Semedov
New member
Bordo-mavili ekibe transfer sürecinin fazlaca süratli geliştiğine anlatan Peres, “Menajerim bana Trabzonspor’un teklifinden bahsetmiş olduğunde birinci iş olarak doğal ki kenti, kulübü ve bütün bilgileri daha detaylı bir biçimde araştırmaya başladım. Gelmedilk evvel de kulübün nasıl bir kulüp olduğundan ya da büyüklüğünden esasen haberdardım ve bilmem gereken ufak ayrıntılar eksikti. Bunları araştırdım, arkadaşlarıma sordum. Lakin esasen Trabzonspor üzere büyük bir kulüp size teklifte bulunduğunda sırf keyifli olabilirsiniz ve bu teklifin bilgilerinı düşünürsünüz. Bizim de transfer sürecimiz bu biçimde gelişti. Birinci duyduğum andan itibaren çok keyifli oldum. Bütün bilgileri konuştuk. Süreç fazlaca ağır da ilerlemedi, tersine tam da süratle gelişen bir müddetç oldu. Çok çabuk bir mutabakata varabildik zira ben de aslına bakarsan buraya gelme isteğindeydim. Buraya geldikten daha sonra da aslına bakarsanız gelmedilk evvel baktığım, araştırdığım bütün her şeyin ne kadar gerçek olduğunu gördüm. Ve bir arada önümüzde de hayli değerli bir gelecek olduğunu düşünüyorum” dedi.
“TAKIM ARKADAŞLARIM ÇOK KALİTELİ VE YENETEKLİ”
Grup arkadaşlarının birinci geldiğinde kendisini epey uygun karşıladığını anlatan Peres, şu biçimde devam etti: “Takım arkadaşlarım geldiğim birinci andan itibaren beni o kadar âlâ karşıladılar ki güya buraya geldiğimde hepsini daha evvel tanıyormuşum üzereydi ve hepsiyle güya yıllar evvelden eksiksiz bir alakamız varmış üzereydi. Bana gösterdikleri o sevgi ve hürmet bu hususta her vakit müteşekkir olacağım zira bana sahiden çok yakınlık gösterdiler. Geldiğim birinci andan itibaren kulübün bir modülü üzere hissettirdiler. Ekip arkadaşlarım aslına bakarsanız hepsi epey kaliteli oyuncular ve nitekim hayli yetenekliler. Bunu hem oynadığımız maçlarda hem kendi ortamızda yaptığımız o maçlarda ya da kendi aramızdaki antrenmanlarda da esasen nazaranbiliyorsunuz. Hepsi fazlaca yetenekli oyuncular. Birçoklarının önünde hayli kıymetli gelecekler var. Genç arkadaşlarımızın nitekim epey kıymetli potansiyelleri var ve bu potansiyeli gerçekleştirebilecek yetenekteler. Saha içerisinde fırsat buldukça aslına bakarsan onu da gösterebilecek kalitedeler.”
“SÜPER LİG GÜÇ BİR LİG”
Türkiye Muhteşem Lig’in yarışmacı ve sıkıntı bir lig olduğunu düşündüğünü aktaran Peres, bu hususta şunları dedi: “Çünkü maçları genelde ya ufak ayrıntılarla kazanıyorsunuz ya da o ufak ayrıntılarla o maçı kaybedebiliyorsunuz. Ligde oynayan oyuncuların kalitesi de bahsetmeye paha. Zira bu oyuncular sahiden hayli üstün yetenekli oyuncular ve birçok da hayli kaliteli yerlerden, fazlaca kaliteli ekiplerden geliyorlar. Bu da esasen ligin ne kadar sıkıntı bir lig olduğunu gösterebiliyor. Oyuncuların tamamının ve grupları düşündüğünüzde bunların hepsinin önünde kıymetli bir gelecek var zira bu oyuncular gelecekte daha yeterli yerlere gelebilecekler ve öğrendikleri deneyimlerle bir arada epey daha düzgün performanslar gösterebilecekler. ötürüsıyla Türkiye Muhteşem Lig’in fazlaca sıkıntı bir lig olduğunu düşünüyorum.”
