Uzman isimden ‘süper grip’ uyarısı!
Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşegül Ulu Kılıç, son haftalarda süratle yayılan enfeksiyon kaynaklı hastalıkların “süper grip” olabileceğini belirtti.
Kılıç, yaptığı yazılı açıklamada, “süper grip” ya da “süper soğuk algınlığı” olarak isimlendirilen soğuk algınlığına 200’den çok farklı virüsün niye olduğunu bildirdi.
RSV (Respiratuar Sinsisyal Virüs) üzere virüslerin, bulaşıcılıklarının yanı sıra bilhassa 2 yaş altı bebekleri ve yaşlıları etkilediğini tabir eden Kılıç, çocukların yüzde 65’inin bir yaşına kadar, yüzde 97’sinin de 3 yaşına kadar bu virüsle karşılaştığına dikkati çekti.
Virüsün öksürük ve hapşırıkla bulaşabildiği üzere yüzeylere temas ve ellerle de bulaşabildiğini aktaran Kılıç, bilhassa okullarda çocuklar içinde yayılımın sık olduğunu, bunun için RSV ve grip dahil teneffüs yolu virüslerinin kışın çoğaldığını ve Kovid-19 yükünü de artırdığını kaydetti.
Kılıç, muhteşem soğuk algınlığının belirtilerinin sinüs ve akciğer enfeksiyonlarıyla seyredebildiğini anlatarak, “Belirtiler içinde Kovid-19’da da görülen öksürük, boğaz ağrısı, halsizlik, yorgunluk, koku ve tat kaybı görülebilir. Belirtiler Kovid-19 ile benzeri bulunmasına karşın PCR testleri negatif çıkmaktadır. Bilhassa Avrupa’da ‘süper- soğuk algınlığı’, ‘süper grip’ olarak isimlendirilen bu hastalık niçiniyle hastaların günlerce konutlarından çıkamadıkları ve istirahat ederek süreci geçirdikleri gözlenmiştir.” sözlerini kullandı.
İngiltere’de Kovid-19 olayları haricinde bedellendirilen boğaz ağrısı, öksürük ve kas ağrısı ile seyreden soğuk algınlığı belirtileri olan hastaların raporlandığını belirten Kılıç, şunları kaydetti:
“Bu hastalara yapılan Kovid-19 testleri ile influenza testleri negatif çıkmıştır. Lakin tüm dünyada olduğu üzere ülkemizde de maske ve toplumsal aralık kuralları gevşetildiğinden bu olaylarda bir daha artış gözlenmektedir. Yakın vakitte geçirilen enfeksiyonlardan kalan antikorlar bu enfeksiyonlara karşı da bağışıklık düzeyini belirlemektedir. Kovid-19 enfeksiyonunun artış gösterdiği geçtiğimiz 1,5 yılda, soğuk algınlığı olayları uzun mühlet epey düşük seviyede kalmıştı ve kâfi bağışıklık oluşmamıştı. Bunun için soğuk algınlığının yavaşça bir tablo yerine boğaz ağrısı, kas ağrısı, halsizlik belirtileri daha ağır seyredebilmektedir.”
Kovid-19 haricindeki başka hastalıklara bağlı olarak da ortaya çıkan ateş, öksürük ve boğaz ağrısı üzere şikayetleri olan hastalara muhakkak PCR testi yaptırmalarını öneren Kılıç, şu biçimde konuştu:
“Eğer PCR testi yapılamıyorsa bu hastaların meskende kalmaları, istirahat etmeleri gerekmektedir. Soğuk algınlığı geçirdiği düşünülen hastaların meskende istirahat etmeleri ve bol sıvı almaları gerekmektedir. Uzman doktorların ise bu hastaları belirtilere yönelik ilaçlarla tedavi etmeleri kıymetlidir. Pandemi öncesi soğuk algınlığı tablosu yavaşça belirtiler ile seyrederken, burun akıntısı ve nezle belirtileri epeyce uzun sürmüyordu. Fakat son 1-2 aydır tam olarak tanımlanamayan hastalar, önemli boğaz ağrısı, öksürük, yorgunluk ve halsizlik tanım etmektedir.”
