NG Araştırma’dan müsilaj raporu!
NG Araştırma, 10 – 17 Haziran 2021 tarihleri içinde Türkiye genelinde, 15 yaş üzeri farklı sosyo-ekonomik kümelerden bin 582 kişinin iştirakiyle Marmara Denizi’ndeki kirlilik ve müsilaj konusunda kamuoyu araştırması düzenledi.
NG Araştırma’nın Marmara’daki Deniz Kirliliği ve Müsilaj raporu şöyle:
MARMARA DENİZ KİRLİLİĞİ VE MÜSİLAJ
bir müddetdir gündemde olan Marmara Denizi’ndeki müsilaj konusu hepimize deniz kirliliğinin ciddiyetini bir defa daha hatırlattı. Endüstrileşen dünyamız ve insan elinin doğayı günden güne tahrip etmesinin bizi ne kadar makus noktalara getirebileceğini görüyoruz.
1940-1960 yılları içinde Marmara Denizi’nin kimi kıyıları, insanların gönül rahatlığıyla yüzebildiği plajlar olarak geçiyordu. Süratli kentleşme ve deniz kirliliği kararında Bostancı, Suadiye ve Moda üzere o devrin tanınan plajlarında denize girebilmek artık imkansızlaştı.
Dünya genelinde ise deniz canlıları tehdit altında varlığını sürdürüyor. Uzmanlar günümüzde okyanus tabanındaki mikroplastik düzeyinin kendi rekoruna ulaştığını belirtiyor.
Araştırmalar, 2050 yılına kadar denizlerde balıktan hayli mikroplastiklerin olacağını gösteriyor.
NG Araştırma olarak Marmara Denizi’nde oluşan deniz salyası (musilaj) ile ilgili 10 – 17 Haziran 2021 içinde Türkiye genelinde bir araştırma yürüttük. Araştırmamıza Türkiye genelinde 15 yaş üzeri, farklı sosyo ekonomik sınıflardan 1582 kişi katıldı. sonuçların, deniz kirliliği hakkındaki insanların kanılarını daha güzel anlamamız ismine hepimize ışık tutacağına inanıyoruz.
DENİZ KİRLİLİĞİNİN ESAS niçinLERİ
Marmara Denizi deniz kirliliğine uzun müddettir kırmızı alarm niteliğinde reaksiyon veriyor. Pekala, denizlerimizi ve direkt tüm canlıları etkileyen bu kirliliğe en hayli neler sebep olduğunu düşünüyoruz?
Gelin, iştirakçilerimizin bu mevzudaki fikirlerini daima bir arada inceleyelim!
Her iki bireyden biri, deniz kirliliğinin en büyük niçininin sanayi tesislerinden çıkan ve arıtılmadan denize boşaltılan atıklar olduğunu düşünüyor. %28’lik oranıyla ikinci sıraya yerleşen faktör, deniz araçlarının niye olduğu atıklar oldu. %12 oranında kişi de kanalizasyon sularının bu durumda tesirli olduğunu düşünüyor.
MÜSİLAJ’I BİLİYOR MUYUZ?
Petrol, denize atılan çöpler, yağ ve sanayi atıkları üzere kirlilikler ve deniz suyunun ısınmasının kararı olarak Marmara Denizi’nde besbelli olarak makûs bir manzara oluştu. Canlı ömrünü risk altına sokan bir ortamla karşı karşıya kaldık.
Pekala, son vakit içinderda Türkiye ve dünya medyasına yansıyan Marmara Denizi’ndeki deniz salyasından ne kadar haberimiz var?
İştirakçilerimizin %85 oranındaki çoğunluğu müsilajı daha evvel duyduğunu belirtirken, %15 oranında kişi ise bu hususla ilgili bir bilgisinin olmadığını söylemiş oldu.
MÜSİLAJ KİRLİLİKLE İLGİLİ Mİ?
İştirakçilerimize oluşan müsilajın kirlilikle direkt bir ilgisi olup olmadığını sorduk.
Her 10 bireyden 7’si insan tesiriyle oluşan kirliliklerin deniz salyası oluşumuna sebep olduğu cevabını verdi. %18 oranında kişi “kısmen” cevabını verirken, iştirakçilerimizin yalnızca %5’i ikisinin içinde bir temas olmadığını düşünüyor.
MARMARA DENİZİ MÜSİLAJ TESİRİNDEN BÜSBÜTÜN KURTULUR MU?
