Manipülasyon diz uzunluğu: Pekala toplumsal medya maddesine ne oldu?
Akşam Gazetesi yazarı Emin Pazarcı bugünkü, “Yalan dolan, salla gitsin…” başlıklı yazısında, Sedef Kabaş’ın Çerkesler üzerinden yapmaya çalıştığı algı operasyonuna ve toplumsal medya manipülasyonuna işaret ederek, “Sosyal medya, ülkemiz açısından önemli bir sorun haline gelmiş durumda. Ne vakit el atılacak?” diye sordu.
Emin Pazarcı’nın bugünkü köşe yazısı şöyle:
Ne diyorlardı Sedef Kabaş’ın ahlak dışı kelamlarını savunmak için? “Bir Çerkes atasözü kullandı, başına bunlar geldi” diyorlardı.
Eşim Çerkes’tir benim. O kültürü güzel bildiğine, sadece Türkiye değil, dünyanın bir epey bölgesindeki Çerkeslerle irtibatının olduğuna şahsen şahidim. Sedef Kabaş, bu savunmayı yaparken, “Bu da nereden çıktı?” dercesine yüzüme bakmıştı. bir daha de bu mevzuda bir otorite olmadığı ve yanılma hissesi olabileceğini düşündüğüm için “Yok bu biçimde bir şey” diye ortaya çıkmadım.
Ancak Çerkeslerden en üst düzeyde yanıt geldi. Uluslararası Kafkas Derneği Lideri Oğuz Berk, sert reaksiyon gösterdi. “Çerkeslerde o denli bir atasözü yok” dedi.
Daha da ileri gitti. bu biçimde bir tez ortaya atmanın ancak “Bir operasyonun modülü olmak” ya da “zır cahillikle” izah edilebileceğini tabir etti. Sedef Kabaş ve O’na dayanak verenlere şu biçimde seslendi:
“Çerkesler edep takıntılıdır. İnternette gördüğünüz her lafın üzerine atlamak, Çerkeslere hakarettir. Kendi şahsi seviyesizliklerine Çerkesleri alet etme uğraşıdır.”
Bir algı daha çöktü, bitti bu iş!
bir daha son günlerde sık sık yapılan ve yalan-dolan üzerine kurgulanan bir algı operasyonu ile karşı karşıya kaldığımız ortaya çıktı.
***
Sedef Kabaş’ın kimliği ve kişiliği belirli…
Kendi kelamları var, palavra üzerine kurgulanan propaganda taktikleri ile ilgili. Bunları kitlelere empoze etmeye yönelik kelamları internette dolaşıyor. Tutuklanmasına yol açan berbat tabirler ise Cumhurbaşkanı’na yönelik birinci hakareti değil. Daha evvel de bu kabahatten ertelenmiş cezası bulunuyor.
Hatta hakaretten de öte ağzından çıkanlar için “nefret söylemi” bile diyebiliriz. O kelamların desteklenmesi, Kabaş üzerinden siyasi kar sağlanmaya çalışılması demokrasimiz açısından tam bir utanç!
Sedef Kabaş, karmaşık ilgileri olan bir isim…
Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Hatalarla Çaba Daire Başkanlığı’nın 2017’de hazırladığı rapor fazlaca ilginç!
Kabaş’ın twitter hesabı bir biçimde ele geçiriliyor. Devreye çabucak hemen sonrasında tutuklanan ve “JeansınBiri” isimli hesabı kullanan FETÖ’nün “mahrem imamı” Ahmet Kemal Aydoğdu giriyor. Nasıl oluyorsa hesabı kurtarıyor ve bir daha nasıl oluyorsa twitter’a onaylatıyor!
daha sonra da ortadaki ilgi ve yazışmalar başlıyor. Kabaş, FETÖ’nün tesir alanına giriyor.
Burada üzerinde baş yorulması gereken garip bir durum ve bağ daha ortaya çıkıyor: Bir FETÖ’cü, çalınan bir hesabı nasıl kurtarıyor? Akabinde twitter’a nasıl onaylatıyor? FETÖ-twitter ilişkisi ne?
Emniyet raporuna da yansıyan kimi “Atatürkçü”, kimi “solcu”, kimi de “İslamcı” görüntü veren, aslında FETÖ’ye hizmet eden hesaplara dikkatli bakmak lazım!
Hepsinin önü açık. Tamamı dilediği üzere at koşturuyor o mecrada. Yaptıkları da Kabaş’ın yaptıklarından farksız. Daima birlikte tıpkı maksada hizmet edip, birebir amaca hakikat yürüyorlar.
Üstelik Sedef Kabaş’ın twitter’da bir milyona yakın takipçisi var. Gibisi başka hesaplar üzere desteklenip şişirildiği epeyce açık.
Daima söylüyorum, bir daha yinelayacağım. Toplumsal medya, ülkemiz açısından önemli bir sorun haline gelmiş durumda. Ne vakit el atılacak?
