YingYang
New member
Rus medyasına konuşan İslami, İran’ın nükleer programının sivil hedefli olduğunu ve sadece ülkenin endüstriyel üretim muhtaçlıklarını desteklemeyi amaçladığını söylemiş oldu.
Avusturya’nın başşehri Viyana’da yapılan nükleer görüşmelerin başarısız olması ve 2015’te imzalanan nükleer mutabakatın ortadan kalkması halinde dahi İran’ın yüzde 60’ın üzerinde uranyum zenginleştirme planının olmadığını vurgulayan İslami, “Tüm nükleer faaliyetlerimiz Milletlerarası Atom Gücü Ajansının muahede, yönetmelik ve düzenlemelerine nazaran sürdürülmektedir.” dedi.
“İran halihazırda yurt ortasında nükleer yakıt üretebiliyor. Rosatom ile görüştük ve onlarla imzalayacağımız plan ve mukavelelere dayalı iş birliğimizin bir modülü olarak İran’da ürettiğimiz nükleer yakıtı Buşehr’deki nükleer santralde kullanmaya başlayacağımızı umuyoruz.”
Nükleer mutabakat İran’a 3,67 oranında uranyum zenginleştirme müsaadesi veriyordu
İran ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulunun (BMGK) daimi üyeleri ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa ile Almanya (5 1) içinde 2015’te imzalanan Kapsamlı Ortak Aksiyon Planı (KOEP) olarak isimlendirilen nükleer mutabakat, Tahran’a yüzde 3,67 oranında uranyum zenginleştirme faaliyetini sürdürme müsaadesi veriyor. Buna karşılık ABD’nin 2018’de mutabakattan tek taraflı çekilmesinden bir yıl daha sonra mutabakattaki taahhütlerini durduran İran, 5 Ocak 2020’de yüzde 20, 17 Nisan’da da yüzde 60 saflıkta uranyum zenginleştirdiğini duyurmuştu.
Tahran’ın uranyumu yüzde 20 ve yüzde 60 saflıkla zenginleştirmesi Batılı ülkelerde telaşlara niye oluyor zira uranyumun yüzde 20 ve üzerinde zenginleştirilmesi nükleer bomba elde etmeye imkan sağlayacak yüzde 90 saflıkta parçalanabilir uranyuma ulaşmak için kıymetli bir kademe olarak kabul ediliyor.
Nükleer mutabakatının bir daha tam manasıyla uygulanmasını sağlama ve ABD’nin muahedeye dönüşünün ele alındığı nükleer görüşmeler, Rusya, Çin, Almanya, Fransa, İngiltere ve İran’dan üst seviye temsilcilerin iştirakiyle Viyana’da yapılıyor. Görüşmelere dolaylı katılan ABD, İran’ın mutabakattaki taahhütlerine geri dönmesini isterken Tahran ise nükleer muahededen ayrılan taraf olarak evvela Washington’un mutabakata dönerek yaptırımları kaldırmasını ve muahededen tekrar ayrılmayacağına dair teminat vermesini istiyor. Taraflar şu ana kadar 7 çeşit halinde yapılan görüşmelerde ilerleme kaydedildiğini belirtiyor.
Avrupa Birliği (AB) Dış Alakalar Servisi Genel Sekreter Yardımcısı ve Siyasi Yöneticisi Enrique Mora, görüşmelerin 8’inci cinsinin 27 Aralık’ta başlayacağını duyurmuştu.
Avusturya’nın başşehri Viyana’da yapılan nükleer görüşmelerin başarısız olması ve 2015’te imzalanan nükleer mutabakatın ortadan kalkması halinde dahi İran’ın yüzde 60’ın üzerinde uranyum zenginleştirme planının olmadığını vurgulayan İslami, “Tüm nükleer faaliyetlerimiz Milletlerarası Atom Gücü Ajansının muahede, yönetmelik ve düzenlemelerine nazaran sürdürülmektedir.” dedi.
“İran halihazırda yurt ortasında nükleer yakıt üretebiliyor. Rosatom ile görüştük ve onlarla imzalayacağımız plan ve mukavelelere dayalı iş birliğimizin bir modülü olarak İran’da ürettiğimiz nükleer yakıtı Buşehr’deki nükleer santralde kullanmaya başlayacağımızı umuyoruz.”
Nükleer mutabakat İran’a 3,67 oranında uranyum zenginleştirme müsaadesi veriyordu
İran ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulunun (BMGK) daimi üyeleri ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa ile Almanya (5 1) içinde 2015’te imzalanan Kapsamlı Ortak Aksiyon Planı (KOEP) olarak isimlendirilen nükleer mutabakat, Tahran’a yüzde 3,67 oranında uranyum zenginleştirme faaliyetini sürdürme müsaadesi veriyor. Buna karşılık ABD’nin 2018’de mutabakattan tek taraflı çekilmesinden bir yıl daha sonra mutabakattaki taahhütlerini durduran İran, 5 Ocak 2020’de yüzde 20, 17 Nisan’da da yüzde 60 saflıkta uranyum zenginleştirdiğini duyurmuştu.
Tahran’ın uranyumu yüzde 20 ve yüzde 60 saflıkla zenginleştirmesi Batılı ülkelerde telaşlara niye oluyor zira uranyumun yüzde 20 ve üzerinde zenginleştirilmesi nükleer bomba elde etmeye imkan sağlayacak yüzde 90 saflıkta parçalanabilir uranyuma ulaşmak için kıymetli bir kademe olarak kabul ediliyor.
Nükleer mutabakatının bir daha tam manasıyla uygulanmasını sağlama ve ABD’nin muahedeye dönüşünün ele alındığı nükleer görüşmeler, Rusya, Çin, Almanya, Fransa, İngiltere ve İran’dan üst seviye temsilcilerin iştirakiyle Viyana’da yapılıyor. Görüşmelere dolaylı katılan ABD, İran’ın mutabakattaki taahhütlerine geri dönmesini isterken Tahran ise nükleer muahededen ayrılan taraf olarak evvela Washington’un mutabakata dönerek yaptırımları kaldırmasını ve muahededen tekrar ayrılmayacağına dair teminat vermesini istiyor. Taraflar şu ana kadar 7 çeşit halinde yapılan görüşmelerde ilerleme kaydedildiğini belirtiyor.
Avrupa Birliği (AB) Dış Alakalar Servisi Genel Sekreter Yardımcısı ve Siyasi Yöneticisi Enrique Mora, görüşmelerin 8’inci cinsinin 27 Aralık’ta başlayacağını duyurmuştu.