Semedov
New member
Dönemi Beşiktaş’ta tamamlayan lakin yaşadığı sakatlık niçiniyle EURO 2020’yi kaçıran ulusal futbolcu Cenk Tosun, TRT Spor’da açıklamalarda bulundu.
Sakatlığı hakkında konuşan Cenk, “Sakatlığım konusunda gidişat epey düzgün. Fizyoterapistlerle ve salondaki çalışmalarımızla güzel ilerliyoruz. Güzel gidiyoruz. İnşallah bu biçimde sarfiyat ve en kısa müddette alanlara geri dönerim. En sevdiğin işi yapıyorsun. Futbolun nankörlüğü sakatlıklar… Lakin futbolun ortasında olan şeyler bunlar. Bu sakatlıklar beni hiç bir vakit amaçlarımdan caydıramaz. Son iki yıldır epey büyük sakatlıklar yaşadım. Lakin fazlaca hırslıyım ve daha başaracak hayli şey var. Daha fazlaca çalışıp, daha çabuk dönmek istiyorum.” dedi.
“BABAM KONUTTA ALMANCA KONUŞMAMIZI YASAKLAMIŞTI”
Gurbette de bir Türk üzere yaşadıklarını belirten Cenk, “Almanya’da her Türk çocuğu üzere ben de Türkiye Ligi maçlarıyla büyüdüm. bu biçimdelar babamla kahvelerde maç izliyorduk. Çok küçük yaştan itibaren bu ligi takip eden biriyim. Ben daha Gaziantepspor’a transfer olmadan bir hafta evvel meskende Beşiktaş atkılarıyla, şalıyla maç izlediğimi hatırlıyorum. Ne kadar gurbette olsak da buradaki Türk ailesi üzere bir aile oluyorduk. Babam bize konutta Almanca konuşmayı yasaklıyordu. Okulda konuşabilirsiniz lakin konutta Türkçe konuşacaksınız diyordu. Akrabalarımızla oturduğumuzda hoş Türkçe konuşalım diye konutta Türkçe konuşmamızı istiyordu. Kültürümüze bağlı kalmayı bildik. Hedeflerim vardı lakin buralara kadar geleceğim aklımın ucundan geçmezdi. Allah’a şükür birçoklarını gerçekleştirdim. Allah bana o hayali yaşattı. Ulusal gruba kadar yükseldim. Biz milliyetçi ve bayrak, vatan sevgisi olan bir aileden geliyoruz. Onu hiç bir vakit kaybetmedik. Ailemin futbolcu olma sürecimde fazlaca büyük tesiri oldu. en çok da babamın tesiri oldu. Frankfurt’ta 5 yaşında futbola başladım. Her gün 40 kilometre yol sarf ediyordum. Babamla bir arada 12-13 sene o yolu git-gel 80 kilometre yapıyorduk. Haklarını hiç bir vakit ödeyemem.” dedi.
“bu biçimdeLAR ROL MODELİM, İDOLÜM BATİSTUTA’YDI”
İdolünün Arjantinli Batistuta olduğunu belirten Cenk, “Babam Batistuta’yı hayli beğeniyordu. Bana da izletiyordu. Özellikleri herkesten farklıydı. Topa inanılmaz sert vururdu, epeyce kuvvetliydü. bu biçimdelar rol modelim, idolüm Batistuta’ydı. Onun golleri, Brezilyalı Ronaldo’nun gollerini izledim. Ibrahimoviç benim epeyce hoşuma giden bir forvet.” diye konuştu.
