KriptoKamil
New member
Bakan Özer, Türkiye Özel Okullar Derneği tarafınca Antalya’nın Serik ilçesi Belek Turizm Merkezi’ndeki bir otelde düzenlenen “Eğitimin Dönüşümü” bahisli Klasik Eğitim Sempozyumu’nda yaptığı konuşmada, bu çeşit toplantıların geleceğin planlanması açısından son derece kıymetli olduğunu belirtti.
Kovid-19 salgınının dünyada ekonomiyi, siyasal bakışı, toplumsal bağları, eğitimi, her şeyi değiştirdiğini söyleyen Özer, “Kovid-19 bize okulların yalnızca bilişsel öğrenme ortamları olmadığını epey acı deneyimle gösterdi.” dedi.
Salgın niçiniyle dünyada uzaktan eğitim serüveninin başladığını tabir eden Özer, Türkiye’nin de mevcut altyapısını süratli bir biçimde kullanarak uzaktan eğitime geçtiğini, mümkün olduğunca öğrencilerin yanında olduğunu lisana getirdi. Bu süreçte okulların ruhsal, toplumsal, duygusal, şahsi gelişimlerin de yapıldığı en kıymetli yerler olduğunu gösterdiğini vurgulayan Özer, “Okullar, ülkelerin en kalıcı ve sürdürülebilir sermayesi olan beşeri sermayenin formlandığı, geliştirildiği ve ülkenin geleceğine öncü rol oynayacak kuşakların yetiştiği en değerli kurumlar. Toplumda eşitsizliklerin de eşitlendiği değerli işlev icra eden yerler olduğu fazlaca yakından görüldü.” diye konuştu.
“YÜZ YÜZE EĞİTİMDE KARARLIYIZ”
Bu doğrultuda bakan olarak bakılırsave başladığındaki zaman teslim merasiminde, okulların yüz yüze eğitime açık kalması için salgının sıfırlanmasına tahammülleri olmadığını söz ettiğine işaret eden Özer, okulların da birinci açılması ve en son kapatılması gereken yerler olduğunu vurguladığını aktardı. Okulların açık kalmasının bir eğitim problemi değil bir ulusal güvenlik sorunu olduğunu vurguladığını anlatan Özer, şunları söylemiş oldu:
“Allah’a şükür 6 Eylül’de başlamış olduğumuz birinci periyot serüvenimizi hiç kesintiye uğratmadan haftada 5 gün tüm eğitim kademelerinde başarılı biçimde tamamlamanın memnunluğunu yaşıyorum. Burada okullarını özleyen öğrencilerimizin bu süreci başarılı bir biçimde yönetmemize elbette epey büyük katkısı oldu. O çocuklarımız maskeye, araya, hijyene inanılmaz derecede, beklentilerimizin epeyce ötesinde riayet ettiler. Bu çocuklarımızın okul ortamına arkadaşlarını, öğretmenlerini ne kadar özlediklerini gösterdi.”
Özer, bu süreçte öğretmenlerin de birer kahraman olduğunu ve yaklaşık 5 ay boyunca maske ile ders anlattıklarını belirtti. Ayrıyeten öğretmenlerin aşılanma oranlarında yalnızca Türkiye ortalamasının üzerinde değil, Avrupa kıtasında, gelişmiş, yüz yüze eğitime kararlı bir biçimde devam eden tüm ülkelerdeki öğretmenlerin aşılanma oranlarının üzerinde olduğunu lisana getiren Özer, şunları kaydetti:
“Öğretmenlerimizi hem bu süreçteki maske ile büyük zorluklarla eğitimi sürdürme kararlılığından dolayı birebir vakitte aşılanmayla hem kendi sıhhatlerini hem okulların yüz yüze eğitime devam etmesindeki umudu, güvenilirliği artırarak toplumda örneklik teşkil ettikleri için hem şahsım hem Ulusal Eğitim Bakanlığı ismine kutluyorum, teşekkür ediyorum. İnşallah bu iki haftalık yarı yıl tatilinden daha sonra da tıpkı kararlılıkla yüz yüze eğitime devam edeceğiz. En sık sorulan sorular, daima sanki tatil uzayacak mı? Ben de o soruyu soranlara şöyleki yanıt vermek istiyorum. niye rastgele bir kapanma olacağı vakit birinci başlanacak yerler okullardır? niye kafeler, restoranlar, AVM’ler değildir?”