Geçtiğimiz günlerde Etraf ve Şehircilik Bakanlığı musilajı yok etmek ismine “Marmara Denizi Hareket Planı”nı kamuoyuyla paylaşmıştı. Ayrıyeten, Marmara Denizi’nde yapılan bilimsel çalışmaların Temmuz ayına kadar tamamlanacağı ve uzun vadede deniz kirliliği meselesinin çözülmeye çalışıldığı duyuruldu. Çalışmalar devam etmekte.
Pekala vatandaşlar Marmara Denizi’nin deniz salyasından büsbütün arınacağı düşünüyor mu?
İştirakçilerin %38’i tesirlerin ortadan kalkmayacağını belirtti. %34 oranında kişi ise Marmara Denizi’nin müsilaj tesirinden büsbütün kurtulacağına dair inancı tam.
MARMARA DENİZİ’NDE CANLI ÖMRÜ DEVAM EDER Mİ?
Biyolojik çeşitlilik açısından varlıklı olan denizlerimizde biroldukça tıpta balık ve bitki yaşamakta. Pekala müsilaj Marmara Denizi’ndeki canlı cinslerine ne kadar ziyan veriyor? Canlı hayatı genel olarak birebir biçimde devam edebilecek mi?
On Yedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı yaptığı araştırmalarda biroldukca mercan ve balığın öldüğü derinlikte, müsilajın her yeri kapladığını gördü. Sarı, bununla birlikte Marmara Denizi’nin canlı kalmasındaki en büyük rolü oynayan kırmızı mercan yataklarının da ölmeye başladığını belirtiyor.
Deniz salyasının tesirleri, canlı hayatının büsbütün yok bulunmasına sebep olur mu?
Anketimize katılan her üç şahıstan ikisi yalnızca en güçlü bitki ve balık tiplerinin kalacağını düşünürken, yaklaşık her beş şahıstan biri deniz canlılarının yaşamaya devam edeceğini savunuyor. Her 20 iştirakçiden 1’i ise tüm balıkların ve bitkilerin yok olacağına inanıyor.
MARMARA DENİZİ ETRAFINDA TURİZM BİTER Mİ?
Marmara Denizi’nin birtakım kıyı kentlerinin ve bilhassa yaz aylarında yerli ve yabancı epeyce fazla turist çeken adaların musilaj tehlikesi sebebiyle gözden düşmeye başladığı iddia edilebilir bir durum.
Araştırmamıza katılanlar bu hususta optimist yüklü düşünüyor. Grafikte de görüldüğü üzere %31 oranında kişi Marmara Denizi etrafında turizm biteceğini düşünürken, %52 oranında ise turizmin bitmeyeceği görüşünde.
MÜSİLAJ EGE DENİZİ’NE GEÇER Mİ?
Marmara Denizi’nde ortaya çıkan deniz salyasının (müsilaj), başka denizlere ulaşmaya başlaması epey uzak bir ihtimal üzere durmuyor. Müsilaj’ın Ege Denizi’nin kuzebir daha ulaştığı haberlerini medyada görüyoruz. Lakin musilajın denize büsbütün yayılması için, kirlilik haricindeki diğer faktörlerin de kıymetli olduğu biliniyor.
Profesör Hekim Mustafa Sarı, müsilajın Marmara Denizi’nde bu kadar yaygın olmasını bilhassa üç niçine bağlıyor. Birinci niye, Marmara Denizi’nin su sıcaklığının geçtiğimiz 40 yıla oranla artmış olması. İkinci niye, Marmara Denizi’nin kendine mahsus yapısı. Üçüncü niye ise atıkların sebep olduğu azot ve fosfor üzere besin elementlerinin artmış olması.
İştirakçilerin %53’ü deniz salyasının Ege Denizi’ne geçeceğini düşünüyor. Bu sorumuz hakkında fikri olmayan kişi sayısı %31 oranında. Bireylerin %16’sı ise müsilajın Ege Denizi’ne geçmeyeceğini düşünüyor.
MÜSİLAJ KARADENİZ’E GEÇER Mİ?
Marmara Denizi’ndeki turistik faaliyetlerin deniz salyası sebebiyle ziyan görmesi, turistlerin alternatif yollar arayacağı manasına geliyor. Akla gelen birinci iki yer ise Ege ve Karadeniz bölgeleri.
Anketimize katılan üyelerimizin, müsilajın Ege Denizi’ne geçip geçmeyeceği konusundaki kanılarını paylaştık. Bakalım, iştirakçilerimiz Marmara Denizi’ndeki deniz salyasının Karadeniz’e geçeceğini düşünüyor mu?
Yüzde 45 oranında kişi deniz salyasının Karadeniz’e geçeceğini düşünür iken, yüzde 23 oranında kişi ise geçmeyeceğini düşünüyor.
