Semedov
New member
Ülkemizde Galatasaray ve son olarak Antalyaspor’da forma giyen dünyaca ünlü futbolcu Lukas Podolski, Türk futboluna dair açıklamalarda bulundu.
Ekibi Gornik Zabrze ile Antalya’da kampta olan Podolski, Fenerbahçe ’nin gündemindeki Joachim Löw’den Fatih Terim’e, Galatasaray’dan Türk ve dünya futboluna kadar biroldukca hususla ilgili kıymetli tespitlerde bulundu.
Fanatik’e konuşan Alman yıldız şunları söylemiş oldu: “Joachim Löw’ün geleceğine dönem sonunda karar vereceğini düşünüyorum. Türkiye’yi, İstanbul’u ve çayı fazlaca seviyor. İdeolojisini kulübe getirmesi de hayli değerli. Herkesle epey âlâ bağlar kurabilir.”
‘Türk futbolunu biliyor’
“Dedikoduların gerçek olup olmadığını bilmiyorum. Ancak çabucak hemen bir karar vermedi. Bir kulüple gelecek dönem için anlaştığı vakit kendi kadrosunu kuracak, oyun ideolojisini oturtacak ve kendi istediği isimleri getirecektir. Ulusal Ekip devrinde de daima Türkiye’den bahsederdik. Gelirse, Türkiye’de çalışmaktan dolayı memnunluk duyacaktır. Türk futbolunu biliyor ve burada karşılaşacağı şeylerin de farkında. Son 20 yılın dünyadaki en değerli teknik erkeklerindan biri. Herkes ona hürmet duyuyor.”
‘Oyuncu ilgileri harika’
“Tabii ki gelirse, Fenerbahçe’yi şampiyon yapacak diye bir şey de yok. Zira futbolda garanti diye bir şey yok. Onun yaklaşık 15 yılda Ulusal Takım’da yaptıklarını herkes yapamaz. Löw, taktik ve tahlil manasında epeyce başarılıdır. Taktik kararları fazlaca yeterlidir. Yedek kulübesinde zıplayan ya da bağıran bir usulü yok. Son derece mütevazı ve oyuncularla ilgileri olağanüstüdür. Fenerbahçe’nin projesinin kıymetli bir kesimi olan Mesut Özil’in de orada olması Löw ismine kilit rol oynayabilir. Sonuçta birbirlerini düzgün tanıyorlar.”
‘Ayrılık Terim’i küçültmez’
Fatih Terim’in gönderilmesi ve Galatasaray için neler söylersin?
“Galatasaray, ligde istemediği bir konumda. İdare değişiklik istedi ve bu sonucu aldı. Galatasaray, Galatasaray’dır. Yola devam etmelidir. Terim ise muhakkak büyük bir efsanedir. Kulüpten ayrılış biçimi de, asla onu küçültmez. Türk futbolu, Ulusal Kadro ve Galatasaray ismine yaptıkları epey özel şeyler. Bunun için ona teşekkür etmeliyiz.”
‘Torrent’in vakte gereksinimi var’
“Galatasaray benim grubum ve Avrupa’da hayli güzeller. Lakin Muhteşem Lig’de güzel değiller. Kadroda epeyce fazla genç oyuncu var. Genç oyunculardan Kerem’in yanı sıra Taylan’ı beğeniyorum. Kerem, alt ligden bu noktaya kadar geldi. Kulübün gelecekte para kazanabileceği bir isim. Yeni hocaları Domenec Torrent’i ise yakından tanımıyorum. Başındaki planları uygulaması için vakte gereksinimi var. Umarım Torrent ve takımı başarılı sonuçlara imza atar.”
‘Mert Çetin’e teşekkür az kalır’
Mert Çetin, 13 yıl daha sonra Galatasaray’dan ayrıldı?
“Mert, saha dışı ve saha ortasında kusursuz birinsan. Galatasaray, onunla çalıştığı için gurur duymalı. Biroldukca futbolcunun orada olmasının sebebi Mert. Zira oyuncular ve teknik grup içinde kusursuz bir köprü kuruyordu. Asla rol yapmaz, her vakit dostça davranır. Gruba, kapalı kapılar arkasında insanların görmediği birfazlaca katkı sağladı. Onun emeklerine yalnızca teşekkür etmek yetersiz kalır.”
‘Çünkü orası benim evim’
niye Polonya ve Gornik Zabrze’yi tercih ettin?
“Antalya ile kontratım bittikten daha sonra Türkiye’den de teklifler aldım ancak mesleğime Polonya’da devam etmek istedim. Zira orası benim konutum. Polonya’da büyüdüm, küçüklüğümde sokaklarında top oynadım. Gornik Zabrze’nin stadına 3 kilometre uzakta oturuyorduk ve ailemle maçlara giderdim. Kentimin kulübü. Burada olmak hayalimdi.”