“HÜCUMU SEVEN BİR BEK OYUNCUSUYUM”
Bir bek oyuncusu olarak önceliğinin her vakit savunmayı yeterli yapabilmek ve kadro arkadaşlarının âlâ savunma yapabilmesine yardımcı olabilmek olduğunu söyleyen Peres, şunları kaydetti: “Ancak vakit zaman öne çıktığımda, hamleye katıldığımda tesirli olmaya çalışan ve tesirli olurken de kadrosuna gol ve asist katkısı yapmaya çalışan bir oyuncuyum. Zira şayet bir bek oyuncusu olarak hem uygun savunma yapar birebir vakitte top size geçtiğinde âlâ atak yapabilirseniz grup arkadaşlarınıza artı bir opsiyon oluşturma fırsatınız oluşuyor. Ben de kendi karakterimi ve kendi oyun karakterimi düşündüğüm vakit daima hamlesi seven ve hamlede yer almaya çalışan bir bek oyuncusu oldum. Aslında hamle edebilmek benim genlerimde var. ötürüsıyla önceliğim doğal ki savunma fakat atağa çıktığımda, ekibe hamlede yardımcı olduğumda da kendimi ekstradan memnun hissediyorum.”
“ROMA İLE OYNADIĞIMIZ İKİ MAÇ BENİM İÇİN ÇOK ÖZELDİ”
UEFA Konferans Ligi’nde eski ekibi Roma’ya karşı oynadıkları iki maçın kendisi ismine hayli özel olduğunu söz eden Peres, şu biçimde devam etti: “Aslında iki maçta benim adıma fazlaca özel anlar ve özel maçlar oldu. Zira rakip grubu düşündüğünüzde biroldukca yıl oynadığım, içerisinde hayli fazla arkadaşımın olduğu, hatta orayı artık konutum üzere gördüğüm bir yere karşı oynadım. Birinci maçın kararınun epey adil bir sonuç olduğunu düşünmüyorum. Zira kazanmayı hak eden taraf bizdik. Uygun de bir oyun ortaya koymuştuk ve sonuç hayli farklı olabilirdi. İkinci maçta bilhassa bir daha uygun bir oyun ortaya koyduk ancak maalesef istediğimiz kararı elde edemedik. Olağan ki elendik, elenmekten memnun değiliz lakin Avrupa’da Trabzonspor’un gücünü bu biçimde büyük bir gruba karşı, bu biçimde değerli bir ekibe karşı gösterebildiğimiz için ve Trabzonspor’un yapabileceklerini insanlara gösterebildiğimiz için keyifli oluyoruz. Ancak benim için hayli özel anlardı o iki maçta.”
“YOLUN SONUNDA BÜYÜK BİR MEMNUNLUK YAŞAYACAĞIZ”
Peres, teknik yöneticileri Abdullah Avcı ve gayeleri hakkında yaptığı açıklamada ise şu tabirlere yer verdi: “Hocamız Abdullah Avcı da aslında benim üzere biri. Açık, dürüst, irtibata her vakit açık olan birisi ve her vakit fikirleri olan biri. Alana çıktığınızda, onunla birlikte çalışmaya başladığınızda hocanızın fikirleri olduğunu, hocanızın bu işleri daha öncesinden düşündüğünü ve ekibi için en uygununu yapmaya çalıştığını aslına bakarsan nazaranbiliyorsunuz. Ve kanılarını, bizim hakkımızdaki ve rakip hakkındaki niyetlerini hayli net söz eden, yapmamız gerekenleri epeyce dürüst bir biçimde ve hiç bir biçimde öbür sözlerin ardında sığınmadan anlatabilen birisi. ötürüsıyla kendisiyle çalışmak benim için hem fazlaca kolay tıpkı vakitte fazlaca zevkli. Her vakit aslına bakarsan ne kadar sıkı çalıştığını ve grubu için en uygununu yapmaya çalıştığını bakılırsabiliyorsunuz. Buraya gelmedilk öncede kendisi tanınan, bilinen bir isimdi ve allaha şükürler olsun ki neticelerinda gelmesiyle, neticelerinda onu rahatlatmasıyla bir arada hocamızın da kadromuzun ne kadar çalıştığını, ne kadar uygun işler çıkardığını ve birlikte büyük muvaffakiyetler kazanabileceğinizi aslına bakarsanız nazaranbiliyorsunuz. Umuyorum bu yolun sonunda da daima birlikte büyük bir memnunluk yaşayacağız. Bunu görüyorum.”
