KriptoKamil
New member
Son dakika haberi: Ulusal Eğitim Bakanı Mahmut Özer, “Eğitimde fırsat eşitliği” ana temasıyla 7 yıl daha sonra toplanacak Ulusal Eğitim Şûrası’nı kıymetlendirdi.
Özer’in bakan olarak nazaranve başlamasının akabinde birinci icraatlarından biri şurayı toplama sonucu oldu. 1-3 Aralık 2021 içinde, “Eğitimde fırsat eşitliği” başlığıyla Ankara’da düzenlenecek 20. Ulusal Eğitim Şûrası Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın himayesinde gerçekleştirilecek. Şurada “Temel Eğitimde Fırsat Eşitliği”, “Mesleki Eğitimin İyileştirilmesi” ve “Öğretmenlerin Mesleksel Gelişimi” olmak üzere üç ana hususta özel ihtisas komitesi kurulacak. Okul öncesi eğitimden üniversite giriş sistemine kadar türlü mevzulara ait çalışma kümeleri oluşturulacak. Ulusal Eğitim Bakanı Özer ile düzenlenecek şuranın detaylarını Milliyet Gazetesi’nden Aykut Yılmaz’a anlattı.
‘ÇOK BOYUTLU TARTIŞACAĞIZ’
Ulusal Eğitim Şûrası 7 yıl ortadan daha sonra bir daha toplanacak. Şûranın ana temasını “Eğitimde Fırsat Eşitliği” olarak belirlediniz. Bunu biraz açabilir misiniz?
Eğitim sistemlerinde tartışmaların odağını eğitimde fırsat eşitliğinin nasıl sağlanacağı oluşturmaktadır. Bir öbür deyişle eğitim sistemine katılan tüm öğrencilerin tıpkı kalitede eğitime erişimlerini teminata alabilmek için ülkeler çabalamakta. Bizde de çoğunlukla lisana getirilen en kıymetli sorun olan okullar ortası muvaffakiyet farkı da aslında eğitimde fırsat eşitliği ile direkt bağlı. Ayrıyeten bölgeler içinde da muvaffakiyet farkları kelam konusu. Bu niçinle şûranın odağına “Eğitimde Fırsat Eşitliği”ni aldık. Mevzuyu epey geniş iştirakle, fazlaca boyutlu olarak tartışma imkanı bulacağız. Düzgünleştirme alanlarını ve atacağımız adımları hayli boyutlu kıymetlendirme imkanımız olacak.
OECD tarafınca yapılan memleketler arası PISA öğrenci muvaffakiyet araştırmalarında lise tipleri içinde kıymetli muvaffakiyet farkları görülüyor. Liselerdeki sorun nedir?
Aslında sorun temel eğitim seviyesinde başlıyor. Öğrencilerin akademik başarısı okul dışı faktörlere çok hassas. Ebeveynin eğitimi, gelir düzeyi yahut sosyoekonomik düzeyi eğitimin birinci kademelerinde başarıyı direkt etkiliyor. Bu yalnızca bizde değil, tüm ülkelerde farklı seviyelerde bu biçimde. Literatür de bunu ortaya koyuyor. ötürüsıyla her öğrenci sosyoekonomik düzeyine göre okula başlangıçta hazır bulunuşluk olarak farklı düzeyde geliyor. Okulun bu farkları minimize etmesi ve sınıftaki öğrencileri yaklaşık birebir düzeye taşıyabilmesi lazım. Bu yapılmadığında, muvaffakiyet farkları kademeler ilerledikçe artıyor ve lise seviyesinde hayli daha bariz hale geliyor. Bu sorunu çözebilmemiz için okul öncesi ve ilkokula odaklanmamız gerekiyor. Okul öncesi eğitimi bilhassa sosyoekonomik düzey olarak gorece dezavantajlı öğrencilerimiz için hayli daha kolay erişilebilir kılmamız gerekiyor. İlkokullarımız içindeki farkları kapatmamız gerekiyor. Bakanlık olarak bu vakitte evvelarimizden bir adedini bu bahis oluşturuyor.