‘Nuri Şahin’e başarılar’
Nuri Şahin’in, Antalya’nın hocası bulunmasına şaşırdın mı?
“Nuri, kağıt üzerinde teknik yönetici değil. Türkiye’deki kuralları bilmiyorum. Lakin Antalyaspor için bu pozisyonunda. Ekibi çalıştırıyor, maçlara hazırlıyor. Antalyaspor idaresi buna karar verdiyse ve Nuri’yi hoca olarak görüyorsa, bence bir sorun yok. Nuri epey büyük gruplarda oynadı ve kıymetli hocalarla çalıştı. Umarım fazlaca başarılı olur.”
‘Türk futboluna üzülüyorum’
Türk Futbolu Avrupa’da geri mi gidiyor. Ana sorun nedir?
“Evet bu dönem Beşiktaş kümesinde puan alamadı lakin başka taraftan mesela Galatasaray, Avrupa Ligi’nde kümesini önder tamamladı. Lakin en büyük sorunun ne olduğunu bilmiyorum. Ne yazık ki Türk futbolunun olağanda ilişkin olduğu yerde olmaması beni üzüyor. Zira tüm kesimleriyle; mesela statlarıyla, tesisleriyle, taraftarlarıyla bu ülkede herkes futbolu epey seviyor. Ayrıyeten Türkiye’de oynadığım 3.5 yılda gördüğüm; planlara ve projelere sabır gösterilmiyor. Bir maç kaybedildiğinde, çabucak panik havası oluşuyor.”
‘Sadece drama peşindeler’
Türkiye’de hakemler ve VAR sistemi makûs mü?
“Türkiye’deki 3-4 saat süren spor programlarında genelde oyun ve taktik değil, hakemler ve VAR konuşuluyor. Yalnızca drama peşindeler. VAR aslına bakarsan dünyada futbola yarar getirmedi. Oyun daha da yavaşladı. Gole sevinemiyorsun, bekliyorsun. Çok şanslıyım ki mesleğimin büyük bir kısmını bu sistem olmadan oynadım. Alışılmış ki kıymetli konumlarda denetim olmalı ancak öbür taraftan da futbol bir his oyunudur.”
‘Ahmet’e epey üzüldüm…’
Yakın vakitte eski kadro arkadaşın Ahmet Çalık’ı kaybettik…
“Çok üzgünüm. Galatasaray’da bir arada oynadık. Tüm ülke ve tüm futbol dünyası bu biçimde genç bir insanı kaybettiği için fazlaca üzgün. Çok mütevazı ve kusursuz bir kalbi vardı. Hayatta bu biçimde ani yaşanan trajik kayıplar, fazlaca daha büyük ıstırap yaşamanıza niye oluyor.”
’Portekiz’i yenebilirsiniz’
Türkiye’nin, Dünya Kupası’na katılma bahtını nasıl görüyorsun?
“Eğer hakikat taktik ve hakikat oyunu sergilerseniz, birinci rakibiniz Portekiz’i de yenebilirsiniz. Portekiz, Ronaldo ve öteki kıymetli isimlere sahip olabilir fakat Türkiye de fazlaca kuvvetli bir grup. Türk mantalitesini ortaya koyarlarsa, başarabilirler. Umarım Türkiye, Dünya Kupası’na katılır.”
‘İki yılda bir aptalca’
Katar’daki Dünya Kupası için yorumun nedir?
“Herkes kışın oynanacak bu Dünya Kupası’nı konuştu konuştu ancak sonunda turnuva olacak! Dünya Kupası’nın 2 yılda bir oynanması üzere aptalca bir tartışma da var. Dünya Kupası özel bir turnuvadır. Bence bu yüzden futbolda uygun istikamette olmayan biroldukca değişiklik yaşanacak.”
‘Ödüller bedelini kaybetti’
Futbolda son devirde kişisel mükafatlar epeyce eleştiriliyor…
“Bence adaylık süreçlerinde art tarafta politik işler dönüyor. 10-15 yıl evvel hepimiz ortaklaşa en yeterlinin kim olduğunu bilirdik. Şu an ise kimin kazandığı inanın umurumda bile değil. Bu mükafatları iptal bile edebilirsiniz zira bir mantığı kalmadı. Oyları kim veriyor? Bu yılki ödüllerde Benzema ve Salah nerede? Adaylar lakin en âlâ 11’e seçilmiyorlar. Ballon d’Or ya da The Best’in nasıl planlandığı konusunda hiç bir fikrimiz yok. Futbol, 5-6 metreden gol atmaktan daha kıymetli. Beşerler, gol atmadığınızda nasıl oynadığınızı pek umursamıyor. Jorginho, kazanacağı her şeyi kazandı lakin aday gösterilmedi. Bu biçim mükafatlar artık kıymetini kaybetti.”
