KriptoKamil
New member
Türkiye Gemi İnşa Sanayicileri Birliği (GİSBİR) tarafınca Tuzla’da yaptırılan GİSBİR Ortaokulu, Ulusal Eğitim Bakanı Özer ve AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım’ın katıldığı merasimle hizmete açıldı.
Bakan Özer, açılış merasiminde yaptığı konuşmada, 2021-2022 eğitim öğretim yılının ikinci devrinin öğrenci ve öğretmenlere iyi olmasını diledi.
Kovid-19 salgını sürecinin dünyayı hazırlıksız yakaladığını, yeni dönüşümlerin ve yeni başlangıçların tetiklenmesine vesile olduğunu anlatan Özer, bu süreçten en çok etkilenen alanında eğitim olduğunu söylemiş oldu.
Bakan Özer, ülkelerin en kalıcı ve sürdürülebilir sermayesinin beşeri sermaye olduğunu belirterek, okulların yalnızca eğitim ve öğrenmenin yapıldığı yerler değil, bununla birlikte kuşakların yetiştiği, şahsi gelişimlerini sağladıkları, psikososyal gelişimlerini gerçekleştirdikleri, akran eğitiminin gerçekleştirildiği yerler olduğunu tabir etti.
Uzaktan eğitimle telafi edileceklerin yalnızca öğrenme kayıpları olmadığını, psikososyal sağlamlılık ve başka parametrelerle ilgili de fazlaca sayıda şeyin kesinlikle telafi edilmesi gerektiğini aktaran Özer, “Onun için 6 Eylül 2021 tarihinden itibaren kararlılıkla, birinci açılması gereken ve son kapatılacak yerler okullar diyerek ve eğitim öğretimin yüz yüze açık kalmasının bir eğitim sorunu olmaktan çıkıp artık bir ulusal güvenlik sorununa dönüştüğü vurgusuyla yola çıktığımız ve 5 ay kesintisiz, başarılı bir biçimde uyguladığımız süreci bugün prestijiyle birebir kararlılıkla devam ettiriyoruz.” diye konuştu.
“MESLEKİ EĞİTİM MERKEZLERİNDE KAYITLI ÖĞRENCİ SAYISI BUGÜN PRESTİJİYLE 320 BİNE ULAŞTI”
Son 19 yılda eğitimde dayanılmaz bir dönüşüm gerçekleştiğini tabir eden Özer, şunları kaydetti:
“Okul evvelden yüksek öğretime kadar 81 vilayette bine yakın ilçede tüm noktalarda okullaşma oranını artırmak, vatandaşın çocuklarının, gençlerinin eğitime erişimini kolaylaştırmak için inanılmaz bir seferberlik başladı ve bu seferberlik hala tıpkı azimle, tıpkı kararlılıkla devam ediyor.
2000’li senelerda 200 binlerde olan okul öncesindeki öğrenci sayısı bugün 2 milyonlara yaklaştı. İlkokulda, ortaokulda, lisede, yüksek öğretimdeki öğrenci sayısı, okullaşma oranları, OECD düzeylerine yaklaştı. 2000’li senelerda ortaöğretimdeki okullaşma oranı yüzde 44’ler düzeyindeyken, yani ortaöğretim düzeyindeki iki gencimizden biri okula gidemezken bugün yüzde 90’lara ulaştı. Yükseköğretimdeki net okullaşma oranı yüzde 14’ten yüzde 44-45’lere ulaştı.
Sayıları söylem etmek epeyce kolay lakin bunları gerçekleştirmek için Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan üzere kuvvetli bir öndere, tüm vilayetlerde gece-gündüz demeden çalışan kuvvetli insanlara muhtaçlık vardı. Allah’a şükür ülkemiz bu süreci hayli başarılı bir biçimde tamamladı. Türkiye bu gelişmeyi, büyümeyi kaliteye karşın yapmadı. Kalite odaklı bir biçimde yaptı. Yalnızca okullaşmadaki öğrenci sayılarını artırmadı. beraberinde yeni okullar, derslikler yaparak derslik başına düşen öğrenci sayısını da azalttığı üzere öğretmen başına düşen öğrenci sayısını da OECD ortalamalarına yaklaştırdı.”