“BEŞİKTAŞ ÇOCUKLUK HAYALİMDİ”
Beşiktaş’ın çocukluk hayali olduğunu söyleyen Cenk, “Mustafa Denizli devrinde ben Beşiktaş kampına davet edildim. Tuncay Yakın davet etti. Futbolcuları bakılırsaceğim, fotoğraf çekileceğiz. Mustafa hoca da epey istiyordu lakin o devir transferim gerçekleşmedi. 18 yaşında Gaziantepspor’a transfer oldum. Frankfurt’ta önümde fazlaca düzgün forvetler vardı. Bana epey baht gelmiyordu. İkinci grupta epeyce yeterli performans gösteriyordum lakin A Kadro’da fazlaca baht bulamıyordum. Tolunay hoca beni Kayserispor’dayken istedi. Orada olmadı. Gaziantepspor’dayken de epeyce istedi. O periyot transferim gerçekleşti. Hoca bana o inancı verdi. Lisansımın çıktığı birinci maçta oynattı. Galatasaray kupa maçıydı 3-2 kazandık. 2 gol attım. daha sonrasında Allah, ‘Yürü Ya Kulum” dedi. İkinci devre oynadım. 16 maçta 12 gol atmıştım. Dönem sonunda da Beşiktaş’a geldim. Beşiktaş’a transfer olmak hayli hoş bir histi. Anlatamam. Çocukluk hayalimdi. Aklımın ucundan geçmezdi. Lakin epeyce çalıştım buralara gelmek için… Bir Allah bir ailem bilir. İmza attığım gün birkaç gün uyumadığımı hatırlıyorum.” halinde konuştu.
“ÇALIŞTIĞIM EN HOŞ OYUNCU KÜMESİ DİYEBİLİRİM”
Bu sene Beşiktaş’ta epeyce âlâ bir arkadaşlık ortamı yakalandığını belirten Cenk, “İlk sene önümde Mustafa Pektemek ve Demba Ba vardı.Üçüncü forvettim. Slaven Biliç periyoduydu. Buna karşın çok forma bahtı buldum. Demba ve Mustafa sakatlandı. Bir anda bana talih geldi. O maçların birçoklarında gol attım. Avrupa’da Tottenham maçı var, ligdeki maçlar var. Talih verildiği devirde güzel oynadım. Biliç hoca ayrıldı, Şenol hoca geldi. Gomez transferi geç olmuştu. 1-2 hafta ben oynadım. Mersin maçında goller attım. Gomez de o dönem harikulade oynadı. Gol hükümdarı oldu. O dönem epeyce düzgün bir rekabet vardı. Mario ensesinde nefesimi hissediyordu. Hoca Mario’nun gol atmadığı maçlarda beni alıyordu. Ben atıyordum. Onlardan epeyce şey öğrendim. 3. sene artık ben as olmalıyım dedim. Aboubakar geldi evet ancak ben hazırlık maçlarında, ligde fazlaca uygun performans gösterdim. Vakit zaman hoca beni oynattı, onu oynattı, vakit zaman birlikte oynadık. O dönem 40 maça yakın istatistikle oynadım. Üst üste 2. şampiyonluğumuzu elde ettik. O şampiyonluk benim için epey özel. Katkım yüksekti. Mario’ya 5 tane durum gelsin, dördünü atıyordu. Bir tarafta Quaresma oynuyor, adrese teslim… Öbür tarafta Gökhan Töre oynuyor, tepede oynadığı devirler… Sosa, Oğuzhan, Atiba; gol atmama ihtimalin yok. Oğuzhan da epey katkılı oynadı. Hem saha ortasında hem saha haricinde epey yakın arkadaşım. Ben Oğuzhan’daki ışığı görüyorum. Eski haline dönmeyi fazlaca istiyor lakin şanssızlıklar yaşadı. Bu sene kulübü herkes o kadar benimsedi ki, kusursuz bir hava vardı. Çalıştığım en hoş oyuncu kümesi diyebilirim. Hiç yalnız yemek yemedik. Kimse birbirini yalnız bırakmadı.” dedi.
“TÜRKİYE’DEN PREMİER LİG’E GİTMEK ÇOK ÇOK SIKINTI.”
