Sağlık-Sen eylül raporunu deklare etti! 24 sıhhat çalışanı şiddet mağduru oldu
Eylül ayına ait “sağlıkta şiddet” raporunu duyuran sendikadan yapılan açıklamada, sağlıkta şiddetin vakit, taban ve kurban ayrımı olmadan ilerleyişini kararlılıkla sürdürdüğü, bu durumun sıhhat çalışanlarını daha hayli endişelendirdiği ve meslekten soğuttuğu açıklandı. Olay bazlı reaksiyon ve yaklaşımların sıkıntının kökten tahliline katkı sağlamadığına işaret edilerek, şunlar kaydedildi:
“Sağlık Bakanlığını bir kere daha önleyici, caydırıcı ve engelleyici adımlar atmaya davet ediyoruz. Bu adımların başında ise silah, bıçak ve gibisi yaralayıcı cisimlerle hastaneye girişlere son verilmesi olmalıdır. Hastanelere giriş anından itibaren şiddet konusunda hassasiyet oluşturucu çarpıcı görsel ve görüntülere uygun ortamlarda yer verilmelidir.”
“15 HADİSENİN 10’U HASTANEDE 4’Ü ALANDA GERÇEKLEŞTİ”
Açıklamada, sıhhat çalışanlarına yönelik 15 şiddet vakası yaşandığı, 25 saldırganın yer aldığı bu olaylar niçiniyle 24 sıhhat çalışanının mağdur olduğu belirtilerek, şu bilgilere yer verildi:
“Eylülde yaşanan şiddet vakalarının 3’ü hastalardan, 5’i ise hasta ve hasta yakınları tarafınca vuku buldu. 5 olaya magandalar niçiniyet verirken 2 olayı ise yönetimciler gerçekleştirdi. Şiddet olaylarının 13’ü hem kelamlı hem fiili, biri kelamlı, biri ise mobbing olarak cereyan etti. 15 olayın 10’u hastanelerde yaşanırken 4’ü alanda, biri ise aile sıhhati merkezinde gerçekleşti.”
ŞİDDETTEN EN ÇOK ETKİLENENLER GÜVENLİK VAZİFELİLERİ VE TABİPLER
Şiddet olaylarından en epeyce etkilenen kesitin tabipler ve güvenlik vazifelileri olduğuna işaret edilerek, 6 hekim, 6 güvenlik bakılırsavlisi, 4 acil tıp teknisyeni ve 3 hemşire ile 5’i farklı durumlarda misyon yapan sıhhat çalışanının mağduriyet yaşadığı, mağdurların 4’ünün bayan, 20’sinin erkek olduğu bildirildi. Şiddet olaylarına niçiniyet veren 25 saldırgandan 9’u hakkında rastgele bir süreç yapılmadığı, 11’inin gözaltına alındıktan daha sonra hür bırakıldığı kaydedildi. Saldırganlardan 3’ünün tutuklandığı, biri hakkında isimli süreç başlatıldığı, biri için de arama sonucu çıkarıldığı açıklandı.
“ÖNLEMEK İÇİN EKSTRA UYGULAMALAR DEVREYE SOKULMALIDIR”
Raporu değerlendiren Sağlık-Sen Genel Lideri Semih Durmuş, mevcut yasa ve uygulamaların şiddeti önlemeye yetersiz kaldığını belirtti.
Yargı kararlarının şiddet olaylarında caydırıcı bir rol oynamadığını tabir eden Durmuş, şunları kaydetti:
“Bir kurumda çalışanların emniyeti, o kurumu sevk ve yönetim edenlerin sorumluluğundadır. En alttan en zirveye sıhhat yönetimi, çalışanlarının emniyetini sağlamakla yükümlüdür. Kamunun hiç bir yerinde sıhhat ünitelerindeki kadar şiddet olayı yaşanmıyor. bu biçimde sağlıkta şiddeti tedbire hedefiyle ekstra uygulamalar devreye sokulmalıdır. Sıhhat çalışanlarının şiddetle gayret yükümlülüğü bulunmuyor. Bu yükümlülük yönetime aittir. İdareyi yükümlülüğünü bir an evvel yerine getirmeye davet ediyoruz.”