“KENDİMİ BURAYA İLİŞKİN HİSSEDİYORUM”
Trabzon’u ve Türkiye’yi artık âlâ tanıdığını kaydeden Peres, “Türk külçeşidini tanımak istiyorum ötürüsıyla dışarı çıkmak, gorebilmek ve beşerlerle konuşabilmek istiyorum. Buna çabalıyorum esasen. Trabzon’un birfazlaca yerini gördüm ve birfazlaca insanı tanıdım aslında. Artık buranın yabancısı değilim zira artık bilebiliyorum neyin nerde olduğunu. ötürüsıyla artık buraya ilişkin hissediyorum kendimi. Lakin onun haricinde da Türkiye’nin bütün yerlerini gorebilmek ve bütün o turistik kıymetli yerlerini tanıyabilmek istiyorum. Genel olarak aslına bakarsanız bize de yakın bir kültür olduğu için ne ben ne de ailemden hiç kimse burada kendini yabancı biri üzere hiç bir vakit hissetmedi” diye konuştu.
“TARAFTARIMIZIN TAKVİYESİNE ÇOK MUHTAÇLIĞIMIZ VAR”
Taraftarlara da ileti gönderen Peres, “Trabzonspor taraftarlarının dayanağına fazlaca gereksinimimiz var. Zira dönem sonunda şayet bir muvaffakiyet yakalayacaksak, şayet birlikte keyifli olacaksak bunun aslında anahtarı birbirimize göstereceğimiz sevgi ve dayanak. Biz onların sevgisine muhtacız sahiden. Zira hayli uygun destekliyorlar ve her vakit yanımızdalar. Onlardan özel olarak ricam bizi desteklemeye devam etsinler, o sevgiyi göstermeye devam etsinler. Dönem sonunda da bu memnunluğu birlikte paylaşabilelim” tabirlerine yer verdi.
“TAKIM ARKADAŞLARIM ÇOK KALİTELİ VE YENETEKLİ”
Grup arkadaşlarının birinci geldiğinde kendisini epey uygun karşıladığını anlatan Peres, şu biçimde devam etti: “Takım arkadaşlarım geldiğim birinci andan itibaren beni o kadar âlâ karşıladılar ki güya buraya geldiğimde hepsini daha evvel tanıyormuşum üzereydi ve hepsiyle güya yıllar evvelden eksiksiz bir alakamız varmış üzereydi. Bana gösterdikleri o sevgi ve hürmet bu hususta her vakit müteşekkir olacağım zira bana sahiden çok yakınlık gösterdiler. Geldiğim birinci andan itibaren kulübün bir modülü üzere hissettirdiler. Ekip arkadaşlarım aslına bakarsanız hepsi epey kaliteli oyuncular ve nitekim hayli yetenekliler. Bunu hem oynadığımız maçlarda hem kendi ortamızda yaptığımız o maçlarda ya da kendi aramızdaki antrenmanlarda da esasen nazaranbiliyorsunuz. Hepsi fazlaca yetenekli oyuncular. Birçoklarının önünde hayli kıymetli gelecekler var. Genç arkadaşlarımızın nitekim epey kıymetli potansiyelleri var ve bu potansiyeli gerçekleştirebilecek yetenekteler. Saha içerisinde fırsat buldukça aslına bakarsan onu da gösterebilecek kalitedeler.”
