pek epey insanı mide şikayetleri rahatsız eder. Ancak mide hakkında yanlışsız bilinen yanlışlar vardır. Mide hakkında yanlış bilinenlerin doğrularını Dr. Fevzi Özgönül anlatıyor.
Mide hakkında gerçek bilinen 7 yanlış
Efsane: Şişmanladığımızda midemiz büyür bu niçinle daha fazlaca acıkırız!
Gerçek: Midemiz bir kas torbasıdır ve büyüklüğü vücudumuzun güç muhtaçlığına bakılırsa değişir. Bir bebek kimi vakit 1/2 biberon mama ile doyar kimi vakit 2 biberon mama içer. Bu örnekteki üzere kimi vakit 1 tas çorba bile bize fazla gelir kimi vakit tüm sofrayı yesek doymayız. Demek ki midemiz vakit içinde yahut şişmanlayınca büyümez. Boyut tıpkı kalır lakin kas torbası olduğu için epey güç muhtaçlığı olduğu durumlarda bu kaslar gevşer ve içerisine daha epeyce yiyecek sığabilir. Az güce muhtaçlığımız olduğunda, gereksiz yememizi engellemek için bu kas torbası kasılır ve içerisine epeyce yiyecek almamızı pürüzler.
Efsane: Şayet yemek yemeyi azaltırsak mide küçülür.
Gerçek: Biraz evvel deklare ettiğım üzere yiyeceği azaltmak ile değil yiyecekteki sindirilebilir gerçek kalori kıymetini yükseltirsek, yani besleyici pahası daha yüksek olan yiyecekleri yiyip, hareket ederek bunların sindirilebilmesini sağlarsak, yavaş yavaş iştahımız azalır ve daha az yiyecekle doymaya başlarız. Lakin bunun manası midemiz küçüldü değil, yediğimiz yemeklerden daha yüksek güç elde etmeye başladığımız için mide kasları epey gevşemiyor demektir. Bir örnek ile açıklamak gerekirse, bir çocuğa harçlık verirken daima 10 kuruşluk demir para ile verirsek iki avucunu da açar. Lakin daima bir liralık paralarla verirsek tek avucunu açar.
Efsane: Zayıf insanların şişmanlardan daha küçük midesi vardır!
Gerçek: Zayıf birisi ile şişman birisinin mide büyüklüğü birebirdir. Yalnızca şişman birisinin günlük güç gereksinimi daha fazla olduğu için beyin onun mide kaslarını daha gevşek bırakarak içerisine daha fazla yiyecek girmesine müsaade eder.
Efsane: Karın ya da mide antrenmanı yaparak midenizi küçültebilirsiniz.
Gerçek: Midenizi büyütüp küçültmenize gerek yoktur. Yemek yedikten daha sonra bu yemeklerin daha yeterli sindirilmesini sağlarsanız ve en kıymetlisi yediklerinizi besleyici bedeli yüksek olan yani bedenin muhtaçlığı olan besin unsurlarını içeren yiyeceklerde seçerseniz bu biçimde mideniz daha az açılır ve daha az yemek ile doyduğunuz için otomatik olarak midenizin küçüldüğünü hissedersiniz.
Efsane: Tarçın, tatlandırıcı ile yapılan tatlılar, meyveler tatlı muhtaçlığını giderir.
Gerçek: Tatlı muhtaçlığı, bedenin şeker, yani güç gereksinimidir. Şayet sindirim sistemimiz âlâ çalışmıyorsa, gereğince enzim üretmiyorsa, hareketimiz hayli azsa, yediğimiz besinlerin içerinde bulunan şekeri beden elde edemez, ötürüsı ile dışarıda fabrikada üretilmiş ve sindirime gereksinimi olmayan şekeri ister. Sizin hayatınızı devam ettirebilmeniz için az da olsa paraya gereksiniminiz olduğu üzere, bedenin şeker gereksinimi da kesinlikle karşılanmalıdır. Bedenimizde şeker yoksa ölürüz. Tarçın size beğenilen bir tat verebilir ancak içerisinde şeker yoktur, tatlandırıcı derseniz, tatlıdır fakat içerisinde bedenin muhtaçlığı olan şeker yoktur, yani düzmece para üzeredir. Meyveler de ise bir daha bedeni istediği şeker yani glikoz değil fruktoz vardır yalnızca süreksiz olarak güzel hissettirir. Bunların hiç biri kesin olarak bedenin gereksinimi olan şekeri içermez. Kuru yemişlerde, zerzevat yemeklerinde şeker vardır lakin bunun için sindirim sisteminin hakikat çalışması gerekir.