Türkiye’den Premier Lig’e gitmenin fazlaca güç olduğunu söyleyen Cenk, “25 milyon Euro üzere bir sayı var. Bir de 1.5 milyon euro üzere bir performans bonusu vardı. Anlatılmaz bir his, gururlanıyor insan. Hak ederek gittiğimi düşünüyorum. Yalnızca Türkiye Ligi’nde o işleri yapsaydım o sayılara gidemezdim fakat ben Şampiyonlar Ligi’nde kendimi gösterdim. Türkiye’den Premier Lig’e gitmek hayli epey sıkıntı.” dedi.
“ANCELOTTİ, FENERBAHÇE İLE GÖRÜŞTÜĞÜNÜ ANLATTI”
Everton’dan hocası Carlo Ancelotti’nin Parma’dayken Fenerbahçe ile görüştüğünü dediğini belirten yıldız golcü, “Ben oraya devre içinde gittim. Premier Lig’e adapte olmak hayli kolay bir şey değil. Lisansım çıktı. Tottenham deplasmanı Wembley’de oynuyoruz. O kadar tempolu o kadar sert oynanıyor ki… 4’lük olduk esasen nefes nefese kaldım. Big Sam’le epeyce hoş bir dönem geçti. O dönemi 8. bitirdik. daha sonra Marco Silva geldi. Daha çağdaş futbol isteniyordu. Âlâ oynadığım maçlardan daha sonra Everton’da oynamadığım maçlar oluyordu. Ulusal ekipte 3 gol atıyordum, döndüğümde bir daha oynatmıyordu. Öbür oyunculara verdiği krediyi bana vermedi. hiç bir vakit küsmedim lakin adil davranmadı. daha sonra Ancelotti geldi. Alakamız fazlaca yeterliydi. Şakalaşmalarımız bile vardı. İstanbul anılarını anlatıyordu bana… Parma’dayken Fenerbahçe ile görüştüğünü anlattı. Koşullardan dolayı olmamış. ‘İyi ki de olmadı, Juventus’a geçtim’ demişti bana. İstanbul’u ve Türkleri sevdiğini söylüyordu. Talih veriyordu. 2020 Avrupa Şampiyonası’nı düşünerek ben Crystal Palace’a transfer oldum. Big Sam, Palace’ın başındayken ben Beşiktaş’taydım, o devirde de beni istiyordu. Daha fazla talih bulmak için oraya geçtim” diye konuştu.
Sakatlığı hakkında konuşan Cenk, “Sakatlığım konusunda gidişat epey düzgün. Fizyoterapistlerle ve salondaki çalışmalarımızla güzel ilerliyoruz. Güzel gidiyoruz. İnşallah bu biçimde sarfiyat ve en kısa müddette alanlara geri dönerim. En sevdiğin işi yapıyorsun. Futbolun nankörlüğü sakatlıklar… Lakin futbolun ortasında olan şeyler bunlar. Bu sakatlıklar beni hiç bir vakit amaçlarımdan caydıramaz. Son iki yıldır epey büyük sakatlıklar yaşadım. Lakin fazlaca hırslıyım ve daha başaracak hayli şey var. Daha fazlaca çalışıp, daha çabuk dönmek istiyorum.” dedi.
“BABAM KONUTTA ALMANCA KONUŞMAMIZI YASAKLAMIŞTI”
Gurbette de bir Türk üzere yaşadıklarını belirten Cenk, “Almanya’da her Türk çocuğu üzere ben de Türkiye Ligi maçlarıyla büyüdüm. bu biçimdelar babamla kahvelerde maç izliyorduk. Çok küçük yaştan itibaren bu ligi takip eden biriyim. Ben daha Gaziantepspor’a transfer olmadan bir hafta evvel meskende Beşiktaş atkılarıyla, şalıyla maç izlediğimi hatırlıyorum. Ne kadar gurbette olsak da buradaki Türk ailesi üzere bir aile oluyorduk. Babam bize konutta Almanca konuşmayı yasaklıyordu. Okulda konuşabilirsiniz lakin konutta Türkçe konuşacaksınız diyordu. Akrabalarımızla oturduğumuzda hoş Türkçe konuşalım diye konutta Türkçe konuşmamızı istiyordu. Kültürümüze bağlı kalmayı bildik. Hedeflerim vardı lakin buralara kadar geleceğim aklımın ucundan geçmezdi. Allah’a şükür birçoklarını gerçekleştirdim. Allah bana o hayali yaşattı. Ulusal gruba kadar yükseldim. Biz milliyetçi ve bayrak, vatan sevgisi olan bir aileden geliyoruz. Onu hiç bir vakit kaybetmedik. Ailemin futbolcu olma sürecimde fazlaca büyük tesiri oldu. en çok da babamın tesiri oldu. Frankfurt’ta 5 yaşında futbola başladım. Her gün 40 kilometre yol sarf ediyordum. Babamla bir arada 12-13 sene o yolu git-gel 80 kilometre yapıyorduk. Haklarını hiç bir vakit ödeyemem.” dedi.
