Şeytan işi kötülük: kumar

Semerkant

Global Mod
Global Mod
Kumar, nasıl sonuçlanacağı önceden belli olmayan ihtimalli bir şeye bağlı kalarak mal vermek veya almak demektir. Hangi âlet ve metotla oynanırsa oynansın, oyunun önceden belli olmayan sonunda taraflardan biri veya birkaçı kâr yahut da zarar edecekse kumar gerçekleşmiş demektir ADI ne olursa olsun bu özelliği taşıyan para veya mal karşılığı oynanan her oyun ve ortak bahis kumardır. Kolaylıkla mal çarpmak veya çarptırmak olduğu için Kur'an'da "meysir" denilen kumar, kolaylık anlamındaki "yûsr" kökünden gelmektedir. Millî Piyango, spor-toto, loto, iddia, kazı kazan, at yarışlarında oynanan ganyan, müşterek bahis gibi tertip ve oyunlar kumardır. Son zamanlarda internette yaygınlaşan paralı oyunlar, sanal kumarhanelerde yapılanlarda aynı kapsamdadır. Gerek Kur’an gerekse hadislerde kumar ilke olarak yasaklanmış, nelerin kumar olduğu tek tek sayılmayıp kumar yasağı belli birkaç örnek üzerinde gösterilmiştir. Dolayısıyla bundan kumarın yalnızca zikredilen çeşitlerinin yasak olduğu sonucu çıkarılamaz. İslâm dini kumarı yasaklarken bunun belli nevilerini değil götürdüğü sonucu hedef almıştır. Dinin bu yasağının iyi anlaşılabilmesi, hem kumar yasağının dayandığı gerekçelerin bilinmesiyle hem de kumarın yapısal analizinin yapılıp onun benzeri işlemlerden farkının belirlenmesiyle mümkün olur. Nitekim tarihsel süreçte fakihler, Kur’an ve Sünnet’te ilke olarak geçen kumar yasağını kendi dönemlerinde yorumlamaya ve yasağın kapsamını belirlemeye çalışırken hem konuya ilişkin dinî emir ve yasakların ortam ve amacını, hem de içinde yaşadıkları toplumda salgın bir hastalık halini alan kötü alışkanlıkları ve bunların yol açtığı olumsuz sonuçları göz önüne almışlar, bu zeminde kumar kapsamına sokulabilecek işlem türlerini ve bunların dinî hükmünü açıklamaya çalışmışlardır. Kur’ân-ı Kerîm’de, “Sana şarap ve kumar hakkında soru sorarlar. De ki: Her ikisinde de büyük bir günah ve insanlar için birtakım faydalar vardır. Ancak her ikisinin de günahı faydasından büyüktür” açıklaması ile kumar kınanmış (el-Bakara 2/219), daha sonra inen bir âyette de kesin bir yasaklama getirilmiştir: “Ey iman edenler! Şarap, kumar, dikili taşlar (putlar) ve şans okları birer şeytan işi pisliktir. Onlardan uzak durun ki kurtuluşa eresiniz. Şeytan, şarap ve kumar yoluyla aranıza düşmanlık ve kin sokmak ve sizi Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak istiyor. Artık bunlardan vazgeçtiniz değil mi?” (el-Mâide 5/90-91). Görüldüğü üzere Kur’an’da kumarın şarapla birlikte zikredilmesi, içki ve kumarın insanlığın yakasını kurtarmakta zorlandığı iki temel kötü alışkanlık olduğuna da işaret eder. Günah ve yasak oluşu Allah’ı zikretmekten ve namazdan alıkoyması, insanlar arasında düşmanlık doğurması, zulüm ve haksızlığa sebebiyet vermesi gibi gerekçelerle açıklanmıştır. İslâm’daki kumar yasağının Câhiliye’deki şekliyle veya sınırlı sayıdaki birkaç kişi arasında cereyan eden şans oyunuyla sınırlı olmadığı, günümüzde çeşitli isim ve tanıtım altında sürdürülen ve kurumsallaşan, ancak önceden belli olmayan bir sonuca ve şansa bağlı olarak müştereken bahisleşme içinde kazanmayı veya kaybetmeyi konu edindiği için kumar mahiyetinde olan çekilişler, şans oyunları ve yarış sonuçları üzerinde bahis tutuşma gibi yaygın uygulamaları da içine alır. İslâm’da hem helâl kazancın korunması ve haksız yoldan mal kazanmanın önlenmesi, hem de ekonomik