Son 19 yılda temel eğitimdeki öğretmen sayısının 2 kat, ortaöğretimdeki öğretmen sayısının 3 kat arttığını aktaran Özer, şu anda 1,2 milyon öğretmenin eğitim sistemine katkı sunduğunu, bunların yaklaşık yüzde 74’ünün son 19 yılda eğitim öğretime katıldığını lisana getirdi.
Ulusal Eğitim Bakanı Mahmut Özer, İstanbul’un Ulusal Eğitim Bakanlığı’nın odağını oluşturduğuna dikkati çekerek, “2022’de İstanbul’a ayırmış olduğumuz hisse 5 milyar TL. En büyük bütçeyi İstanbul’a ayırdık. İnşallah yerlerle ilgili birtakım yerlerdeki sorunlar çözüldüğü vakit bu 5 milyarı fazlaca daha üst noktalara çıkartacağız. İstanbul’un 2022 yılı sonu prestijiyle eğitimle ilgili sıkıntılarını çözmekte hayli kıymetli bir aralık almış olacağız.” dedi.
Özer, Mesleksel Eğitim Kanunu’nda yapılan değişikliği de anımsatarak, “Bu düzenlemedilk evvel Türkiye’deki tüm mesleksel eğitim merkezlerinde kayıtlı öğrenci sayısı 159 bin iken bugün prestijiyle 320 bine ulaştı. 1,5 ay üzere kısa müddette mesleksel eğitim merkezlerindeki öğrenci sayımız yüzde 100’ün üzerinde artmış oldu.” bilgisini paylaştı.
“TÜRKİYE’NİN DEĞERLİ BİR ÜSTÜNLÜĞÜ VAR. O DA GENÇ BEYİNLERİMİZ, GENÇ KUŞAKLARIMIZ”
AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım da bugün insanlığın en çok muhtaç olduğu şeyin, okumak, öğrenmek, bilgiye sahip olmak, bilgiyi üretmek ve insanlığın yararı uğrunda kullanmak olduğunu tabir etti.
Yıldırım, “Son 20 yılda Türkiye Cumhuriyeti üzere güç bir coğrafyada yer alan, değerli güvenlik telaşları olan bir ülkenin bütçesinde bir numaraya eğitimi yerleştirmesi, eğitime bakışımızın en değerli göstergesidir. Bilhassa son birkaç yılda eğitim bütçesi daima savunma bütçesinin önünde geliyor.” dedi.
Okul öncesi eğitim konusuna değinen Yıldırım, Türk Kızılay ile başlattıkları “81 ile 81 anaokulu” projesinde 55’in üzerinde okulu tamamladıklarını, oburlarının ise devam ettiğini kaydetti.
Binali Yıldırım, okul öncesi eğitimin 3 yıl içerisinde istenen seviyeye getirilmesinin hedeflendiğini belirterek, bu noktada en çok gereksinimi olan ilin İstanbul olduğunu, hayırseverlerin bu alana yatırım yapmasını talep ettiklerini kaydetti.
