Libya’dan kritik ‘Türkiye’ çıkışı!
Libya’daki paralı askerler ile ülkede resmi muahedeler çerçevesinde bulunan Türk güçlerinin bir tutulamayacağını tabir eden Libya eski Savunma Bakanı Selahaddin En-Nemruş, Türkiye ile Libya içinde güvenlik ve askeri iş birliği alanında imzalanan mutabakatların korunması gerektiğini kaydetti.
Libya’nın önde gelen devlet insanları ve siyasi başkanları, Libya ordu güçlerinin, ülkenin doğusundaki gayrimeşru güçlerin önderi Halife Hafter’e karşı geçen yıl haziran ayı başında kazandığı Trablus zaferinin birinci yılını kutladı.
Libyalı yetkililer, yayınladıkları kutlama bildirisinde, Birleşik Arap Emirlikleri, (BAE), Mısır, Fransa ve Rusya’nın dayanağını gerisine alan darbeci Hafter güçlerinin, başşehir Trablus’taki sivil idaresi ele geçirmek için nisan 2019’da başlatmış olduğu ve 14 ay süren atakların başarısızlığa uğratılmasını kıymetlendirdi.
Halid El-Mişri başkanlığındaki Libya Devlet Yüksek Kurulundan yapılan yazılı açıklamada, “Başkent Trablus’un kurtuluşunun ve 14 ay boyunca süren saldırganlığın geri püskürtülmesinin birinci yıldönümü vesilesiyle onurlu Libya halkını tebrik ediyoruz.” sözlerine yer verildi.
Türkiye ile yapılan mutabakatlara da işaret edilen açıklamanın devamında, şunlar kaydedildi:
“Savaş hatalısı Halife Hafter’in yaptığı üzere, dışa bağımlılıktan ve ülkenin yazgısını bir yabancıya ipotek etmekten uzak biçimde, gerçek ittifaklar ve paydaşlıklar ortasında bizimle birlikte duran ülkelere teşekkür ediyoruz.”
Kurul, açıklamasında, “Libya’ya karşı hazırlanmış ve hala hazırlanmakta olan tüm siyasi komplolara karşı durduğunu ve Libya’da istikrar hakim olana kadar bu duruşunu koruyacağını” vurguladı.
“PARALI ASKERLERİN ÜLKEDEN ÇIKARMALI VE SEÇİMLERİ VAKTİNDE GERÇEKLEŞTİRMELİYİZ”
Türkiye-Libya stratejik ittifakının önde gelen isimlerinden olan ve yıl sonunda yapılacak seçimlerin favori lider adaylarından gösterilen Eski İçişleri Bakanı Fethi Başağa da Twitter hesabından yaptığı paylaşımda Trablus zaferini kutladı.
Başağa, iletisinde şunları kaydetti:
“Başkent surlarına dayanan saldırganlığı püskürtmek ve askeri vesayet projesini yenmek için uğraşlarını birleştiren farklı alanlardaki kahramanları selamlıyor ve askeri idare şehvetini bitmiş oldurmek için canlarını verdikleri için keder duyuyoruz. Efsanevi direnişleri ve sivil bedeller için kazandıkları zafer, Libya’nın ilerlediği yolda olumlu bir dönüm noktasını temsil etti.”
“Devletin gücünün geri gelmesi, devlet imkanlarının ayrım yapılmaksızın adil bir biçimde dağıtılması, egemenliğin sağlanması ve halk iradesi bütünlük ve şeffaflıkla yenilenmesi” gerektiğine dikkati çeken Başağa, bunun için, “Askeri ve dini zorbalığı reddederek, hegemonik kümeleri ve yolsuzluk tezahürlerini bitmiş oldurerek, paralı askerleri ülkeden çıkararak ve seçimleri vaktinde gerçekleştirerek siyasi çaba yoluna devam etmeliyiz.” ifadesini kullandı.