Efsane: Reflüden kurtulmak istiyorsanız 2-3 kilo verin.
Gerçek: Reflüden kurtulmak istiyorsanız, 1- fazlaca sık yemeyin bırakın sindirim sisteminiz yediğiniz yemekleri tam olarak sindirsin ve sizden yenisini istesin 2- geç saatte hazmı sıkıntı olan çiğ salata, meyve ve çerez üzere yiyeceklerden uzak durun. 3- Yemekten daha sonrasında yatmayın ve en azından yemekten 2 saat daha sonra biraz hareket edip yediklerinizin sindirimine yardımcı olun. 3- soda üzere baz içerikli içecekleri yemekten en az 2-3 saat daha sonra için 4- yemekten hemilk evvel su içip mide asidini azaltmayın. 5- yemekten daha sonra uzanmayın dik durumda durun. 6- Yemek yerken hayli çiğneyin ki yemeklerin midede kalış müddetleri daha kısa olsun.
Efsane: Tıpkı besinleri tüketmek ve gece yatmadan yemek yemek daha fazla kiloya sebep olur!
Gerçek: Şişmanlamanızın sebebi, bedeninizin yediklerinizi depo etmesi değil, yediğiniz yemeklerin içerisine gereğince yağ, protein ve vitamin mineral olmaması yahut bunlar olsa bile hareketsizlik yahut sindirim enzim yetersizliği niçiniyle bu yiyecekleri bedenin kullanabileceği hale getirememesi niçiniyle bedenin mevcut yapısını koruyamaması sebebi ile. Bedeni saran bağ dokusunun gevşemesi, bu biçimdece bu gevşemeyi düzeltebilmek için karın, kalça ve basen bölgesinde şekerin yağa dönüşmesi ile oluşan yağ halkasının meydana gelmesindendir. Bunun tıpkı çeşit besinleri tüketmekle yahut gece geç saatte yemekle yahut fazlaca tatlı ve hamur işi besinleri yemekle direk bir irtibatı yoktur. Bu niçinle bu saydığımı ve kelamda yanlışları yapan ve hiç kilo almayan bir sürü kişi de mevcuttur.
Mide hakkında gerçek bilinen 7 yanlış
Efsane: Şişmanladığımızda midemiz büyür bu niçinle daha fazlaca acıkırız!
Gerçek: Midemiz bir kas torbasıdır ve büyüklüğü vücudumuzun güç muhtaçlığına bakılırsa değişir. Bir bebek kimi vakit 1/2 biberon mama ile doyar kimi vakit 2 biberon mama içer. Bu örnekteki üzere kimi vakit 1 tas çorba bile bize fazla gelir kimi vakit tüm sofrayı yesek doymayız. Demek ki midemiz vakit içinde yahut şişmanlayınca büyümez. Boyut tıpkı kalır lakin kas torbası olduğu için epey güç muhtaçlığı olduğu durumlarda bu kaslar gevşer ve içerisine daha epeyce yiyecek sığabilir. Az güce muhtaçlığımız olduğunda, gereksiz yememizi engellemek için bu kas torbası kasılır ve içerisine epeyce yiyecek almamızı pürüzler.
Efsane: Şayet yemek yemeyi azaltırsak mide küçülür.
Gerçek: Biraz evvel deklare ettiğım üzere yiyeceği azaltmak ile değil yiyecekteki sindirilebilir gerçek kalori kıymetini yükseltirsek, yani besleyici pahası daha yüksek olan yiyecekleri yiyip, hareket ederek bunların sindirilebilmesini sağlarsak, yavaş yavaş iştahımız azalır ve daha az yiyecekle doymaya başlarız. Lakin bunun manası midemiz küçüldü değil, yediğimiz yemeklerden daha yüksek güç elde etmeye başladığımız için mide kasları epey gevşemiyor demektir. Bir örnek ile açıklamak gerekirse, bir çocuğa harçlık verirken daima 10 kuruşluk demir para ile verirsek iki avucunu da açar. Lakin daima bir liralık paralarla verirsek tek avucunu açar.
Efsane: Zayıf insanların şişmanlardan daha küçük midesi vardır!