Beşere yapılan yatırımın jenerasyondan nesile devam ettiğini vurgulayan Yıldırım, şu biçimde konuştu:
“Ne yatırım yaparsak beşere, onun kesinlikle karşılığını nazaranceğiz. Ve görüyoruz. Türkiye petrolü olan, doğal gazı -biraz bulduk ama- olan bir ülke değil. Yani mutlak üstünlüğü yok. Fakat Türkiye’nin değerli bir üstünlüğü var. Mukayeseli üstünlüğü var. O da genç beyinlerimiz, genç nesillerimiz. Bizi, Cumhuriyetimizin 100. yılına muasır medeniyetler düzeyinin üzerine taşıyacak işte bu genç, dinamik nüfusumuz. Gelişmiş ülkelerde artık nüfus fazlaca yaşlandı. Gerek alın teri, gerek akıl teri üretecek insanların sayısı gitgide azalıyor. O yüzden Türkiye’nin bu manada geleceği fazlaca parlak, fazlaca hoş imkanlarımız var. Gençlerimiz bizim gücümüz, bizim geleceğimiz, bizim teminatımız. Onlara yapılacak her türlü yatırım misli misline geriye dönecek. Bundan zerre kadar kuşkumuz yok.”
Mesleksel eğitimin kıymetinden de bahseden Yıldırım, ortaokul daha sonrasında velilerin çocuklarını meslek liselerine yönlendirmelerinin onların istikbali açısından olduğu kadar Türkiye’nin ve endüstrisinin de muhtaçlığı bakımından epey değerli olduğunun altını çizdi.
Binali Yıldırım, dün akşam Cumhurbaşkanı Erdoğan ile telefonda görüştüklerini lisana getirerek, “çok yeterli, sıhhati da. Kendisinin de Emine Hanımefendi’nin de sıhhati yerinde. Lakin Cumhurbaşkanı’mız rahatı sevmez, orada da boş durmuyor, bir daha devlet işlerini takip ediyor. Bu bir alışkanlık. Ne yapsanız, hasta da olsanız alışkanlıklar değişmiyor. Tez vakitte karantina mühletini tamamlayıp başımızda görmek istiyoruz. Çok geçmiş olsun diyoruz.” sözlerini kullandı.
AK Parti TBMM Küme Lideri İsmet Yılmaz ise çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine lakin eğitimle çıkılabileceğini, ülkelerin gücünün düzgün eğitime sahip, nitelikli insan gücünden geldiğini kaydetti.
Yılmaz, eğitim düzgünse her şeyin düzgün olacağını, eğitim aksadığında her şeyin aksadığını belirterek, “Türkiye’nin eğitimi yeterlidir. Bugün Türkiye bölgesinde başkan, dünyanın kıymetli ülkelerinden biri, satın alma gücü paritesi bakımından birinci 15 ülke içindeysa bunu eğitimine borçludur. Türkiye’nin mukayeseli eğitim üstünlüğü güzel eğitilmiş beşeri sermayesidir.” dedi.
GİSBİR İdare Konseyi Lideri Murat Kıran’ın da okul hakkında bilgi verdiği merasimde, konuşmaların akabinde armağan takdimine geçildi. çabucak sonrasında, Ulusal Eğitim Bakanı Mahmut Özer, AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, AK Parti TBMM Küme Lideri İsmet Yılmaz ve iştirakçiler, kurdele keserek okulun açılışını gerçekleştirdi.
Okulu da gezen Bakan Özer ve Yıldırım sohbet ettiği öğrencilerle hatıra fotoğrafı çektirdi. Yıldırım’ın öğrencilere, “Okullar açık kalsın değil mi?” sorusunu yöneltmesi üzerine, öğrencilerden “evet” karşılığı geldi.
Buradaki programın akabinde, Bakan Mahmut Özer, AK Parti Genel Başkanvekili Yıldırım ve birlikteindekiler Tuzla’daki Binali Yıldırım İlkokulu ve Anaokulu’nu da ziyaret etti.
Sınıfları ve atölyeleri gezen Özer ile Yıldırım, çocuklarla sohbet etti. Çocuklarla birbirlerine karşılıklı armağan veren Özer ve Yıldırım müzik atölyesine girerek öğrencilerin söylemiş oldukleri müzikleri dinledi. Özer ve Yıldırım gezdikleri sınıflarda öğrencilerle hatıra fotoğrafı çektirdi.
