KriptoKamil
New member
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, üniversitelerin 13 Eylül’den itibaren açılabileceğini duyurmuştu. Yeni akademik yıl öncesi üniversiteler, bir taraftan yüz yüze eğitime hazırlanırken başka taraftan da aşıyla ilgili kararlar almaya başladılar.
Kadir Has Üniversitesi’nin aşı olmayan öğrencilerin yerleşkeye girmesine müsaade verilmeyeceğini fakat online eğitime devam edebileceğini açıklamasının akabinde Marmara ve Üsküdar üniversiteleri de öğrencilerine aşı tavsiyesinde bulundu.
Karara biroldukca öğrenci, eğitim haklarının bu türlü engellenemeyeceğini belirterek reaksiyon gösterdi. ABD’deki birtakım üniversiteler, yeni akademik yılda yerleşkelere girişte aşı zaruriliği getirdi.
Hususla ilgili görüş aldığımız hukukçular, bu sonucun Türkiye’de uygulanmasının mümkün olmadığını belirttiler. Anayasa’nın 42. Maddesi’nde garanti altına alınan eğitim hakkının senato sonucuyla engellenemeyeceğini kaydeden hukukçuların görüşleri şu biçimde:
“DAVA AÇARSA KAZANIR”
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muharrem İhtimam: Anayasa’nın öngördüğü eğitim hakkını fakat kanunla sınırlayabilirsiniz. Aşıyı hiç kimseye dayatamadığınız yerde üniversiteyi kazanmış bir öğrenciye ‘Ben seni almıyorum’ diyemeyiz.
Üniversitenin alacağı senato sonucuyla bu süreç yapılamaz. ABD’deki üniversitelerde eyaletlere nazaran uygulama değişebilir. Anayasamıza göre bu mümkün değil. Aşı çalışmalarında 20 yaş kümesinin çabucak hemen bilimsel sonuçları açıklanmadığı için gençler telaş duyuyorlar.
“Aşı olmayanları yerleşkeye alamam” demek, temel hak ve özgürlüğü sınırlayıcı süreç olduğu için lakin kanunla mümkün. Öğrenci bu biçimde bir durumla karşılaşırsa dava açarsa kazanır.
Tıp Hukuku Enstitüsü Lideri Prof. Dr. Hakan Hakeri: Üniversitelerin aldığı aşı kararlarının türel bir alt yapısı yok; Anayasa’ya alışılmamış. Bu kararla eğitim hakkını engellemiş oluyorlar. Aşı tıbbi bir müdahaledir. Her tıbbi müdahalenin artıları, eksileri var. Bunları kabul edip etmemek şahsa bağlı.
Yasal destek olmadan eğitim hakkının sonlandırılması büsbütün Anayasa’ya muhalif. Bu sonucu alan üniversitelerdeki öğrenciler, sonucun iptali için yargıya başvurabilir. Bundan bir ziyan görmesi kelam hususuysa tazminat davası açabilir.
“KANUNLA DÜZENLENİR”
Hukukçu Dr. Rezan Epözdemir: Anayasa’nın 42. Unsuru “Kimse eğitim öğretim hakkından mahrum bırakılamaz” diyor. Şayet eğitim hakkına ait kısıtlama yapacaksanız kanunla yapmak zorundasınız. Hakkın özüne dokunmayacaksınız, ölçülülük unsurunun; demokratik toplum nizamının gereklerine uygun olacak.
Aksi biçimde temel bir insan hakkı olan bu hakkın özüne dokunacak biçimde ihlal etmiş olursunuz. Senato sonucuyla bu biçimde bir düzenleme yapılamaz. Kanunun olmadığı yerde ve yaptırımının aşikâr olmadığı noktada Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ile Anayasa Mahkemesi, zarurî aşı uygulamalarıyla ilgili ihlal kararları veriyor.
Kadir Has Üniversitesi’nin aşı olmayan öğrencilerin yerleşkeye girmesine müsaade verilmeyeceğini fakat online eğitime devam edebileceğini açıklamasının akabinde Marmara ve Üsküdar üniversiteleri de öğrencilerine aşı tavsiyesinde bulundu.
Karara biroldukca öğrenci, eğitim haklarının bu türlü engellenemeyeceğini belirterek reaksiyon gösterdi. ABD’deki birtakım üniversiteler, yeni akademik yılda yerleşkelere girişte aşı zaruriliği getirdi.
Hususla ilgili görüş aldığımız hukukçular, bu sonucun Türkiye’de uygulanmasının mümkün olmadığını belirttiler. Anayasa’nın 42. Maddesi’nde garanti altına alınan eğitim hakkının senato sonucuyla engellenemeyeceğini kaydeden hukukçuların görüşleri şu biçimde:
“DAVA AÇARSA KAZANIR”
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muharrem İhtimam: Anayasa’nın öngördüğü eğitim hakkını fakat kanunla sınırlayabilirsiniz. Aşıyı hiç kimseye dayatamadığınız yerde üniversiteyi kazanmış bir öğrenciye ‘Ben seni almıyorum’ diyemeyiz.
Üniversitenin alacağı senato sonucuyla bu süreç yapılamaz. ABD’deki üniversitelerde eyaletlere nazaran uygulama değişebilir. Anayasamıza göre bu mümkün değil. Aşı çalışmalarında 20 yaş kümesinin çabucak hemen bilimsel sonuçları açıklanmadığı için gençler telaş duyuyorlar.
“Aşı olmayanları yerleşkeye alamam” demek, temel hak ve özgürlüğü sınırlayıcı süreç olduğu için lakin kanunla mümkün. Öğrenci bu biçimde bir durumla karşılaşırsa dava açarsa kazanır.
Tıp Hukuku Enstitüsü Lideri Prof. Dr. Hakan Hakeri: Üniversitelerin aldığı aşı kararlarının türel bir alt yapısı yok; Anayasa’ya alışılmamış. Bu kararla eğitim hakkını engellemiş oluyorlar. Aşı tıbbi bir müdahaledir. Her tıbbi müdahalenin artıları, eksileri var. Bunları kabul edip etmemek şahsa bağlı.
Yasal destek olmadan eğitim hakkının sonlandırılması büsbütün Anayasa’ya muhalif. Bu sonucu alan üniversitelerdeki öğrenciler, sonucun iptali için yargıya başvurabilir. Bundan bir ziyan görmesi kelam hususuysa tazminat davası açabilir.
“KANUNLA DÜZENLENİR”
Hukukçu Dr. Rezan Epözdemir: Anayasa’nın 42. Unsuru “Kimse eğitim öğretim hakkından mahrum bırakılamaz” diyor. Şayet eğitim hakkına ait kısıtlama yapacaksanız kanunla yapmak zorundasınız. Hakkın özüne dokunmayacaksınız, ölçülülük unsurunun; demokratik toplum nizamının gereklerine uygun olacak.
Aksi biçimde temel bir insan hakkı olan bu hakkın özüne dokunacak biçimde ihlal etmiş olursunuz. Senato sonucuyla bu biçimde bir düzenleme yapılamaz. Kanunun olmadığı yerde ve yaptırımının aşikâr olmadığı noktada Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ile Anayasa Mahkemesi, zarurî aşı uygulamalarıyla ilgili ihlal kararları veriyor.