir vakitte ofansif manada feragat ederek yapmaya çalıştık. Birinci öncelik bu. İki kanatlar. Biz kanatları güzel kullanamadık şahsî fikrim. Emre’nin dediği üzere Fener baskın oynar, hakim oynar. Geride bekle falan, birtakım maçlar olur fakat büyük fotoğrafta atak oynamalı. Bunu yaparken de en az 2 tane genç oynatacak cürette, kalibrede hoca lazım. ‘Fenerbahçe şampiyon olmak istiyor, olmalı, gençleri oynatamazsın şu aşamada’ diyorlar lakin bu kısır döngüyü kırmalı, kıracak hoca arıyoruz. Portekizli hocalar daha kreatif, Almanlar daha disiplinli. İkisine de muhtaçlığımız var. Hem daha disiplinli, hem daha kreatif olmalı. Konuştuğum insanların ortak akıl olarak öge bu.
“BAHİSTEN GELEN HİSSE BORCA GİTSİN”
Fenerbahçe ayakları üstünde durabilecek pozisyondan fazlaca uzak. Yapılandırmayı yaptık. Başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere herkese teşekkürler. Emeği geçen herkese teşekkürler. Bu bize yalnızca 2 yıllık nefes aldırdı. 2 mevzu şayet olmazsa, bu kulüpler ödeyemezler. Ellerindeki gayrımenkulleri daha yeterli kıymetlendirmek. Kıymetlendirilmesi için gerekli iklimin oluşması, mevzuat demiyorum. Öbür bahis. Kulüpler binde 5 alıyor, evvelden 4.5’tu. 12 milyardan 60 milyara geldi kanunî bahis. Şu an 90 toplam bahis, 60’ı meşru. 4.5’a çıkarın ve kaynaktan kesin bu borçları. Bize gelmesin, direkt bankalara gitsin. Borçlar bitince bir daha oturup konuşuruz 2’ye 1’e iner, buçuğa iner. Tüm olumsuz şartlar kulüplerin üstüne birebir anda geldi. Kurlar çıldırdı, en büyük gelir yayın 2 yıldır iniyor ve 21’e bölündü, pandemi geldi bilet ve loca yok.
“YAPILANDIRMA MUAHEDESİ İSTEDİĞİMİZ GİBİ”
Yapılandırma muahedesi istediğimiz noktaya geldi. Ne devletimizi, ne federasyonumuzu kandırmadık. Birinci günden temerrüde düşecektik. 250’yi alıp 1 sene daha sonra öteki bir şey söyleyecektik. Biz birinci günden dedik.
“ŞİKE KELAMLARI ARAŞTIRILSIN”
Fenerbahçe’nin şike yaptığı, teşvik verdiği söylendi. İspatlayın. Daima bizim üzerimizden oldu bu işler. Bir şey çıkar mı, çıkmaz mı biliyorum. Bir dilekçe verildi. Biz de imzayı attık. Geri çekileceğini hiç sanmıyorum. Çekilirse, biz de Kulüpler Birliği’nden çekiliriz. Geri çekilmesini net bir biçimde kabul etmem. Ben 8 kişi içinde 1 şahısım. Artık çamur at izi kalsın bu kadar sıradan olmamalı. Yok 1 oyuncu çıkıyor… Yok tercüman bir yanılgı yapmış, yanlış çevirmiş falan. O kadar sıradan değil bu işler. Dirayetli bir duruş olsa Türk futbolunda, bu biçimde şeyler olmaz. Dirayetli olsa, sahiden olmuştur, tabanına inilir. Bir şey çıkmasa dahi incelenmesi fazlaca kıymetli. Nereye kadar sarfiyat bilmiyorum.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
Spor Arena (@sporarena)’in paylaştığı bir gönderi
Medya buluşmasında konuşan Ali Koç, Emre Belözoğlu’nun yeni dönemde sarı-lacivertli kadroda teknik yönetici olarak vazife almayacağını deklare etti.
Ali Koç ayrıyeten yeni teknik yönetici için tarih verdi ve istediği hoca ekolünü anlattı. Marcelo Bielsa tezleri hakkında ise “hemen çabucak temasımız olmadı lakin onun kalibresinde hocalara bakıyoruz.” sözlerini kullandı.
İŞTE ALİ KOÇ’UN YAPTIĞI TÜM AÇIKLAMALAR;
Toplantıyı niçin bugüne bıraktık? Dün yapılan açıklamaları beklemek istedik. Kaygımız vardı. Pazar günü sokağa çıkma yasağının devam edecek olması. Bu niye telaş vericiydi? 5-6 Haziran’da olağan seçimli genel şuramızı yapacaktık. Kısıtlamalar 1 Haziran’a kadar uzatılınca yeni tarih belirledik ve 12-13 Haziran’da gerçekleştireceğiz. Olmadığı takdirde, yarın geceye kadar yeni duyuru yapacağız. Onu yaparsak da seçim 25-26’sına kalacak. İkinci seçenek için de fazlaca konuştuk lakin hepimizin birinci kere karşılaştığı bir durum. Sabit tutalım, özel bir müsaade alabilir miyiz dedik. Pazara sabit kalabilir miyiz diye çalışıyoruz, güç görünüyor. Olursa bizler için epeyce oldukca âlâ olur. Duyumlarımızdan kimi telaşlarımız vardı, dünkü açıklamaları beklemek istedik. Pazar günü kısıtlamaların devam edeceğini hesap edemedik. Yeni bir duyuru yapmamız gerekiyor. 12-13 Haziran’ı 1 gün geriye çekmek, hukuken mümkün değil, mahkemelik bir husus bile olabilir.
“HERKESİ RAHATSIZ RAHATSIZ EDEN BİR KONU”
her insanın vakıf olduğu bir husus var, nisan ayında şampiyon, yok efendim Kuvvetli dönemi, Dilmen, Tatlı dönemleri… Sonuç ortada. Bunları dillendirenler, tekrar bu mevzulara girmiyorlar. Bu bir norm haline geldi. Bu herkesi ilgilendiren ve bir o kadar da rahatsız eden bir bahis. Bu her sene devam ediyor. Bundan daha sonra sistemi değiştiremiyorsak, kendimizi değiştireceğiz demiştim.
“ESKİ KÖYE YENİ ADET GETİRMEK İSTEDİK”
Biz aslında idareye birinci geldiğimizde, eski köye yeni adet getirmek istedik. Birlik ve birliktelik ortasında şayet olmazsak, ortak çıkar ve sıkıntılarımızı çözemeyeceğimizi belirttik. Kimileri tarafınca gerçek dışı bir tutum olarak düşünülmüş olabilir. Saf olmayı, dürüst olmayı, manipüle yapmaktan uzak tutumumu umarım devam ettiririm. Bu dalda bu stil operasyonları değiştirmemiz gerekiyor.
“TÜM ALGILAR VE İFTİRALAR FENERBAHÇE ÜZERİNE”
Şöyle sormak lazım; niçin Fenerbahçe? Bu Fenerbahçe’nin büyüklüğüyle paralel bir durum tahminen de. Bir rakibimiz seçime gidecek, oldukcalu aday var. Lakin hiç bir aday lisanından Fenerbahçe’yi düşürmüyor. Bunu Fenerbahçe’de bakılırsamezsiniz. Ya da 3 ekip şampiyonluğa oynuyor, uzun vakittir bu biçimdesini görmemiştik. Hele ki bu gruplar Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş ise… Dikkat edin, tüm algılar ve iftiralar Fenerbahçe üzerine. Bu tutumlara şaşırmadık, üzüldük. Bunlar Türk futbolunun marka bedeline, gidişatına ziyan veren hususlar.
