Türkiye’nin ‘Yıldız Avcısı’ biblosu çalınmıştı: ABD mahkemesinden skandal karar!
ABD mahkemesi, Anadolu’da milattan evvel 3 bin yılına ilişkin olduğu düşünülen “Guennol Stargazer” (Yıldız Avcısı) biblosunun iadesi için Türkiye’nin Cristie’s müzayede meskeni ve ABD’li hedge fon milyarderi Michael Steinhardt aleyhine açtığı davayı reddetti.
Mahkeme, Türkiye’nin yaptığı müracaatla ilgili olarak “zaman aşımını” münasebet göstererek, biblonun iade talebini geri çevirdi.
Manhattan’daki ABD Bölge Mahkemesi Yargıcı Alison Nathan, Türkiye’nin biblonun nerede olduğunu onlarca yıl evvel bilmesi gerekirken, Christie’nin bunu açık artırmaya çıkarmadan hemilk evvel 2017 yılı nisan ayına kadar dava açmayarak kusurlu davrandığına hükmetti.
Yargıç Nathan, Türkiye’nin Osmanlı periyodunda 1906 yılında kabul edilen Eski Eserler Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden daha sonra çalındığını duruşmalarda kanıtlayamadığı için bu sonucun alındığı deklare etti. Müracaat ile ilgili nisan ayında 8 gün süren duruşma düzenlendi.
TÜRKİYE’NİN HUKUK MÜCADELESİ
Heykelciğin 2017’den beri geri alınması için teşebbüslerde bulunan Ankara, Osmanlı İmparatorluğu’nda 1869’da yürürlüğe giren ve son halini 1906’da alan Eski Eserler Kanunu’nun (Asar-ı Atika Nizamnamesi) ihlal edildiğini ileri sürüyor.
1906 yasası, ülke topraklarının kamu ya da özel alanlarında bulunan her türlü tarihi yapıtın devlete ilişkin olduğunu ve yasal olarak yurt dışına çıkarılamayacağını belirtiyor.
Christie’s müzayede konutunun “Türk hukukunu büsbütün ve kabul edilemez biçimde hiçe saydığını” ileri süren Ankara, 23 santimetre büyüklüğündeki mermerden heykelciğin Anadolu topraklarına geri dönmesini istiyor.
HEYKELCİK MADDEDEN EVVEL Mİ daha sonra MI BULUNDU?
Londra merkezli dünyaca müzayede meskeni ise “Stargazer”ın bu yasanın yürürlüğe girmesinden daha sonra bulunduğuna ve ülke dışına çıkarıldığına dair Türkiye’nin elinde somut kanıtlar olmadığını ileri sürerek iade talebini reddediyor. Göğe bakan bir bayan figürü olan yapıtın Anadolu’da bulunduğunu kabul eden Cristie’s, “Aramanın yapıldığı yahut yurt dışına çıkarıldığı sürece dair ne bir şahit ne de bir foto bulunuyor” diyor.
ABD’DE 1960’TA ORTAYA ÇIKTI: “GUENNOL STARGAZER” İSMİNİ ALDI
New York Times Gazetesi’ne bakılırsa heykelcik Anadolu’dan gidişinin akabinde birinci kez 1960 yılında gün yüzüne çıktı. Amerikalı milyarder Alastair Bradley Martin’in koleksiyonunda ortaya çıkan mermerden heykele Martin, “The Guennol Stargazer” ismini verdi. “Guennol” Galcede Martin’in soyadını tabir ediyor. Stargazer (Yıldız Avcısı) ise biblonun başının üst bakmasından dolayı yıldızları inceler üzere görünmesinden esinlenerek konulmuş.
1966 ile 2007 içinde pek epeyce sefer New York’taki Metropolitan Museum of Art’ta sergilenen tarihi eser, 2017’de Londra merkezli Christie’s müzayede salonunda açık artırmaya çıkarıldı. Yapıttan dünyada şu ana kadar yalnızca 15 adedine rastlanmasından dolayı Cristie’s “Yıldız Avcısı”nın “eşsiz ve amblematik bir sanat eseri” olduğunu belirtiyor. Tarihi eser açık artırmada 14,5 milyon dolara satıldı.
Açık artırmadan bir gün evvel devreye giren Ankara idaresi Cristie’s’i mahkemeye vererek yapıtın Türkiye’ye iade edilmesini talep etti. Bu teşebbüse karşın gerçekleştirilen açık artırmada heykelcik toplam 14,4 milyon dolara alıcı buldu.
İsminin açıklanmasını istemeyen alıcı sonrasındasında bu sonucundan vazgeçti. The New York Times’a bakılırsa bu tarihten beri eser müzayede meskeninin kasasında tutuluyor.