Ekibi Gornik Zabrze ile Antalya’da kampta olan Podolski, Fenerbahçe ’nin gündemindeki Joachim Löw’den Fatih Terim’e, Galatasaray’dan Türk ve dünya futboluna kadar biroldukca hususla ilgili kıymetli tespitlerde bulundu.
Fanatik’e konuşan Alman yıldız şunları söylemiş oldu: “Joachim Löw’ün geleceğine dönem sonunda karar vereceğini düşünüyorum. Türkiye’yi, İstanbul’u ve çayı fazlaca seviyor. İdeolojisini kulübe getirmesi de hayli değerli. Herkesle epey âlâ bağlar kurabilir.”
‘Türk futbolunu biliyor’
“Dedikoduların gerçek olup olmadığını bilmiyorum. Ancak çabucak hemen bir karar vermedi. Bir kulüple gelecek dönem için anlaştığı vakit kendi kadrosunu kuracak, oyun ideolojisini oturtacak ve kendi istediği isimleri getirecektir. Ulusal Ekip devrinde de daima Türkiye’den bahsederdik. Gelirse, Türkiye’de çalışmaktan dolayı memnunluk duyacaktır. Türk futbolunu biliyor ve burada karşılaşacağı şeylerin de farkında. Son 20 yılın dünyadaki en değerli teknik erkeklerindan biri. Herkes ona hürmet duyuyor.”
‘Oyuncu ilgileri harika’
“Tabii ki gelirse, Fenerbahçe’yi şampiyon yapacak diye bir şey de yok. Zira futbolda garanti diye bir şey yok. Onun yaklaşık 15 yılda Ulusal Takım’da yaptıklarını herkes yapamaz. Löw, taktik ve tahlil manasında epeyce başarılıdır. Taktik kararları fazlaca yeterlidir. Yedek kulübesinde zıplayan ya da bağıran bir usulü yok. Son derece mütevazı ve oyuncularla ilgileri olağanüstüdür. Fenerbahçe’nin projesinin kıymetli bir kesimi olan Mesut Özil’in de orada olması Löw ismine kilit rol oynayabilir. Sonuçta birbirlerini düzgün tanıyorlar.”
‘Ayrılık Terim’i küçültmez’
Fatih Terim’in gönderilmesi ve Galatasaray için neler söylersin?
“Galatasaray, ligde istemediği bir konumda. İdare değişiklik istedi ve bu sonucu aldı. Galatasaray, Galatasaray’dır. Yola devam etmelidir. Terim ise muhakkak büyük bir efsanedir. Kulüpten ayrılış biçimi de, asla onu küçültmez. Türk futbolu, Ulusal Kadro ve Galatasaray ismine yaptıkları epey özel şeyler. Bunun için ona teşekkür etmeliyiz.”
‘Torrent’in vakte gereksinimi var’
“Galatasaray benim grubum ve Avrupa’da hayli güzeller. Lakin Muhteşem Lig’de güzel değiller. Kadroda epeyce fazla genç oyuncu var. Genç oyunculardan Kerem’in yanı sıra Taylan’ı beğeniyorum. Kerem, alt ligden bu noktaya kadar geldi. Kulübün gelecekte para kazanabileceği bir isim. Yeni hocaları Domenec Torrent’i ise yakından tanımıyorum. Başındaki planları uygulaması için vakte gereksinimi var. Umarım Torrent ve takımı başarılı sonuçlara imza atar.”
‘Mert Çetin’e teşekkür az kalır’
Mert Çetin, 13 yıl daha sonra Galatasaray’dan ayrıldı?
“Mert, saha dışı ve saha ortasında kusursuz birinsan. Galatasaray, onunla çalıştığı için gurur duymalı. Biroldukca futbolcunun orada olmasının sebebi Mert. Zira oyuncular ve teknik grup içinde kusursuz bir köprü kuruyordu. Asla rol yapmaz, her vakit dostça davranır. Gruba, kapalı kapılar arkasında insanların görmediği birfazlaca katkı sağladı. Onun emeklerine yalnızca teşekkür etmek yetersiz kalır.”
‘Çünkü orası benim evim’
niye Polonya ve Gornik Zabrze’yi tercih ettin?
“Antalya ile kontratım bittikten daha sonra Türkiye’den de teklifler aldım ancak mesleğime Polonya’da devam etmek istedim. Zira orası benim konutum. Polonya’da büyüdüm, küçüklüğümde sokaklarında top oynadım. Gornik Zabrze’nin stadına 3 kilometre uzakta oturuyorduk ve ailemle maçlara giderdim. Kentimin kulübü. Burada olmak hayalimdi.”