EMRE BELÖZOĞLU DEVRİ SONA ERDİ
Başında ben ne demiştim? Umarım tüm başkanlık dönemim bir hocayla geçer diye… Ancak ne yazık ki kan uyuşmasını hiç bir hocayla sağlayamadık. Bu değişiklikleri yaptıkça, kadro sinerjisinden alınan sonuçlara kadar her şey etkileniyor. Biz de birebir hocayla devam etmek isterdik lakin olmadı. Bir defa Emre Belözoğlu’na ben müteşekkirim. Yaptığı tüm hizmetler için teşekkür etmek istiyorum. Ben Emre’yi yöneticiyken tanıdım. Kaptan olarak geri döndükten ve lider olduktan daha sonra daha yakından tanıma fırsatı buldum. Saf hislerle, elinden gelenin en güzelini yaparak çalıştı. hiç bir fedakarlıktan kaçınmadan, yeri geldiğinde kendi cebinden koyarak elini taşın altına soktu.
“ÖNÜMÜZDE 3 İHTİMAL VARDI…”
bir epey bahiste Emre Belözoğlu büyük artılar getirdi. 7 ay daha sonra kendini bir anda sportif yöneticiyken, teknik yönetici olarak buldu. En büyük hayali teknik yönetici olmak olan bir ismin bu biçimde bir riski sonucu alma mecburiliği yoktu. Alanda gördüğümüz futbol, Fenerbahçelilerin beklentisine yakın sevideydi. Fakat biz şampiyonluğu Sivasspor maçında kaçırdık. Ne istendiyse, ne beklendiyse elinden geleni yaptı. Teknik yöneticilik konusunda 3 alternatifimiz vardı: Biri Emre’yle devam etmek, biri deneyimli yabancı teknik yöneticinin altında deneyim kazanması, üçüncüsü de yepisyeni yabancı bir teknik yönetici… Yabancı diyorum, zira yerli olarak olabilecek tek teknik yöneticinin Emre Belözoğlu olduğunu düşünüyorum.
“EMRE BELÖZOĞLU İLE YOLA DEVAM ETMEK RİSK OLACAKTI”
Bizim fikrimiz, bana bakılırsa 5, bilemediniz 10 yıl daha sonra açık orta Türkiye’nin en uygun hocası olacağını düşündüğüm Emre Belözoğlu’nun tecürbe kazanması… Emre tercihini yapmanın bizim için riskli olduğunu, Emre için de riskli olduğunu gördük. Emre’yle de bunu konuştuk. Doğal olarak tercihimizi aktardık. Emre düşünmek için vakit istedi, sıcak baktığını söyleyemem. Doğal karşılıyorum bunu. Doğal karşılıyorum bunu fakat sonuç ne olursa olsun, hepinizin huzurunda şahsım ve idare suram ismine Emre’ye verdiği tüm hizmetler için epeyce hayli teşekkür ediyorum. Umarım hepimiz için hakikat bir karar vermiş oluruz. Sonuç ne olursa olsun, bugün olmasa da yarın Emre Belözoğlu Fenerbahçe’ye hayli büyük hizmetler verecektir.
YENİ HOCA NE VAKİT AÇIKLANACAK?
Teknik yönetici konusunda hangi yoldan gideceğimizi bugün anladınız. Yeni hocanın kampta olması lazım. Planlamayı ne kadar erken yaparsa, o kadar bizim avantajımıza. İsteğim teknik yöneticinin yarın açıklanması fakat benim varsayımım, Haziran’ın 3. haftasına kadar, tespit ettiğimiz isimler ve görüşme yaptığımız isimlerle durumlar Haziran’ın 3. haftasına kadar sarfiyat. Bu defa nasıl bir futbol oynanmasını istediğimizi, hocanın CV’sinde neler olması gerektiğini, nasıl disiplin olması gerektiğini, gençleri nasıl kullanımı gerektiğiyle ilgili bir liste çıkardık. Şu an kısa bir liste değil bu.
TEKNİK YÖNETİCİ HANGİ EKOLDEN OLACAK?
Tüm bunlar olduktan daha sonra cüzdanım yetecek mi? Maaşına yetti, taleplerine yetecek mi? Bizim üzere kulüplerin en büyük kusuru, parayla kahır yaşamamış, istediği her oyuncu alınmış hocaların şapkadan tavşan çıkarması mümkün değil. Şunu size söyleyebilirim; tercihimiz, isteğimiz, odaklandığımız nokta, Portekiz ya da Almanya ekolünden teknik adamlar. ‘Bu sonucu 2 hafta evvel söyleseydiniz, bu kadar polemik olmazdı’ diyebilirdiniz. Bu sonucu olmadan evvel fazlaca düşündüm. Kolay değil. Gerek yöneticilik, gerekse futbol aklına güvendiğim bireylerle istişare ettik. Geldiğimiz nokta bundan ibaret.
MARCELO BIELSA KARŞILIĞI
Marcelo Bielsa bize epeyce yazılan bir hoca. Temasımız olmadı fakat onun kalibresinde hocalara bakıyoruz.
EMRE BELÖZOĞLU SPORTİF YÖNETİCİ OLARAK DEVAM EDER Mİ?
Emre’yle aslına bakarsanız biz dönem ortasında bu nazaranvi aldığı vakit, sportif yöneticiliğin bittiğini konuşmuştuk. 1 gün hoca, 1 gün sportif yönetici olmaz. Emre’nin de gönlünde hocalık var esasen. Ben sportif yöneticiliğe hala inanıyorum. Bu sene şampiyon olamamızın sebebi, tam aile olamadık. Samandıra havasını, disiplinini 3 senede sağlayamadık. Grup havasına ziyan veren antrenör de olur, futbolcu olur gidecek.
EMRE BELÖZOĞLU DAHA EVVEL GELSE ŞAMPİYONLUK GELİR MİYDİ?
var iseyımla bir şey söyleyemeyiz. Emre Belözoğlu daha evvel nazaranve gelseydi şampiyon da olabilirdik, tam aykırısı de olabilirdi. Bir maç daha sonrası açıklama yaptım. Satır ortası açıklamalarımı hiç biriniz kapmıyorsunuz. ‘Oynanan oyundan mutluyuz, atak var, atak var…’ Emre Belözoğlu mesleğiyle, liderliğiyle, Fenerbahçe’nin istediği hale getirdi o oyuncuları. Şampiyonluğa oynadıysak Erol hocanın da Emre Belözoğlu’nun da emeği geçenlerin de katkısı var. Ben daha evvel de söylemiş oldum, ‘Başarısızlık var ise o benimdir. Hocanın altını oymayın’ diye. Bu sorunun karşılığı aslında yok. Şampiyon da olabilirdik, olmayabilirdik de. Tüm gri konumlar bizim aleyhimize çalınmasına karşın… Sondan ikinci haftaya kadar getirdik şampiyonluğu. Oraya kadar getirdikten daha sonra, o gün alandaki ruhu kabul etmiyorum. Zannedersiniz ki Sivas şampiyonluğa oynuyor. O günden daha sonra futbolcuları görmedim, görseydim gözlerine bakarak söylemek isterdim.