KAYNAK: THE NEW YORK TİMES
ABD mahkemesi, Anadolu’da milattan evvel 3 bin yılına ilişkin olduğu düşünülen “Guennol Stargazer” (Yıldız Avcısı) biblosunun iadesi için Türkiye’nin Cristie’s müzayede meskeni ve ABD’li hedge fon milyarderi Michael Steinhardt aleyhine açtığı davayı reddetti.
Mahkeme, Türkiye’nin yaptığı müracaatla ilgili olarak “zaman aşımını” münasebet göstererek, biblonun iade talebini geri çevirdi.
Manhattan’daki ABD Bölge Mahkemesi Yargıcı Alison Nathan, Türkiye’nin biblonun nerede olduğunu onlarca yıl evvel bilmesi gerekirken, Christie’nin bunu açık artırmaya çıkarmadan hemilk evvel 2017 yılı nisan ayına kadar dava açmayarak kusurlu davrandığına hükmetti.
Yargıç Nathan, Türkiye’nin Osmanlı periyodunda 1906 yılında kabul edilen Eski Eserler Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden daha sonra çalındığını duruşmalarda kanıtlayamadığı için bu sonucun alındığı deklare etti. Müracaat ile ilgili nisan ayında 8 gün süren duruşma düzenlendi.
TÜRKİYE’NİN HUKUK MÜCADELESİ
Heykelciğin 2017’den beri geri alınması için teşebbüslerde bulunan Ankara, Osmanlı İmparatorluğu’nda 1869’da yürürlüğe giren ve son halini 1906’da alan Eski Eserler Kanunu’nun (Asar-ı Atika Nizamnamesi) ihlal edildiğini ileri sürüyor.
1906 yasası, ülke topraklarının kamu ya da özel alanlarında bulunan her türlü tarihi yapıtın devlete ilişkin olduğunu ve yasal olarak yurt dışına çıkarılamayacağını belirtiyor.
Christie’s müzayede konutunun “Türk hukukunu büsbütün ve kabul edilemez biçimde hiçe saydığını” ileri süren Ankara, 23 santimetre büyüklüğündeki mermerden heykelciğin Anadolu topraklarına geri dönmesini istiyor.
HEYKELCİK MADDEDEN EVVEL Mİ daha sonra MI BULUNDU?
Londra merkezli dünyaca müzayede meskeni ise “Stargazer”ın bu yasanın yürürlüğe girmesinden daha sonra bulunduğuna ve ülke dışına çıkarıldığına dair Türkiye’nin elinde somut kanıtlar olmadığını ileri sürerek iade talebini reddediyor. Göğe bakan bir bayan figürü olan yapıtın Anadolu’da bulunduğunu kabul eden Cristie’s, “Aramanın yapıldığı yahut yurt dışına çıkarıldığı sürece dair ne bir şahit ne de bir foto bulunuyor” diyor.
ABD’DE 1960’TA ORTAYA ÇIKTI: “GUENNOL STARGAZER” İSMİNİ ALDI
New York Times Gazetesi’ne bakılırsa heykelcik Anadolu’dan gidişinin akabinde birinci kez 1960 yılında gün yüzüne çıktı. Amerikalı milyarder Alastair Bradley Martin’in koleksiyonunda ortaya çıkan mermerden heykele Martin, “The Guennol Stargazer” ismini verdi. “Guennol” Galcede Martin’in soyadını tabir ediyor. Stargazer (Yıldız Avcısı) ise biblonun başının üst bakmasından dolayı yıldızları inceler üzere görünmesinden esinlenerek konulmuş.
1966 ile 2007 içinde pek epeyce sefer New York’taki Metropolitan Museum of Art’ta sergilenen tarihi eser, 2017’de Londra merkezli Christie’s müzayede salonunda açık artırmaya çıkarıldı. Yapıttan dünyada şu ana kadar yalnızca 15 adedine rastlanmasından dolayı Cristie’s “Yıldız Avcısı”nın “eşsiz ve amblematik bir sanat eseri” olduğunu belirtiyor. Tarihi eser açık artırmada 14,5 milyon dolara satıldı.
Açık artırmadan bir gün evvel devreye giren Ankara idaresi Cristie’s’i mahkemeye vererek yapıtın Türkiye’ye iade edilmesini talep etti. Bu teşebbüse karşın gerçekleştirilen açık artırmada heykelcik toplam 14,4 milyon dolara alıcı buldu.
İsminin açıklanmasını istemeyen alıcı sonrasındasında bu sonucundan vazgeçti. The New York Times’a bakılırsa bu tarihten beri eser müzayede meskeninin kasasında tutuluyor.
KAYNAK: THE NEW YORK TİMES