Zeynep Gül Yılmaz, trafik polisi ile yaşadığı olayı anlattı: Önemli haksız bir tahrik var
AK Parti’li Yılmaz, toplumsal medyada bir polis ile tartıştığı olaya açıklık getirdi. Yılmaz, oturduğu konuta fazlaca yakın bir yerde trafik polisi tarafınca durdurulduğunu söyleyerek, “Trafik polisine danışmanım camı indirmesiyle birlikte araç kartını gösterdi. Bunun üzerine ‘sağa çek, ihbar var’ diyor. Memur beyefendi ‘Ne ihbarı? Milletvekilim arkada’ diyor danışmanım. Bir de diyor ki; ‘Hangi parti’. Hangi parti dedikten daha sonra sinirlendim, camı açtım, ‘Pardon memur beyefendi, hangi parti olduğu sizin işiniz değil. Her parti olabilir. Nihayetinde milletvekili’. Çıkarıyorum kartımı gösteriyorum. Cep telefonuyla biri geliyor, birisi otomobilin önüne geçmiş. Birisi de kayıt alıyor. Ben kayıt alındığını da fark etmedim evvel. İnanılmaz bir muamele. Tuzağa düşürülmüş üzere formda, ‘ihbar var’ diyor. Tekraren tıpkı polis memuru tarafınca durduruldum. Ben bunu yetkililere de bildirdim” sözlerini kullandı.
Yılmaz şöyleki devam etti:
“CİDDİ HAKSIZ BİR TAHRİK VAR”
Polisin kart sormasının olağan olduğunu belirten Yılmaz, “Kartı gördüğü biçimde ‘İhbar var, bu kayıtlı otomobil değil’ demesi olağan bir şey değil. Ben bu aracı 2018 yılından beri kullanıyorum. Benim üstüme kayıtlı. Ben o bölgenin milletvekiliyim. Orada oturuyorum. Meclis açıkken her hafta ordayım, Meclis kapandığından beri her gün oradayım. Trafik polis memurunu bunu bilmemesi abesle iştigal, ‘araba kayıtlı değil’ diyor. Bu benim problemim mu? Sen kayda bakmadıysan yahut bakamadıysan bu benim sıkıntım mu? Ben kartımı gösteriyorum. Ben milletvekili kartını gösterdikten daha sonra bana o biçimde muamele etmesi gerçek değil. Bir beşere bu muamele yapılmaz isyanım. Önemli haksız bir tahrik var” halinde konuştu.
“KESİNLİKLE BU POLİSLERİ AÇIĞA ALDIRMADIM”
Polislerin açığa aldırılmasına ait mevzuya açıklık getiren Yılmaz, “Kesinlikle ben bu polisleri açığa aldırmadım. Benim işim değil, onların amirlerinin işidir. Onların ne yaptığını da bilmiyorum. Bana makus muameleyi yapan polis hariç, kayda çeken polis memuru, ve öteki daha sonradan gelen grup, danışman ‘kimliğinizi görmek istiyorum‘ dediğinde, ‘vermeyin bunlara kimlik‘ diye bağıran, bana terörist muamelesi yapan polisi yolda görsem tanımam. Bunlar katiyen kendi amirlerinin işidir, kimsenin açığa alınması, sürülmesi ile ilgili alakam olamaz” diye konuştu.
“POLİS TEŞKİLATIMIZDAN, PAHALI MİLLETİMİZDEN ÖZÜR DİLİYORUM”
Olayın kurgu olduğunu düşünen Yılmaz, “böyle zirve kamerası, yaka kamerası değil, yasal bir çekim değil. Cep telefonu ile çekiliyor, ‘kaydediyorum, kaydediyorum’ diye konuşuyor. Bu kadar insan tahrik altında bırakılamaz. Ben yasal olmayan biçimde bir insanı yarım saat ve yasal olmayan biçimde servis et. Kime servis ediliyor? Sicili belirli, Ali Uzman Başarır’a servis ediliyor. İstanbul Vilayet Lideri polise taş atan birisi, ona bir şey söylemiş oldu mi? Ben bunun hepsinin kurgu olduğunu düşünüyorum. Benim polisimle sıkıntım olmaz. Ben onları severdim, onlarda beni sever, sayar. Polislerin nazaranvini yapmaması, berbata kullanımıdır. Ben polis teşkilatımızdan, bedelli milletimizden özür diliyorum. O kelamları sarf etmemem gerekiyordu” dedi.