“EMRE BELÖZOĞLU TARİHİN EN ÂLÂ HOCASI OLACAK”
Biz yerliyle gideceksek Emre Belözoğlu’ndan diğeriyle çalışmayız. Emre Belözoğlu Türk tarihinin en düzgün hocası olacak. 5 yıldır kendini hazırlıyor. Ben gördüğüm için söylüyorum. Emre’yle ilgili tezimden inşallah Fenerbahçe de yararlanır. Emre haricinde gördüğüm kadarıyla bizim istediğimiz biçimde olabilecek bir hoca yok. Yabancı hocanın mali külfeti fazlaca fazla. Bu bir risk lakin gelecek yılın şampiyonluğu fazlaca kıymetli olduğu için bu riski aldık.
“SPORTİF YÖNETİCİLİK KURULUŞU DEVAM ETMELİ”
FFP, harcama limitleri, bankalarla yapılan muahedeler gereği CEO kıvamında bir kişi ve departmana muhtaçlık var. Emre Belözoğlu, bizim elimizdeki arkadaşlardan bağlantıcı, hukukçuyu da futbolda konumlandırdı. Gerçek yaptığını düşünüyorum. Sportif yöneticilik kuruluşu devam etmeli. Şunu da gördük. 2 işveren olayı da olabiliyor. Kültürümüz gereği, tam oturtamadık sonları, sorumluluk çerçevelerini. İdari manada futbolun başında olan biri olacak. Sportif yöneticisi de vereceğiz. Altyapı değişik tertiple kurgulanmalı. Sportif yöneticinin de gücü vakti yetmiyor hem a kadroya hem altyapıya bakmak. Sportif yönetici Türk ya da yabancı olur, belirli olur. Muhtemelen Türk olur. Futbolun genel müdürü üzere bir durum gerekiyor.
“KOMPLEKSİMİZ YOK, ÖZGÜVENİMİZ VAR”
Bana yöneltilen tenkitler içinde en kabul etmediğim mevzu, şeffaflık konusu. Bizim şeffaf olmadığımıza dair tüm tenkitleri reddediyorum. Hatta Harika Lig’deki kulüpler içinde en şeffaf kulüp tahminen de biziz. Samimi her türlü tenkide büsbütün açığım. Zira bizim kompleksimiz yok, özgüvenimiz var. İnsanız, kusur yapabiliriz. Kıymetli olan bu yanlışları yapmamak.
MENAJER HARCAMALARI KONUSU
Menajer harcamaları… 2020/21’de TFF’nin deklare ettiğı verilere bakın. Nasıl olur ki deyin, Türkiye Üstün Ligi’nde yalnızca 5 kulüp bu dönem menajerlik ödemesi yapmış. Bunu bir sorun, başvurun medya olarak. Şöyle sorun, ‘Türkiye’deki menajerlik fiyatlarının yarısını yalnızca Fenerbahçe ödüyor?’ diye sorun. Şeffaflığımızın en büyük delillerinden birisi de bu. Bunu soracaklarına, Fenerbahçe’yi kazıklıyorlar diyor. Bu kulüplerin niçin menajerlik fiyatı yok diye bir sorun. Taraftarın şeffaflık beklentisiyle idarenin şeffaflık ölçütü uyuşmuyor olabilir. O onu dedi, bu bunu dediyle hareket edemem. Tenkide açığız lakin kulübün dinamiklerini etkilemek, karıştırmak için verilen tenkitlere harcayacak vaktimiz yok.
“ERZURUMSPOR DEPLASMANI DIŞINDA BİR KASVET YAŞANMADI”
Gittiğimiz her deplasmanda hürmet görüyoruz. Bu sene biroldukça olay oldu. Bir kez Fenerbahçe’nin deplasmanlarında, ya da Fenerbahçe’ye deplasmana gelen grupların yöneticileriyle tartışma oldu mu? niye? Zira biz hürmet gösteriyoruz. Biz bugün Anadolu kulüpleriyle ilgimiz, tahminen de tarihte olmadığı kadar uygundur. Telaffuzlar bir yere kadar, bir de bu işin aksiyon tarafı var. 3 yıldır bir tek Erzurumspor deplasmanı haricinde bir tane meşakkat yaşanmadı. O maçta da biz galip geldik, Erzurumspor küme düşmüştü. Bir tane sorun yaşanmış maç söyleyin bana? Bir kişi küfür etti diye koskoca camiayı zan altında bırakmıyoruz. Birtakım radikal değişiklikler, yapısal değişiklikler olarak futbol temizlenecek.
“BİZ 3 HOCAYLA ÇALIŞTIK”
Geç karar verme konusu… Eski 1-2 yöneticimiz tarafınca ortaya atılan bir durumdur. Vakit zaman bu kulübün bugünü, yarını ve geleceğini düşündüğümüz için bir mevzuyu 10-15 sefer düşündüğümüz olabilir. Tahminen de hakikat sonucu ıskaladığımız olabilir. Biz Türkiye’de hancıyız. Avrupa kulüplerindeki yapı bu biçimde değil. Ben kendi şirketlerimde bu kadar düşünmek zorunda değilim fakat burada adımlarımızı dikkatli atmalıyız. Vakit zaman arzulanan süratte aksiyonlar alamadığımız da oldu. 3 senede kazanılan deneyim, olumlu-olumsuz yaşananlar… Bunun kazandırdığı tecrübeyle fazlaca daha farklı hareket eden bir idare olacağını bakılırsaceksiniz. Temel prensiplerimiz değişmeyecek. Birtakım uygulamalar değişebilir lakin ana planımız değişmeyecek. Biz 3 hocayla çalıştık. Cocu, Ersun Yanal, Erol Bulut. Öbürleri geçiciydi. Şu kadar hocayla çalıştı diyorlar, Aykut Kocaman’ı da katıyorlar ona.
“ATTIĞIMIZ HER ADIMI 30 DEFA DÜŞÜNÜYORUZ”
Yurt haricinde kulüp liderleriyle görüşüyoruz. Şöyle bu biçimde yapalım diyorlar, ben bu kulübün sahibi değilim, yapamam diyorum. Adamlardaki rahatlık, esneklik burada yok. Biz attığım her adımda 30 kez düşünüyoruz.
HANGİ MEVKİLERE TRANSFER YAPILACAK?
Biz şampiyonluğu Sivas maçında kaybettik. Birtakım taraftarlarımız kızacaklar tahminen, 10-15 puanımızın gittiğini söylemedim diye… Fakat ona karşın biz işi Sivas maçına kadar getirdik. Biz bu sene şampiyon olabilseydik, art geriye işler istediğimiz noktaya gelecekti. Bu durum bize maddi olarak büyük ziyan verdi. Futbol özelinde inancım, futbolun rengi sarı-lacivert olacak. Takımımızın yüzde 70’i hazır. Tahminen reddedemeyeceğimiz teklif gelecek oyuncularımız olacak. Asgarî 1 stoper, 1 kanat, 2 forvet, tahminen de bir sağ ya da sol bek transferlerini yapacağız. Bahtımıza yolladığımız oyuncular, yurt haricinde düzgün işler çıkarıyorlar. Tahminen bu dönem da bir daha 15 milyon euro civarı bir satışımız olacak. Çok fazla müdahale yapmadan hareket edeceğimiz takım var elimizde. Dediğim dokunuşları yapıp, elimizden çıkarmak istediğimiz oyuncuları çıkarabilirsek taraftarların gurur duyacağı bir Fenerbahçe alanda olacak.