‘Nuri Şahin’e başarılar’
Nuri Şahin’in, Antalya’nın hocası bulunmasına şaşırdın mı?
“Nuri, kağıt üzerinde teknik yönetici değil. Türkiye’deki kuralları bilmiyorum. Lakin Antalyaspor için bu pozisyonunda. Ekibi çalıştırıyor, maçlara hazırlıyor. Antalyaspor idaresi buna karar verdiyse ve Nuri’yi hoca olarak görüyorsa, bence bir sorun yok. Nuri epey büyük gruplarda oynadı ve kıymetli hocalarla çalıştı. Umarım fazlaca başarılı olur.”
‘Türk futboluna üzülüyorum’
Türk Futbolu Avrupa’da geri mi gidiyor. Ana sorun nedir?
“Evet bu dönem Beşiktaş kümesinde puan alamadı lakin başka taraftan mesela Galatasaray, Avrupa Ligi’nde kümesini önder tamamladı. Lakin en büyük sorunun ne olduğunu bilmiyorum. Ne yazık ki Türk futbolunun olağanda ilişkin olduğu yerde olmaması beni üzüyor. Zira tüm kesimleriyle; mesela statlarıyla, tesisleriyle, taraftarlarıyla bu ülkede herkes futbolu epey seviyor. Ayrıyeten Türkiye’de oynadığım 3.5 yılda gördüğüm; planlara ve projelere sabır gösterilmiyor. Bir maç kaybedildiğinde, çabucak panik havası oluşuyor.”
‘Sadece drama peşindeler’
Türkiye’de hakemler ve VAR sistemi makûs mü?
“Türkiye’deki 3-4 saat süren spor programlarında genelde oyun ve taktik değil, hakemler ve VAR konuşuluyor. Yalnızca drama peşindeler. VAR aslına bakarsan dünyada futbola yarar getirmedi. Oyun daha da yavaşladı. Gole sevinemiyorsun, bekliyorsun. Çok şanslıyım ki mesleğimin büyük bir kısmını bu sistem olmadan oynadım. Alışılmış ki kıymetli konumlarda denetim olmalı ancak öbür taraftan da futbol bir his oyunudur.”
‘Ahmet’e epey üzüldüm…’
Yakın vakitte eski kadro arkadaşın Ahmet Çalık’ı kaybettik…
“Çok üzgünüm. Galatasaray’da bir arada oynadık. Tüm ülke ve tüm futbol dünyası bu biçimde genç bir insanı kaybettiği için fazlaca üzgün. Çok mütevazı ve kusursuz bir kalbi vardı. Hayatta bu biçimde ani yaşanan trajik kayıplar, fazlaca daha büyük ıstırap yaşamanıza niye oluyor.”
’Portekiz’i yenebilirsiniz’
Türkiye’nin, Dünya Kupası’na katılma bahtını nasıl görüyorsun?
“Eğer hakikat taktik ve hakikat oyunu sergilerseniz, birinci rakibiniz Portekiz’i de yenebilirsiniz. Portekiz, Ronaldo ve öteki kıymetli isimlere sahip olabilir fakat Türkiye de fazlaca kuvvetli bir grup. Türk mantalitesini ortaya koyarlarsa, başarabilirler. Umarım Türkiye, Dünya Kupası’na katılır.”
‘İki yılda bir aptalca’
Katar’daki Dünya Kupası için yorumun nedir?
“Herkes kışın oynanacak bu Dünya Kupası’nı konuştu konuştu ancak sonunda turnuva olacak! Dünya Kupası’nın 2 yılda bir oynanması üzere aptalca bir tartışma da var. Dünya Kupası özel bir turnuvadır. Bence bu yüzden futbolda uygun istikamette olmayan biroldukca değişiklik yaşanacak.”
‘Ödüller bedelini kaybetti’
Futbolda son devirde kişisel mükafatlar epeyce eleştiriliyor…
“Bence adaylık süreçlerinde art tarafta politik işler dönüyor. 10-15 yıl evvel hepimiz ortaklaşa en yeterlinin kim olduğunu bilirdik. Şu an ise kimin kazandığı inanın umurumda bile değil. Bu mükafatları iptal bile edebilirsiniz zira bir mantığı kalmadı. Oyları kim veriyor? Bu yılki ödüllerde Benzema ve Salah nerede? Adaylar lakin en âlâ 11’e seçilmiyorlar. Ballon d’Or ya da The Best’in nasıl planlandığı konusunda hiç bir fikrimiz yok. Futbol, 5-6 metreden gol atmaktan daha kıymetli. Beşerler, gol atmadığınızda nasıl oynadığınızı pek umursamıyor. Jorginho, kazanacağı her şeyi kazandı lakin aday gösterilmedi. Bu biçim mükafatlar artık kıymetini kaybetti.”