Muhendis
New member
Uzaya muhafazasız biçimde maruz kalsaydınız ne olacağını hiç merak etmiş miydiniz? Oksijen eksikliği ve yavaş yavaş boğulmanın yanı sıra, sizi hemencecik öldürmeyecek, fakat kainattaki son saniyelerinizi epeyce tatsız hale getirebilecek çok sıcaklıklara da maruz kalırdınız. Biz de bu yazımızda bu mevzudan bahsediyoruz.
Kaynak: https://www.iflscience.com/how-cold-i…
Dünya’nın etrafındaki uzay ne kadar soğuktur?
Öncelikle konutumuza yakın yerlerden başlayalım. Milletlerarası Uzay İstasyonu (ISS) yerden yalnızca 400 kilometre yükseklikte bir yörüngede döner, fakat atmosferin müdafaası olmadan Dünya’da görülmeyen çok sıcaklıklara maruz kalır. En soğuk vakit içinderda termometreler, saf propil alkolün bile donduğu bir sıcaklık olan -157 °C’yi gorebilir. Bu, ISS Dünya’nın gerisinden geçerken yaşanır. İstasyon güneş ışığına geri döndüğünde, sıcaklık 121 °C’ye kadar çıkar. Ay’da da gündüz ve gece içinde benzeri uç noktalar görülür. Gezegenler ortası uzaydaki sıcaklık, Güneş’e ne kadar yakın bir bölgede bulunduğunuza göre değişebilir. Ayrıyeten inanılmaz derecede yüksek sıcaklıklara ulaşmak için Güneş’e epeyce yaklaşmanıza gerek yoktur.
Herhangi büyük bir kozmik nesnenin yakınında sıcaklık değişimleri görülebilir.
Yıldızlar, kara delikler, gezegenler ve başka nesneler etraf sıcaklığı için büyük ehemmiyet taşıyan faktörlerdir. Ancak kozmosun sıcaklığını genel olarak da ölçebiliyoruz. Bu ölçüm, kozmosta manisiz hareket edebilen birinci ışık olan Kozmik Mikrodalga Art Planı’ndan gelmektedir. Erken kozmosta her şey o kadar sıcaktı ki, ışık daima olarak atomlardan elektron koparıyor, emiliyor ve bu süreçte yayılıyordu. Cihanın genişlemesi niçiniyle bu ışık hür kalana kadar cihan soğumaya başladı.
Evren bu biçimdedan beri genişlemekte ve soğumaktadır.
Şimdilerde -270.4°C’lik genel bir sıcaklığa sahip olduğu düşünülmektedir, ki bu da mutlak sıfırın yalnızca birkaç derece üzerindedir. Bir hususun ne kadar sıcak olduğu, esasen parçacıklarının ne kadar enerjik olduğudur: daha fazla güç daha fazla ısı demektir. Mutlak sıfırda, parçacıklar sıfır güce sahiptir ve hareketsizdir. Cihanda katiyen daha sıcak yerler vardır; hatta harika kütleli kara delikler tarafınca hızlandırılan husus jetleri ve yerçekimi tarafınca çekilen gaz yardımıyla galaksiler ortası boşlukta bile sıcak bölgeler olabilir. Şaşırtan bir biçimde, Kozmik Mikrodalga Art Planı’ndan daha soğuk yerler de vardır. Örneğin Boomerang Bulutsusu bu bölgelerden biridir. Araştırmacılar hala bu bölgenin niye cihanın geri kalanından biraz daha soğuk olduğunu anlamaya çalışıyorlar.
Uzay giysileri insanları sıcak tutmak için tasarlanmamıştır.
Dış sıcaklık ne olursa olsun astronotları rahat bir sıcaklıkta tutmak için tasarlanmıştır. Üstte bahsetmiş olduğumiz üzere bu durum Dünya etrafında fazlaca fazla değişime uğrayabilir.
hafifçe yalıtım materyallerinin geliştirilmesi, astronot güvenliğini garanti etmek için tesirli olmuştur.