“HİÇBİR VAKİT ŞAMPİYONLUK VAADİNDE BULUNMADIM”
Ben hiç bir vakit şampiyonluk vaadinde bulunmadım. Her vakit ‘inşallah’ derim. Fenerbahçe adil yollarla şampiyonluk kazanılabileceğini gösterecek. Değişecek demekle bugün tenkit ettiğimiz, kimilerini aşağılık gördüğümüz halleri algılamayın. Misliyle ve epeyce çabuk yanıt vereceğiz. Bundan emin olun.
YENİ TESİS MUŞTUSU
Ben tek bir vaadimi tutamadım. Altyapıya örnek ve dünya çapında bir tesis yapmaktı. 7 milyon euro bütçemiz var. Müracaatlar var. Arazi var. Ben o tesisi yapacağım burada. İnanılmaz sıkıştık Dereağzı’nda. Samandıra’da ek inşaat ile 12 oda çıkarmaya çalışıyoruz. bahsetmiş olduğum arazi Samandıra’ya yakın. Parası da hazır. Yetkililere söylüyorum, paramız da planlarımız da var. Türk futboluna örnek tesis olacak. Düğmeye bassak 1 sene sürer. Sayın Aziz Yıldırım, bu stadyumu yaptıktan daha sonra stadyumlar çağdaşlaştı. Neredeyse tamamı devlet eliyle. Fitili ateşleyen Fenerbahçe’dir. Kendi alın teriyle yaptı Fenerbahçe. Bu tesisler de fitili ateşleyecek. Benim en büyük hayalim bu.
PİLOT KULÜP SATIN ALINACAK
Federasyon 2 yıldır uygulama yapacak, yapılmadı. 2 ay daha sonra ligler başlayacak, hala federasyonumuzun hangi rezerv ligi uygulayacak muhakkak değil. aslına bakarsanız altyapılar 1.5 sene kaçırdı. Bir sürü yaş kümesi hiç top oynamadı. Ya direkt satın alma olacak. Bir lig kurulacak, oyuncu oynatacağız ümidimizi kestik. Ağustos ayında ligler başlamadan 2 yahut 3. ligde kulüp satın alacağız ya da bir kulüp sahibiyle yüzde 100 ilgi inşa edeceğiz. Pilot kulüp, ‘feeder’ kulüp yapacağız. Muhtaçlığımız var. Kiraladığımız oyuncularımızın birçok mühlet almıyorlar, gereğince mühlet almıyorlar. Kimilerini mühlet alma mecburiyetiyle kiralıyoruz lakin kendi kulübümüz olursa birfazlaca oyuncumuzu geliştiririz, test ederiz.
BAYAN FUTBOL ŞUBESİ AÇILIYOR
Şu an fazlaca taraftarımızın ilgisini çekmese de, biroldukça talep var. Bayan futbol şubesi için genel heyet müsaade ederse, hayata geçireceğiz. Bu şube Fenerbahçe DNA’sı için de uygundur. Bayan olarak faaliyetimizin olmadığı tek branştır, başka tüm kısımlarda var. Sponsorluk isteyenler var. Ya 3. Lig’den başlayacaksın, ya da kulüp satın almak. Ben satın alma taraftarıyım fakat kimi arkadaşlar 3. Lig’den başlatmak düzgündür diyor. Bayan futbolunun tohumlarını atacağız. Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray hangi spora girerse girsin, uğraş etsin o spor gelişir, emsalsiz gelişir.
SZALAI, OZAN TUFAN VE MERT HAKAN SATILMAYACAK
Burası farklı bir lig. Yabancılarımızın neredeyse hepsi ulusal gruplarında oynuyorlar. EURO 2020 bir vitrin olacak. Absürd bir teklif gelmedikçe, Zanka hariç, Szalai, Ozan Tufan ve Mert Hakan üzere isimleri satmayı düşünmüyoruz. bir epey transfer şampiyona daha sonrası netleşecek. Geçen dönem biz kiralık transferden uzak durmaya çalıştık. Finansal Fair Play’den dolayı. Başımızdaki profildeki hocayı Haziran ayında imzaya getirirsek, önündeki mühletin alışması için ziyadesiyle yeteceğini düşünüyorum. Taraftarlarımızın içi rahat etsin. Kaybedilmiş bir vakit olduğunu düşünmüyorum.
“FUTBOLCULAR ALANA ÇIKTIĞINDA O SİVAS MAÇINDA ÖLECEK ÖLECEK”
Geçen sene görüştüğümüz hocalar 50 sayfalık rapor hazırlıyordu. En uygun olmayan adam bile 1-2 haftada röntgeni çekiyor. Bugün baktığımız hocaların kimileri 2 hafta evvelden piyasada değildi. Alman ya da Portekizli, geçmişte mümkünse 1-2 şampiyonluğu olması, disiplin getirecek bir teknik yönetici olsun istiyorum. Benim tahammülüm yok artık! Milyonlar acı çekiyor. Harcanan bir dünya para. Emek veriliyor… O futbolcu Sivas maçına çıktığı vakit terinin son damlasına kadar! Ölecek alanda ölecek! Soyunma odasına 1-0 mağlup giriyoruz, çıkınca alana o şuurla çıkacak. Olmayanlar var. Ben onu başa taktım. Herkese nasip olmaz bu formayı giymek.
“6 MİLYON EUROLUK TEKLİF VAR”
15 milyon euroluk satış nasıl olur… Hali hazırda 6 milyon euroluk teklif var. İsim veremeyeceğim. Hem oyuncu için tıpkı vakitte bizim için yeni bir arayış, yeni bir maceraya çıkma muhtaçlığı olan isimler var. Mevcut gelen teklifler, çabucak hemen daha transfer dönemi başlamamış bulunmasına karşın bu sayının gelmesi için bizi ümitlendiriyor. Tahminen Ozan’a, Altay’a teklifler gelebilir. Biz sattığımız vakit âlâ satıyoruz. Biliyorsunuz, sattığımızın 3’te 1’i limite yansıyor. Tahminen bu dönem satışları direkt alırlar. Zira bu limit tertibinin değişmesi gerekiyor. hiç bir takviye almayan tek bölüm futbol. Aşıların bile parasını kulüpler kendi cebinden verdi. Bu niçinle satışlar bizim için fazlaca değerli. Bu dönem maliyetleri yüzde 20 indirmemiz lazım. Yalnızca biz değil, tüm kulüpler. Fırsat transferleri tespit etmemiz hayli değerli oluyor. Burada isim veremeyeceğim. Devre ortası stoper muhtaçlığımız vardı. Biri Atilla’ydı. Eski reflekslerle hareket etsek, Atilla listeye bile girmezdi. Artık bizim Pelkas’lar, Altay’lar, Atilla’lar modeline gitmemiz gerekiyor. Gerekirse 1-2 milyon bonservis vereceksin. Yaşı da 24-25 altında olacak. Kadroda yaş ortalaması benim istediğim üzere gitti. Bizim kadronun 25-26 yaş bandında olması lazım.
