Sporda, özellikle de futbolda en çok duyduğumuz haberler hep aynıdır, hiç değişmez: " Futbol izlerken kalp krizi geçirdi", "Taraftarlar arasındaki kavgada vefat etti", TV'den maç izlerken TV'yi kırdı", "Takımı şampiyon olmadığı için tesisleri bastı..." Bu örnekleri saymakla bitmez. Geçmişi geri döndüremeyiz ama bunları yaşayan birisi olarak yeni nesile uyarılarda bulunmak, stresin futbolda neleri tetiklediğini anlatmak isterim. *** Eskiden şimdiki gibi teknolojik imkanlar olmadığı için bizler sahada hep stres altında idik. Taraftar bulamama, deplasmanlarda mazot bitecek kaygısı, yollarda birisi bir şey yapar mı, rakip taraftar bize saldırır mı, bu alt liglerden ne zaman kurtulacağız vb. stressiz günlerimiz olmazdı. Her maç bizlerden bir şeyler aldı götürdü. Yaşanan bir anımla bunu perçinleştirecek olursak; 2004 yılı 3. Lig'de şampiyon olduğumuz sezon 8 Şubat 2004'de Kütahya deplasmanına gittik. Bir yandan maç devam ederken, bir yandan da küfür ve taş yağmuru altında takıma destek veriyoruz. Öne geçtik, sonra onlar attı. 1-1 devam ederken dakikalar 88'i gösterdiğinde gol attık ve o an yere yığılmışım. Gözümü açtığımda Kütahya Devlet Hastanesi'nde idim. Strese bağlı ilk kez tansiyon ve şeker sorunu yaşadığım ortaya çıktı. Doktorlar yatırmak istedi ama hastane dışında 2 otobüs taraftarın gitmek istemediklerini ve beni beklediklerini duyunca, imza karşılığı çıktık. Maç ne oldu diye soracak olursanız, 2-1'den sonrasını hatırlamıyorum ama öğrendimki son dakikada gol yemişiz ve 2-2 bitmiş. *** Bu verdiğim somut örnek sadece bir tanesidir. Yıllar boyu o kadar çok sorun yaşadık ki, günün sonunda her maçtan, her olaydan sonra bizden bir şeyler gitti. Ama futbol hep devam etti. Düşenler, şampiyon olanlar, bu çarkın içinde görevlerine devam etti. Alt liglerde yaşanan eziyetleri yaşamayan bilemez. Ancak sahada olanlar geçmişle bugünü kıyaslayabilir. Onun için diyorum ki; Alanyaspor'un bulunduğu konumdan mutsuz olmayın, burada yaşamanın keyfini sürün. Biz yıllar boyu bu büyütülmüş takımları buraya getirememe sıkıntısı yaşarken, şimdi onlarla üstelik tepede mücadele ediyoruz ama halen bundan bile şikayet ediyoruz. *** Alanyaspor 26 sene alt liglerde oynadı ve büyük eziyetler çekildi. Amatöre dönme aşamasından bugünlere geldik ama üzülerek söylüyorum ki, balık hafızalıyız. Daha 3 sene önce bize misafir, asansör takım diyorlardı. Takımın son 2 sezonda gösterdiği performans beklentileri yükseltti ama bu öyle sadece istemekle, yazmakla olmaz. Bana "Şampiyon kelimesi niye söylenmesin" diye sitem edenler var. Kim istemez bunları, ama bizim yapmamız gereken önce kendi yerimizi konumlandırmamız gerekir. Ben dün ne dediysem bugün da aynısını söylüyorum. Strese girmeyin, bulunduğumuz yerin keyfini sürelim. *** Sözün özü, ben Uğur Veysel Okşar olarak bulunduğumuz konumdan memnunum ve devamlı Süper Lig'de mücadele etmemiz benim için yeterlidir. Fazlasını da isterim ama daha reel bakıyorum. Hayal kurun ama kendinizi buna şartlamayın, strese sokmayın. Bir gün yaşadıklarımı sizler de yaşarsınız. Eleştiri yapın ama dozunu ayarlayın. Bakın, benim kadar eleştiri yapan yok. Bu yüzden sistem dışında kaldım ama hak ettiğim saygıyı da her zaman gördüm. Alanya'yı en üst yerde tanıtan, temsil eden başka kurum var mı? Günlük maç eleştirisini yapalım ama 2-3 maç izledim diye bir şey vermeden, geçmişin olmadan, daha da önemlisi bir şey vermeden almaya çalışmayın. Yeniliriz, yeneriz hatta ligden düşeriz. Bunlar futbolun içinde olan şeyler. Taraftara düşen şu an bulunduğu konumdan keyif almaktır. Özellikle kötü günlerde başkanından hocasına kadar tüm camiasına topyekûn sahip çıkmaktır. Siz siz olun, "Yenilse de kılıcımızı çıkaralım" diyenlere bu memlekette fırsat vermeyin. Umarım meramımı anlatmışımdır!
ircfrm.net için Yenialanya-com sitesinden alıntı yapılmıştır.
ircfrm.net için Yenialanya-com sitesinden alıntı yapılmıştır.