KAYNAK: İHA
AK Parti’li Yılmaz, toplumsal medyada bir polis ile tartıştığı olaya açıklık getirdi. Yılmaz, oturduğu konuta fazlaca yakın bir yerde trafik polisi tarafınca durdurulduğunu söyleyerek, “Trafik polisine danışmanım camı indirmesiyle birlikte araç kartını gösterdi. Bunun üzerine ‘sağa çek, ihbar var’ diyor. Memur beyefendi ‘Ne ihbarı? Milletvekilim arkada’ diyor danışmanım. Bir de diyor ki; ‘Hangi parti’. Hangi parti dedikten daha sonra sinirlendim, camı açtım, ‘Pardon memur beyefendi, hangi parti olduğu sizin işiniz değil. Her parti olabilir. Nihayetinde milletvekili’. Çıkarıyorum kartımı gösteriyorum. Cep telefonuyla biri geliyor, birisi otomobilin önüne geçmiş. Birisi de kayıt alıyor. Ben kayıt alındığını da fark etmedim evvel. İnanılmaz bir muamele. Tuzağa düşürülmüş üzere formda, ‘ihbar var’ diyor. Tekraren tıpkı polis memuru tarafınca durduruldum. Ben bunu yetkililere de bildirdim” sözlerini kullandı.
Yılmaz şöyleki devam etti:
“CİDDİ HAKSIZ BİR TAHRİK VAR”
Polisin kart sormasının olağan olduğunu belirten Yılmaz, “Kartı gördüğü biçimde ‘İhbar var, bu kayıtlı otomobil değil’ demesi olağan bir şey değil. Ben bu aracı 2018 yılından beri kullanıyorum. Benim üstüme kayıtlı. Ben o bölgenin milletvekiliyim. Orada oturuyorum. Meclis açıkken her hafta ordayım, Meclis kapandığından beri her gün oradayım. Trafik polis memurunu bunu bilmemesi abesle iştigal, ‘araba kayıtlı değil’ diyor. Bu benim problemim mu? Sen kayda bakmadıysan yahut bakamadıysan bu benim sıkıntım mu? Ben kartımı gösteriyorum. Ben milletvekili kartını gösterdikten daha sonra bana o biçimde muamele etmesi gerçek değil. Bir beşere bu muamele yapılmaz isyanım. Önemli haksız bir tahrik var” halinde konuştu.
“KESİNLİKLE BU POLİSLERİ AÇIĞA ALDIRMADIM”
Polislerin açığa aldırılmasına ait mevzuya açıklık getiren Yılmaz, “Kesinlikle ben bu polisleri açığa aldırmadım. Benim işim değil, onların amirlerinin işidir. Onların ne yaptığını da bilmiyorum. Bana makus muameleyi yapan polis hariç, kayda çeken polis memuru, ve öteki daha sonradan gelen grup, danışman ‘kimliğinizi görmek istiyorum‘ dediğinde, ‘vermeyin bunlara kimlik‘ diye bağıran, bana terörist muamelesi yapan polisi yolda görsem tanımam. Bunlar katiyen kendi amirlerinin işidir, kimsenin açığa alınması, sürülmesi ile ilgili alakam olamaz” diye konuştu.
“POLİS TEŞKİLATIMIZDAN, PAHALI MİLLETİMİZDEN ÖZÜR DİLİYORUM”
Olayın kurgu olduğunu düşünen Yılmaz, “böyle zirve kamerası, yaka kamerası değil, yasal bir çekim değil. Cep telefonu ile çekiliyor, ‘kaydediyorum, kaydediyorum’ diye konuşuyor. Bu kadar insan tahrik altında bırakılamaz. Ben yasal olmayan biçimde bir insanı yarım saat ve yasal olmayan biçimde servis et. Kime servis ediliyor? Sicili belirli, Ali Uzman Başarır’a servis ediliyor. İstanbul Vilayet Lideri polise taş atan birisi, ona bir şey söylemiş oldu mi? Ben bunun hepsinin kurgu olduğunu düşünüyorum. Benim polisimle sıkıntım olmaz. Ben onları severdim, onlarda beni sever, sayar. Polislerin nazaranvini yapmaması, berbata kullanımıdır. Ben polis teşkilatımızdan, bedelli milletimizden özür diliyorum. O kelamları sarf etmemem gerekiyordu” dedi.
KAYNAK: İHA