NEMRUŞ’TAN, TÜRKİYE-LİBYA STRATEJİK İTTİFAKININ KORUNMASI VURGUSU
Libya’da ordu güçlerinin Hafter milislerine karşı gayretinde öne çıkan devlet erkeklerindan eski Savunma Bakanı Selahaddin En-Nemruş da “tek adam ve aile idaresini düşleyen barbarlara karşı vatanını ve namusunu savunanlara” selam göndererek, “Vatanın sadık şehitlerine Allah rahmet eylesin, yaralılara şifa versin” tabirlerini kullandı.
Nemruş, Twitter hesabından paylaştığı iletisinde, şu biçimde devam etti:
“Trablus’a yönelik saldırganlığın püskürtüldüğü destan sırasında vurgulayarak tabir ettiğimiz tüm gerçekleri, Birleşmiş Milletler uzmanlarından oluşan gruplar, Güvenlik Kurulunun yaptırım komitesi, mahallî ve milletlerarası insan hakları örgütleri ve mahallî ve memleketler arası kamuoyu, saldırganların hezimetinin akabinde doğruladı.
Savaş hatalarıyla itham edilen hatalıların cezasız kalması durumunun sona ermesini umuyorduk. bu biçimdece Libya devletinde misyon alabilecek şahısları bir daha bulur ve herkese suskunluk ve boyun eğmek düşerdi!”
Türkiye ile Libya içinde güvenlik ve askeri iş birliği alanında imzalanan mutabakatların korunması gerektiğinin ve Libya’daki paralı askerler ile ülkede resmi muahedeler çerçevesinde bulunan Türk güçlerinin bir tutulamayacağının altını çizen Nemruş, şunları kaydetti:
“Paralı askerlerin ayrılması egemenliğin bir gereğidir. Müttefik ülkelerle milletlerarası mutabakatların korunması da hükümran bir taleptir. Ayrıyeten paralı işgalciler olarak Libya’ya gelenler ile, bu işgalcileri dizginlemek için Libyalıların yanında duranlar içinde büyük bir fark vardır”
Libya Ordu Sözcüsü Albay Muhammed Kununu da “Bu savaşı biz başlatmadık lakin nerede ve ne vakit biteceğini belirleyecek olan biziz.” değerlendirmesinde bulundu.
Kununu, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “Kara, deniz ve hava kuvvetlerindeki tüm kahramanlarımıza selam olsun, kahraman şehitlerimize şan ve ebedîlik diliyoruz.” sözlerini kullandı.
TÜRKİYE DAYANAKLI ORDU GÜÇLERİ HAFTER’İN TAARRUZLARINI BAŞARISIZLIĞA UĞRATTI
BAE, Mısır, Fransa ve Rusya’nın desteklediği ülkenin doğusundaki gayrimeşru güçlerin başkanı Halife Hafter, başşehir Trablus’u ele geçirmek için 4 Nisan 2019’da milislerine hücum buyruğu vermiş ve 14 ay süren taarruzlarda ülkeyi şiddet sarmalına sürüklemişti.
Hafter, BM ve memleketler arası toplum tarafınca Libya’nın yasal temsilcisi kabul edilen başşehir Trablus merkezli Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin elindeki idaresi silah zoruyla ele geçirmeyi amaçladı.
Haftar milisleri Trablus’a düzenlediği atakta her türlü silah ve füzenin yanı sıra Rus Wagner Kümesi, Sudanlı “Cancavid” milisleri ve Çadlı isyancılar üzere binlerce paralı asker kullandı.
Aylar süren çatışmaların akabinde Hafter güçleri Trablus’un merkezine yaklaşmışken, Başbakan Faiz Es-Serrac liderliğindeki Libya idaresi, Türkiye ile 27 Kasım’da İstanbul’da “Güvenlik ve Askeri İş Birliği Mutabakat Muhtırası” imzaladı.
Türkiye’nin dayanağını ardına alan Libya ordusu, Hafter milislerine karşı 25 Mart’ta başlatmış olduğu “Barış Fırtınası” operasyonu kapsamında 3 Haziran’da başşehir Trablus’un bütün idari sonlarında, 5 Haziran’da da stratejik Terhune kentinde denetimi sağladı.