“bu biçimdeLAR ROL MODELİM, İDOLÜM BATİSTUTA’YDI”
İdolünün Arjantinli Batistuta olduğunu belirten Cenk, “Babam Batistuta’yı hayli beğeniyordu. Bana da izletiyordu. Özellikleri herkesten farklıydı. Topa inanılmaz sert vururdu, epeyce kuvvetliydü. bu biçimdelar rol modelim, idolüm Batistuta’ydı. Onun golleri, Brezilyalı Ronaldo’nun gollerini izledim. Ibrahimoviç benim epeyce hoşuma giden bir forvet.” diye konuştu.
“BEŞİKTAŞ ÇOCUKLUK HAYALİMDİ”
Beşiktaş’ın çocukluk hayali olduğunu söyleyen Cenk, “Mustafa Denizli devrinde ben Beşiktaş kampına davet edildim. Tuncay Yakın davet etti. Futbolcuları bakılırsaceğim, fotoğraf çekileceğiz. Mustafa hoca da epey istiyordu lakin o devir transferim gerçekleşmedi. 18 yaşında Gaziantepspor’a transfer oldum. Frankfurt’ta önümde fazlaca düzgün forvetler vardı. Bana epey baht gelmiyordu. İkinci grupta epeyce yeterli performans gösteriyordum lakin A Kadro’da fazlaca baht bulamıyordum. Tolunay hoca beni Kayserispor’dayken istedi. Orada olmadı. Gaziantepspor’dayken de epeyce istedi. O periyot transferim gerçekleşti. Hoca bana o inancı verdi. Lisansımın çıktığı birinci maçta oynattı. Galatasaray kupa maçıydı 3-2 kazandık. 2 gol attım. daha sonrasında Allah, ‘Yürü Ya Kulum” dedi. İkinci devre oynadım. 16 maçta 12 gol atmıştım. Dönem sonunda da Beşiktaş’a geldim. Beşiktaş’a transfer olmak hayli hoş bir histi. Anlatamam. Çocukluk hayalimdi. Aklımın ucundan geçmezdi. Lakin epeyce çalıştım buralara gelmek için… Bir Allah bir ailem bilir. İmza attığım gün birkaç gün uyumadığımı hatırlıyorum.” halinde konuştu.