KAYNAK: AA
Kovid-19 salgınının dünyada ekonomiyi, siyasal bakışı, toplumsal bağları, eğitimi, her şeyi değiştirdiğini söyleyen Özer, “Kovid-19 bize okulların yalnızca bilişsel öğrenme ortamları olmadığını epey acı deneyimle gösterdi.” dedi.
Salgın niçiniyle dünyada uzaktan eğitim serüveninin başladığını tabir eden Özer, Türkiye’nin de mevcut altyapısını süratli bir biçimde kullanarak uzaktan eğitime geçtiğini, mümkün olduğunca öğrencilerin yanında olduğunu lisana getirdi. Bu süreçte okulların ruhsal, toplumsal, duygusal, şahsi gelişimlerin de yapıldığı en kıymetli yerler olduğunu gösterdiğini vurgulayan Özer, “Okullar, ülkelerin en kalıcı ve sürdürülebilir sermayesi olan beşeri sermayenin formlandığı, geliştirildiği ve ülkenin geleceğine öncü rol oynayacak kuşakların yetiştiği en değerli kurumlar. Toplumda eşitsizliklerin de eşitlendiği değerli işlev icra eden yerler olduğu fazlaca yakından görüldü.” diye konuştu.
“YÜZ YÜZE EĞİTİMDE KARARLIYIZ”
Bu doğrultuda bakan olarak bakılırsave başladığındaki zaman teslim merasiminde, okulların yüz yüze eğitime açık kalması için salgının sıfırlanmasına tahammülleri olmadığını söz ettiğine işaret eden Özer, okulların da birinci açılması ve en son kapatılması gereken yerler olduğunu vurguladığını aktardı. Okulların açık kalmasının bir eğitim problemi değil bir ulusal güvenlik sorunu olduğunu vurguladığını anlatan Özer, şunları söylemiş oldu:
“Allah’a şükür 6 Eylül’de başlamış olduğumuz birinci periyot serüvenimizi hiç kesintiye uğratmadan haftada 5 gün tüm eğitim kademelerinde başarılı biçimde tamamlamanın memnunluğunu yaşıyorum. Burada okullarını özleyen öğrencilerimizin bu süreci başarılı bir biçimde yönetmemize elbette epey büyük katkısı oldu. O çocuklarımız maskeye, araya, hijyene inanılmaz derecede, beklentilerimizin epeyce ötesinde riayet ettiler. Bu çocuklarımızın okul ortamına arkadaşlarını, öğretmenlerini ne kadar özlediklerini gösterdi.”
Özer, bu süreçte öğretmenlerin de birer kahraman olduğunu ve yaklaşık 5 ay boyunca maske ile ders anlattıklarını belirtti. Ayrıyeten öğretmenlerin aşılanma oranlarında yalnızca Türkiye ortalamasının üzerinde değil, Avrupa kıtasında, gelişmiş, yüz yüze eğitime kararlı bir biçimde devam eden tüm ülkelerdeki öğretmenlerin aşılanma oranlarının üzerinde olduğunu lisana getiren Özer, şunları kaydetti:
“Öğretmenlerimizi hem bu süreçteki maske ile büyük zorluklarla eğitimi sürdürme kararlılığından dolayı birebir vakitte aşılanmayla hem kendi sıhhatlerini hem okulların yüz yüze eğitime devam etmesindeki umudu, güvenilirliği artırarak toplumda örneklik teşkil ettikleri için hem şahsım hem Ulusal Eğitim Bakanlığı ismine kutluyorum, teşekkür ediyorum. İnşallah bu iki haftalık yarı yıl tatilinden daha sonra da tıpkı kararlılıkla yüz yüze eğitime devam edeceğiz. En sık sorulan sorular, daima sanki tatil uzayacak mı? Ben de o soruyu soranlara şöyleki yanıt vermek istiyorum. niye rastgele bir kapanma olacağı vakit birinci başlanacak yerler okullardır? niye kafeler, restoranlar, AVM’ler değildir?”
KAYNAK: AA