Nedim Şener’den çarpıcı ikaz: Yüzde 15 terör örgütlerine yem oluyor
Türkiye yangına karşı tek yürek oldu!
Son dakika haberi: Türkiye’nin ciğerleri yanarken, toplumsal medyada kimi hesaplar manipülasyon peşinde.
Hürriyet Gazetesi Müellifi Nedim Şener, toplumsal medyadan yayılan palavraların tehlikesine dikkati çekti. Paylaşımların sıklıkla FETÖ, marjinal sol ve PKK’ya ilişkin kümeler tarafınca yapıldığını aktaran Şener, yüzde 15’inin ise genel kullanıcılara ilişkin olduğunu belirtti.
“Terör örgütlerine yem olmayın” uyarısı yapan Şener’in yazısından ilgili kısım şu biçimde:
Türkiye, bir yandan ormanlarındaki yangınlarla, öbür yandan bu yangına körükle giden toplumsal medya hesaplarıyla boğuşuyor.
28 Temmuz ile 3 Ağustos içinde 38 vilayette 154 yangından 145’i denetim altına alındı, 9 yangın ise devam ediyor.
Fakat, toplumsal medyadaki kundakçılar hiç boş durmadı, bir türlü denetim altına alınamıyor.
İrtibat hakkı ve fikir özgürlüğünün en ileri seviyede kullanmasını sağlayabilecekken, terör örgütlerinin, istihbarat örgütlerinin, tesir casuslarının, makûs niyetlilerin elinde; insanların ruh sıhhatini, toplumların huzurunu bozan bir mecraya dönüştürülen toplumsal medya platformları olağan olarak tüm devletler tarafınca yasalar çerçevesinde yakından izleniyor.
TERÖR ÖRGÜTLERİ VE MEDYA KULLANIMI
Evvelce her tıp terör örgütü, maksadı doğrultusunda; toplumda kaygı ve paniği yaymak ve propaganda yapmak için, hazırladığı yazılı metin ve görselleri bir ortaya getirir, basacak matbaa bulur, kâğıt temin edip mecmua yahut kitabını basardı. daha sonra da onu dağıtmak ya da saklı kapalı satmaya uğraşırdı. Bu yolla da hayli hudutlu sayıda şahsa ulaşabilirdi.
Artık ise, ister örgüt propagandasını yapmak, ister dehşet ve panik yaymak, ister “algı operasyonları” için bir toplumsal medya hesabı açması kâfi. Kapatılsa dahi kendisi ya da birebir örgütten bir oburu çabucak benzerini açabiliyor.
Bilinen niçinlerden kaynaklandığı üzere, terör örgütü PKK tarafınca da üstlenilen sabotajlarla çıkarılan yüzlerce orman yangını ile ilgili toplumsal medyada yaşanan tartışmalar nasıl bir kaos ortamına itildiğimizi gösteriyor.
Avrupa’da yüzde 30 olan toplumsal medya kullanmasının Türkiye’de yüzde 70’i bulması, tüm bu yapıların dikkatini çekiyor. Terör örgütleri de her vesileyle toplumsal medyayı operasyon üssü haline dönüştürüyor.
YÜZDE 15 YEM OLUYORLAR
Emniyet Genel Müdürlüğü Siber Cürümlerle Gayret Daire Başkanlığı da süreci yakından takip ediyor. Emniyet Müdürlüğü kaynaklarına göre, toplumsal medya üzerinde sistemli bir biçimde dezenformatif, manipülatif ve propaganda içeriklerini barındıran hashtag ve paylaşımların yüzde 32’si FETÖ’cü hesaplar tarafınca gerçekleştiriliyor.
Bu çeşit paylaşımların yüzde 23’ü marjinal sol, yüzde 18’i PKK terör örgütü, yüzde 12’si DHKP-C terör örgütü tarafınca yapılıyor. Bu hashtag ve paylaşımların yüzde 15’i ise genel kullanıcılar tarafınca gerçekleştiriliyor, yani bir manada terör örgütlerine yem oluyorlar.