EĞİTİM-ÜRETİM-İSTİHDAM
Şûrada ikinci ihtisas komitesi, “Mesleki Eğitimin İyileştirilmesi” üzerine odaklanıyor. Bakan Yardımcılığı devrinizde mesleksel eğitimden siz sorumluydunuz. Mesleksel eğitimde son senelerda gözle görülür bir güzelleşme oldu. Nasıl başarıldı bu iyileştirmeler?
Mesleksel eğitim işgücü piyasasının muhtaçlık duyduğu insan kaynağını yetiştiriyor. Tabiatı gereği işgücü piyasasına çok bağımlı bir eğitim. Biz de tam olarak bu noktadan hareket ederek patronları mesleksel eğitim süreçlerinin tamamına dâhil ettik. Müfredatı birlikte güncellemeden, işletme maharet eğitimlerine, öğretmenlerin işbaşı ve mesleksel gelişim eğitimlerinden istihdama kadar fazlaca sayıda mevzuyu birlikte planlayarak yürüttük. bu biçimdece ortaya kıymetli bir düzgünleşme çıktı. Artık, patron pasif bir biçimde bekleyerek mezunlara bakmıyor. Tam aksine sürece katılarak öğrencilerin işgücü piyasasının gerektirdiği hünerleri kazanmalarında etkin rol alıyor. bu vakitte mesleksel eğitim-üretim-istihdam çevrimi güçlendi. Başarılı öğrenciler mesleksel eğitimi tercih etmeye başladılar. Mesleksel eğitimde AR-GE periyodunu başlattık ve fikri mülkiyet yüklü çalışmalar yapılmaya başlandı.
‘MESLEKİ EĞİTİMİN YOL HARİTASINI ÇIKARACAĞIZ’
Şûrada mesleksel eğitim konusu da detaylı tartışılacak. Beklentiniz nedir?
Mesleksel eğitim kendi yerini bulduğunda ortaöğretim sisteminin de yerli yerine oturacağına inanıyorum. Bu niçinle daha alacağımız epey uzaklık var. Bunların şurada tartışılmasını istiyoruz. Bilhassa ülkemizde genç işsizliğinin azaltılmasında en değerli enstrümanın mesleksel eğitim olduğunu düşünüyorum. Bu kapsamda mesleksel eğitimin yol haritasını şurada çıkaracağız.
KAYNAK: MİLLİYET
Özer’in bakan olarak nazaranve başlamasının akabinde birinci icraatlarından biri şurayı toplama sonucu oldu. 1-3 Aralık 2021 içinde, “Eğitimde fırsat eşitliği” başlığıyla Ankara’da düzenlenecek 20. Ulusal Eğitim Şûrası Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın himayesinde gerçekleştirilecek. Şurada “Temel Eğitimde Fırsat Eşitliği”, “Mesleki Eğitimin İyileştirilmesi” ve “Öğretmenlerin Mesleksel Gelişimi” olmak üzere üç ana hususta özel ihtisas komitesi kurulacak. Okul öncesi eğitimden üniversite giriş sistemine kadar türlü mevzulara ait çalışma kümeleri oluşturulacak. Ulusal Eğitim Bakanı Özer ile düzenlenecek şuranın detaylarını Milliyet Gazetesi’nden Aykut Yılmaz’a anlattı.
‘ÇOK BOYUTLU TARTIŞACAĞIZ’
Ulusal Eğitim Şûrası 7 yıl ortadan daha sonra bir daha toplanacak. Şûranın ana temasını “Eğitimde Fırsat Eşitliği” olarak belirlediniz. Bunu biraz açabilir misiniz?
Eğitim sistemlerinde tartışmaların odağını eğitimde fırsat eşitliğinin nasıl sağlanacağı oluşturmaktadır. Bir öbür deyişle eğitim sistemine katılan tüm öğrencilerin tıpkı kalitede eğitime erişimlerini teminata alabilmek için ülkeler çabalamakta. Bizde de çoğunlukla lisana getirilen en kıymetli sorun olan okullar ortası muvaffakiyet farkı da aslında eğitimde fırsat eşitliği ile direkt bağlı. Ayrıyeten bölgeler içinde da muvaffakiyet farkları kelam konusu. Bu niçinle şûranın odağına “Eğitimde Fırsat Eşitliği”ni aldık. Mevzuyu epey geniş iştirakle, fazlaca boyutlu olarak tartışma imkanı bulacağız. Düzgünleştirme alanlarını ve atacağımız adımları hayli boyutlu kıymetlendirme imkanımız olacak.