“SÜPER LİG GÜÇ BİR LİG”
Türkiye Muhteşem Lig’in yarışmacı ve sıkıntı bir lig olduğunu düşündüğünü aktaran Peres, bu hususta şunları dedi: “Çünkü maçları genelde ya ufak ayrıntılarla kazanıyorsunuz ya da o ufak ayrıntılarla o maçı kaybedebiliyorsunuz. Ligde oynayan oyuncuların kalitesi de bahsetmeye paha. Zira bu oyuncular sahiden hayli üstün yetenekli oyuncular ve birçok da hayli kaliteli yerlerden, fazlaca kaliteli ekiplerden geliyorlar. Bu da esasen ligin ne kadar sıkıntı bir lig olduğunu gösterebiliyor. Oyuncuların tamamının ve grupları düşündüğünüzde bunların hepsinin önünde kıymetli bir gelecek var zira bu oyuncular gelecekte daha yeterli yerlere gelebilecekler ve öğrendikleri deneyimlerle bir arada epey daha düzgün performanslar gösterebilecekler. ötürüsıyla Türkiye Muhteşem Lig’in fazlaca sıkıntı bir lig olduğunu düşünüyorum.”
“HÜCUMU SEVEN BİR BEK OYUNCUSUYUM”
Bir bek oyuncusu olarak önceliğinin her vakit savunmayı yeterli yapabilmek ve kadro arkadaşlarının âlâ savunma yapabilmesine yardımcı olabilmek olduğunu söyleyen Peres, şunları kaydetti: “Ancak vakit zaman öne çıktığımda, hamleye katıldığımda tesirli olmaya çalışan ve tesirli olurken de kadrosuna gol ve asist katkısı yapmaya çalışan bir oyuncuyum. Zira şayet bir bek oyuncusu olarak hem uygun savunma yapar birebir vakitte top size geçtiğinde âlâ atak yapabilirseniz grup arkadaşlarınıza artı bir opsiyon oluşturma fırsatınız oluşuyor. Ben de kendi karakterimi ve kendi oyun karakterimi düşündüğüm vakit daima hamlesi seven ve hamlede yer almaya çalışan bir bek oyuncusu oldum. Aslında hamle edebilmek benim genlerimde var. ötürüsıyla önceliğim doğal ki savunma fakat atağa çıktığımda, ekibe hamlede yardımcı olduğumda da kendimi ekstradan memnun hissediyorum.”
“ROMA İLE OYNADIĞIMIZ İKİ MAÇ BENİM İÇİN ÇOK ÖZELDİ”
UEFA Konferans Ligi’nde eski ekibi Roma’ya karşı oynadıkları iki maçın kendisi ismine hayli özel olduğunu söz eden Peres, şu biçimde devam etti: “Aslında iki maçta benim adıma fazlaca özel anlar ve özel maçlar oldu. Zira rakip grubu düşündüğünüzde biroldukca yıl oynadığım, içerisinde hayli fazla arkadaşımın olduğu, hatta orayı artık konutum üzere gördüğüm bir yere karşı oynadım. Birinci maçın kararınun epey adil bir sonuç olduğunu düşünmüyorum. Zira kazanmayı hak eden taraf bizdik. Uygun de bir oyun ortaya koymuştuk ve sonuç hayli farklı olabilirdi. İkinci maçta bilhassa bir daha uygun bir oyun ortaya koyduk ancak maalesef istediğimiz kararı elde edemedik. Olağan ki elendik, elenmekten memnun değiliz lakin Avrupa’da Trabzonspor’un gücünü bu biçimde büyük bir gruba karşı, bu biçimde değerli bir ekibe karşı gösterebildiğimiz için ve Trabzonspor’un yapabileceklerini insanlara gösterebildiğimiz için keyifli oluyoruz. Ancak benim için hayli özel anlardı o iki maçta.”