KAYNAK: AKŞAM GAZETESİ
Akşam Gazetesi yazarı Emin Pazarcı bugünkü, “Yalan dolan, salla gitsin…” başlıklı yazısında, Sedef Kabaş’ın Çerkesler üzerinden yapmaya çalıştığı algı operasyonuna ve toplumsal medya manipülasyonuna işaret ederek, “Sosyal medya, ülkemiz açısından önemli bir sorun haline gelmiş durumda. Ne vakit el atılacak?” diye sordu.
Emin Pazarcı’nın bugünkü köşe yazısı şöyle:
Ne diyorlardı Sedef Kabaş’ın ahlak dışı kelamlarını savunmak için? “Bir Çerkes atasözü kullandı, başına bunlar geldi” diyorlardı.
Eşim Çerkes’tir benim. O kültürü güzel bildiğine, sadece Türkiye değil, dünyanın bir epey bölgesindeki Çerkeslerle irtibatının olduğuna şahsen şahidim. Sedef Kabaş, bu savunmayı yaparken, “Bu da nereden çıktı?” dercesine yüzüme bakmıştı. bir daha de bu mevzuda bir otorite olmadığı ve yanılma hissesi olabileceğini düşündüğüm için “Yok bu biçimde bir şey” diye ortaya çıkmadım.
Ancak Çerkeslerden en üst düzeyde yanıt geldi. Uluslararası Kafkas Derneği Lideri Oğuz Berk, sert reaksiyon gösterdi. “Çerkeslerde o denli bir atasözü yok” dedi.
Daha da ileri gitti. bu biçimde bir tez ortaya atmanın ancak “Bir operasyonun modülü olmak” ya da “zır cahillikle” izah edilebileceğini tabir etti. Sedef Kabaş ve O’na dayanak verenlere şu biçimde seslendi:
“Çerkesler edep takıntılıdır. İnternette gördüğünüz her lafın üzerine atlamak, Çerkeslere hakarettir. Kendi şahsi seviyesizliklerine Çerkesleri alet etme uğraşıdır.”
Bir algı daha çöktü, bitti bu iş!
bir daha son günlerde sık sık yapılan ve yalan-dolan üzerine kurgulanan bir algı operasyonu ile karşı karşıya kaldığımız ortaya çıktı.
***
Sedef Kabaş’ın kimliği ve kişiliği belirli…
Kendi kelamları var, palavra üzerine kurgulanan propaganda taktikleri ile ilgili. Bunları kitlelere empoze etmeye yönelik kelamları internette dolaşıyor. Tutuklanmasına yol açan berbat tabirler ise Cumhurbaşkanı’na yönelik birinci hakareti değil. Daha evvel de bu kabahatten ertelenmiş cezası bulunuyor.
Hatta hakaretten de öte ağzından çıkanlar için “nefret söylemi” bile diyebiliriz. O kelamların desteklenmesi, Kabaş üzerinden siyasi kar sağlanmaya çalışılması demokrasimiz açısından tam bir utanç!
Sedef Kabaş, karmaşık ilgileri olan bir isim…
Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Hatalarla Çaba Daire Başkanlığı’nın 2017’de hazırladığı rapor fazlaca ilginç!
Kabaş’ın twitter hesabı bir biçimde ele geçiriliyor. Devreye çabucak hemen sonrasında tutuklanan ve “JeansınBiri” isimli hesabı kullanan FETÖ’nün “mahrem imamı” Ahmet Kemal Aydoğdu giriyor. Nasıl oluyorsa hesabı kurtarıyor ve bir daha nasıl oluyorsa twitter’a onaylatıyor!
daha sonra da ortadaki ilgi ve yazışmalar başlıyor. Kabaş, FETÖ’nün tesir alanına giriyor.
Burada üzerinde baş yorulması gereken garip bir durum ve bağ daha ortaya çıkıyor: Bir FETÖ’cü, çalınan bir hesabı nasıl kurtarıyor? Akabinde twitter’a nasıl onaylatıyor? FETÖ-twitter ilişkisi ne?
Emniyet raporuna da yansıyan kimi “Atatürkçü”, kimi “solcu”, kimi de “İslamcı” görüntü veren, aslında FETÖ’ye hizmet eden hesaplara dikkatli bakmak lazım!
Hepsinin önü açık. Tamamı dilediği üzere at koşturuyor o mecrada. Yaptıkları da Kabaş’ın yaptıklarından farksız. Daima birlikte tıpkı maksada hizmet edip, birebir amaca hakikat yürüyorlar.
Üstelik Sedef Kabaş’ın twitter’da bir milyona yakın takipçisi var. Gibisi başka hesaplar üzere desteklenip şişirildiği epeyce açık.
Daima söylüyorum, bir daha yinelayacağım. Toplumsal medya, ülkemiz açısından önemli bir sorun haline gelmiş durumda. Ne vakit el atılacak?
KAYNAK: AKŞAM GAZETESİ