Pençe-Kilit Operasyonunun şifreleri… O toplantıda MİT Lideri Hakan Fidan da vardı
Irak’ın Kuzeyinde Metina, Zap ve Avaşin-Basyan bölgelerindeki terörist amaçlara yönelik karadan ve havadan gerçekleştirilen Pençe-Kilit Operasyonunda şu ana kadar 18 stratejik nokta ele geçirildi ve Mehmetçik buralarda üslendi.
Yeni Birlik muharriri Faruk Aktaş Türkiye’nin gerçekleştirdiği bu büyük çaplı operasyonun yerinin nasıl oluştuğu, bölgede aktörlerle geliştirilen yeni dinamikleri ve hassas vakit içindemayı köşesinde kıymetlendirdi.
İşte Faruk Aktaş’ın “Pençe-Kilit Operasyonu ve Erbil ile Bağdat’ın etkisi” başlıklı yazısı;
Türk Silahlı Kuvvetleri dün gece yarısından itibaren Kuzey Irak’taki terör örgütü PKK maksatlarına yönelik yeni bir operasyon başlattı.
Operasyon bölgesi bu sefer Hakkâri ile hudut olan Kuzey Irak’taki Metina, Zap ve Avaşin-Basyan bölgeleri.
2019’da başlatılan Pençe-Kartal ve Pençe-Kaplan operasyonlarının devamı niteliğindeki bu operasyon da tıpkı biçimde hem havadan tıpkı vakitte karadan yürütülüyor.
Yeni operasyonun ismi ise dikkat cazip; Pençe-Kilit.
Gerek operasyon kapsamındaki bölgelerin terör örgütünün ana kamplarının bulunduğu Kandil bölgesine giden yollar olması gerekse de operasyonun isminde geçen “kilit” tabiri, bunun Kandil’e yönelik daha büyük bir operasyonun önünü açmaya yönelik bir ön operasyon olma ihtimalini düşündürtüyor.
Bu bölgelerin terör ögelerinden temizlenerek denetim altına alınması halinde, bahar aylarıyla bir arada Türkiye’ye yönelik terör hareketleri hazırlığı ortasında olan PKK’nın bu hedeflerinin önlenmesinin yanı sıra Kandil bölgesinin ablukaya alınması da sağlanmış olacak.
Bu sayede PKK’nın nefes borusu da değerli ölçüde kesilmiş olacak çünkü bu çizgi bununla birlikte Kandil’in yerleşim bölgeleriyle lojistik bağını da sağlayan ana sınırlardan birisi.
28 Mayıs 2019’ta başlatılan Pençe operasyonlarıyla bugüne kadar terör örgütüne epeyce ağır zayiatlar verdirildi.
Bu bölgedeki yüzlerce terör ögesinin etkisiz hale getirilmesinden daha değerlisi örgütün aksiyon kabiliyeti kıymetli ölçüde zayıflatılarak ve terör ögelerinin Türkiye’ye sızıp hareket yapma teşebbüslerine de büyük darbeler indirildi.
Terör örgütü PKK, uzun mühletten bu yana Türkiye’de hareket yapamıyorsa bu kıymetli ölçüde, yurt ortasında yürütülen başarılı operasyonlarla bir arada bu bölgelerde alan hakimiyeti sağlanması yardımıyla gerçekleşti.
PKK’ya yönelik bu operasyonlarda büyük muvaffakiyetler elde edilmesinde Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yüksek kabiliyetinin yanı sıra Ankara’nın gerek memleketler arası alanda gerekse de Irak özelinde yürüttüğü ve yürütmekte olduğu siyasi ve diplomatik uğraşların kıymetli bir tesiri olduğunu vurgulamak gerek.
Bilhassa bu son operasyon açısından memleketler arası konjonktürün çok uygun olması kıymetli bir avantaj.
Çünkü PKK’nın ardındaki başta ABD olmak üzere batılı güçlerin büyük çoğunluğu şu sıralar Rusya-Ukrayna savaşı ile meşgul.
Rusya-Ukrayna savaşı konusunda Ankara’nın barış gayretlerindeki kilit pozisyonu, kelam konusu ülkelerin Türkiye’ye yönelik çatlak seslerin çıkmasını da önleyecek nitelikte.
Irak’ta geçtiğimiz Kasım ayında yapılan seçimler daha sonrası çabucak hemen bir hükümet kurulamamış ve siyasi istikrar sağlanamamış olsa da gerek seçimlerden birinci parti olarak çıkan Sadr kümesinin, daha evvelki periyotlarda çoğunluğu ellerinde bulunduran İran’a yakın kümelerin tersine Ankara’ya yakın durması ve seçimlerde oylarını büyük ölçüde arttırarak Sadr ile birlikte kurulacak hükümetin en büyük ortaklarından birisi olması beklenen Erbil’deki Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) başında olan KDP ile bağlantıların geliştirilerek büyütülmesi de bu operasyonların muvaffakiyete ulaşması konusunda önemli avantajlar sağlıyor.
