Marmara Depremi’nde ömrünü kaybedenler Gölcük’te anıldı
Kavaklı Mahallesi kıyısında düzenlenen aktiflik hürmet duruşunun akabinde İstiklal marşı ve Kur’an-ı Kerim okunmasıyla başladı.
Programda konuşan Türkiye Büyük Millet Meclisi Lider Vekili Haydar Akar, anma aktifliğinin yurt geneline yayılarak farkındalık yaratılabileceğini, Gölcük önderliğinde Türkiye Sarsıntı Merkezi oluşturulabileceğini aktardı.
Akar, “Okullarda sarsıntı farkındalığı yaratırken, beraberinde doğal afet farkındalığını da yaratmak lazım. Bu eğitim çocuklarımıza ve gençlerimize verilmelidir.” diye konuştu.
Kocaeli Valisi Seddar Yavuz, her ilin Türk milletinin adeta bir evladı olduğunu söz ederek, “Milletimizin 81 evladı, yani 81 ili var. Hangi vilayetimizde acı yaşansa içimiz yanar ve yardıma koşarız. Bu vesileyle 17 Ağustos tarihinde yüreğimiz yanmıştır. bir daha maalesef yangılar, sellerle kardeşlerimizi kaybettik.” dedi.
Yavuz, 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nin akabinde afetlere ait paradigma değişikliği gerçekleştiğini, bu değişikliğin AFAD sisteminin kurulmasıyla başladığını, afet ve acil durumlarla ilgili tüm önlemlerin idaresinin tek bir merkezden yürütüldüğünü vurguladı.
Ortadan geçen senelera karşın yapı stoku sıkıntısının sürdüğünü lisana getiren Yavuz, şunları söylemiş oldu:
“Türkiye’deki yapı stoku eski bir stok. Bunların bir anda değiştirilebilmesi, dönüştürülebilmesi hayli kolay değil. Geçen yıl burada sizlere deklare ettiğım üzere 28 ağır hasarlı bina vardı yıkılamamıştı. Bununla ilgili 8’i fiilen yıkıldı, kalanlardan 3’ü yürütmeyi durdurma sonucu aldı. Belediyelerimizle iş birliği yaparak, 11’inin daha yıkılması tarafında talimat verdim, ihalesini yaptık. Bunlardan 1’i daha yıkıldı. Başka 10 binanın yıkımı ise bir ay içerisinde tamamlanacak. Birlik olalım birbirimize dayanak verelim bu binalarda can kaybımız olmasın biz birlik olduktan daha sonra çözemeyeceğimiz sorun yoktur. Mal canın yongasıdır lakin mal canı getirmez, can malı getirir. Bundan dolayı birlik olalım bu problemleri birlikte çözelim.”
Dönüştürülmesi gereken 24 bin konut bulunuyor
Kocaeli Büyükşehir Belediye Lideri Tahir Büyükakın ise artık kimi şeyleri değiştirmek gerektiğini söylemiş oldu.
“Belki de değiştirmemiz gereken en değerli şey iş yapma biçimlerimiz, hazırlık yapma biçimlerimiz… Farkındalık üzerine ve yapılanlar üzerine konuşulmalı.” diyen Büyükakın, ağır hasarlı binaların yıkımına ait yürütülen çalışmalar hakkında şunları söylemiş oldu:
“Kocaeli’de yaklaşık 1500 kadar hasarlı konut var. Vaktinde, temelinde ihtiras yattığına inandığım sebeplerle bir tarafında alıcı, bir tarafında satıcının, öbür tarafta kamu yöneticisinin olduğu bir yaklaşım ile bu durum ortaya çıkmış. Kabahatli arayacak değiliz. Şu anda, günahı kimin üzerine atacağımızla uğraşacak da değiliz. Bu olmuş, binalar yıkılmış, beşerler vefat etmiş, sakat kalmış. Lakin hala, 22 sene daha sonra bugün 1500 konut duruyor. ‘Efendim niçin yıkmıyorsunuz? misyonlu değil misiniz?’ denebilir. O kadar sıradan değil, zira hukuksal sıkıntılar var. örneğin şu anda vatandaş orta hasarlı konutları, ‘ben yapacağım’ dediğinde, onu yıkma talihimiz yok. 1400 kadar orta hasarlı konut var. Bu sene başlatmış olduğumız süreçte 113 riskli yapıyı yıktık. Lakin bu kentte 28 ağır hasarlı konut var. İçine girilmemesi gerekiyor. Maalesef bunların ortasında yaşayan beşerler var. Yaptığımız risk kıymetlendirme tahlillerine göre, bu kentte hala 24 bin konutun dönüştürülmesi gerekiyor. Bu konutlar riskli. Ağır hasarlı ve orta hasarlı konutlardan bahsetmiyorum. Kimisi yerinden dolayı risk altında, kimisi inşaat kurallarına uyulmamasından, sarsıntı yönetmeliklerinden, geçmişte kalmış olmasından dolayı risk altında. “
KAYNAK: AA
Kavaklı Mahallesi kıyısında düzenlenen aktiflik hürmet duruşunun akabinde İstiklal marşı ve Kur’an-ı Kerim okunmasıyla başladı.
