Yunan vatandaşı efsane Türk: Hekim Sadık Ahmet!
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Yerli Fikir Derneği Onursal Başkanı Yalçın Topçu’nun Yerli Fikir mecmuasındaki yazısı şöyle:
“Ben, bir Türk olduğum için mahpusa gdolayılüyorum. Şayet Türk olmak bir kabahat ise, burada tekrar ediyorum. Ben bir Türk’üm ve o denli kalacağım. Bu mesajımla Batı Trakya azınlığına sesleniyorum ve Türk olduklarını unutmamalarını söylüyorum. Haklarımızı bir gün kesinlikle alacağız…”
Mahpusa giderken söylemiş olduği bu sözlerle, “Batı Trakya Türk Azınlığı”nın, yani öz kardeşlerimizin ikili ve memleketler arası muahedeler gereği verilmiş olan haklarını, insan onuruna yaraşır bir biçimde yaşatmaları için hukuk ortasında kalarak uzun yıllar boyunca örnek bir çaba vermiş olan merhum Dr. Sadık Ahmet’in vefatının 26. yıl dönümünde onu, rahmet ve minnetle anıyoruz.
Merhum Dr. Sadık Ahmet’in Batı Trakya Türk Azınlığı için canı kıymetine verdiği ulu gayreti, bugün de bile soydaşlarımızın hakları için verdikleri gayrette ilham deposudur.
AB üyesi komşumuz Yunanistan’a karşı, vatandaşı ve bizim soydaşlarımız olan Batı Trakya Türk Azınlığı’nın Anayasal vatandaşlık haklarının korunup, demokratik haklarının geliştirilmesi ile ilgili yapmış oldukları hukuk tabanı ortasındaki çabalarında, Türkiye Devleti ve milleti ile her daim yanlarında olacaktır.
Dr. Sadık Ahmet’in ismi, Batı Trakya Türk Azınlığı mensuplarının altında hak ve hukukları için uğraş verdikleri kutsal bir bayrak olmuştur.
Zira Dr. Sadık Ahmet, Batı Trakya Türk Azınlığı’nın yok sayılıp, asimilasyonun hallerinin en şiddetli biçimde uygulandığı devirde sağına soluna bakmadan “Ben varım!” diyerek ayağa kalkmış gerçek manada bir başkandır.
Onun akıl ve hukuk ile verdiği gayret sonucunda Batı Trakya Türk Azınlığı’nın hak davası epeyce farklı bir mana kazanmış, memleketler arası alanda takip edilen ve gözetlenen bir hak davası olmuştur.
O, dizlerinin üzerine çökmesi istenilen Batı Trakya Türk Azınlığı’nı ayağa kaldıran, benlik hissinden uzak, tevazu sahibi, tam bir Türk üzere diğergam ve kahraman, yeterli bir baba, güzel bir eş, âlâ bir tabip özetlemek gerekirse düzgün bir insandı.
Vefatı hem vatanı Yunanistan için hem Türk-İslam dünyası ve insanlık için büyük kayıp olduğunu tarih yazacaktır. Yunanistan vatandaşı efsane Türk; ruhun şad, yerin cennet olsun. Sen de davan da unutulmadı; asla unutulmayacak!..
KAYNAK: YERLİ FİKİR MECMUASI
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Yerli Fikir Derneği Onursal Başkanı Yalçın Topçu’nun Yerli Fikir mecmuasındaki yazısı şöyle:
“Ben, bir Türk olduğum için mahpusa gdolayılüyorum. Şayet Türk olmak bir kabahat ise, burada tekrar ediyorum. Ben bir Türk’üm ve o denli kalacağım. Bu mesajımla Batı Trakya azınlığına sesleniyorum ve Türk olduklarını unutmamalarını söylüyorum. Haklarımızı bir gün kesinlikle alacağız…”
Mahpusa giderken söylemiş olduği bu sözlerle, “Batı Trakya Türk Azınlığı”nın, yani öz kardeşlerimizin ikili ve memleketler arası muahedeler gereği verilmiş olan haklarını, insan onuruna yaraşır bir biçimde yaşatmaları için hukuk ortasında kalarak uzun yıllar boyunca örnek bir çaba vermiş olan merhum Dr. Sadık Ahmet’in vefatının 26. yıl dönümünde onu, rahmet ve minnetle anıyoruz.
Merhum Dr. Sadık Ahmet’in Batı Trakya Türk Azınlığı için canı kıymetine verdiği ulu gayreti, bugün de bile soydaşlarımızın hakları için verdikleri gayrette ilham deposudur.
AB üyesi komşumuz Yunanistan’a karşı, vatandaşı ve bizim soydaşlarımız olan Batı Trakya Türk Azınlığı’nın Anayasal vatandaşlık haklarının korunup, demokratik haklarının geliştirilmesi ile ilgili yapmış oldukları hukuk tabanı ortasındaki çabalarında, Türkiye Devleti ve milleti ile her daim yanlarında olacaktır.
Dr. Sadık Ahmet’in ismi, Batı Trakya Türk Azınlığı mensuplarının altında hak ve hukukları için uğraş verdikleri kutsal bir bayrak olmuştur.
Zira Dr. Sadık Ahmet, Batı Trakya Türk Azınlığı’nın yok sayılıp, asimilasyonun hallerinin en şiddetli biçimde uygulandığı devirde sağına soluna bakmadan “Ben varım!” diyerek ayağa kalkmış gerçek manada bir başkandır.
Onun akıl ve hukuk ile verdiği gayret sonucunda Batı Trakya Türk Azınlığı’nın hak davası epeyce farklı bir mana kazanmış, memleketler arası alanda takip edilen ve gözetlenen bir hak davası olmuştur.
O, dizlerinin üzerine çökmesi istenilen Batı Trakya Türk Azınlığı’nı ayağa kaldıran, benlik hissinden uzak, tevazu sahibi, tam bir Türk üzere diğergam ve kahraman, yeterli bir baba, güzel bir eş, âlâ bir tabip özetlemek gerekirse düzgün bir insandı.
Vefatı hem vatanı Yunanistan için hem Türk-İslam dünyası ve insanlık için büyük kayıp olduğunu tarih yazacaktır. Yunanistan vatandaşı efsane Türk; ruhun şad, yerin cennet olsun. Sen de davan da unutulmadı; asla unutulmayacak!..
KAYNAK: YERLİ FİKİR MECMUASI