“BU TOPLULUĞUN GELECEĞİ OLARAK BENİ GÖRENLERE KARŞI SORUMLULUĞUM VAR”
Nereden bildiriler alacağımı, tenkitlerin hangilerinin samimi hangilerinin güdümlü olduğunun farkındayım. Birinci kere taarruza uğramıyorum. Tahminen de Türkiye tarihinin en epey saldırılan liderlerinden olmuşumdur. Bence oldum. Bizim haberimizin yapılmaması ya da makûs bir şeyin günlerce abartılması… Bunu tekraren yaşadık. hiç bir toplumsal medya hesabım yok. Arkadaşlarımın raporlamasıyla öğreniyorum. ‘Tam Vakti Şimdi’ler, sokakta afiş asmalar isteseniz yapamayacağınız işlerdi. Beni organik bir biçimde destekleyen, seçim kampanyalarıma detek veren ve bana inanan insanların beklentilerini karşılayamamak beni hayli mahcup ediyor… Onlar gorecekler ki, ‘İyi ki desteklemişiz, düzgün ki savunmuşuz’ noktasına gelecekler. Bundan zerre kadar kuşkum yok. Benim en epey sorumluluk duyduğum, yatıp kalkıp Fenerbahçe aşkıyla yanıp tutuşan çocuklarımız, bu topluluğun aydınlık geleceği olarak beni yanlışsız aday gorenlere karşı sorumluluğum var. Onlar bu işten mahcup çıkmayacaklar.
“1959 ÖNCESİ ŞAMPİYONLUKLAR KONUSUNDA DAHA EVVEL MÜRACAAT YAPMADIK”
Bizim 1959 yılı şampiyonluklarla ilgili müracaatlarımız 2 yıl evvel de vardı. Vakit zaman Metin Sipahioğlu’yla da zıt düşmüşüzdür. Şampiyon olmak öteki şey, hak ettiğini almak diğer şey. Bu müracaatın bizim devrimizde yapılması gerekiyordu. İkinci periyodumuzun olup olmayacağı aşikâr değil. Fenerbahçe Spor Kulübü daha evvel hiç bir müracaat yapmadı. İnanamıyorum. Kelli-felli adamlar, bu palavraları nasıl savunuyor anlamıyorum.
“EROL BULUT’U YERDEN YERE VURUYOR…”
Bir yenilgi daha sonrası biri bildiri atıyor. Erol hocayı yerden yere vuruyor. ‘Çabuk bu adamı gönderin’ diye. Tıpkı adam, bundan evvelki periyot bundan evvelki hocamız için ağza alınmayacak kelamlar söylemiş. Küfürler etmiş. Kimi beşerler var, meslek edinmişler, Fenerbahçe makûs giderken ortaya çıkıyorlar. Ya işler düzgün giderken bir tane bildiri çekmez mi insan? Bunlar benim için Fenerbahçe’yle var olanlar, Fenerbahçe için var olanlar değil. Bizim toplulukta bu tip beşerler yok zannediyordum.
“BEN BİR DEFA FB TV’Yİ KULLANMADIM”
Eyüp Beyefendi inşallah imzaları toplayacak aday olacak. Tüm buralar ona açık. FBTV ona açık. İstiyorsa onla televizyona bende çıkarım. Adil bir rekabet olacak. Fenerbahçeliler gurur duyacak. Ben 1 sefer FB TV’yi, burayı kullanamadım, 1 defa. ‘Kime konuşsam bırakmalı’ diyorsun. Bence ‘Bırakmamalı’ diyenlerle görüş. Ben istenmediğim yerde durmam. Durum senin dediğin üzere değil. Yakında çıkacakmış, araştırma yapmışlar. Araştırma şirketi yapmış. Sayılar çıkınca görürsünüz. Ben senin söylemiş olduğinin 10’da 1’ini düşünsem kendimle ilgili, 1 dakika devam etmem.
“GELİR GELMEZ 37 MİLYON EURO BORÇ ÖDEDİK”
Futbolda aldığımız sonuçlardan daha sonra tenkit olmaması kelam konusu değil. Ben madalyonun iki yüzü olduğuna inanırım. Eleştirirkilk evvelkilere de bakmak lazım. Daha evvelki liderler birinci devirlerini nasıl geçirmiş? Gelir gelmez 37 milyon euro borç ödedik. Geldiğimiz ay ortasında birebir vakitte… Kendimizde kusur bulmadığımızı düşünmesinler. Biz fazlaca kusur yaptık. Ben şahsen hayli tolerans gösterdim insanlara. Ben neredeyse hiç bir şeye karışmıyorum. Ben iki tane transferde başkanlık hakkımı kullandım. Biri Atilla. Tam bilakis bundan daha sonra fazlaca daha farklı bir biçimde bu kulübün futbol kadrosu işleyecek.
Türkiye’de birtakım şeyler medya kullanılarak belirli bir noktaya getirilmeye çalışılıyor. Bu ne yazık ki TFF’de epeyce oluyor. Kimi haberler çıkıyor, ‘Tahkim reddedecek, kural kusuru yok’ diye. bu biçimde şeyler çıkıyorsa toplumu mesajlayarak ortamı hazırlıyor. Bizim önceliğimiz yıldız, para değil. Bizim helalleşmemiz lazım. 3 Temmuz’u kapatmamız lazım. Bizim o periyot yaşadığımız maddi-manevi kayıplar için helalleşmek lazım. Önceliğimiz, tarihin resmiyete kavuşması. daha sonrasına bakacağız.
ANADOLU EFES’E TEBRİK
Anadolu Efes Kulübünü kutluyorum. Son 7 yıldır Türk gruplarının Final Four’da olması, iki kupa eklenince Türk erkek basketbolu Avrupa’da sıradan bir değerli noktada. Obradovic üzere efsaniçin daha sonra dönüşümü yapmak kolay değil. Türk basketbolu buraya geldiyse Obradovic’in büyük katkısı var. Bize yaşattığı her memnun an için şükranlarımızı sunarız. Obradovic’in liderliği hem Fenerbahçe’yi, hem Türk basketbolunu öbür noktaya götürdü. Final Four’a inanıyorduk. Ne günah işlediysek, talih faktörü hiç bizim yanımızda olmadı. Birinci gittiğimiz Final Four’a 3 rekorla gittik. En hayli galibiyet, en erken play-off, içeride hiç kaybetmeyen gruptuk. Birinci 5’in 4’ü sakatlandı. CSKA serisinde bir sürü covid çıktı. Önümüzdeki dönem için Fenerbahçe Beko’nun takımı hazır. 1-2 dokunuş yaparız ancak star değiller. Bizim imzaladığımız oyuncularla kontrat yapabilmek için kimi kulüpler büyük teklifler yapıyor artık. Önümüzdeki dönem epey farklı bir basketbol kadrosu goreceksiniz.
bir daha yapılanmayı imzaladık. Orada diyor ki AŞ’den derneğe 1 lira para gitmeyecek. Futbol haricindeki tüm operasyonlara, oranın geliriyle devam edeceksiniz. Basketbolda buna devam etmek zorundayız. Evvelce 31’ken, 16-17’ydi euro olarak açık. Localar, kombineler, onlar bunlar, pandemi falan. 19’a indirdik bütçeyi, açığımız 11-12 bandında. Bütün basket, voleybol, olimpik branşları eklerseniz bu açık 20-25 milyon euro ortası, 20 de sen ona, açık var. Fenerbahçe olarak, ben olayım olmayayım, bu topluluk bir karar vermek zorunda. Fenerbahçe her kulvarda şampiyonluğa oynayacak mı? Biz geldiğimizden bu yana kürekte 3 yıldır bayan erkek tüm kulvarlarda şampiyon olduk. Kimin umurunda? Tarihimizde birinci kürekte olimpiyatlara atlet gönderiyoruz. Şu an 14 kotamız var, 21-22 olacak kota. Tarihi rekor kıracağız. Bir yararı var mı? Taraftarın yüzde 99’unun umurunda mı? Biz voleybolda küme düşsek, ne olurdu bu toplulukta? Kimsenin umurunda değil şu an her insanın umurunda olurdu bu biçimde. Fenerbahçe her yerde finalde.
