Türk Kızılay Genel Lideri Kınık’tan ramazan öncesi “kan bağışı” daveti
Kınık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kovid-19 salgınının tesiriyle dünyada olduğu üzere Türkiye’de de kan bağışı ve kan gereksinimlerinde kimi değişikliklerin yaşandığına dikkati çekti.
Türk Kızılayın, değişen gereksinimlere uygun bir kan tedarik sistemini kurguladığını belirten Kınık, salgın, ağır kış kuralları ve ramazan ayı üzere kan bağışını olumsuz etkileyebilecek süreçlerde kampanyalara tartı verildiğini lisana getirdi.
Kınık, “Ülkemizde yıllık yaklaşık 3 milyon ünite kan bağış gereksinimi var. Bunları üç farklı komponente ayırarak, Türkiye’deki bütün hastanelere ulaştırıyoruz. Geçen sene bağışçılarımız olumsuz kaidelere karşın kan bağışlarını bize ulaştırdı.” diye konuştu.
Yılın birinci çeyreğinde yaklaşık 500 bin ünite kan bağışı alındı
Kan bağışı çalışmalarını, 7 gün 24 saat temeline göre sürdürdüklerini vurgulayan Kınık, kelamlarını şöyleki sürdürdü:
“Kan bağışları, 2022’nin birinci çeyreğinde planladığımız biçimde ilerliyor. Şu an yaklaşık 500 bin üniteye yakın kan bağışı alabildik. Kan stoklarımız, minimum stok düzeyinin az üstünde. Bilhassa ramazan ayı öncesinde bu düzeyin yüzde 20, yüzde 25 daha üzerinde olmasını istek ediyoruz. Bu, mümkün bir eza halinde ‘acil kan muhtaçlığı var’ diye panik oluşmaması açısından ehemmiyet taşıyor.”
“Düzenli kan bağışçısı oranımızın yükselmesi gerekiyor”
Kerem Kınık, Türk Kızılayın Türkiye’de 300 noktada kan bağışı topladığını ve yaklaşık 4 bin işçinin bu çalışmalarda bakılırsav aldığını tabir ederek, “Düzenli kan bağışçısı oranımızın yükselmesi gerekiyor. Bu oran şu an yüzde 50’lerde ve artıyor.” dedi.
Bayanların yılda 3 kere, adamların ise 4 kere kan bağışında bulunabildiğine işaret eden Kınık, “Kadın bağışçı oranımız yüzde 15’lere yakın. Bu biraz düşük bir düzey, bu oranı en azından yüzde 40’lara çıkartabilmeyi istek ediyoruz. Zira toplumun yarısı bayanlardan oluşuyor. Kan bağışı konusunda kimi vakit kent efsaneleri olabiliyor, gerçek bilinen kimi yanlışlarla hareket ediliyor. Bunları ortadan kaldırmaya çalışıyoruz.” bilgisini paylaştı.
“Bağışı bir kültür haline getirmemiz gerekiyor”
Türk Kızılay Genel Lideri Kınık, hastaların hayata tutunmasını sağlayan kan, kök hücre, immün plazma bağışları konusunda toplumda yeterli farkındalığın bulunduğunu ve bu farkındalığı artırmak için çaba gösterdiklerini de belirtti.
Talasemi, onkoloji hastalarının tertipli kan bağışına gereksinim duyduğuna, bunun yanı sıra trafik kazası üzere durumlarda acil kan gereksinimlerinin ortaya çıktığına dikkati çeken Kınık, şunları kaydetti:
“Kan bağışı daima bir muhtaçlık. Bu aslında bir insanın başka bir bireyle dayanışması. Kan, kök hücre, immün plazma bağışını bir kültür haline getirmemiz gerekiyor. Bunun için elimizden geldiğince kan bağışı konusunda farkındalık oluşturmaya çalışıyoruz. ‘Kan gereksinimi olursa davette bulunulur, radyodan anons edilir ve giderim’ üzere bir algı var. Hayır, kan daima bir muhtaçlık ve sistemli bir akış gerekiyor.”