Emniyet kaynaklarının, terör örgütlerinin toplumsal medya kullanmasıyla ilgili tespitleri de şöyleki:
FETÖ başta olmak üzere terör örgütleri ve bunlara bağlı kitle toplumsal medyayı aktif olarak kullanıyor. Bilhassa yurtharicinde firari olarak bulunan örgüt mensuplarının açıktan, yurtarasındaki destekçilerinin ise uydurma hesaplar aracılığı ile meydana gelen her olayı kullanarak toplumu ayrıştırmaya ve devlet tarafınca yürütülen faaliyetleri manipüle ederek değersizleştirilmeye uğraşıyor. Bu çeşit faaliyetlerini, çeşitli ideoloji ve cinsel kimlikler altına girerek “ters algı/trolleme” (içine büründüğü kimliği makûs savunarak ya da radikal göstererek) idaresiyle yapmaya çalışıyor. Bu dezenformasyon ögeleriyle, orman yangınları ile ilgili olarak ülkede yaşayanların üzerinde kaygı, panik, endişe ve toplumda kaos yaratmayı amaçlıyorlar.
DİKKAT YEM OLMAYIN
olağan olarak, toplumsal medya, karşısındakinin fikrine hürmet duyarak, her fikrin lisana getirildiği bir yer olmalı. Hakaret edilip küfür edilmemeli. Palavra değil gerçekler paylaşılmalı.
Ancak bunun için artık hayli geç. Yalnızca terör örgütleri değil, birtakım devletler bile asimetrik savaşı buradan yürütüyor. Hatta toplumsal ayaklanma ve darbeye giden süreçler tetikleniyor. Tüm bunlara karşı Almanya ve Fransa’nın çıkardığı üzere tesirli yasal tedbirler vakit ortasında tüm ülkelerde gündeme gelecektir. Ancak o güne kadar kendi kimliği ile bu mecrada olanların, palavradan, hakaretten, iftiradan, algı operasyonlarından uzak durarak emin olmadığı paylaşımlardan kaçınması ve yem olmaması yerinde olur.
KAYNAK: HÜRRİYET
Türkiye yangına karşı tek yürek oldu!
Son dakika haberi: Türkiye’nin ciğerleri yanarken, toplumsal medyada kimi hesaplar manipülasyon peşinde.
Hürriyet Gazetesi Müellifi Nedim Şener, toplumsal medyadan yayılan palavraların tehlikesine dikkati çekti. Paylaşımların sıklıkla FETÖ, marjinal sol ve PKK’ya ilişkin kümeler tarafınca yapıldığını aktaran Şener, yüzde 15’inin ise genel kullanıcılara ilişkin olduğunu belirtti.
“Terör örgütlerine yem olmayın” uyarısı yapan Şener’in yazısından ilgili kısım şu biçimde:
Türkiye, bir yandan ormanlarındaki yangınlarla, öbür yandan bu yangına körükle giden toplumsal medya hesaplarıyla boğuşuyor.
28 Temmuz ile 3 Ağustos içinde 38 vilayette 154 yangından 145’i denetim altına alındı, 9 yangın ise devam ediyor.
Fakat, toplumsal medyadaki kundakçılar hiç boş durmadı, bir türlü denetim altına alınamıyor.
İrtibat hakkı ve fikir özgürlüğünün en ileri seviyede kullanmasını sağlayabilecekken, terör örgütlerinin, istihbarat örgütlerinin, tesir casuslarının, makûs niyetlilerin elinde; insanların ruh sıhhatini, toplumların huzurunu bozan bir mecraya dönüştürülen toplumsal medya platformları olağan olarak tüm devletler tarafınca yasalar çerçevesinde yakından izleniyor.
TERÖR ÖRGÜTLERİ VE MEDYA KULLANIMI
Evvelce her tıp terör örgütü, maksadı doğrultusunda; toplumda kaygı ve paniği yaymak ve propaganda yapmak için, hazırladığı yazılı metin ve görselleri bir ortaya getirir, basacak matbaa bulur, kâğıt temin edip mecmua yahut kitabını basardı. daha sonra da onu dağıtmak ya da saklı kapalı satmaya uğraşırdı. Bu yolla da hayli hudutlu sayıda şahsa ulaşabilirdi.