KAYNAK: HABER7
NG Araştırma, 10 – 17 Haziran 2021 tarihleri içinde Türkiye genelinde, 15 yaş üzeri farklı sosyo-ekonomik kümelerden bin 582 kişinin iştirakiyle Marmara Denizi’ndeki kirlilik ve müsilaj konusunda kamuoyu araştırması düzenledi.
NG Araştırma’nın Marmara’daki Deniz Kirliliği ve Müsilaj raporu şöyle:
MARMARA DENİZ KİRLİLİĞİ VE MÜSİLAJ
bir müddetdir gündemde olan Marmara Denizi’ndeki müsilaj konusu hepimize deniz kirliliğinin ciddiyetini bir defa daha hatırlattı. Endüstrileşen dünyamız ve insan elinin doğayı günden güne tahrip etmesinin bizi ne kadar makus noktalara getirebileceğini görüyoruz.
1940-1960 yılları içinde Marmara Denizi’nin kimi kıyıları, insanların gönül rahatlığıyla yüzebildiği plajlar olarak geçiyordu. Süratli kentleşme ve deniz kirliliği kararında Bostancı, Suadiye ve Moda üzere o devrin tanınan plajlarında denize girebilmek artık imkansızlaştı.
Dünya genelinde ise deniz canlıları tehdit altında varlığını sürdürüyor. Uzmanlar günümüzde okyanus tabanındaki mikroplastik düzeyinin kendi rekoruna ulaştığını belirtiyor.
Araştırmalar, 2050 yılına kadar denizlerde balıktan hayli mikroplastiklerin olacağını gösteriyor.
NG Araştırma olarak Marmara Denizi’nde oluşan deniz salyası (musilaj) ile ilgili 10 – 17 Haziran 2021 içinde Türkiye genelinde bir araştırma yürüttük. Araştırmamıza Türkiye genelinde 15 yaş üzeri, farklı sosyo ekonomik sınıflardan 1582 kişi katıldı. sonuçların, deniz kirliliği hakkındaki insanların kanılarını daha güzel anlamamız ismine hepimize ışık tutacağına inanıyoruz.
DENİZ KİRLİLİĞİNİN ESAS niçinLERİ
Marmara Denizi deniz kirliliğine uzun müddettir kırmızı alarm niteliğinde reaksiyon veriyor. Pekala, denizlerimizi ve direkt tüm canlıları etkileyen bu kirliliğe en hayli neler sebep olduğunu düşünüyoruz?
Gelin, iştirakçilerimizin bu mevzudaki fikirlerini daima bir arada inceleyelim!
Her iki bireyden biri, deniz kirliliğinin en büyük niçininin sanayi tesislerinden çıkan ve arıtılmadan denize boşaltılan atıklar olduğunu düşünüyor. %28’lik oranıyla ikinci sıraya yerleşen faktör, deniz araçlarının niye olduğu atıklar oldu. %12 oranında kişi de kanalizasyon sularının bu durumda tesirli olduğunu düşünüyor.
MÜSİLAJ’I BİLİYOR MUYUZ?
Petrol, denize atılan çöpler, yağ ve sanayi atıkları üzere kirlilikler ve deniz suyunun ısınmasının kararı olarak Marmara Denizi’nde besbelli olarak makûs bir manzara oluştu. Canlı ömrünü risk altına sokan bir ortamla karşı karşıya kaldık.
Pekala, son vakit içinderda Türkiye ve dünya medyasına yansıyan Marmara Denizi’ndeki deniz salyasından ne kadar haberimiz var?
İştirakçilerimizin %85 oranındaki çoğunluğu müsilajı daha evvel duyduğunu belirtirken, %15 oranında kişi ise bu hususla ilgili bir bilgisinin olmadığını söylemiş oldu.
MÜSİLAJ KİRLİLİKLE İLGİLİ Mİ?
İştirakçilerimize oluşan müsilajın kirlilikle direkt bir ilgisi olup olmadığını sorduk.
Her 10 bireyden 7’si insan tesiriyle oluşan kirliliklerin deniz salyası oluşumuna sebep olduğu cevabını verdi. %18 oranında kişi “kısmen” cevabını verirken, iştirakçilerimizin yalnızca %5’i ikisinin içinde bir temas olmadığını düşünüyor.
MARMARA DENİZİ MÜSİLAJ TESİRİNDEN BÜSBÜTÜN KURTULUR MU?