KAYNAK: AA
Eylül ayına ait “sağlıkta şiddet” raporunu duyuran sendikadan yapılan açıklamada, sağlıkta şiddetin vakit, taban ve kurban ayrımı olmadan ilerleyişini kararlılıkla sürdürdüğü, bu durumun sıhhat çalışanlarını daha hayli endişelendirdiği ve meslekten soğuttuğu açıklandı. Olay bazlı reaksiyon ve yaklaşımların sıkıntının kökten tahliline katkı sağlamadığına işaret edilerek, şunlar kaydedildi:
“Sağlık Bakanlığını bir kere daha önleyici, caydırıcı ve engelleyici adımlar atmaya davet ediyoruz. Bu adımların başında ise silah, bıçak ve gibisi yaralayıcı cisimlerle hastaneye girişlere son verilmesi olmalıdır. Hastanelere giriş anından itibaren şiddet konusunda hassasiyet oluşturucu çarpıcı görsel ve görüntülere uygun ortamlarda yer verilmelidir.”
“15 HADİSENİN 10’U HASTANEDE 4’Ü ALANDA GERÇEKLEŞTİ”
Açıklamada, sıhhat çalışanlarına yönelik 15 şiddet vakası yaşandığı, 25 saldırganın yer aldığı bu olaylar niçiniyle 24 sıhhat çalışanının mağdur olduğu belirtilerek, şu bilgilere yer verildi:
“Eylülde yaşanan şiddet vakalarının 3’ü hastalardan, 5’i ise hasta ve hasta yakınları tarafınca vuku buldu. 5 olaya magandalar niçiniyet verirken 2 olayı ise yönetimciler gerçekleştirdi. Şiddet olaylarının 13’ü hem kelamlı hem fiili, biri kelamlı, biri ise mobbing olarak cereyan etti. 15 olayın 10’u hastanelerde yaşanırken 4’ü alanda, biri ise aile sıhhati merkezinde gerçekleşti.”
ŞİDDETTEN EN ÇOK ETKİLENENLER GÜVENLİK VAZİFELİLERİ VE TABİPLER
Şiddet olaylarından en epeyce etkilenen kesitin tabipler ve güvenlik vazifelileri olduğuna işaret edilerek, 6 hekim, 6 güvenlik bakılırsavlisi, 4 acil tıp teknisyeni ve 3 hemşire ile 5’i farklı durumlarda misyon yapan sıhhat çalışanının mağduriyet yaşadığı, mağdurların 4’ünün bayan, 20’sinin erkek olduğu bildirildi. Şiddet olaylarına niçiniyet veren 25 saldırgandan 9’u hakkında rastgele bir süreç yapılmadığı, 11’inin gözaltına alındıktan daha sonra hür bırakıldığı kaydedildi. Saldırganlardan 3’ünün tutuklandığı, biri hakkında isimli süreç başlatıldığı, biri için de arama sonucu çıkarıldığı açıklandı.
“ÖNLEMEK İÇİN EKSTRA UYGULAMALAR DEVREYE SOKULMALIDIR”
Raporu değerlendiren Sağlık-Sen Genel Lideri Semih Durmuş, mevcut yasa ve uygulamaların şiddeti önlemeye yetersiz kaldığını belirtti.
Yargı kararlarının şiddet olaylarında caydırıcı bir rol oynamadığını tabir eden Durmuş, şunları kaydetti:
“Bir kurumda çalışanların emniyeti, o kurumu sevk ve yönetim edenlerin sorumluluğundadır. En alttan en zirveye sıhhat yönetimi, çalışanlarının emniyetini sağlamakla yükümlüdür. Kamunun hiç bir yerinde sıhhat ünitelerindeki kadar şiddet olayı yaşanmıyor. bu biçimde sağlıkta şiddeti tedbire hedefiyle ekstra uygulamalar devreye sokulmalıdır. Sıhhat çalışanlarının şiddetle gayret yükümlülüğü bulunmuyor. Bu yükümlülük yönetime aittir. İdareyi yükümlülüğünü bir an evvel yerine getirmeye davet ediyoruz.”
KAYNAK: AA