Bu operasyonun başlamasından kısa bir süre evvel IKBY Başbakanı Mesrur Barzani’nin Türkiye’ye gelerek İstanbul’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafınca kabul edilmesine dikkat çekmek gerek.
Bu toplantıda MİT Lideri Hakan Fidan’ın bulunması, kelam konusu görüşmede bu operasyonun da konuşulmuş olma ihtimalinin yüksek olduğunu gösteriyor.
KDP aslına bakarsan uzun mühletten bu yana PKK ile önemli tansiyonlar yaşıyor.
Hatta vakit KDP’ye bağlı Peşmerge güçleri ile terör örgütü PKK içinde sert çatışmalar da meydana geliyor.
ötürüsıyla PKK ile uğraş konusunda KDP idaresi uzun müddetten bu yana Türkiye ile yakın iş birliği ortasında.
Bu iş birliğinin geliştirilerek büyütülmesi terör örgütünün bu bölgedeki varlığının yok edilmesi açısından büyük kıymet taşıyor.
Öte yandan KDP’nin bu yaklaşımına karşı, uzun müddetten bu yana PKK ile daha yakın duran IKBY’nin ikinci büyük partisi KYB de Ankara ile alakalarını geliştirme dileğinde.
Kendi hakimiyetleri altındaki Süleymaniye bölgesinde PKK’nın yarattığı huzursuzluklardan bıkan KYB, son vakit içinderda terör örgütüne karşı aralıklı durma uğraşında.
Hatta yakın vakitte kimi KYB yöneticilerin Ankara’ya gelerek Türk yetkililerle görüşmeler yaptığına dair bilgiler kelam konusu.
Kuzey Irak’taki Kürt yapıların PKK’ya karşı Ankara ile ortak hareket etmesinin Türkiye’nin terörle uğraştaki başarısı açısından büyük değer taşıdığını bir sefer daha vurgulamak gerek.
Eş vakitli olarak Irak’ta siyasi istikrarın sağlanmasına Ankara’nın yaptığı katkıları arttırarak sürdürmesi de yeni hükümetin kurulmasının akabinde Bağdat’ın da bu uğraşa daha fazla takviye sağlamasına katkı sağlayacaktır.
Bağdat ve Erbil’in Ankara ile ortak hareket etmesi ise PKK’nın Irak’tan büsbütün sökülüp atılmasını sağlayabilecektir.
Irak’ın terör örgütünden temizlenmesi ise Türkiye kadar onların da faydasına olacaktır.
KAYNAK: YENİ BİRLİK – FARUK AKTAŞ
Irak’ın Kuzeyinde Metina, Zap ve Avaşin-Basyan bölgelerindeki terörist amaçlara yönelik karadan ve havadan gerçekleştirilen Pençe-Kilit Operasyonunda şu ana kadar 18 stratejik nokta ele geçirildi ve Mehmetçik buralarda üslendi.
Yeni Birlik muharriri Faruk Aktaş Türkiye’nin gerçekleştirdiği bu büyük çaplı operasyonun yerinin nasıl oluştuğu, bölgede aktörlerle geliştirilen yeni dinamikleri ve hassas vakit içindemayı köşesinde kıymetlendirdi.
İşte Faruk Aktaş’ın “Pençe-Kilit Operasyonu ve Erbil ile Bağdat’ın etkisi” başlıklı yazısı;
Türk Silahlı Kuvvetleri dün gece yarısından itibaren Kuzey Irak’taki terör örgütü PKK maksatlarına yönelik yeni bir operasyon başlattı.
Operasyon bölgesi bu sefer Hakkâri ile hudut olan Kuzey Irak’taki Metina, Zap ve Avaşin-Basyan bölgeleri.
2019’da başlatılan Pençe-Kartal ve Pençe-Kaplan operasyonlarının devamı niteliğindeki bu operasyon da tıpkı biçimde hem havadan tıpkı vakitte karadan yürütülüyor.
Yeni operasyonun ismi ise dikkat cazip; Pençe-Kilit.
Gerek operasyon kapsamındaki bölgelerin terör örgütünün ana kamplarının bulunduğu Kandil bölgesine giden yollar olması gerekse de operasyonun isminde geçen “kilit” tabiri, bunun Kandil’e yönelik daha büyük bir operasyonun önünü açmaya yönelik bir ön operasyon olma ihtimalini düşündürtüyor.
Bu bölgelerin terör ögelerinden temizlenerek denetim altına alınması halinde, bahar aylarıyla bir arada Türkiye’ye yönelik terör hareketleri hazırlığı ortasında olan PKK’nın bu hedeflerinin önlenmesinin yanı sıra Kandil bölgesinin ablukaya alınması da sağlanmış olacak.
Bu sayede PKK’nın nefes borusu da değerli ölçüde kesilmiş olacak çünkü bu çizgi bununla birlikte Kandil’in yerleşim bölgeleriyle lojistik bağını da sağlayan ana sınırlardan birisi.