“YOLUN SONUNDA BÜYÜK BİR MEMNUNLUK YAŞAYACAĞIZ”
Peres, teknik yöneticileri Abdullah Avcı ve gayeleri hakkında yaptığı açıklamada ise şu tabirlere yer verdi: “Hocamız Abdullah Avcı da aslında benim üzere biri. Açık, dürüst, irtibata her vakit açık olan birisi ve her vakit fikirleri olan biri. Alana çıktığınızda, onunla birlikte çalışmaya başladığınızda hocanızın fikirleri olduğunu, hocanızın bu işleri daha öncesinden düşündüğünü ve ekibi için en uygununu yapmaya çalıştığını aslına bakarsan nazaranbiliyorsunuz. Ve kanılarını, bizim hakkımızdaki ve rakip hakkındaki niyetlerini hayli net söz eden, yapmamız gerekenleri epeyce dürüst bir biçimde ve hiç bir biçimde öbür sözlerin ardında sığınmadan anlatabilen birisi. ötürüsıyla kendisiyle çalışmak benim için hem fazlaca kolay tıpkı vakitte fazlaca zevkli. Her vakit aslına bakarsan ne kadar sıkı çalıştığını ve grubu için en uygununu yapmaya çalıştığını bakılırsabiliyorsunuz. Buraya gelmedilk öncede kendisi tanınan, bilinen bir isimdi ve allaha şükürler olsun ki neticelerinda gelmesiyle, neticelerinda onu rahatlatmasıyla bir arada hocamızın da kadromuzun ne kadar çalıştığını, ne kadar uygun işler çıkardığını ve birlikte büyük muvaffakiyetler kazanabileceğinizi aslına bakarsanız nazaranbiliyorsunuz. Umuyorum bu yolun sonunda da daima birlikte büyük bir memnunluk yaşayacağız. Bunu görüyorum.”
“KENDİMİ BURAYA İLİŞKİN HİSSEDİYORUM”
Trabzon’u ve Türkiye’yi artık âlâ tanıdığını kaydeden Peres, “Türk külçeşidini tanımak istiyorum ötürüsıyla dışarı çıkmak, gorebilmek ve beşerlerle konuşabilmek istiyorum. Buna çabalıyorum esasen. Trabzon’un birfazlaca yerini gördüm ve birfazlaca insanı tanıdım aslında. Artık buranın yabancısı değilim zira artık bilebiliyorum neyin nerde olduğunu. ötürüsıyla artık buraya ilişkin hissediyorum kendimi. Lakin onun haricinde da Türkiye’nin bütün yerlerini gorebilmek ve bütün o turistik kıymetli yerlerini tanıyabilmek istiyorum. Genel olarak aslına bakarsanız bize de yakın bir kültür olduğu için ne ben ne de ailemden hiç kimse burada kendini yabancı biri üzere hiç bir vakit hissetmedi” diye konuştu.
“TARAFTARIMIZIN TAKVİYESİNE ÇOK MUHTAÇLIĞIMIZ VAR”
Taraftarlara da ileti gönderen Peres, “Trabzonspor taraftarlarının dayanağına fazlaca gereksinimimiz var. Zira dönem sonunda şayet bir muvaffakiyet yakalayacaksak, şayet birlikte keyifli olacaksak bunun aslında anahtarı birbirimize göstereceğimiz sevgi ve dayanak. Biz onların sevgisine muhtacız sahiden. Zira hayli uygun destekliyorlar ve her vakit yanımızdalar. Onlardan özel olarak ricam bizi desteklemeye devam etsinler, o sevgiyi göstermeye devam etsinler. Dönem sonunda da bu memnunluğu birlikte paylaşabilelim” tabirlerine yer verdi.