Merasimde, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, Tuzla Belediye Lideri Şadi Yazıcı, öğretmen ve öğrenciler de hazır bulundu.
KAYNAK: AA
Bakan Özer, açılış merasiminde yaptığı konuşmada, 2021-2022 eğitim öğretim yılının ikinci devrinin öğrenci ve öğretmenlere iyi olmasını diledi.
Kovid-19 salgını sürecinin dünyayı hazırlıksız yakaladığını, yeni dönüşümlerin ve yeni başlangıçların tetiklenmesine vesile olduğunu anlatan Özer, bu süreçten en çok etkilenen alanında eğitim olduğunu söylemiş oldu.
Bakan Özer, ülkelerin en kalıcı ve sürdürülebilir sermayesinin beşeri sermaye olduğunu belirterek, okulların yalnızca eğitim ve öğrenmenin yapıldığı yerler değil, bununla birlikte kuşakların yetiştiği, şahsi gelişimlerini sağladıkları, psikososyal gelişimlerini gerçekleştirdikleri, akran eğitiminin gerçekleştirildiği yerler olduğunu tabir etti.
Uzaktan eğitimle telafi edileceklerin yalnızca öğrenme kayıpları olmadığını, psikososyal sağlamlılık ve başka parametrelerle ilgili de fazlaca sayıda şeyin kesinlikle telafi edilmesi gerektiğini aktaran Özer, “Onun için 6 Eylül 2021 tarihinden itibaren kararlılıkla, birinci açılması gereken ve son kapatılacak yerler okullar diyerek ve eğitim öğretimin yüz yüze açık kalmasının bir eğitim sorunu olmaktan çıkıp artık bir ulusal güvenlik sorununa dönüştüğü vurgusuyla yola çıktığımız ve 5 ay kesintisiz, başarılı bir biçimde uyguladığımız süreci bugün prestijiyle birebir kararlılıkla devam ettiriyoruz.” diye konuştu.
“MESLEKİ EĞİTİM MERKEZLERİNDE KAYITLI ÖĞRENCİ SAYISI BUGÜN PRESTİJİYLE 320 BİNE ULAŞTI”
Son 19 yılda eğitimde dayanılmaz bir dönüşüm gerçekleştiğini tabir eden Özer, şunları kaydetti:
“Okul evvelden yüksek öğretime kadar 81 vilayette bine yakın ilçede tüm noktalarda okullaşma oranını artırmak, vatandaşın çocuklarının, gençlerinin eğitime erişimini kolaylaştırmak için inanılmaz bir seferberlik başladı ve bu seferberlik hala tıpkı azimle, tıpkı kararlılıkla devam ediyor.
2000’li senelerda 200 binlerde olan okul öncesindeki öğrenci sayısı bugün 2 milyonlara yaklaştı. İlkokulda, ortaokulda, lisede, yüksek öğretimdeki öğrenci sayısı, okullaşma oranları, OECD düzeylerine yaklaştı. 2000’li senelerda ortaöğretimdeki okullaşma oranı yüzde 44’ler düzeyindeyken, yani ortaöğretim düzeyindeki iki gencimizden biri okula gidemezken bugün yüzde 90’lara ulaştı. Yükseköğretimdeki net okullaşma oranı yüzde 14’ten yüzde 44-45’lere ulaştı.
Sayıları söylem etmek epeyce kolay lakin bunları gerçekleştirmek için Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan üzere kuvvetli bir öndere, tüm vilayetlerde gece-gündüz demeden çalışan kuvvetli insanlara muhtaçlık vardı. Allah’a şükür ülkemiz bu süreci hayli başarılı bir biçimde tamamladı. Türkiye bu gelişmeyi, büyümeyi kaliteye karşın yapmadı. Kalite odaklı bir biçimde yaptı. Yalnızca okullaşmadaki öğrenci sayılarını artırmadı. beraberinde yeni okullar, derslikler yaparak derslik başına düşen öğrenci sayısını da azalttığı üzere öğretmen başına düşen öğrenci sayısını da OECD ortalamalarına yaklaştırdı.”