“FENERBAHÇE NASIL ÇIKMAZ DİYORLAR…”
Bayan voleybolda 3. maça çıkamadık. Fenerbahçe nasıl çıkmaz diyorlar. Gençlerle çıkalım dedik, talimatlar müsaade etmedi. Erteleme olamadı. Federasyona da kızılamaz. Bayan baskette şampiyon olduk. Final Four olduk. Tarihimizin en düşük bütçesine, en güçlü basket kadrosunu kurduk. Seneye EuroLeague’i alacağız. Bunu yazın. Bunu başa taktık. Ekaterinburg ile oynadığımız maç, son 10 yılın en düzgün maçıydı dedi FIBA. Benim bütçe 1.5 milyon, onun bütçesi 11 milyon. Bir de o grup aşılıydı. Bizi değerlendirenlerin gözünde bir kıymeti yok.
“FUTBOLLA NE UĞRAŞIYORSUN DİYORLAR”
‘Ne uğraşıyorsun bununla, futbolla uğraş’ diyorlar. Galatasaray ve Beşiktaş, bu sporlara gençlerle çıkarsa yalnızca Türk sporu kaybedecek. İlgililer bunun farkında değil. Biz de girelim bayan futboluna bakın uçacak. Biz bu kadar külfetli kaidelerde, sıfır hareket alanı varken, olimpik branşlarda rekor kırıyor, olimpik branşların hepsinde şampiyon olmuş demiyor kimse. Fenerbahçe bir karar verecek. Yalnızca futbol ve erkek basketbolla mı devam edecek, yoksa dünyanın en başarılı spor kulübü mü olacak? Buna topluluk bir karar verecek, ben olayım olmayayım.
“KİMSE KULÜBÜN İMKANLARINI LEHİMİZE KULLANDIĞIMIZI TEZ EDEMEZ”
O denli şeyler yaşadık ki, 50 yılda yaşanacak şeyleri 2 yılda yaşadık. Düşünebiliyor musunuz, 22. hafta Fenerbahçe şampiyonluğun en büyük adayı lakin daha sonra 7 maçta 1 puan alıyoruz. Çok garip şeyler yaşadık. Değerli bir ders oldu lakin oldu. Biz kendimizle yüzleşebiliriz. Yaptığımız fazlaca kusurlar oldu ancak hiç kimse, beni ve arkadaşlarımı kulübün çıkarları için var gücümüzle çalışmadığımızı, kulübün imkanlarını kendi lehimize kullandığımızı argüman edemez. Bize dayanak veren epey insan var. Bizim gayretlerimizi herkes görüyor. Bizim niyetimiz güzel niyettir. Talihsizlikler, şanssızlıklar yaşadık lakin yanlışlar da yaptık. O yüzden diyorum ki, gelecek dönem sarı-lacivert dönem olacak.
SPOR ŞUBELERİNE NOT
Futbol 10 üzerinden 5, basketbol ve voleybol 10 üzerinden 7, öbür branşlar ise 10 üzerinden 8. Mali bağımsızlık 6/10, yeni gelir yaratma 9/10, maliyetleri düşürmek, tasarruf etmek 10 üzerinden 6. Kendime en çok kızdığım konulardan biri bu. Geldiğimizde en başta sıkacaktık kemerleri.
“YAPTIKLARIMIZIN MEYVELERİNİ TOPLAMA ZAMANI”
Futbol iklimi bana göre değil, ben bu futbol iklimine uygun değilim. Benden iki tane daha olması lazım. Benim burada yapacak işim var. Ben Fenerbahçeliyim. Beni küçükken Fenerbahçeli yapmışlar, ben de sadakat duygusu çok yüksek bir adamım. Beni küçükken Fenerbahçeli yapmışlar, ben de sadakat duygusu devasa yükseklikte bir adamım. Fenerbahçe’nin son periyotta yaşadıkları niçiniyle motive olarak aday olmuşum. Tarihi seçimi kazanmanın yararını topluluğa gösterme vakti geldi. Yaptıklarımızın meyvesini toplamanın tam vakti.
“KARŞILIĞINI VERMEDEN BIRAKMAM”
Ben sandığınızdan daha fazla sadakati yüksek olan bir adamım. En pes edilmesi gereken durumlarda direncim artar. Kolay kolay pes etmem. Başarılı olmadan bırakmam. Beni bu toplulukta görmek isteyenlere karşılığını vermeden, ben burayı bırakmam.
“YAYINCIYLA ÖNEMLİ SORUNLAR VAR”
Yayıncıyla fevkalade badireler var, çözülemiyor. İndirim indirim indirim sonu yok. 1 tane şirket çıkıp Türk futbolunu parmağında çeviriyor. hiç bir şartnameye uymuyor. her insanın paraya sıkıştığı anda ödemiyor.
Yabancı sayısı açısından Fenerbahçe, en hayli Türk oynatan ikinci kulüp. En az yabancı oynatan Göztepe. Ne yapmışız, biz planlarımızı 2 yıldır tabir edilen yabancı sayısını indirme üzerine kurmuşuz, hazırlamışız. en çok Hatay yabancı oynatmış. Biz buna bakılırsa planlama yaptık. Lakin bir daha eski sistem devam edecek. Bize sordular. Bizim rekabet açısından işimize gelir, başka kulüplerin düşüncesi var, elden oyuncu çıkaramıyorlarsa…
Fenerbahçe 5.50, Galatasaray 6.95, Trabzonspor 7.15, Beşiktaş 8.48, en hayli Hatay 9.23, en az Göztepe 4.98. Yabancı oynatma sayıları.
“YABANCI KURALI ERTELENEBİLİR”
Biz buna göre kurguladık. Emre’nin yaptığı kıymetli işlerden bir tanesi budur. Bizim paydaşlarımız hazır değilse, pazarlık kademesinde elleri zayıflayacaksa biz 1 sene ertelemeye karşı değiliz. Biz işimize geleni tercih etmedik. ‘Bana bakılırsa, işime yarayan’ mantığında değiliz. Harcama limitlerinde kimi kulüpler bize bunu yaptı.
“KURULLARDA BÜYÜK KAHIR VAR”
Heyetler… Dikkatle dinleyin diyeceklerimi. Bugün hakem atamalarında, hakem puanlandırmalarında yapılış formunda ve süreçlerinde, ilgili bireylerde büyük bir düşünce var. Çok büyük bir problem var.
Tüm kadrolar hakem performansından şikayetçi. Fenerbahçe’ye has bir şey değil. Şu olgudan uzak durmalı, ‘Herkes şikayet ediyorsa biz hakikat yapıyoruz’ falan. Yok o denli bir şey.
“YİNE BİREBİR HAKEMLER ETRAFINDA DÖNÜYORUZ”
Kaç tanesi A hakemi, kaçı 4-5 senede maç almış. Biz niçin 13-14 isim etrafında dönüyoruz. 5 senede 4 maç almış adam niye a klasmanda. Bunu bulmak epey kolay. Hakem havuzunu genişletmek lazım. Genç hakem işi sekteye uğradı. Hazır olmayan gençleri büyük maçlara verdi. Onlar 1-2 kusur yapıp makus maç yönetince, eskisi üzere verilmez oldu. bir daha birebir isimler etrafında dönüyoruz.
