Muhendis
New member
Yeni bir araştırma yapan bilim insanları, migren hastalarının beyinlerini ultra yüksek çözünürlüklü MRI kullanarak inceledi. bu biçimdece migrenin oluşma sebebine bir yanıt bulunabileceği düşünülüyor. Detaylar için buyurun…
Kaynak: https://gizmodo.com/migraine-brain-mr…
Los Angeles’ta bulunan Güney Kaliforniya Üniversitesi’ndeki bilim insanları, migren hastalarından detaylı MRI taramalarını topladı.
Araştırmacılar, migreni olmayanlarla karşılaştırıldığında, bu hastaların beynin küçük kan damarlarına ziyan verebileceğini gösteren daha fazla sayıda genişlemiş perivasküler boşluğa sahip olduklarını buldu.
Migren, ekseriyetle orta ile şiddetli ağrıya niye olan ve yenidenlayan bir baş ağrısı tipi.
Çoğu vakit, bu ağrıya bulantı, yorgunluk, parlak ışık noktaları görme, kulaklarda çınlama, beden boyunca uyuşma ve karıncalanma üzere semptomlar da eşlik eder. Bu ataklar çoklukla saatlerce sürer, fakat kimi vakit günlerce hatta bir haftaya kadar devam ettiği biliniyor.
Migrenin kesin bir sebebi yok. Lakin ailede migren hikayesi olan şahıslarda ortaya çıkma oranı daha yüksek.
Migrenin, nüfusun yaklaşık yüzde 12’sini etkilediği düşünülüyor. Bayanlarda görülme mümkünlüğü erkeklere göre daha fazla.
Yeni bir çalışmayla, bilim insanları, 7T MRI olarak bilinen, ultra yüksek çözünürlüklü MRI formu kullanarak migren hastalarının beyinlerine bakan birinci bireyler oldular.
Araştırmada, migrenli 20 kişinin beyni tarandı. Bunların 10’unda kronik migren, geri kalan 10’unda ise aurasız migren vardı. Karşılaştırma için, beş sağlıklı kişinin beyinlerine de incelendi.
Ekip, her iki migren kümesinde da, beynin makul bölgelerindeki kan damarlarının yakınında bulunan genişlemiş perivasküler boşluk buldu. Bu boşluklar, beynin merkezi beyaz unsur alanı olan centrum semiovale’de en besbelli biçimde gözüküyordu.
Güney Kaliforniya Üniversitesi’nde araştırmacı olan Wilson Xu, ‘Perivasküler boşluklar beyindeki sıvı temizleme sisteminin bir kesimi. Migrene nasıl katkıda bulunduklarını incelemek, migrenin nasıl oluştuğunu daha uygun anlamamıza yardımcı olabilir.’ dedi.
Genişlemiş perivasküler boşluklar, bu vakte kadar demans üzere öteki nörolojik hastalıklarla ilişkilendirildi. Lakin grup, migren hastalarında beynin bu özel bölgesinde bu tıp değişikliklerin birinci sefer tanımlandığını söylüyor.
Xu, “Çalışmamızın sonuçları, beynin mikroskobik damarlarındaki değişikliklerin farklı migren tiplerine nasıl katkıda bulunduğunu araştırmak için daha büyük çalışmalara ilham olabilir.” dedi.
‘Sonuçlar, migreni teşhis etmek ve tedavi etmek için yeni yollar geliştirmemize yardımcı olabilir.’
Kaynak: https://gizmodo.com/migraine-brain-mr…
Los Angeles’ta bulunan Güney Kaliforniya Üniversitesi’ndeki bilim insanları, migren hastalarından detaylı MRI taramalarını topladı.
Araştırmacılar, migreni olmayanlarla karşılaştırıldığında, bu hastaların beynin küçük kan damarlarına ziyan verebileceğini gösteren daha fazla sayıda genişlemiş perivasküler boşluğa sahip olduklarını buldu.
Migren, ekseriyetle orta ile şiddetli ağrıya niye olan ve yenidenlayan bir baş ağrısı tipi.
Çoğu vakit, bu ağrıya bulantı, yorgunluk, parlak ışık noktaları görme, kulaklarda çınlama, beden boyunca uyuşma ve karıncalanma üzere semptomlar da eşlik eder. Bu ataklar çoklukla saatlerce sürer, fakat kimi vakit günlerce hatta bir haftaya kadar devam ettiği biliniyor.
Migrenin kesin bir sebebi yok. Lakin ailede migren hikayesi olan şahıslarda ortaya çıkma oranı daha yüksek.
Migrenin, nüfusun yaklaşık yüzde 12’sini etkilediği düşünülüyor. Bayanlarda görülme mümkünlüğü erkeklere göre daha fazla.
Yeni bir çalışmayla, bilim insanları, 7T MRI olarak bilinen, ultra yüksek çözünürlüklü MRI formu kullanarak migren hastalarının beyinlerine bakan birinci bireyler oldular.
Araştırmada, migrenli 20 kişinin beyni tarandı. Bunların 10’unda kronik migren, geri kalan 10’unda ise aurasız migren vardı. Karşılaştırma için, beş sağlıklı kişinin beyinlerine de incelendi.
Ekip, her iki migren kümesinde da, beynin makul bölgelerindeki kan damarlarının yakınında bulunan genişlemiş perivasküler boşluk buldu. Bu boşluklar, beynin merkezi beyaz unsur alanı olan centrum semiovale’de en besbelli biçimde gözüküyordu.
Güney Kaliforniya Üniversitesi’nde araştırmacı olan Wilson Xu, ‘Perivasküler boşluklar beyindeki sıvı temizleme sisteminin bir kesimi. Migrene nasıl katkıda bulunduklarını incelemek, migrenin nasıl oluştuğunu daha uygun anlamamıza yardımcı olabilir.’ dedi.
Genişlemiş perivasküler boşluklar, bu vakte kadar demans üzere öteki nörolojik hastalıklarla ilişkilendirildi. Lakin grup, migren hastalarında beynin bu özel bölgesinde bu tıp değişikliklerin birinci sefer tanımlandığını söylüyor.
Xu, “Çalışmamızın sonuçları, beynin mikroskobik damarlarındaki değişikliklerin farklı migren tiplerine nasıl katkıda bulunduğunu araştırmak için daha büyük çalışmalara ilham olabilir.” dedi.
‘Sonuçlar, migreni teşhis etmek ve tedavi etmek için yeni yollar geliştirmemize yardımcı olabilir.’