Ordu, 6 Haziran’da da Sirte, stratejik Cufra Askeri Hava Üssü ve etrafındaki bölgeleri Hafter’e bağlı milislerden kurtarmak için “Zafer Yolları” isimli yeni bir harekat başlatmış olduğunı duyurdu ve güçlerini bu bölgelerin hududunda konuşlandırdı.
Libya hükümeti ile Halife Hafter güçleri, birinci vakit içinderda Ağustos 2020’de ateşkes ilan etti. Akabinde BM öncülüğünde İsviçre’nin Cenevre kentinde 19-23 Ekim’de düzenlenen 5+5 Ortak Askeri Komite toplantıları kararında da iki taraftan heyetler içinde kalıcı ateşkes mutabakatı imzalandı.
YÜZBİNLER YERİNDEN OLDU, PETROL GELİRLERİNİN ZİYANI MİLYARLARCA DOLARI BULDU
Hafter’in başşehre yönelik 14 ay süren ataklarında Trablus’un güneyi ve etrafındaki sivil yerleşimler hayalet kentlere dönerken, 200 bine yakın Libyalı meskenini terk etmek zorunda kaldı.
Birleşmiş Milletlerin (BM) deklare ettiğı sayılara nazaran, Libya ortasında en az 400 bin kişi yerinden edilmiş durumda. Mahallî makamlar, yerinden edilmiş lakin BM’nin kayda almadığı Libyalılarla bu sayının hayli daha fazla olduğunu vurguluyor.
Öte yandan, Afrika’nın en büyük kanıtlanmış petrol rezervlerine sahip ülkesi Libya’da halk, Hafter blokajı niçiniyle bu kaynakların gelirlerinden de yoksun kaldı.
Libya Petrol Kurumu bilgilerine nazaran, BM nezdinde yasal Libya hükümetinin gelirlerini kesmek için Hafter yanlısı kümelerin Libya’nın doğusundaki petrol tesislerini 10 aydan uzun mühlet kapalı tutması da ülke iktisadı 10 milyar dolardan fazla ziyana uğradı.
Libya’daki paralı askerler ile ülkede resmi muahedeler çerçevesinde bulunan Türk güçlerinin bir tutulamayacağını tabir eden Libya eski Savunma Bakanı Selahaddin En-Nemruş, Türkiye ile Libya içinde güvenlik ve askeri iş birliği alanında imzalanan mutabakatların korunması gerektiğini kaydetti.
Libya’nın önde gelen devlet insanları ve siyasi başkanları, Libya ordu güçlerinin, ülkenin doğusundaki gayrimeşru güçlerin önderi Halife Hafter’e karşı geçen yıl haziran ayı başında kazandığı Trablus zaferinin birinci yılını kutladı.
Libyalı yetkililer, yayınladıkları kutlama bildirisinde, Birleşik Arap Emirlikleri, (BAE), Mısır, Fransa ve Rusya’nın dayanağını gerisine alan darbeci Hafter güçlerinin, başşehir Trablus’taki sivil idaresi ele geçirmek için nisan 2019’da başlatmış olduğu ve 14 ay süren atakların başarısızlığa uğratılmasını kıymetlendirdi.
Halid El-Mişri başkanlığındaki Libya Devlet Yüksek Kurulundan yapılan yazılı açıklamada, “Başkent Trablus’un kurtuluşunun ve 14 ay boyunca süren saldırganlığın geri püskürtülmesinin birinci yıldönümü vesilesiyle onurlu Libya halkını tebrik ediyoruz.” sözlerine yer verildi.
Türkiye ile yapılan mutabakatlara da işaret edilen açıklamanın devamında, şunlar kaydedildi:
“Savaş hatalısı Halife Hafter’in yaptığı üzere, dışa bağımlılıktan ve ülkenin yazgısını bir yabancıya ipotek etmekten uzak biçimde, gerçek ittifaklar ve paydaşlıklar ortasında bizimle birlikte duran ülkelere teşekkür ediyoruz.”