28 Mayıs 2019’ta başlatılan Pençe operasyonlarıyla bugüne kadar terör örgütüne epeyce ağır zayiatlar verdirildi.
Bu bölgedeki yüzlerce terör ögesinin etkisiz hale getirilmesinden daha değerlisi örgütün aksiyon kabiliyeti kıymetli ölçüde zayıflatılarak ve terör ögelerinin Türkiye’ye sızıp hareket yapma teşebbüslerine de büyük darbeler indirildi.
Terör örgütü PKK, uzun mühletten bu yana Türkiye’de hareket yapamıyorsa bu kıymetli ölçüde, yurt ortasında yürütülen başarılı operasyonlarla bir arada bu bölgelerde alan hakimiyeti sağlanması yardımıyla gerçekleşti.
PKK’ya yönelik bu operasyonlarda büyük muvaffakiyetler elde edilmesinde Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yüksek kabiliyetinin yanı sıra Ankara’nın gerek memleketler arası alanda gerekse de Irak özelinde yürüttüğü ve yürütmekte olduğu siyasi ve diplomatik uğraşların kıymetli bir tesiri olduğunu vurgulamak gerek.
Bilhassa bu son operasyon açısından memleketler arası konjonktürün çok uygun olması kıymetli bir avantaj.
Çünkü PKK’nın ardındaki başta ABD olmak üzere batılı güçlerin büyük çoğunluğu şu sıralar Rusya-Ukrayna savaşı ile meşgul.
Rusya-Ukrayna savaşı konusunda Ankara’nın barış gayretlerindeki kilit pozisyonu, kelam konusu ülkelerin Türkiye’ye yönelik çatlak seslerin çıkmasını da önleyecek nitelikte.
Irak’ta geçtiğimiz Kasım ayında yapılan seçimler daha sonrası çabucak hemen bir hükümet kurulamamış ve siyasi istikrar sağlanamamış olsa da gerek seçimlerden birinci parti olarak çıkan Sadr kümesinin, daha evvelki periyotlarda çoğunluğu ellerinde bulunduran İran’a yakın kümelerin tersine Ankara’ya yakın durması ve seçimlerde oylarını büyük ölçüde arttırarak Sadr ile birlikte kurulacak hükümetin en büyük ortaklarından birisi olması beklenen Erbil’deki Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) başında olan KDP ile bağlantıların geliştirilerek büyütülmesi de bu operasyonların muvaffakiyete ulaşması konusunda önemli avantajlar sağlıyor.
Bu operasyonun başlamasından kısa bir süre evvel IKBY Başbakanı Mesrur Barzani’nin Türkiye’ye gelerek İstanbul’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafınca kabul edilmesine dikkat çekmek gerek.
Bu toplantıda MİT Lideri Hakan Fidan’ın bulunması, kelam konusu görüşmede bu operasyonun da konuşulmuş olma ihtimalinin yüksek olduğunu gösteriyor.
KDP aslına bakarsan uzun mühletten bu yana PKK ile önemli tansiyonlar yaşıyor.
Hatta vakit KDP’ye bağlı Peşmerge güçleri ile terör örgütü PKK içinde sert çatışmalar da meydana geliyor.
ötürüsıyla PKK ile uğraş konusunda KDP idaresi uzun müddetten bu yana Türkiye ile yakın iş birliği ortasında.
Bu iş birliğinin geliştirilerek büyütülmesi terör örgütünün bu bölgedeki varlığının yok edilmesi açısından büyük kıymet taşıyor.
Öte yandan KDP’nin bu yaklaşımına karşı, uzun müddetten bu yana PKK ile daha yakın duran IKBY’nin ikinci büyük partisi KYB de Ankara ile alakalarını geliştirme dileğinde.
Kendi hakimiyetleri altındaki Süleymaniye bölgesinde PKK’nın yarattığı huzursuzluklardan bıkan KYB, son vakit içinderda terör örgütüne karşı aralıklı durma uğraşında.
Hatta yakın vakitte kimi KYB yöneticilerin Ankara’ya gelerek Türk yetkililerle görüşmeler yaptığına dair bilgiler kelam konusu.
Kuzey Irak’taki Kürt yapıların PKK’ya karşı Ankara ile ortak hareket etmesinin Türkiye’nin terörle uğraştaki başarısı açısından büyük değer taşıdığını bir sefer daha vurgulamak gerek.
Eş vakitli olarak Irak’ta siyasi istikrarın sağlanmasına Ankara’nın yaptığı katkıları arttırarak sürdürmesi de yeni hükümetin kurulmasının akabinde Bağdat’ın da bu uğraşa daha fazla takviye sağlamasına katkı sağlayacaktır.
Bağdat ve Erbil’in Ankara ile ortak hareket etmesi ise PKK’nın Irak’tan büsbütün sökülüp atılmasını sağlayabilecektir.
Irak’ın terör örgütünden temizlenmesi ise Türkiye kadar onların da faydasına olacaktır.
KAYNAK: YENİ BİRLİK – FARUK AKTAŞ