imkânların mümkün olduğunca toplumun geniş katmanlarına dağıtılması temel ilkelerden biridir. Bu itibarla İslam, dünyayı daha yaşanılabilir bir hale getirmek ve insanca bir yaşam sürebilmek için çalışıp kazanmayı, helal kazanç elde etmeyi emreder. Çalışmadan, gayret sarf etmeden, emek vermeden, alın teri dökmeden, başkalarının malını haksız yere elinden almayı yasaklar. Nitekim Yüce Allah, Müslümanın kazancının helal yoldan olması gerektiğini belirterek şöyle buyurur. “Aranızda mallarınızı haksız sebeplerle ve batıl yollarla yemeyin" (Bakara, 188; Nisâ, 29). Elde edilen gelirden bazı tesis ve hayır kurumlarının yararlanması, İslâmî açıdan mazeret değildir; çünkü İslâm'ın, getirdiği devlet, ekonomi, hukuk, toplum ve ahlâk düzeni hayır kurumlarını yaşatmak için kumar tertibine muhtaç değildir. Müslümanların iyilik ve hayır yapmaları için Allah rızası, teşvik unsuru olarak yeterlidir. Bir kişi kumardan milyarlar kazansa, bir tek kuruşuna dokunmadan bir hayır kurumuna bağışlasa, sevap kazanamayacağı gibi böyle haram olan bir işe giriştiği için günahkâr olacağı unutulmamalıdır. Çünkü haram paradan, hayır yapılmaz. Kumarın zararları: Kumar, haksız yere başkasının malını almak, bile bile ortaklaşa hırsızlık yapmaktır. Kumar, toplumsal bir felâkettir. Dinin şiddetle yasakladığı bu yıkıcı kötülüğün pek çok aileyi sefil ve perişan ettiği her zaman görülmektedir. Hırsın verdiği heyecan ile sabahlara kadar kumar masalarından ayrılmayanlar, orada, sağlıklarını, servetlerini, ahlâklarını ve vakitlerini bırakarak insanlıktan uzaklaşır; bir gün kazananlar başka bir gün kaybederler. Kumar, insanı meşru kazanç yollarından uzaklaştırır. Oysa İslam temiz ve helâl olan rızkı yememizi emrediyor. “Ey insanlar! Yeryüzünde bulunanların helâl ve temiz olanlarından yiyin, şeytanın peşine düşmeyin; zira şeytan sizin açık bir düşmanınızdır.” (Bakara, 168) İslam’a göre Kumar, meşru olmayan bir kazanç yoludur. Çünkü kumarda kişi kazanırsa başkasını, kaybederse kendisini zarara uğratır. Başkasının zararına sebep olan bir kazanç, helal kazanç değildir. Yine Kur'an-ı Kerim, içkide olduğu gibi kumarda da şeytanın aramıza düşmanlık sokacağı ve bizi Allah'ı anmaktan ve namazdan alıkoyacağını ifade etmektedir. Mal canın yongasıdır. Parasını bir anda kaybeden kimse bunalıma girer. Oyun arkadaşlarıyla kavgaya tutuşur ve bu kavga çoğu zaman cinayetle sonuçlanır. Ayrıca kumar oynayan kimse en değerli varlığı olan zamanını boşa geçirecek ve yükümlü olduğu ibadetlerini zamanında yapamayacaktır. Aynı zamanda Kumar, kişinin sağlığını da olumsuz şekilde etkiler. Kendini kumara verip, çocuklarını haram lokma ile besleyen kişi aynı zamanda toplumun geleceği olan çocukları ile de ilgilenemez. Neticede sorunlu ve suçlu çocukları topluma sunmuş olmaktadır. Bu davranışta hem toplum hem de ülke açısından tehlikeli bir davranıştır. Onun için kendimizi, ailemizi, ehlimizi Kur’an’ın ifade ettiği gibi: “Yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennem ateşinden koruyalım.” (Tahrim, 6) Kumar aile hayatında düzensizliklere, anlaşmazlıklara, ihmallere sebep olur. Kumar yüzünden, dinini, namusunu, vatanını satan, her türlü kutsal değeri ayaklar altına alan pek çok kişi vardır. Kumar, içki gibi çok kısa bir zamanda alışkanlık hâline gelir. Bir daha ondan kurtulmak çok zor olur. Bunun için içki ve kumar alışkanlığı çok tehlikeli alışkanlıklardandır. Sonunda para kazanılan veya kaybedilen, zar, oyun