Kurul, açıklamasında, “Libya’ya karşı hazırlanmış ve hala hazırlanmakta olan tüm siyasi komplolara karşı durduğunu ve Libya’da istikrar hakim olana kadar bu duruşunu koruyacağını” vurguladı.
“PARALI ASKERLERİN ÜLKEDEN ÇIKARMALI VE SEÇİMLERİ VAKTİNDE GERÇEKLEŞTİRMELİYİZ”
Türkiye-Libya stratejik ittifakının önde gelen isimlerinden olan ve yıl sonunda yapılacak seçimlerin favori lider adaylarından gösterilen Eski İçişleri Bakanı Fethi Başağa da Twitter hesabından yaptığı paylaşımda Trablus zaferini kutladı.
Başağa, iletisinde şunları kaydetti:
“Başkent surlarına dayanan saldırganlığı püskürtmek ve askeri vesayet projesini yenmek için uğraşlarını birleştiren farklı alanlardaki kahramanları selamlıyor ve askeri idare şehvetini bitmiş oldurmek için canlarını verdikleri için keder duyuyoruz. Efsanevi direnişleri ve sivil bedeller için kazandıkları zafer, Libya’nın ilerlediği yolda olumlu bir dönüm noktasını temsil etti.”
“Devletin gücünün geri gelmesi, devlet imkanlarının ayrım yapılmaksızın adil bir biçimde dağıtılması, egemenliğin sağlanması ve halk iradesi bütünlük ve şeffaflıkla yenilenmesi” gerektiğine dikkati çeken Başağa, bunun için, “Askeri ve dini zorbalığı reddederek, hegemonik kümeleri ve yolsuzluk tezahürlerini bitmiş oldurerek, paralı askerleri ülkeden çıkararak ve seçimleri vaktinde gerçekleştirerek siyasi çaba yoluna devam etmeliyiz.” ifadesini kullandı.
NEMRUŞ’TAN, TÜRKİYE-LİBYA STRATEJİK İTTİFAKININ KORUNMASI VURGUSU
Libya’da ordu güçlerinin Hafter milislerine karşı gayretinde öne çıkan devlet erkeklerindan eski Savunma Bakanı Selahaddin En-Nemruş da “tek adam ve aile idaresini düşleyen barbarlara karşı vatanını ve namusunu savunanlara” selam göndererek, “Vatanın sadık şehitlerine Allah rahmet eylesin, yaralılara şifa versin” tabirlerini kullandı.
Nemruş, Twitter hesabından paylaştığı iletisinde, şu biçimde devam etti:
“Trablus’a yönelik saldırganlığın püskürtüldüğü destan sırasında vurgulayarak tabir ettiğimiz tüm gerçekleri, Birleşmiş Milletler uzmanlarından oluşan gruplar, Güvenlik Kurulunun yaptırım komitesi, mahallî ve milletlerarası insan hakları örgütleri ve mahallî ve memleketler arası kamuoyu, saldırganların hezimetinin akabinde doğruladı.
Savaş hatalarıyla itham edilen hatalıların cezasız kalması durumunun sona ermesini umuyorduk. bu biçimdece Libya devletinde misyon alabilecek şahısları bir daha bulur ve herkese suskunluk ve boyun eğmek düşerdi!”
Türkiye ile Libya içinde güvenlik ve askeri iş birliği alanında imzalanan mutabakatların korunması gerektiğinin ve Libya’daki paralı askerler ile ülkede resmi muahedeler çerçevesinde bulunan Türk güçlerinin bir tutulamayacağının altını çizen Nemruş, şunları kaydetti:
“Paralı askerlerin ayrılması egemenliğin bir gereğidir. Müttefik ülkelerle milletlerarası mutabakatların korunması da hükümran bir taleptir. Ayrıyeten paralı işgalciler olarak Libya’ya gelenler ile, bu işgalcileri dizginlemek için Libyalıların yanında duranlar içinde büyük bir fark vardır”
Libya Ordu Sözcüsü Albay Muhammed Kununu da “Bu savaşı biz başlatmadık lakin nerede ve ne vakit biteceğini belirleyecek olan biziz.” değerlendirmesinde bulundu.