Son 19 yılda temel eğitimdeki öğretmen sayısının 2 kat, ortaöğretimdeki öğretmen sayısının 3 kat arttığını aktaran Özer, şu anda 1,2 milyon öğretmenin eğitim sistemine katkı sunduğunu, bunların yaklaşık yüzde 74’ünün son 19 yılda eğitim öğretime katıldığını lisana getirdi.
Ulusal Eğitim Bakanı Mahmut Özer, İstanbul’un Ulusal Eğitim Bakanlığı’nın odağını oluşturduğuna dikkati çekerek, “2022’de İstanbul’a ayırmış olduğumuz hisse 5 milyar TL. En büyük bütçeyi İstanbul’a ayırdık. İnşallah yerlerle ilgili birtakım yerlerdeki sorunlar çözüldüğü vakit bu 5 milyarı fazlaca daha üst noktalara çıkartacağız. İstanbul’un 2022 yılı sonu prestijiyle eğitimle ilgili sıkıntılarını çözmekte hayli kıymetli bir aralık almış olacağız.” dedi.
Özer, Mesleksel Eğitim Kanunu’nda yapılan değişikliği de anımsatarak, “Bu düzenlemedilk evvel Türkiye’deki tüm mesleksel eğitim merkezlerinde kayıtlı öğrenci sayısı 159 bin iken bugün prestijiyle 320 bine ulaştı. 1,5 ay üzere kısa müddette mesleksel eğitim merkezlerindeki öğrenci sayımız yüzde 100’ün üzerinde artmış oldu.” bilgisini paylaştı.
“TÜRKİYE’NİN DEĞERLİ BİR ÜSTÜNLÜĞÜ VAR. O DA GENÇ BEYİNLERİMİZ, GENÇ KUŞAKLARIMIZ”
AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım da bugün insanlığın en çok muhtaç olduğu şeyin, okumak, öğrenmek, bilgiye sahip olmak, bilgiyi üretmek ve insanlığın yararı uğrunda kullanmak olduğunu tabir etti.
Yıldırım, “Son 20 yılda Türkiye Cumhuriyeti üzere güç bir coğrafyada yer alan, değerli güvenlik telaşları olan bir ülkenin bütçesinde bir numaraya eğitimi yerleştirmesi, eğitime bakışımızın en değerli göstergesidir. Bilhassa son birkaç yılda eğitim bütçesi daima savunma bütçesinin önünde geliyor.” dedi.
Okul öncesi eğitim konusuna değinen Yıldırım, Türk Kızılay ile başlattıkları “81 ile 81 anaokulu” projesinde 55’in üzerinde okulu tamamladıklarını, oburlarının ise devam ettiğini kaydetti.
Binali Yıldırım, okul öncesi eğitimin 3 yıl içerisinde istenen seviyeye getirilmesinin hedeflendiğini belirterek, bu noktada en çok gereksinimi olan ilin İstanbul olduğunu, hayırseverlerin bu alana yatırım yapmasını talep ettiklerini kaydetti.
Beşere yapılan yatırımın jenerasyondan nesile devam ettiğini vurgulayan Yıldırım, şu biçimde konuştu:
“Ne yatırım yaparsak beşere, onun kesinlikle karşılığını nazaranceğiz. Ve görüyoruz. Türkiye petrolü olan, doğal gazı -biraz bulduk ama- olan bir ülke değil. Yani mutlak üstünlüğü yok. Fakat Türkiye’nin değerli bir üstünlüğü var. Mukayeseli üstünlüğü var. O da genç beyinlerimiz, genç nesillerimiz. Bizi, Cumhuriyetimizin 100. yılına muasır medeniyetler düzeyinin üzerine taşıyacak işte bu genç, dinamik nüfusumuz. Gelişmiş ülkelerde artık nüfus fazlaca yaşlandı. Gerek alın teri, gerek akıl teri üretecek insanların sayısı gitgide azalıyor. O yüzden Türkiye’nin bu manada geleceği fazlaca parlak, fazlaca hoş imkanlarımız var. Gençlerimiz bizim gücümüz, bizim geleceğimiz, bizim teminatımız. Onlara yapılacak her türlü yatırım misli misline geriye dönecek. Bundan zerre kadar kuşkumuz yok.”