Programda konuşan Türkiye Büyük Millet Meclisi Lider Vekili Haydar Akar, anma aktifliğinin yurt geneline yayılarak farkındalık yaratılabileceğini, Gölcük önderliğinde Türkiye Sarsıntı Merkezi oluşturulabileceğini aktardı.
Akar, “Okullarda sarsıntı farkındalığı yaratırken, beraberinde doğal afet farkındalığını da yaratmak lazım. Bu eğitim çocuklarımıza ve gençlerimize verilmelidir.” diye konuştu.
Kocaeli Valisi Seddar Yavuz, her ilin Türk milletinin adeta bir evladı olduğunu söz ederek, “Milletimizin 81 evladı, yani 81 ili var. Hangi vilayetimizde acı yaşansa içimiz yanar ve yardıma koşarız. Bu vesileyle 17 Ağustos tarihinde yüreğimiz yanmıştır. bir daha maalesef yangılar, sellerle kardeşlerimizi kaybettik.” dedi.
Yavuz, 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nin akabinde afetlere ait paradigma değişikliği gerçekleştiğini, bu değişikliğin AFAD sisteminin kurulmasıyla başladığını, afet ve acil durumlarla ilgili tüm önlemlerin idaresinin tek bir merkezden yürütüldüğünü vurguladı.
Ortadan geçen senelera karşın yapı stoku sıkıntısının sürdüğünü lisana getiren Yavuz, şunları söylemiş oldu:
“Türkiye’deki yapı stoku eski bir stok. Bunların bir anda değiştirilebilmesi, dönüştürülebilmesi hayli kolay değil. Geçen yıl burada sizlere deklare ettiğım üzere 28 ağır hasarlı bina vardı yıkılamamıştı. Bununla ilgili 8’i fiilen yıkıldı, kalanlardan 3’ü yürütmeyi durdurma sonucu aldı. Belediyelerimizle iş birliği yaparak, 11’inin daha yıkılması tarafında talimat verdim, ihalesini yaptık. Bunlardan 1’i daha yıkıldı. Başka 10 binanın yıkımı ise bir ay içerisinde tamamlanacak. Birlik olalım birbirimize dayanak verelim bu binalarda can kaybımız olmasın biz birlik olduktan daha sonra çözemeyeceğimiz sorun yoktur. Mal canın yongasıdır lakin mal canı getirmez, can malı getirir. Bundan dolayı birlik olalım bu problemleri birlikte çözelim.”
Dönüştürülmesi gereken 24 bin konut bulunuyor
Kocaeli Büyükşehir Belediye Lideri Tahir Büyükakın ise artık kimi şeyleri değiştirmek gerektiğini söylemiş oldu.
“Belki de değiştirmemiz gereken en değerli şey iş yapma biçimlerimiz, hazırlık yapma biçimlerimiz… Farkındalık üzerine ve yapılanlar üzerine konuşulmalı.” diyen Büyükakın, ağır hasarlı binaların yıkımına ait yürütülen çalışmalar hakkında şunları söylemiş oldu:
“Kocaeli’de yaklaşık 1500 kadar hasarlı konut var. Vaktinde, temelinde ihtiras yattığına inandığım sebeplerle bir tarafında alıcı, bir tarafında satıcının, öbür tarafta kamu yöneticisinin olduğu bir yaklaşım ile bu durum ortaya çıkmış. Kabahatli arayacak değiliz. Şu anda, günahı kimin üzerine atacağımızla uğraşacak da değiliz. Bu olmuş, binalar yıkılmış, beşerler vefat etmiş, sakat kalmış. Lakin hala, 22 sene daha sonra bugün 1500 konut duruyor. ‘Efendim niçin yıkmıyorsunuz? misyonlu değil misiniz?’ denebilir. O kadar sıradan değil, zira hukuksal sıkıntılar var. örneğin şu anda vatandaş orta hasarlı konutları, ‘ben yapacağım’ dediğinde, onu yıkma talihimiz yok. 1400 kadar orta hasarlı konut var. Bu sene başlatmış olduğumız süreçte 113 riskli yapıyı yıktık. Lakin bu kentte 28 ağır hasarlı konut var. İçine girilmemesi gerekiyor. Maalesef bunların ortasında yaşayan beşerler var. Yaptığımız risk kıymetlendirme tahlillerine göre, bu kentte hala 24 bin konutun dönüştürülmesi gerekiyor. Bu konutlar riskli. Ağır hasarlı ve orta hasarlı konutlardan bahsetmiyorum. Kimisi yerinden dolayı risk altında, kimisi inşaat kurallarına uyulmamasından, sarsıntı yönetmeliklerinden, geçmişte kalmış olmasından dolayı risk altında. “
KAYNAK: AA