“ÇALIŞTIĞIM EN HOŞ OYUNCU KÜMESİ DİYEBİLİRİM”
Bu sene Beşiktaş’ta epeyce âlâ bir arkadaşlık ortamı yakalandığını belirten Cenk, “İlk sene önümde Mustafa Pektemek ve Demba Ba vardı.Üçüncü forvettim. Slaven Biliç periyoduydu. Buna karşın çok forma bahtı buldum. Demba ve Mustafa sakatlandı. Bir anda bana talih geldi. O maçların birçoklarında gol attım. Avrupa’da Tottenham maçı var, ligdeki maçlar var. Talih verildiği devirde güzel oynadım. Biliç hoca ayrıldı, Şenol hoca geldi. Gomez transferi geç olmuştu. 1-2 hafta ben oynadım. Mersin maçında goller attım. Gomez de o dönem harikulade oynadı. Gol hükümdarı oldu. O dönem epeyce düzgün bir rekabet vardı. Mario ensesinde nefesimi hissediyordu. Hoca Mario’nun gol atmadığı maçlarda beni alıyordu. Ben atıyordum. Onlardan epeyce şey öğrendim. 3. sene artık ben as olmalıyım dedim. Aboubakar geldi evet ancak ben hazırlık maçlarında, ligde fazlaca uygun performans gösterdim. Vakit zaman hoca beni oynattı, onu oynattı, vakit zaman birlikte oynadık. O dönem 40 maça yakın istatistikle oynadım. Üst üste 2. şampiyonluğumuzu elde ettik. O şampiyonluk benim için epey özel. Katkım yüksekti. Mario’ya 5 tane durum gelsin, dördünü atıyordu. Bir tarafta Quaresma oynuyor, adrese teslim… Öbür tarafta Gökhan Töre oynuyor, tepede oynadığı devirler… Sosa, Oğuzhan, Atiba; gol atmama ihtimalin yok. Oğuzhan da epey katkılı oynadı. Hem saha ortasında hem saha haricinde epey yakın arkadaşım. Ben Oğuzhan’daki ışığı görüyorum. Eski haline dönmeyi fazlaca istiyor lakin şanssızlıklar yaşadı. Bu sene kulübü herkes o kadar benimsedi ki, kusursuz bir hava vardı. Çalıştığım en hoş oyuncu kümesi diyebilirim. Hiç yalnız yemek yemedik. Kimse birbirini yalnız bırakmadı.” dedi.
“TÜRKİYE’DEN PREMİER LİG’E GİTMEK ÇOK ÇOK SIKINTI.”
Türkiye’den Premier Lig’e gitmenin fazlaca güç olduğunu söyleyen Cenk, “25 milyon Euro üzere bir sayı var. Bir de 1.5 milyon euro üzere bir performans bonusu vardı. Anlatılmaz bir his, gururlanıyor insan. Hak ederek gittiğimi düşünüyorum. Yalnızca Türkiye Ligi’nde o işleri yapsaydım o sayılara gidemezdim fakat ben Şampiyonlar Ligi’nde kendimi gösterdim. Türkiye’den Premier Lig’e gitmek hayli epey sıkıntı.” dedi.
“ANCELOTTİ, FENERBAHÇE İLE GÖRÜŞTÜĞÜNÜ ANLATTI”
Everton’dan hocası Carlo Ancelotti’nin Parma’dayken Fenerbahçe ile görüştüğünü dediğini belirten yıldız golcü, “Ben oraya devre içinde gittim. Premier Lig’e adapte olmak hayli kolay bir şey değil. Lisansım çıktı. Tottenham deplasmanı Wembley’de oynuyoruz. O kadar tempolu o kadar sert oynanıyor ki… 4’lük olduk esasen nefes nefese kaldım. Big Sam’le epeyce hoş bir dönem geçti. O dönemi 8. bitirdik. daha sonra Marco Silva geldi. Daha çağdaş futbol isteniyordu. Âlâ oynadığım maçlardan daha sonra Everton’da oynamadığım maçlar oluyordu. Ulusal ekipte 3 gol atıyordum, döndüğümde bir daha oynatmıyordu. Öbür oyunculara verdiği krediyi bana vermedi. hiç bir vakit küsmedim lakin adil davranmadı. daha sonra Ancelotti geldi. Alakamız fazlaca yeterliydi. Şakalaşmalarımız bile vardı. İstanbul anılarını anlatıyordu bana… Parma’dayken Fenerbahçe ile görüştüğünü anlattı. Koşullardan dolayı olmamış. ‘İyi ki de olmadı, Juventus’a geçtim’ demişti bana. İstanbul’u ve Türkleri sevdiğini söylüyordu. Talih veriyordu. 2020 Avrupa Şampiyonası’nı düşünerek ben Crystal Palace’a transfer oldum. Big Sam, Palace’ın başındayken ben Beşiktaş’taydım, o devirde de beni istiyordu. Daha fazla talih bulmak için oraya geçtim” diye konuştu.