Öndüün yazıverdiidim, Alanya'da dağ daş muz, avgada olmuş, millet muza, avgadaya havaslanmış, cavırcılıgdan ümüdünü kesen motelciler Aydab'dan, Selinti'den, Sedire'den yer alıb, cemakanlara muz ekmişler, dağ daş avgada olmuş deyi. Benim yazıyı okuyanlar "Amat Emmi, muzun yanında millet bi de koza (ceviz) havaslandı" dediler. Hindi yaylalarda herkez koz ekerimiş. Hindiki kozlar da esgi çetin kozlara benzemeyoru. Esgiden kozun içini çıkarıcaaz deyi ömrümüz özeemiz üzülürdü. Hadda hindi elinile bile gırılan koz varımış. Benim güccüglüümde eylül, ekim ayında koz silkilirdi. Koz silken adam zayıf olurdu. Şişman adam koz silkemezdi. Neci silkemezdi derseniz, koz aacı gevreg olduundan şişman adamı dardmazdı. Kozu silken adamın uzun bi sırıı olurdu. Endee sırıg da işamın yeni yetişeninden olurdu. En eyi koz silkicileri de Urumdaş'dan, Dere'den, Mamısedi'den çıkardı. Eşguvatıla koza vururlar, koz patır patır dibine dökülürdü. Dibine sırııla silkilen kozları üplemeg bi gönül azabııdı. Üplersin, beere toplarsın, enercime koz gabıı ermişise gendiliinden gabıg çıkıverirdi, gabıg ermedise endeenin gabıını ayıtlaması gönülezabıdı. Adamın elinin içi koz ketirinden görünmezdi, naadar yıkasan da bi ay engi ketir geçmezdi. Bilader koz lafını böön bitiremedim. Taa öörü var, yarın devam ediceez. Benden böönlüg bu gadar. Hadi galın saalıcaala.
ircfrm.net için Yenialanya-com sitesinden alıntı yapılmıştır.
ircfrm.net için Yenialanya-com sitesinden alıntı yapılmıştır.