“ADI ALİ KOÇ DİYE OLAY ÇIKTI”
MHK, bir hakemin ismi Ali Koç diye atayan adamı işten aldı. Komik geliyor bana. bu biçimde bir şey olmamıştır dedim. Bu hakem topluluğunda hayli konuşuluyor. Fenerbahçe altyapı maçına hakem atayanı vazifeden aldılar, neler yaparlar diyor. Bu adam esasilk öncesinde 4 tane maçımıza atanmış. Hakem bunu başa yazıyor.
“HAKEMLERİ 2 KİŞİ ATIYOR”
Muhteşem Lig, 1. Lig, 2. Lig, 3. Lig maçlarının atamalarını 2 kişi yapıyor. Lider ve Tokat soyadlı biri. Akraba kontenjanından o arkadaş. Sicilini söylememe gerek yok herbiçimde, geçmişini. 2 kişi, en âlâ niyetli 2 kişi olsa da kusur yapmamaları mümkün değil.
Alanya maçında kural kusuru var diye itiraz yapmıştım, niçin o hakemi tekrar veriyorsun. Araştırmada bu mevzu. Etik olarak yapmaman lazım. Araştırılan bahisteki hakemi atayarak ne bildirisi veriyorsun! Atayanlara nazaran hakemler ileti alıyor. Nasıl yönetmesine göre ileti alıyor.
“SADECE İKİ KİŞİ YAPIYOR!”
Konseyler olmalı MHK’de. 2’si bu kadar işi yapıyor. 7 kişi var MHK’de. 1’i bayan futbol, 1’i plaj, 1’i futsal. Otomobiller jilet üzere son model. Hepsi tıpkı huzur hakkını alıyor.
“ÖNERİLER VERDİK, ÇOK MU SIKINTI?”
Yeni teklifler verdik. İki gözlemci atayın. Hakemlerin puanlarını formlarla verin. Gözlemci de eski hakem. Sen benim sırtımı sıvazla, ben seninkini sıvazlayayım. Verdiği puanları açıklayın, milyonlar da bilsin. Hakemler atanmak için rüzgar nereye yapıtsa oraya nazaran gidiyor. Düzgün hakemlere maç versin. Üstün Lig’i bir konsey atasın, 1. Lig’i öbür, 2. Lig’i öteki. Çok mu güç.
“METİN TOKAT ATAMALARDA OLAMAZ!”
Metin Tokat hakem atamalarında olamaz arkadaş, o-la-maz! Olmamalı. Hepiniz bu arkadaşın geçmişini biliyorsunuz. Göz nazaran bakılırsa bu yanılgıyı yapıyor, göz bakılırsa nazaran. Burada sesleniyorum MHK’ye.
Olimpiyatlar’da ve EURO 2020’de saha hakemleri diğer, VAR hakemleri öteki olacak. Avrupa’da başlayacak. İnanın epey yararı olacak.
“3 GÜN daha sonra MAÇA ATANDI”
Malatyaspor – Fenerbahçe maçının son dakika penaltımız verilmiyor. İsyan edilmiyor. Forma değiştiriyor, kakara kikiri. Bu değişecek. Anti-Fenerbahçeliler’in bile penaltı dediği konuma adam vermedi penaltıyı. 3 gün daha sonra maça atandı. Sorun Serdar Tatlı’ya. Fenerbahçe – Galatasaray maçında Ozan Tufan’ın golü. Çağırın 2’şer kişi iki ekipten. Koyun bir odaya, gösterin VAR konuşmalarını.
“PERFORMANS KRİTERİ YOK YA”
Türkiye’de futbolun bahtını belirleyen kurumun performans tahlili yok ya, performans kriteri yok. daha sonra Federasyon lideri, ‘Çok memnunum’ diyor! Şampiyonlar Ligi finali de burada olacaktı, gördük.
“ATAMALARI TELEVİZYONDA YAPIN”
Puanlama sistemi olsun, şeffaf olsun dedik. 80 puan üstü alıyorsan bir daha sonraki maça atanıyordun. Haftaya maç alacaklar muhakkak oldu. Fenerbahçe – Beşiktaş maçının zorluk derecesi farklı, örneğin Hatayspor – Denizlispor farklı. 3 hakem var, 4 hakem var, at kurayı çek birini. Öteki kalan hakemleri, öbür maçlara ver. Zorluk derecesi düşük maçlara da kendi torbalarını ver. Haydi 1 adım daha öteye gidiyorum, TV’de yapın fakat hayatta yapmazlar. İnanın sıkıntılar minimize edilir. Eski köye yeni adetler var diyorum diye benle külfetleri var. Sıkıntılar yemin ediyorum minimize edilir. Artık büyük paralar var. Maça atanan para alıyor, düzgün yönetirse prim alıyorlar.
“BÜTÜN VAR KONUŞMALARI İNCELENMELİ”
Bu atamaları yapan şaibeli beşerler olmamalı. Küçük soru işareti olan insanın bu işareti yapmaması lazım. MHK, bütün maçların VAR konuşmalarını incelemeli. Avrupa’da bu biçimde. Burada yalnızca kritik konumları dinleyip inceliyor. Bütün VAR konuşmaları incelenmeli, kayda geçmeli.
“BİZE UEFA’DA GÜLÜYORLAR”
47 yaşında emeklilik var hakemlere. FIFA kokartı alan bir hakem 8-10 sene maç yönetirse Şampiyonlar Ligi’nde maç alıyor. Biz esasen 40-41’de FIFA kokartı veriyoruz. Bize UEFA’da gülüyorlar ya, gülüyorlar.
Barış Şimşek UEFA’da VAR imtihanını geçemedi, VAR koordinatörü yaptılar. Nasıl oluyor bu. Olacak iş değil ya. UEFA’da imtihanı geçemiyor, burada bu işe konuşuyor.
“5 SENEDE 3-4 MAÇ ALAN VAR!”
5 senede 3-4 maç alan adamlar var a klasmanda. Torpille mi gelmiş buraya. Yapılacak o kadar fazlaca şey var ki ya.
“İKİ ADAM, 42 HAFTADA, 55 MAÇA HAKEM ATADI!”
56 maçı iki tane adam atadı ya. İki adam, 42 hafta 56 maçın hakemini atıyor. Bunlardan biri de Metin Tokat.
FATİH TERİM GÖNDERMESİ
Bir Emniyet memuru, bir telefonla raporu değiştirmemeli. Olay çıkıyor, bir telefon, rapor değişiyor. Adam bir rapor yazıyor, ‘Cibiliyetsiz’. O kayda geçtiği için değiştiremiyorlar. daha sonra diğer raporda ‘Ciddiyetsiz’e çeviriyorlar. Hangisi daha az cezaysa oradan alıyorlar. Ucuz bunlar ucuz. Çok ucuz hareketler yapmayın.
“YENİ DÖNEM SPONSORUMUZ PUMA”
Yeni dönem sponsorumuz Puma. Adidas’a şükranlarımızı iletiyorum. İş küreselleştikten daha sonra dizayn vs. konularda ıstırap yaşadık. Esneklik azaldık. Çok dar kalıplara sokulmaya çalışıldık. Daha esnek, daha uygun teklif ve 1. kategori grup olacağı için puma’ya geçtik. 2 tanesi 19.07’de, 3’üncüsü ağustos ayında 5 büyük grupla birlikte lansman yapılacak.
Değişik ve enteresan formalar. Bir daha sonraki dönemin formalarını da önümüze getirdiler. Yaklaşımları değişik. Bunu tercih ettik.