kâğıtları, piyango, spor-toto, loto, müşterek bahis gibi her türlü şans oyunu kumardır. Bütün şans oyunları başlangıçta eğlenmek ve vakit geçirmek için oynanır. İnsan, kazandıkça kazanma zevki ve hırsı için oynar. Kaybettikçe, kayıplarını çıkarmak için yine oynar. Sonunda kumarbaz oluverir. Her şeyini kumarda kaybeden, nesi varsa satan ve kumara yatıran, bütün ömrü sefalet içinde geçen, karısını ve çocuklarını mahveden kumarbazların, başlangıçta kumara bir eğlence gözü ile baktıkları unutulmamalıdır. Sosyal bir afet olan kumardan sakınmak kadar çevremizdeki insanları özellikle aile fertlerimizi de bundan korumak önemli bir görevdir. Kur'an-ı Kerimde âile bireylerinin zararlı kötü işlerden sakındırılıp, Allah ve Resulünün istediği bir yaşantı için eğitilmesi görevi aile reislerine verilmektedir: "Ey inananlar! Kendinizi ve ailenizi bir ateşten koruyun ki onun yakıtı insanlar ve taşlardır. Onun başında gayet katı, şiddetli, Allah'ın kendilerine buyurduğuna karşı gelmeyen ve emredildikleri şeyi yapan melekler vardır." (Tahrim, 6) Kumar yüzünden başa gelenler, trajik bir şekilde sona eren hayatlar, zorla imzalattırılan çekler, senetler, açığa attırılan imzalar, bir gecede her şeyini kaybedenler, kumar borcu yüzünden intihar edenler, ailesi dağıtanlar, senelerce kazanıp biriktirdiği mal varlığını, birkaç saat içinde kaybedip bunalıma girenler… Bunlar hemen hemen her gün gazetelerde ve televizyonlarda izlediğimiz ibretlik görüntüler kumarın neden olduğu sonuçları bize göstermektedir. Bütün bunları gören, bilen ve üzerinden fikir yorabilen kişilere, Kur’an’ı Kerim’in ifadesiyle şöyle sormak gerekir: “Artık (bunlardan)vazgeçtiniz değil mi?” Günün Ayeti: “Ey iman edenler! Şarap, kumar, dikili taşlar (putlar) ve şans okları birer şeytan işi pisliktir. Onlardan uzak durun ki kurtuluşa eresiniz. Şeytan, şarap ve kumar yoluyla aranıza düşmanlık ve kin sokmak ve sizi Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak istiyor. Artık bunlardan vazgeçtiniz değil mi?” (el-Mâide 5/90-91) Günün Duası: Allah’ım! Bildiğin günahlarımı bağışlamanı istiyorum. Bildiğin her türlü hayırdan istiyorum. Bildiğin bütün şeylerden sana sığınıyorum. Şüphesiz sen gaybı/gizli olan her şeyi bilirsin. (Hakim, Deavat, No: 1872) Günün Şiiri: Ocakları söndürür Zamanları öldürür Şeytanı hep güldürür Hayata darbe Kumar! Nice yuva yıkar Kirli paradır, akar Çocuklar yola bakar Huzura şamar kumar! Servetleri bitirir Cepte bırakmaz para Kumar kötü bir illet Alışan düşer dara. Fıkıh Köşesi: Yarışmalarda elde edilecek ödülleri almak caiz midir? İki veya daha fazla kişinin aralarında doğrudan veya dolaylı olarak anlaşma suretiyle bir tarafın kazanacağı, diğer tarafın kaybedeceği şansa dayalı her türlü oyun, kumar kapsamında olup haramdır. Kendi aralarında yarışacak kimselerden kazananın, üçüncü kişi tarafından vaat edilen ödülü alması ile kaybedenin bir zarara girmemesi esasına dayalı meşru içerikli yarışmalara katılmak ve buradan kazanılacak ödülleri almak ise caizdir (Kâsânî, Bedâî’, VI, 206; el-Fetâva’l-Hindiyye, V, 400). Ancak, bu nitelikleri taşıyan bir yarışmaya katılabilmek için normal ulaşım ücreti dışında kontör göndermek vb. ilave ücret ödemek ya da bir ödeme taahhüdünde bulunmak, çekilişe katılmak için piyango bileti satın almak niteliğinde olduğundan yarışma bir tür kumara dönüşür. 20 Mayıs Çarşamba İmsak: 03.57 İftar: 20.03

ircfrm.net için Yenialanya-com sitesinden alıntı yapılmıştır.
 
Üst