“Sağlıklı bir hayat kültürü”
Kınık, kan bağışında bulunmak isteyenlerin Türk Kızılayın “www.kanver.org” sitesi ve taşınabilir uygulamalardan kendilerine en yakın bağış noktasını bakılırsabileceğini ve randevu alabileceğini, kan bağışının yalnızca 15-20 dakika sürdüğünü ve sıhhate bir ziyanının bulunmadığını söylemiş oldu.
Kan bağışında yapılan laboratuvar tetkikleri yardımıyla bireylerin bir nevi “check-up” hizmeti de almış olduğunu aktaran Kınık, “Kan bağışı aslında sağlıklı bir hayat kültürü. 18-65 yaş içindeki sağlıklı bütün vatandaşlarımızı bu duyguyu tatmaya davet ediyoruz.” halinde konuştu.
Türk Kızılay Genel Lideri Kerem Kınık, bağışlanan kan bir hastaya ulaştığında bağışçılara SMS gönderildiğini ve kan bağışında bulunan bireyler ismine bir de fidan dikildiğini anımsattı.
Geçen yıl 2 milyonun üzerinde kişi kan bağışında bulundu
Türk Kızılayın bilgilerine bakılırsa, 2005’te başlatılan İnançlı Kan Temini Programı kapsamında, kan bağışı sayıları nizamlı artış gösterdi. Lakin 2020’de ortaya çıkan Kovid-19 salgınının tesiriyle hedeflenen kan bağışı sayılarına ulaşmada külfet yaşandı.
Kan bağışı sayısı, 2020’de 2 milyon 429 bin 302 ünite, 2021’de 2 milyon 751 bin 692 ünite oldu. Geçen yıl, 2 milyon 751 bin 692 ünite kan, 2 milyon 239 bin 341 bağışçıdan alındı.
Kan bağışçılarının yüzde 86’sı erkek
Kan bağışçılarının yüzde 14’ünu bayanlar, yüzde 86’sını erkekler oluşturdu.
En epey kan bağışında bulunan kümede yüzde 33 oranıyla lise mezunları yer aldı. Bunu yüzde 22 ile lisans, yüzde 17 ile ilkokul, yüzde 14 ile ortaokul ve yüzde 12 ile de ön lisans mezunları izledi. Yüksek lisans ve doktora mezunu bağışçıların oranı ise yüzde 3’te kaldı.
KAYNAK: AA
Kınık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kovid-19 salgınının tesiriyle dünyada olduğu üzere Türkiye’de de kan bağışı ve kan gereksinimlerinde kimi değişikliklerin yaşandığına dikkati çekti.
Türk Kızılayın, değişen gereksinimlere uygun bir kan tedarik sistemini kurguladığını belirten Kınık, salgın, ağır kış kuralları ve ramazan ayı üzere kan bağışını olumsuz etkileyebilecek süreçlerde kampanyalara tartı verildiğini lisana getirdi.
Kınık, “Ülkemizde yıllık yaklaşık 3 milyon ünite kan bağış gereksinimi var. Bunları üç farklı komponente ayırarak, Türkiye’deki bütün hastanelere ulaştırıyoruz. Geçen sene bağışçılarımız olumsuz kaidelere karşın kan bağışlarını bize ulaştırdı.” diye konuştu.
Yılın birinci çeyreğinde yaklaşık 500 bin ünite kan bağışı alındı
Kan bağışı çalışmalarını, 7 gün 24 saat temeline göre sürdürdüklerini vurgulayan Kınık, kelamlarını şöyleki sürdürdü:
“Kan bağışları, 2022’nin birinci çeyreğinde planladığımız biçimde ilerliyor. Şu an yaklaşık 500 bin üniteye yakın kan bağışı alabildik. Kan stoklarımız, minimum stok düzeyinin az üstünde. Bilhassa ramazan ayı öncesinde bu düzeyin yüzde 20, yüzde 25 daha üzerinde olmasını istek ediyoruz. Bu, mümkün bir eza halinde ‘acil kan muhtaçlığı var’ diye panik oluşmaması açısından ehemmiyet taşıyor.”
“Düzenli kan bağışçısı oranımızın yükselmesi gerekiyor”
Kerem Kınık, Türk Kızılayın Türkiye’de 300 noktada kan bağışı topladığını ve yaklaşık 4 bin işçinin bu çalışmalarda bakılırsav aldığını tabir ederek, “Düzenli kan bağışçısı oranımızın yükselmesi gerekiyor. Bu oran şu an yüzde 50’lerde ve artıyor.” dedi.