Formalarımız dolu. 1-2 değişiklik oldu. Formalarımız dolu olmasa idi, en geç mart sonu isimleri vermen gerekiyor, son 2 ayda hayli büyük, fazlaca farklı değişik enteresan talepler, kol için, sırt için, şort için geldi. Lakin aşağı üst tıpkı sponsorlarla devam ediyoruz. Yeni gelen biri var. Kripto mripto konuşuruz daha sonra.
“İNŞALLAH BEŞİKTAŞ VE GALATASARAY ÜZERE OLMAZ”
Fenerbahçe’nin DNA’sı iliklerine kadar muvaffakiyettir. 7 sene bir şey değil, başkalarından biri 14, biri 15 sene yaşadı. Allah bizi ondan korusun. Fenerbahçe’nin DNA’sında muvaffakiyet, öncülük, önderlik var. ötürüsıyla bir baskı yaratıyor. Fakat bir kırılma yaratmıyor.
“FREY’İ 3 KULÜP İSTİYOR”
93’lerden 50’lere düştük ekip maliyetinde. 40-45 bandında kalmamız için Attila, Pelkas, Altay modelinden gitmemiz gerekiyor. 2 seçenek var. Bir kendi ortasından çıkaracaksın. Dışarıdan epeyce daha şuurlu, ekstra Türkiye primli vermeden sözleşme yapman lazım. Bizim ilgilendiğimiz Almanya’dan Türk futbolcular var. İsviçre’den Frey’i isteyen 3 kulüp var. Bu sayılar yok. 5-8-10-12 demiyorum. 500 bin ile 3.5 milyon ortasına fazlaca düzgün futbolcular alabiliyorsun. Bizden gidip 1 milyona oynayanları hayli gördüm. Kolay değil lakin masajlaya masajlaya gidiyoruz bu sayıları.
“GAZETECİLERİ OTELLERİNDE AĞIRLAYANLAR VAR”
Gazetecileri, otellerinde fiyatsız ağırlayanlar var. Bir lider bana oyunu kurallarına nazaran oynamıyorsun dedi. Birtakım futbolcular, maç sonu telefonlarına bakıp kim ne yazmış diye bakıyorlar. Futbolcular, bu tenkitlerden uzak kalmak için değişik münasebetlere giriyor.
“KEŞKE KENAN CİHAN LİSESİ’Nİ 10 SENE EVVEL VERSELERDİ”
Kenan Cihan Lisesi bu sene bize geçti. Ön müsaade aşamasındaydız. Burayı hastane, üniversite, rezidans, rezidans iş yeri, birfazlaca değişik kriterde fizibilite yaptık. Keşke 10 sene evvel verselerdi. Türkiye’nin ekonomik konjonktürüne bakınca altın yumurtlayan tavuk durumunda değil. Evvelce AVM olarak düşünülmüş. Ne kadar AVM var, ne kadar sorun var biliyorsunuz. Hastane isteyenler var ancak inşaatı siz yapın, biz 25 sene kiralayalım diyenler var lakin buna paramız yok.
“KULÜBÜ KENDİME BORÇLANDIRIYORMUŞUM!”
Borç para lafları bana geliyor. Kulağıma geliyor. O kadar terbiyesizce. Ben kulübü kendime borçlandırıyormuşum. Bunu söyleyenlere yazıklar olsun! Onlara yanıt vereceğim.
“DEĞİŞİK STRATEJİLERE GEREKSİNİMİMİZ VAR”
Biz oynamak istediğimiz futbolu biliyoruz. Biz en epey dert çektiğimiz mevzu son dönemde, kapalı defansları açma. Bizim fantastik gollerimiz yok geçen dönem. İki kişi geçmiş, uzaktan şutlar vs. yok. Kapalı defansları açamadık. 6-7 kadro haricinde tüm kadrolar Fenerbahçe’ye bu biçimde oynuyor. Değişik stratejilere gereksinimimiz var. Bunu yaparken de kaleyi sağlama almamız lazım. Öncelik yememek. Biz hem yiyerek, birebir vakitte ofansif manada feragat ederek yapmaya çalıştık. Birinci öncelik bu. İki kanatlar. Biz kanatları güzel kullanamadık şahsî fikrim. Emre’nin dediği üzere Fener baskın oynar, hakim oynar. Geride bekle falan, birtakım maçlar olur fakat büyük fotoğrafta atak oynamalı. Bunu yaparken de en az 2 tane genç oynatacak cürette, kalibrede hoca lazım. ‘Fenerbahçe şampiyon olmak istiyor, olmalı, gençleri oynatamazsın şu aşamada’ diyorlar lakin bu kısır döngüyü kırmalı, kıracak hoca arıyoruz. Portekizli hocalar daha kreatif, Almanlar daha disiplinli. İkisine de muhtaçlığımız var. Hem daha disiplinli, hem daha kreatif olmalı. Konuştuğum insanların ortak akıl olarak öge bu.
“BAHİSTEN GELEN HİSSE BORCA GİTSİN”
Fenerbahçe ayakları üstünde durabilecek pozisyondan fazlaca uzak. Yapılandırmayı yaptık. Başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere herkese teşekkürler. Emeği geçen herkese teşekkürler. Bu bize yalnızca 2 yıllık nefes aldırdı. 2 mevzu şayet olmazsa, bu kulüpler ödeyemezler. Ellerindeki gayrımenkulleri daha yeterli kıymetlendirmek. Kıymetlendirilmesi için gerekli iklimin oluşması, mevzuat demiyorum. Öbür bahis. Kulüpler binde 5 alıyor, evvelden 4.5’tu. 12 milyardan 60 milyara geldi kanunî bahis. Şu an 90 toplam bahis, 60’ı meşru. 4.5’a çıkarın ve kaynaktan kesin bu borçları. Bize gelmesin, direkt bankalara gitsin. Borçlar bitince bir daha oturup konuşuruz 2’ye 1’e iner, buçuğa iner. Tüm olumsuz şartlar kulüplerin üstüne birebir anda geldi. Kurlar çıldırdı, en büyük gelir yayın 2 yıldır iniyor ve 21’e bölündü, pandemi geldi bilet ve loca yok.
“YAPILANDIRMA MUAHEDESİ İSTEDİĞİMİZ GİBİ”
Yapılandırma muahedesi istediğimiz noktaya geldi. Ne devletimizi, ne federasyonumuzu kandırmadık. Birinci günden temerrüde düşecektik. 250’yi alıp 1 sene daha sonra öteki bir şey söyleyecektik. Biz birinci günden dedik.
“ŞİKE KELAMLARI ARAŞTIRILSIN”
Fenerbahçe’nin şike yaptığı, teşvik verdiği söylendi. İspatlayın. Daima bizim üzerimizden oldu bu işler. Bir şey çıkar mı, çıkmaz mı biliyorum. Bir dilekçe verildi. Biz de imzayı attık. Geri çekileceğini hiç sanmıyorum. Çekilirse, biz de Kulüpler Birliği’nden çekiliriz. Geri çekilmesini net bir biçimde kabul etmem. Ben 8 kişi içinde 1 şahısım. Artık çamur at izi kalsın bu kadar sıradan olmamalı. Yok 1 oyuncu çıkıyor… Yok tercüman bir yanılgı yapmış, yanlış çevirmiş falan. O kadar sıradan değil bu işler. Dirayetli bir duruş olsa Türk futbolunda, bu biçimde şeyler olmaz. Dirayetli olsa, sahiden olmuştur, tabanına inilir. Bir şey çıkmasa dahi incelenmesi fazlaca kıymetli. Nereye kadar sarfiyat bilmiyorum.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
Spor Arena (@sporarena)’in paylaştığı bir gönderi