Mesleksel eğitimin kıymetinden de bahseden Yıldırım, ortaokul daha sonrasında velilerin çocuklarını meslek liselerine yönlendirmelerinin onların istikbali açısından olduğu kadar Türkiye’nin ve endüstrisinin de muhtaçlığı bakımından epey değerli olduğunun altını çizdi.
Binali Yıldırım, dün akşam Cumhurbaşkanı Erdoğan ile telefonda görüştüklerini lisana getirerek, “çok yeterli, sıhhati da. Kendisinin de Emine Hanımefendi’nin de sıhhati yerinde. Lakin Cumhurbaşkanı’mız rahatı sevmez, orada da boş durmuyor, bir daha devlet işlerini takip ediyor. Bu bir alışkanlık. Ne yapsanız, hasta da olsanız alışkanlıklar değişmiyor. Tez vakitte karantina mühletini tamamlayıp başımızda görmek istiyoruz. Çok geçmiş olsun diyoruz.” sözlerini kullandı.
AK Parti TBMM Küme Lideri İsmet Yılmaz ise çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine lakin eğitimle çıkılabileceğini, ülkelerin gücünün düzgün eğitime sahip, nitelikli insan gücünden geldiğini kaydetti.
Yılmaz, eğitim düzgünse her şeyin düzgün olacağını, eğitim aksadığında her şeyin aksadığını belirterek, “Türkiye’nin eğitimi yeterlidir. Bugün Türkiye bölgesinde başkan, dünyanın kıymetli ülkelerinden biri, satın alma gücü paritesi bakımından birinci 15 ülke içindeysa bunu eğitimine borçludur. Türkiye’nin mukayeseli eğitim üstünlüğü güzel eğitilmiş beşeri sermayesidir.” dedi.
GİSBİR İdare Konseyi Lideri Murat Kıran’ın da okul hakkında bilgi verdiği merasimde, konuşmaların akabinde armağan takdimine geçildi. çabucak sonrasında, Ulusal Eğitim Bakanı Mahmut Özer, AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, AK Parti TBMM Küme Lideri İsmet Yılmaz ve iştirakçiler, kurdele keserek okulun açılışını gerçekleştirdi.
Okulu da gezen Bakan Özer ve Yıldırım sohbet ettiği öğrencilerle hatıra fotoğrafı çektirdi. Yıldırım’ın öğrencilere, “Okullar açık kalsın değil mi?” sorusunu yöneltmesi üzerine, öğrencilerden “evet” karşılığı geldi.
Buradaki programın akabinde, Bakan Mahmut Özer, AK Parti Genel Başkanvekili Yıldırım ve birlikteindekiler Tuzla’daki Binali Yıldırım İlkokulu ve Anaokulu’nu da ziyaret etti.
Sınıfları ve atölyeleri gezen Özer ile Yıldırım, çocuklarla sohbet etti. Çocuklarla birbirlerine karşılıklı armağan veren Özer ve Yıldırım müzik atölyesine girerek öğrencilerin söylemiş oldukleri müzikleri dinledi. Özer ve Yıldırım gezdikleri sınıflarda öğrencilerle hatıra fotoğrafı çektirdi.
Merasimde, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, Tuzla Belediye Lideri Şadi Yazıcı, öğretmen ve öğrenciler de hazır bulundu.
KAYNAK: AA