Prof. Dr. Mehmet Ceyhan’dan aşılama için hayati ikaz
Kanal 7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet, Yeni Şafak gazetesindeki köşe yazısında, “Koronavirüs hadiseleri niye tırmanışa geçti? Aşılar işe yaramıyor mu?” sorularını irdeledi.
Dünyadaki vaka/ölüm oranlarını inceleyen Acet, “Aşılamada önemli ara kat etmiş ülkelerde artan hadise sayılarına karşın mevt sayılarının önemli manada düşük olması dikkat çekiyor. Pandeminin birinci aylarında en büyük kabusu yaşayan İspanya, İtalya, Fransa üzere ülkelerde günlük mevt sayıları 30’ların altında seyrediyor. Bu durum, aşıların, hastalığın ağır seyretmesini ve vefatları azalttığının en net göstergesi” dedi.
Mevzuyu Türkiye’ye getiren ve “toplumda yaygın manada bir bunalma var” diyen Acet, “Bu bunalma hali niçiniyle en kuvvetli silahımız olan önlemli olma durumunda gevşeme oldu. Aşılamada, haziran ortasından itibaren süratli bir ivme yakalamamıza karşın, devamında birebir tempoyu sürdüremedik. Aşı sırası geldiği biçimde, yaptırmayan 23 milyon kişi var. Bu önemli bir rakam” tabirlerini kullandı.
Aklındaki sorular için Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Lideri Prof. Dr. Mehmet Ceyhan’ı arayarak bilgi aldığını aktaran Kanal 7 Ankara Temsilcisi, Ceyhan ile yaptığı görüşmenin bilgilerinı şu cümlelerle anlattı:
“Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Lideri Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, sürecin idaresinin kolay olmadığına değindikten daha sonra, ‘Bir tarafta turizm var, iktisat var ancak bir taraftan da biraz daha denetimli olmalıydık’ görüşünü lisana getiriyor.
Ceyhan Hoca, birkaç ay öncesine kadar yüzde 70 aşılama oranını yakaladığımız takdirde toplumsal bağışıklığın kazanılabileceğini, salgının hayatımızdan çıkıp gideceğini lisana getiriyordu.
Delta virüsü niçiniyle bu görüşünü güncellemiş.
Artık, yüzde 80’ı bulmamız gerektiğini düşünüyor.
Takvim olarak da yılbaşını işaret ediyor.
Haziran ayında aşı bolluğu ile talep yoğunluğunun kesiştiği günlerde, Türkiye rekorlar kırarak günlük aşılama yapmayı başardı.
Günlük bir buçuk milyonu bulan aşılamalar yapıldı.
Lakin, bu sürat, devam eden günlerde birebir temposunu koruyamadı.
Prof. Ceyhan, son görüşmemizde, bir süre evvel lisana getirdiği görüşünü yineladı, ‘günlük 500 bin, 600 bin civarında ortalama aşı yaptırabilirsek, istenilen maksada ulaşabiliriz’ dedi.
AŞILAMADA SÜRATLİ DAVRANMAK niye KIYMETLİ?
Aşılamada sürat kıymetli.
niye derseniz, her aşının bir koruyuculuk müddeti var.
Aşikâr bir süre geçtikten daha sonra yapılan aşının bu tesiri kaybolmaya başlıyor.
Üçüncü doz aşılamaya geçilmesinin temel öne sürülen nedeni de bu aslına bakarsanız.
Prof. Ceyhan, aşılamanın uzun sürmesi riskine işaret ederek, ‘Bu bu biçimde devam ederse ne olur birinci başta aşıladıklarınız antikorunu kaybeder, iş uzadıkça virüs hala mevcutsa toplum da ağır geçirmeye başlar’ diyor.
Burası kıymetli.
Aşılamayı vakte yayarak sürdürmemiz halinde, karşımıza çıkacak olan durum şu biçimde olacak:
Aşı yaptıranlar, belirli bir süre kendilerini büyük ölçüde muhafaza altına almış olacaklar.
Lakin, vakit geçtikçe salgın denetim edilemediği sürece antikor düzeyi düşecek, aşının tesiri kaybolmaya başlayacak ve evvelde aşı yaptıranlar için de bir daha yüksek risk durumu ortaya çıkacak.
Türkiye’de şubat ve mart aylarında aşı yaptıranlar bu manada şimdiden risk altına girmiş durumdalar.
Bu niçinle, hiç aşı yaptırmamış olanların birinci doz aşıyı yaptırmaları kadar, erken devirde aşılananların, bilhassa de sıhhat çalışanları ve 65 yaş üstü insanların üçüncü doz aşı için randevu almaları değer taşıyor.”