Gerçek: Zayıf birisi ile şişman birisinin mide büyüklüğü birebirdir. Yalnızca şişman birisinin günlük güç gereksinimi daha fazla olduğu için beyin onun mide kaslarını daha gevşek bırakarak içerisine daha fazla yiyecek girmesine müsaade eder.
Efsane: Karın ya da mide antrenmanı yaparak midenizi küçültebilirsiniz.
Gerçek: Midenizi büyütüp küçültmenize gerek yoktur. Yemek yedikten daha sonra bu yemeklerin daha yeterli sindirilmesini sağlarsanız ve en kıymetlisi yediklerinizi besleyici bedeli yüksek olan yani bedenin muhtaçlığı olan besin unsurlarını içeren yiyeceklerde seçerseniz bu biçimde mideniz daha az açılır ve daha az yemek ile doyduğunuz için otomatik olarak midenizin küçüldüğünü hissedersiniz.
Efsane: Tarçın, tatlandırıcı ile yapılan tatlılar, meyveler tatlı muhtaçlığını giderir.
Gerçek: Tatlı muhtaçlığı, bedenin şeker, yani güç gereksinimidir. Şayet sindirim sistemimiz âlâ çalışmıyorsa, gereğince enzim üretmiyorsa, hareketimiz hayli azsa, yediğimiz besinlerin içerinde bulunan şekeri beden elde edemez, ötürüsı ile dışarıda fabrikada üretilmiş ve sindirime gereksinimi olmayan şekeri ister. Sizin hayatınızı devam ettirebilmeniz için az da olsa paraya gereksiniminiz olduğu üzere, bedenin şeker gereksinimi da kesinlikle karşılanmalıdır. Bedenimizde şeker yoksa ölürüz. Tarçın size beğenilen bir tat verebilir ancak içerisinde şeker yoktur, tatlandırıcı derseniz, tatlıdır fakat içerisinde bedenin muhtaçlığı olan şeker yoktur, yani düzmece para üzeredir. Meyveler de ise bir daha bedeni istediği şeker yani glikoz değil fruktoz vardır yalnızca süreksiz olarak güzel hissettirir. Bunların hiç biri kesin olarak bedenin gereksinimi olan şekeri içermez. Kuru yemişlerde, zerzevat yemeklerinde şeker vardır lakin bunun için sindirim sisteminin hakikat çalışması gerekir.
Efsane: Reflüden kurtulmak istiyorsanız 2-3 kilo verin.
Gerçek: Reflüden kurtulmak istiyorsanız, 1- fazlaca sık yemeyin bırakın sindirim sisteminiz yediğiniz yemekleri tam olarak sindirsin ve sizden yenisini istesin 2- geç saatte hazmı sıkıntı olan çiğ salata, meyve ve çerez üzere yiyeceklerden uzak durun. 3- Yemekten daha sonrasında yatmayın ve en azından yemekten 2 saat daha sonra biraz hareket edip yediklerinizin sindirimine yardımcı olun. 3- soda üzere baz içerikli içecekleri yemekten en az 2-3 saat daha sonra için 4- yemekten hemilk evvel su içip mide asidini azaltmayın. 5- yemekten daha sonra uzanmayın dik durumda durun. 6- Yemek yerken hayli çiğneyin ki yemeklerin midede kalış müddetleri daha kısa olsun.
Efsane: Tıpkı besinleri tüketmek ve gece yatmadan yemek yemek daha fazla kiloya sebep olur!
Gerçek: Şişmanlamanızın sebebi, bedeninizin yediklerinizi depo etmesi değil, yediğiniz yemeklerin içerisine gereğince yağ, protein ve vitamin mineral olmaması yahut bunlar olsa bile hareketsizlik yahut sindirim enzim yetersizliği niçiniyle bu yiyecekleri bedenin kullanabileceği hale getirememesi niçiniyle bedenin mevcut yapısını koruyamaması sebebi ile. Bedeni saran bağ dokusunun gevşemesi, bu biçimdece bu gevşemeyi düzeltebilmek için karın, kalça ve basen bölgesinde şekerin yağa dönüşmesi ile oluşan yağ halkasının meydana gelmesindendir. Bunun tıpkı çeşit besinleri tüketmekle yahut gece geç saatte yemekle yahut fazlaca tatlı ve hamur işi besinleri yemekle direk bir irtibatı yoktur. Bu niçinle bu saydığımı ve kelamda yanlışları yapan ve hiç kilo almayan bir sürü kişi de mevcuttur.