Kununu, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “Kara, deniz ve hava kuvvetlerindeki tüm kahramanlarımıza selam olsun, kahraman şehitlerimize şan ve ebedîlik diliyoruz.” sözlerini kullandı.
TÜRKİYE DAYANAKLI ORDU GÜÇLERİ HAFTER’İN TAARRUZLARINI BAŞARISIZLIĞA UĞRATTI
BAE, Mısır, Fransa ve Rusya’nın desteklediği ülkenin doğusundaki gayrimeşru güçlerin başkanı Halife Hafter, başşehir Trablus’u ele geçirmek için 4 Nisan 2019’da milislerine hücum buyruğu vermiş ve 14 ay süren taarruzlarda ülkeyi şiddet sarmalına sürüklemişti.
Hafter, BM ve memleketler arası toplum tarafınca Libya’nın yasal temsilcisi kabul edilen başşehir Trablus merkezli Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin elindeki idaresi silah zoruyla ele geçirmeyi amaçladı.
Haftar milisleri Trablus’a düzenlediği atakta her türlü silah ve füzenin yanı sıra Rus Wagner Kümesi, Sudanlı “Cancavid” milisleri ve Çadlı isyancılar üzere binlerce paralı asker kullandı.
Aylar süren çatışmaların akabinde Hafter güçleri Trablus’un merkezine yaklaşmışken, Başbakan Faiz Es-Serrac liderliğindeki Libya idaresi, Türkiye ile 27 Kasım’da İstanbul’da “Güvenlik ve Askeri İş Birliği Mutabakat Muhtırası” imzaladı.
Türkiye’nin dayanağını ardına alan Libya ordusu, Hafter milislerine karşı 25 Mart’ta başlatmış olduğu “Barış Fırtınası” operasyonu kapsamında 3 Haziran’da başşehir Trablus’un bütün idari sonlarında, 5 Haziran’da da stratejik Terhune kentinde denetimi sağladı.
Ordu, 6 Haziran’da da Sirte, stratejik Cufra Askeri Hava Üssü ve etrafındaki bölgeleri Hafter’e bağlı milislerden kurtarmak için “Zafer Yolları” isimli yeni bir harekat başlatmış olduğunı duyurdu ve güçlerini bu bölgelerin hududunda konuşlandırdı.
Libya hükümeti ile Halife Hafter güçleri, birinci vakit içinderda Ağustos 2020’de ateşkes ilan etti. Akabinde BM öncülüğünde İsviçre’nin Cenevre kentinde 19-23 Ekim’de düzenlenen 5+5 Ortak Askeri Komite toplantıları kararında da iki taraftan heyetler içinde kalıcı ateşkes mutabakatı imzalandı.
YÜZBİNLER YERİNDEN OLDU, PETROL GELİRLERİNİN ZİYANI MİLYARLARCA DOLARI BULDU
Hafter’in başşehre yönelik 14 ay süren ataklarında Trablus’un güneyi ve etrafındaki sivil yerleşimler hayalet kentlere dönerken, 200 bine yakın Libyalı meskenini terk etmek zorunda kaldı.
Birleşmiş Milletlerin (BM) deklare ettiğı sayılara nazaran, Libya ortasında en az 400 bin kişi yerinden edilmiş durumda. Mahallî makamlar, yerinden edilmiş lakin BM’nin kayda almadığı Libyalılarla bu sayının hayli daha fazla olduğunu vurguluyor.
Öte yandan, Afrika’nın en büyük kanıtlanmış petrol rezervlerine sahip ülkesi Libya’da halk, Hafter blokajı niçiniyle bu kaynakların gelirlerinden de yoksun kaldı.
Libya Petrol Kurumu bilgilerine nazaran, BM nezdinde yasal Libya hükümetinin gelirlerini kesmek için Hafter yanlısı kümelerin Libya’nın doğusundaki petrol tesislerini 10 aydan uzun mühlet kapalı tutması da ülke iktisadı 10 milyar dolardan fazla ziyana uğradı.