OECD tarafınca yapılan memleketler arası PISA öğrenci muvaffakiyet araştırmalarında lise tipleri içinde kıymetli muvaffakiyet farkları görülüyor. Liselerdeki sorun nedir?
Aslında sorun temel eğitim seviyesinde başlıyor. Öğrencilerin akademik başarısı okul dışı faktörlere çok hassas. Ebeveynin eğitimi, gelir düzeyi yahut sosyoekonomik düzeyi eğitimin birinci kademelerinde başarıyı direkt etkiliyor. Bu yalnızca bizde değil, tüm ülkelerde farklı seviyelerde bu biçimde. Literatür de bunu ortaya koyuyor. ötürüsıyla her öğrenci sosyoekonomik düzeyine göre okula başlangıçta hazır bulunuşluk olarak farklı düzeyde geliyor. Okulun bu farkları minimize etmesi ve sınıftaki öğrencileri yaklaşık birebir düzeye taşıyabilmesi lazım. Bu yapılmadığında, muvaffakiyet farkları kademeler ilerledikçe artıyor ve lise seviyesinde hayli daha bariz hale geliyor. Bu sorunu çözebilmemiz için okul öncesi ve ilkokula odaklanmamız gerekiyor. Okul öncesi eğitimi bilhassa sosyoekonomik düzey olarak gorece dezavantajlı öğrencilerimiz için hayli daha kolay erişilebilir kılmamız gerekiyor. İlkokullarımız içindeki farkları kapatmamız gerekiyor. Bakanlık olarak bu vakitte evvelarimizden bir adedini bu bahis oluşturuyor.
EĞİTİM-ÜRETİM-İSTİHDAM
Şûrada ikinci ihtisas komitesi, “Mesleki Eğitimin İyileştirilmesi” üzerine odaklanıyor. Bakan Yardımcılığı devrinizde mesleksel eğitimden siz sorumluydunuz. Mesleksel eğitimde son senelerda gözle görülür bir güzelleşme oldu. Nasıl başarıldı bu iyileştirmeler?
Mesleksel eğitim işgücü piyasasının muhtaçlık duyduğu insan kaynağını yetiştiriyor. Tabiatı gereği işgücü piyasasına çok bağımlı bir eğitim. Biz de tam olarak bu noktadan hareket ederek patronları mesleksel eğitim süreçlerinin tamamına dâhil ettik. Müfredatı birlikte güncellemeden, işletme maharet eğitimlerine, öğretmenlerin işbaşı ve mesleksel gelişim eğitimlerinden istihdama kadar fazlaca sayıda mevzuyu birlikte planlayarak yürüttük. bu biçimdece ortaya kıymetli bir düzgünleşme çıktı. Artık, patron pasif bir biçimde bekleyerek mezunlara bakmıyor. Tam aksine sürece katılarak öğrencilerin işgücü piyasasının gerektirdiği hünerleri kazanmalarında etkin rol alıyor. bu vakitte mesleksel eğitim-üretim-istihdam çevrimi güçlendi. Başarılı öğrenciler mesleksel eğitimi tercih etmeye başladılar. Mesleksel eğitimde AR-GE periyodunu başlattık ve fikri mülkiyet yüklü çalışmalar yapılmaya başlandı.
‘MESLEKİ EĞİTİMİN YOL HARİTASINI ÇIKARACAĞIZ’
Şûrada mesleksel eğitim konusu da detaylı tartışılacak. Beklentiniz nedir?
Mesleksel eğitim kendi yerini bulduğunda ortaöğretim sisteminin de yerli yerine oturacağına inanıyorum. Bu niçinle daha alacağımız epey uzaklık var. Bunların şurada tartışılmasını istiyoruz. Bilhassa ülkemizde genç işsizliğinin azaltılmasında en değerli enstrümanın mesleksel eğitim olduğunu düşünüyorum. Bu kapsamda mesleksel eğitimin yol haritasını şurada çıkaracağız.
KAYNAK: MİLLİYET