Kanal 7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet, Yeni Şafak gazetesindeki köşe yazısında, “Koronavirüs hadiseleri niye tırmanışa geçti? Aşılar işe yaramıyor mu?” sorularını irdeledi.
Dünyadaki vaka/ölüm oranlarını inceleyen Acet, “Aşılamada önemli ara kat etmiş ülkelerde artan hadise sayılarına karşın mevt sayılarının önemli manada düşük olması dikkat çekiyor. Pandeminin birinci aylarında en büyük kabusu yaşayan İspanya, İtalya, Fransa üzere ülkelerde günlük mevt sayıları 30’ların altında seyrediyor. Bu durum, aşıların, hastalığın ağır seyretmesini ve vefatları azalttığının en net göstergesi” dedi.
Mevzuyu Türkiye’ye getiren ve “toplumda yaygın manada bir bunalma var” diyen Acet, “Bu bunalma hali niçiniyle en kuvvetli silahımız olan önlemli olma durumunda gevşeme oldu. Aşılamada, haziran ortasından itibaren süratli bir ivme yakalamamıza karşın, devamında birebir tempoyu sürdüremedik. Aşı sırası geldiği biçimde, yaptırmayan 23 milyon kişi var. Bu önemli bir rakam” tabirlerini kullandı.
Aklındaki sorular için Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Lideri Prof. Dr. Mehmet Ceyhan’ı arayarak bilgi aldığını aktaran Kanal 7 Ankara Temsilcisi, Ceyhan ile yaptığı görüşmenin bilgilerinı şu cümlelerle anlattı:
“Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Lideri Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, sürecin idaresinin kolay olmadığına değindikten daha sonra, ‘Bir tarafta turizm var, iktisat var ancak bir taraftan da biraz daha denetimli olmalıydık’ görüşünü lisana getiriyor.
Ceyhan Hoca, birkaç ay öncesine kadar yüzde 70 aşılama oranını yakaladığımız takdirde toplumsal bağışıklığın kazanılabileceğini, salgının hayatımızdan çıkıp gideceğini lisana getiriyordu.
Delta virüsü niçiniyle bu görüşünü güncellemiş.
Artık, yüzde 80’ı bulmamız gerektiğini düşünüyor.
Takvim olarak da yılbaşını işaret ediyor.
Haziran ayında aşı bolluğu ile talep yoğunluğunun kesiştiği günlerde, Türkiye rekorlar kırarak günlük aşılama yapmayı başardı.
Günlük bir buçuk milyonu bulan aşılamalar yapıldı.
Lakin, bu sürat, devam eden günlerde birebir temposunu koruyamadı.
Prof. Ceyhan, son görüşmemizde, bir süre evvel lisana getirdiği görüşünü yineladı, ‘günlük 500 bin, 600 bin civarında ortalama aşı yaptırabilirsek, istenilen maksada ulaşabiliriz’ dedi.
AŞILAMADA SÜRATLİ DAVRANMAK niye KIYMETLİ?
Aşılamada sürat kıymetli.
niye derseniz, her aşının bir koruyuculuk müddeti var.
Aşikâr bir süre geçtikten daha sonra yapılan aşının bu tesiri kaybolmaya başlıyor.
Üçüncü doz aşılamaya geçilmesinin temel öne sürülen nedeni de bu aslına bakarsanız.
Prof. Ceyhan, aşılamanın uzun sürmesi riskine işaret ederek, ‘Bu bu biçimde devam ederse ne olur birinci başta aşıladıklarınız antikorunu kaybeder, iş uzadıkça virüs hala mevcutsa toplum da ağır geçirmeye başlar’ diyor.
Burası kıymetli.
Aşılamayı vakte yayarak sürdürmemiz halinde, karşımıza çıkacak olan durum şu biçimde olacak:
Aşı yaptıranlar, belirli bir süre kendilerini büyük ölçüde muhafaza altına almış olacaklar.
Lakin, vakit geçtikçe salgın denetim edilemediği sürece antikor düzeyi düşecek, aşının tesiri kaybolmaya başlayacak ve evvelde aşı yaptıranlar için de bir daha yüksek risk durumu ortaya çıkacak.
Türkiye’de şubat ve mart aylarında aşı yaptıranlar bu manada şimdiden risk altına girmiş durumdalar.
Bu niçinle, hiç aşı yaptırmamış olanların birinci doz aşıyı yaptırmaları kadar, erken devirde aşılananların, bilhassa de sıhhat çalışanları ve 65 yaş üstü insanların üçüncü doz aşı için randevu almaları değer taşıyor.”