KAYNAK: AA
Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşegül Ulu Kılıç, son haftalarda süratle yayılan enfeksiyon kaynaklı hastalıkların “süper grip” olabileceğini belirtti.
Kılıç, yaptığı yazılı açıklamada, “süper grip” ya da “süper soğuk algınlığı” olarak isimlendirilen soğuk algınlığına 200’den çok farklı virüsün niye olduğunu bildirdi.
RSV (Respiratuar Sinsisyal Virüs) üzere virüslerin, bulaşıcılıklarının yanı sıra bilhassa 2 yaş altı bebekleri ve yaşlıları etkilediğini tabir eden Kılıç, çocukların yüzde 65’inin bir yaşına kadar, yüzde 97’sinin de 3 yaşına kadar bu virüsle karşılaştığına dikkati çekti.
Virüsün öksürük ve hapşırıkla bulaşabildiği üzere yüzeylere temas ve ellerle de bulaşabildiğini aktaran Kılıç, bilhassa okullarda çocuklar içinde yayılımın sık olduğunu, bunun için RSV ve grip dahil teneffüs yolu virüslerinin kışın çoğaldığını ve Kovid-19 yükünü de artırdığını kaydetti.
Kılıç, muhteşem soğuk algınlığının belirtilerinin sinüs ve akciğer enfeksiyonlarıyla seyredebildiğini anlatarak, “Belirtiler içinde Kovid-19’da da görülen öksürük, boğaz ağrısı, halsizlik, yorgunluk, koku ve tat kaybı görülebilir. Belirtiler Kovid-19 ile benzeri bulunmasına karşın PCR testleri negatif çıkmaktadır. Bilhassa Avrupa’da ‘süper- soğuk algınlığı’, ‘süper grip’ olarak isimlendirilen bu hastalık niçiniyle hastaların günlerce konutlarından çıkamadıkları ve istirahat ederek süreci geçirdikleri gözlenmiştir.” sözlerini kullandı.
İngiltere’de Kovid-19 olayları haricinde bedellendirilen boğaz ağrısı, öksürük ve kas ağrısı ile seyreden soğuk algınlığı belirtileri olan hastaların raporlandığını belirten Kılıç, şunları kaydetti:
“Bu hastalara yapılan Kovid-19 testleri ile influenza testleri negatif çıkmıştır. Lakin tüm dünyada olduğu üzere ülkemizde de maske ve toplumsal aralık kuralları gevşetildiğinden bu olaylarda bir daha artış gözlenmektedir. Yakın vakitte geçirilen enfeksiyonlardan kalan antikorlar bu enfeksiyonlara karşı da bağışıklık düzeyini belirlemektedir. Kovid-19 enfeksiyonunun artış gösterdiği geçtiğimiz 1,5 yılda, soğuk algınlığı olayları uzun mühlet epey düşük seviyede kalmıştı ve kâfi bağışıklık oluşmamıştı. Bunun için soğuk algınlığının yavaşça bir tablo yerine boğaz ağrısı, kas ağrısı, halsizlik belirtileri daha ağır seyredebilmektedir.”
Kovid-19 haricindeki başka hastalıklara bağlı olarak da ortaya çıkan ateş, öksürük ve boğaz ağrısı üzere şikayetleri olan hastalara muhakkak PCR testi yaptırmalarını öneren Kılıç, şu biçimde konuştu:
“Eğer PCR testi yapılamıyorsa bu hastaların meskende kalmaları, istirahat etmeleri gerekmektedir. Soğuk algınlığı geçirdiği düşünülen hastaların meskende istirahat etmeleri ve bol sıvı almaları gerekmektedir. Uzman doktorların ise bu hastaları belirtilere yönelik ilaçlarla tedavi etmeleri kıymetlidir. Pandemi öncesi soğuk algınlığı tablosu yavaşça belirtiler ile seyrederken, burun akıntısı ve nezle belirtileri epeyce uzun sürmüyordu. Fakat son 1-2 aydır tam olarak tanımlanamayan hastalar, önemli boğaz ağrısı, öksürük, yorgunluk ve halsizlik tanım etmektedir.”
KAYNAK: AA