NASA buna, ‘ışıltılı bariyer’ diyor. Bu materyaller binalarda, acil durum battaniyelerinde, aydınlatma armatürlerinde ve hatta cep telefonu kılıflarında kullanılmaktadır.
Siz bu mevzu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım!
Kaynak: https://www.iflscience.com/how-cold-i…
Dünya’nın etrafındaki uzay ne kadar soğuktur?
Öncelikle konutumuza yakın yerlerden başlayalım. Milletlerarası Uzay İstasyonu (ISS) yerden yalnızca 400 kilometre yükseklikte bir yörüngede döner, fakat atmosferin müdafaası olmadan Dünya’da görülmeyen çok sıcaklıklara maruz kalır. En soğuk vakit içinderda termometreler, saf propil alkolün bile donduğu bir sıcaklık olan -157 °C’yi gorebilir. Bu, ISS Dünya’nın gerisinden geçerken yaşanır. İstasyon güneş ışığına geri döndüğünde, sıcaklık 121 °C’ye kadar çıkar. Ay’da da gündüz ve gece içinde benzeri uç noktalar görülür. Gezegenler ortası uzaydaki sıcaklık, Güneş’e ne kadar yakın bir bölgede bulunduğunuza göre değişebilir. Ayrıyeten inanılmaz derecede yüksek sıcaklıklara ulaşmak için Güneş’e epeyce yaklaşmanıza gerek yoktur.
Herhangi büyük bir kozmik nesnenin yakınında sıcaklık değişimleri görülebilir.
Yıldızlar, kara delikler, gezegenler ve başka nesneler etraf sıcaklığı için büyük ehemmiyet taşıyan faktörlerdir. Ancak kozmosun sıcaklığını genel olarak da ölçebiliyoruz. Bu ölçüm, kozmosta manisiz hareket edebilen birinci ışık olan Kozmik Mikrodalga Art Planı’ndan gelmektedir. Erken kozmosta her şey o kadar sıcaktı ki, ışık daima olarak atomlardan elektron koparıyor, emiliyor ve bu süreçte yayılıyordu. Cihanın genişlemesi niçiniyle bu ışık hür kalana kadar cihan soğumaya başladı.
Evren bu biçimdedan beri genişlemekte ve soğumaktadır.
Şimdilerde -270.4°C’lik genel bir sıcaklığa sahip olduğu düşünülmektedir, ki bu da mutlak sıfırın yalnızca birkaç derece üzerindedir. Bir hususun ne kadar sıcak olduğu, esasen parçacıklarının ne kadar enerjik olduğudur: daha fazla güç daha fazla ısı demektir. Mutlak sıfırda, parçacıklar sıfır güce sahiptir ve hareketsizdir. Cihanda katiyen daha sıcak yerler vardır; hatta harika kütleli kara delikler tarafınca hızlandırılan husus jetleri ve yerçekimi tarafınca çekilen gaz yardımıyla galaksiler ortası boşlukta bile sıcak bölgeler olabilir. Şaşırtan bir biçimde, Kozmik Mikrodalga Art Planı’ndan daha soğuk yerler de vardır. Örneğin Boomerang Bulutsusu bu bölgelerden biridir. Araştırmacılar hala bu bölgenin niye cihanın geri kalanından biraz daha soğuk olduğunu anlamaya çalışıyorlar.
Uzay giysileri insanları sıcak tutmak için tasarlanmamıştır.
Dış sıcaklık ne olursa olsun astronotları rahat bir sıcaklıkta tutmak için tasarlanmıştır. Üstte bahsetmiş olduğumiz üzere bu durum Dünya etrafında fazlaca fazla değişime uğrayabilir.
hafifçe yalıtım materyallerinin geliştirilmesi, astronot güvenliğini garanti etmek için tesirli olmuştur.
NASA buna, ‘ışıltılı bariyer’ diyor. Bu materyaller binalarda, acil durum battaniyelerinde, aydınlatma armatürlerinde ve hatta cep telefonu kılıflarında kullanılmaktadır.
Siz bu mevzu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım!