Son dakika: Orman yangınlarına ait bomba açıklama: 10 günlük raporları incelemişler…
Abdurrahman Sağkaya, yangınların katiyetle bir kundaklama olduğunu belirtip “Rüzgârın istikameti ve hangi günler fazlaca olacağı, nemin ölçüsü, yağmurun yağıp yağmayacağı yahut sıcaklığın yüksek olacağı evvelinde incelenmiş” tabirlerini kullandı.
Son 50-60 yılda hayli kurak vakit içinder olduğu hallerde bile yanan alanlar 30 bin hektarı geçmediğini lisana getiren Sağkaya, “Ama bu kez epey şuurlu ve planlı bir biçimde yapıldığı açıkça görünüyor ki, 100 binlerce hektarı bulmuş vaziyette.” dedi.
Orman yangınları 10’uncu gününe girerken yangınları söndürmek için birfazlaca noktada çaba devam ediyor. Farklı yerlerde tıpkı eş vakitli çıkan yangınlar akıllara sabotaj ihtimalini getirirken eski Orman Genel Müdürü Abdurrahman Sağkaya, çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Yangınları terör örgütleriyle kontaklı kundakçılarının gerçekleştirdiğini söyleyen Abdurrahman Sağkaya “Kundakçılar maşa, asıl bu işin gerisinde üst akıl var” dedi.
Sağkaya, şunları söylemiş oldu:
HAVA RAPORLARI İNCELENMİŞ
Orman yangınları katiyetle bir kundaklamadır, olağan bir olay değil. Lakin bu olay, 10 günlük hava kestirim raporuna bakılarak yapılmış bir kundaklama. Rüzgârın tarafı ve hangi günler hayli olacağı, nemin ölçüsü, yağmurun yağıp yağmayacağı yahut sıcaklığın yüksek olacağı evvelinde incelenmiş. Üst akıl tüm bunları hesaplayıp bu yangınları o denli çıkardı.
ŞUURLU VE PLANLI ÇIKARILDI
İstatistiklere bakıldığında son 100 yılda Türkiye’de hiç bu kadar büyük çaplı bir yangın çıkmadı. İtalya, İspanya, Yunanistan üzere Akdeniz jenerasyonundaki ülkelerle karşılaştırdığımızda yangın bölgelerinde Türkiye’nin bu ülkelere içinde en başarılı ülke olduğunu görürsünüz. Yanan alan olarak bunlardan hayli daha az yanan alanımız var. Ortalama her yıl yangın oranımız 10 bin hektar. Bunu olağan sayarız. Çok kurak, fazlaca makûs hava hâlleri olduğunda bile son 50-60 yılda 30 bin hektarı geçmedi. Fakat bu kere epey şuurlu ve planlı bir biçimde yapıldığı açıkça görünüyor ki, 100 binlerce hektarı bulmuş vaziyette.
YANGIN KARADAN SÖNDÜRÜLÜR
Orman yangınları havadan sönmez, karada söner. Havadan yapılan müdahaleler, yangınların sönmesini kolaylaştırır. Bu niçinle Orman Teşkilatımızın binin üzerinde arazörü ve 15 bin orman çalışanı bulunuyor. Bunlar anında karadan orman yangınlarına müdahale ederler. Bu bakımdan Orman teşkilatı kuvvetli ve kafidir. Lakin bu defaki yangınlar fazlaca farklı.
HELİKOPTER DAHA TESİRLİ
1986 yılında yangınlarda kullanılmak üzere birinci sefer biz altı adet helikopter aldık. Günlerce, aylarca ‘Helikopter mi daha tesirli yoksa uçak mı’ diye tartıştık. daha sonra, helikopterin her bakımdan uçağa nazaran hayli daha tesirli olduğu sonucuna vardık. Zira helikopter her yerden (göller, yapay göl) su alabilir. Uçaklara bakılırsa daha epeyce sorti yapabilir. Uçağa nazaran üç beş kat daha süratli hareket eder. İkincisi, helikopterle tatlı su atabiliriz fakat uçakla yalnızca tuzlu su atabilir. Bu da yangın bittikten daha sonra ormanları gençleştirme, fidanlamada kahırlar olabilir. Bir öteki konu ise helikopterle yangının gözü dediğimiz merkeze su atmak gerektiğinde iki buçuk ton suyu o noktaya boşaltabiliriz. Uçak ile bunu da yapamazsınız. Uçak havada duramaz, gitmek zorunda. Tıpkı yere boşaltmanız mümkün değil. Ayrıyeten uçak, kendini emniyete almak için daha yüksekten uçar. Helikopterle daha aşağıdan, yangına daha yakın aradan su atarsınız ve havada buharlaşma daha az olur.
THK, ZORLA UÇAK KİRALIYORDU
Türk Hava Kurumu’nun (THK) elindeki uçakların üretimi (CL-215) 1990 yılında durduruldu. Üretimleri durulduğu için hurdaya çıktı. THK bu uçakları esasen İtalya’dan hurda fiyatına aldı. THK almasaydı, İtalyanlar bunu çöpe atacaktı. THK’nın uçakları şu anda antika haline geldi. THK ayrıyeten daha evvel 10-15 adet Dromader uçakları vardı. Bu uçaklar 20 metreden 1 ton su atardı fakat yangına temas etmeden buharlaşırdı. THK elindeki biroldukca hurda uçağı bize zorla kiralamak isterdi. Fakat bakın ne oldu THK’ya; 2013’te THK’nın lideri ve beş idare heyeti üyesi yolsuzluktan içeriye girdi. Bugün 1 buçuk milyar lira borçları var. İflas etmiş bir kuruluş, yangın söndürmeye davet edilmez.”
KAYNAK: TÜRKİYE GAZETESİ
Abdurrahman Sağkaya, yangınların katiyetle bir kundaklama olduğunu belirtip “Rüzgârın istikameti ve hangi günler fazlaca olacağı, nemin ölçüsü, yağmurun yağıp yağmayacağı yahut sıcaklığın yüksek olacağı evvelinde incelenmiş” tabirlerini kullandı.
Son 50-60 yılda hayli kurak vakit içinder olduğu hallerde bile yanan alanlar 30 bin hektarı geçmediğini lisana getiren Sağkaya, “Ama bu kez epey şuurlu ve planlı bir biçimde yapıldığı açıkça görünüyor ki, 100 binlerce hektarı bulmuş vaziyette.” dedi.
Orman yangınları 10’uncu gününe girerken yangınları söndürmek için birfazlaca noktada çaba devam ediyor. Farklı yerlerde tıpkı eş vakitli çıkan yangınlar akıllara sabotaj ihtimalini getirirken eski Orman Genel Müdürü Abdurrahman Sağkaya, çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Yangınları terör örgütleriyle kontaklı kundakçılarının gerçekleştirdiğini söyleyen Abdurrahman Sağkaya “Kundakçılar maşa, asıl bu işin gerisinde üst akıl var” dedi.
Sağkaya, şunları söylemiş oldu:
HAVA RAPORLARI İNCELENMİŞ
Orman yangınları katiyetle bir kundaklamadır, olağan bir olay değil. Lakin bu olay, 10 günlük hava kestirim raporuna bakılarak yapılmış bir kundaklama. Rüzgârın tarafı ve hangi günler hayli olacağı, nemin ölçüsü, yağmurun yağıp yağmayacağı yahut sıcaklığın yüksek olacağı evvelinde incelenmiş. Üst akıl tüm bunları hesaplayıp bu yangınları o denli çıkardı.
ŞUURLU VE PLANLI ÇIKARILDI
İstatistiklere bakıldığında son 100 yılda Türkiye’de hiç bu kadar büyük çaplı bir yangın çıkmadı. İtalya, İspanya, Yunanistan üzere Akdeniz jenerasyonundaki ülkelerle karşılaştırdığımızda yangın bölgelerinde Türkiye’nin bu ülkelere içinde en başarılı ülke olduğunu görürsünüz. Yanan alan olarak bunlardan hayli daha az yanan alanımız var. Ortalama her yıl yangın oranımız 10 bin hektar. Bunu olağan sayarız. Çok kurak, fazlaca makûs hava hâlleri olduğunda bile son 50-60 yılda 30 bin hektarı geçmedi. Fakat bu kere epey şuurlu ve planlı bir biçimde yapıldığı açıkça görünüyor ki, 100 binlerce hektarı bulmuş vaziyette.
YANGIN KARADAN SÖNDÜRÜLÜR
Orman yangınları havadan sönmez, karada söner. Havadan yapılan müdahaleler, yangınların sönmesini kolaylaştırır. Bu niçinle Orman Teşkilatımızın binin üzerinde arazörü ve 15 bin orman çalışanı bulunuyor. Bunlar anında karadan orman yangınlarına müdahale ederler. Bu bakımdan Orman teşkilatı kuvvetli ve kafidir. Lakin bu defaki yangınlar fazlaca farklı.
HELİKOPTER DAHA TESİRLİ
1986 yılında yangınlarda kullanılmak üzere birinci sefer biz altı adet helikopter aldık. Günlerce, aylarca ‘Helikopter mi daha tesirli yoksa uçak mı’ diye tartıştık. daha sonra, helikopterin her bakımdan uçağa nazaran hayli daha tesirli olduğu sonucuna vardık. Zira helikopter her yerden (göller, yapay göl) su alabilir. Uçaklara bakılırsa daha epeyce sorti yapabilir. Uçağa nazaran üç beş kat daha süratli hareket eder. İkincisi, helikopterle tatlı su atabiliriz fakat uçakla yalnızca tuzlu su atabilir. Bu da yangın bittikten daha sonra ormanları gençleştirme, fidanlamada kahırlar olabilir. Bir öteki konu ise helikopterle yangının gözü dediğimiz merkeze su atmak gerektiğinde iki buçuk ton suyu o noktaya boşaltabiliriz. Uçak ile bunu da yapamazsınız. Uçak havada duramaz, gitmek zorunda. Tıpkı yere boşaltmanız mümkün değil. Ayrıyeten uçak, kendini emniyete almak için daha yüksekten uçar. Helikopterle daha aşağıdan, yangına daha yakın aradan su atarsınız ve havada buharlaşma daha az olur.
THK, ZORLA UÇAK KİRALIYORDU
Türk Hava Kurumu’nun (THK) elindeki uçakların üretimi (CL-215) 1990 yılında durduruldu. Üretimleri durulduğu için hurdaya çıktı. THK bu uçakları esasen İtalya’dan hurda fiyatına aldı. THK almasaydı, İtalyanlar bunu çöpe atacaktı. THK’nın uçakları şu anda antika haline geldi. THK ayrıyeten daha evvel 10-15 adet Dromader uçakları vardı. Bu uçaklar 20 metreden 1 ton su atardı fakat yangına temas etmeden buharlaşırdı. THK elindeki biroldukca hurda uçağı bize zorla kiralamak isterdi. Fakat bakın ne oldu THK’ya; 2013’te THK’nın lideri ve beş idare heyeti üyesi yolsuzluktan içeriye girdi. Bugün 1 buçuk milyar lira borçları var. İflas etmiş bir kuruluş, yangın söndürmeye davet edilmez.”
KAYNAK: TÜRKİYE GAZETESİ