Geçtiğimiz günlerde Etraf ve Şehircilik Bakanlığı musilajı yok etmek ismine “Marmara Denizi Hareket Planı”nı kamuoyuyla paylaşmıştı. Ayrıyeten, Marmara Denizi’nde yapılan bilimsel çalışmaların Temmuz ayına kadar tamamlanacağı ve uzun vadede deniz kirliliği meselesinin çözülmeye çalışıldığı duyuruldu. Çalışmalar devam etmekte.
Pekala vatandaşlar Marmara Denizi’nin deniz salyasından büsbütün arınacağı düşünüyor mu?
İştirakçilerin %38’i tesirlerin ortadan kalkmayacağını belirtti. %34 oranında kişi ise Marmara Denizi’nin müsilaj tesirinden büsbütün kurtulacağına dair inancı tam.
MARMARA DENİZİ’NDE CANLI ÖMRÜ DEVAM EDER Mİ?
Biyolojik çeşitlilik açısından varlıklı olan denizlerimizde biroldukça tıpta balık ve bitki yaşamakta. Pekala müsilaj Marmara Denizi’ndeki canlı cinslerine ne kadar ziyan veriyor? Canlı hayatı genel olarak birebir biçimde devam edebilecek mi?
On Yedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı yaptığı araştırmalarda biroldukca mercan ve balığın öldüğü derinlikte, müsilajın her yeri kapladığını gördü. Sarı, bununla birlikte Marmara Denizi’nin canlı kalmasındaki en büyük rolü oynayan kırmızı mercan yataklarının da ölmeye başladığını belirtiyor.
Deniz salyasının tesirleri, canlı hayatının büsbütün yok bulunmasına sebep olur mu?
Anketimize katılan her üç şahıstan ikisi yalnızca en güçlü bitki ve balık tiplerinin kalacağını düşünürken, yaklaşık her beş şahıstan biri deniz canlılarının yaşamaya devam edeceğini savunuyor. Her 20 iştirakçiden 1’i ise tüm balıkların ve bitkilerin yok olacağına inanıyor.
MARMARA DENİZİ ETRAFINDA TURİZM BİTER Mİ?
Marmara Denizi’nin birtakım kıyı kentlerinin ve bilhassa yaz aylarında yerli ve yabancı epeyce fazla turist çeken adaların musilaj tehlikesi sebebiyle gözden düşmeye başladığı iddia edilebilir bir durum.
Araştırmamıza katılanlar bu hususta optimist yüklü düşünüyor. Grafikte de görüldüğü üzere %31 oranında kişi Marmara Denizi etrafında turizm biteceğini düşünürken, %52 oranında ise turizmin bitmeyeceği görüşünde.
MÜSİLAJ EGE DENİZİ’NE GEÇER Mİ?
Marmara Denizi’nde ortaya çıkan deniz salyasının (müsilaj), başka denizlere ulaşmaya başlaması epey uzak bir ihtimal üzere durmuyor. Müsilaj’ın Ege Denizi’nin kuzebir daha ulaştığı haberlerini medyada görüyoruz. Lakin musilajın denize büsbütün yayılması için, kirlilik haricindeki diğer faktörlerin de kıymetli olduğu biliniyor.
Profesör Hekim Mustafa Sarı, müsilajın Marmara Denizi’nde bu kadar yaygın olmasını bilhassa üç niçine bağlıyor. Birinci niye, Marmara Denizi’nin su sıcaklığının geçtiğimiz 40 yıla oranla artmış olması. İkinci niye, Marmara Denizi’nin kendine mahsus yapısı. Üçüncü niye ise atıkların sebep olduğu azot ve fosfor üzere besin elementlerinin artmış olması.
İştirakçilerin %53’ü deniz salyasının Ege Denizi’ne geçeceğini düşünüyor. Bu sorumuz hakkında fikri olmayan kişi sayısı %31 oranında. Bireylerin %16’sı ise müsilajın Ege Denizi’ne geçmeyeceğini düşünüyor.
MÜSİLAJ KARADENİZ’E GEÇER Mİ?
Marmara Denizi’ndeki turistik faaliyetlerin deniz salyası sebebiyle ziyan görmesi, turistlerin alternatif yollar arayacağı manasına geliyor. Akla gelen birinci iki yer ise Ege ve Karadeniz bölgeleri.
Anketimize katılan üyelerimizin, müsilajın Ege Denizi’ne geçip geçmeyeceği konusundaki kanılarını paylaştık. Bakalım, iştirakçilerimiz Marmara Denizi’ndeki deniz salyasının Karadeniz’e geçeceğini düşünüyor mu?
Yüzde 45 oranında kişi deniz salyasının Karadeniz’e geçeceğini düşünür iken, yüzde 23 oranında kişi ise geçmeyeceğini düşünüyor.
KAYNAK: HABER7