Artık ise, ister örgüt propagandasını yapmak, ister dehşet ve panik yaymak, ister “algı operasyonları” için bir toplumsal medya hesabı açması kâfi. Kapatılsa dahi kendisi ya da birebir örgütten bir oburu çabucak benzerini açabiliyor.
Bilinen niçinlerden kaynaklandığı üzere, terör örgütü PKK tarafınca da üstlenilen sabotajlarla çıkarılan yüzlerce orman yangını ile ilgili toplumsal medyada yaşanan tartışmalar nasıl bir kaos ortamına itildiğimizi gösteriyor.
Avrupa’da yüzde 30 olan toplumsal medya kullanmasının Türkiye’de yüzde 70’i bulması, tüm bu yapıların dikkatini çekiyor. Terör örgütleri de her vesileyle toplumsal medyayı operasyon üssü haline dönüştürüyor.
YÜZDE 15 YEM OLUYORLAR
Emniyet Genel Müdürlüğü Siber Cürümlerle Gayret Daire Başkanlığı da süreci yakından takip ediyor. Emniyet Müdürlüğü kaynaklarına göre, toplumsal medya üzerinde sistemli bir biçimde dezenformatif, manipülatif ve propaganda içeriklerini barındıran hashtag ve paylaşımların yüzde 32’si FETÖ’cü hesaplar tarafınca gerçekleştiriliyor.
Bu çeşit paylaşımların yüzde 23’ü marjinal sol, yüzde 18’i PKK terör örgütü, yüzde 12’si DHKP-C terör örgütü tarafınca yapılıyor. Bu hashtag ve paylaşımların yüzde 15’i ise genel kullanıcılar tarafınca gerçekleştiriliyor, yani bir manada terör örgütlerine yem oluyorlar.
Emniyet kaynaklarının, terör örgütlerinin toplumsal medya kullanmasıyla ilgili tespitleri de şöyleki:
FETÖ başta olmak üzere terör örgütleri ve bunlara bağlı kitle toplumsal medyayı aktif olarak kullanıyor. Bilhassa yurtharicinde firari olarak bulunan örgüt mensuplarının açıktan, yurtarasındaki destekçilerinin ise uydurma hesaplar aracılığı ile meydana gelen her olayı kullanarak toplumu ayrıştırmaya ve devlet tarafınca yürütülen faaliyetleri manipüle ederek değersizleştirilmeye uğraşıyor. Bu çeşit faaliyetlerini, çeşitli ideoloji ve cinsel kimlikler altına girerek “ters algı/trolleme” (içine büründüğü kimliği makûs savunarak ya da radikal göstererek) idaresiyle yapmaya çalışıyor. Bu dezenformasyon ögeleriyle, orman yangınları ile ilgili olarak ülkede yaşayanların üzerinde kaygı, panik, endişe ve toplumda kaos yaratmayı amaçlıyorlar.
DİKKAT YEM OLMAYIN
olağan olarak, toplumsal medya, karşısındakinin fikrine hürmet duyarak, her fikrin lisana getirildiği bir yer olmalı. Hakaret edilip küfür edilmemeli. Palavra değil gerçekler paylaşılmalı.
Ancak bunun için artık hayli geç. Yalnızca terör örgütleri değil, birtakım devletler bile asimetrik savaşı buradan yürütüyor. Hatta toplumsal ayaklanma ve darbeye giden süreçler tetikleniyor. Tüm bunlara karşı Almanya ve Fransa’nın çıkardığı üzere tesirli yasal tedbirler vakit ortasında tüm ülkelerde gündeme gelecektir. Ancak o güne kadar kendi kimliği ile bu mecrada olanların, palavradan, hakaretten, iftiradan, algı operasyonlarından uzak durarak emin olmadığı paylaşımlardan kaçınması ve yem olmaması yerinde olur.
KAYNAK: HÜRRİYET