Bayanların yılda 3 kere, adamların ise 4 kere kan bağışında bulunabildiğine işaret eden Kınık, “Kadın bağışçı oranımız yüzde 15’lere yakın. Bu biraz düşük bir düzey, bu oranı en azından yüzde 40’lara çıkartabilmeyi istek ediyoruz. Zira toplumun yarısı bayanlardan oluşuyor. Kan bağışı konusunda kimi vakit kent efsaneleri olabiliyor, gerçek bilinen kimi yanlışlarla hareket ediliyor. Bunları ortadan kaldırmaya çalışıyoruz.” bilgisini paylaştı.
“Bağışı bir kültür haline getirmemiz gerekiyor”
Türk Kızılay Genel Lideri Kınık, hastaların hayata tutunmasını sağlayan kan, kök hücre, immün plazma bağışları konusunda toplumda yeterli farkındalığın bulunduğunu ve bu farkındalığı artırmak için çaba gösterdiklerini de belirtti.
Talasemi, onkoloji hastalarının tertipli kan bağışına gereksinim duyduğuna, bunun yanı sıra trafik kazası üzere durumlarda acil kan gereksinimlerinin ortaya çıktığına dikkati çeken Kınık, şunları kaydetti:
“Kan bağışı daima bir muhtaçlık. Bu aslında bir insanın başka bir bireyle dayanışması. Kan, kök hücre, immün plazma bağışını bir kültür haline getirmemiz gerekiyor. Bunun için elimizden geldiğince kan bağışı konusunda farkındalık oluşturmaya çalışıyoruz. ‘Kan gereksinimi olursa davette bulunulur, radyodan anons edilir ve giderim’ üzere bir algı var. Hayır, kan daima bir muhtaçlık ve sistemli bir akış gerekiyor.”
“Sağlıklı bir hayat kültürü”
Kınık, kan bağışında bulunmak isteyenlerin Türk Kızılayın “www.kanver.org” sitesi ve taşınabilir uygulamalardan kendilerine en yakın bağış noktasını bakılırsabileceğini ve randevu alabileceğini, kan bağışının yalnızca 15-20 dakika sürdüğünü ve sıhhate bir ziyanının bulunmadığını söylemiş oldu.
Kan bağışında yapılan laboratuvar tetkikleri yardımıyla bireylerin bir nevi “check-up” hizmeti de almış olduğunu aktaran Kınık, “Kan bağışı aslında sağlıklı bir hayat kültürü. 18-65 yaş içindeki sağlıklı bütün vatandaşlarımızı bu duyguyu tatmaya davet ediyoruz.” halinde konuştu.
Türk Kızılay Genel Lideri Kerem Kınık, bağışlanan kan bir hastaya ulaştığında bağışçılara SMS gönderildiğini ve kan bağışında bulunan bireyler ismine bir de fidan dikildiğini anımsattı.
Geçen yıl 2 milyonun üzerinde kişi kan bağışında bulundu
Türk Kızılayın bilgilerine bakılırsa, 2005’te başlatılan İnançlı Kan Temini Programı kapsamında, kan bağışı sayıları nizamlı artış gösterdi. Lakin 2020’de ortaya çıkan Kovid-19 salgınının tesiriyle hedeflenen kan bağışı sayılarına ulaşmada külfet yaşandı.
Kan bağışı sayısı, 2020’de 2 milyon 429 bin 302 ünite, 2021’de 2 milyon 751 bin 692 ünite oldu. Geçen yıl, 2 milyon 751 bin 692 ünite kan, 2 milyon 239 bin 341 bağışçıdan alındı.
Kan bağışçılarının yüzde 86’sı erkek
Kan bağışçılarının yüzde 14’ünu bayanlar, yüzde 86’sını erkekler oluşturdu.
En epey kan bağışında bulunan kümede yüzde 33 oranıyla lise mezunları yer aldı. Bunu yüzde 22 ile lisans, yüzde 17 ile ilkokul, yüzde 14 ile ortaokul ve yüzde 12 ile de ön lisans mezunları izledi. Yüksek lisans ve doktora mezunu bağışçıların oranı ise yüzde 3’te kaldı.
KAYNAK: AA