Marmara Belediyeler Birliği Lideri Büyükakın: Yüzeyde müsilaj kalmadı
Doç. Dr. Tahir Büyükakın, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Müsilaj Sorunu Araştırma Komitesi İstanbul istişare toplantısına katıldı. Farklı siyasi partilerin temsilcilerinin yer aldığı görüşmede İzmit Körfezi Ölçeğinde Sürdürülebilir Etraf İdaresi başlığında bir sunum gerçekleştiren Lider Büyükakın, Marmara Belediyeler Birliği Lideri olarak da müsilaj sorununun sebepleri ve tahlil yolları üzerine bir kıymetlendirme yaptı.
“YÜZEYDE KALMADIĞINI GÖRÜYORUZ”
“Temizlik çalışmaları ile şu an müsilajın yüzeyde kalmadığını görüyoruz” diyerek konuşmasına başlayan Lider Büyükakın, “Ama denizin altında olduğunu biliyoruz. Global ısınma konusu çoklukla bizim denetimimizde olmayan bir şey deniyor. Fakat bizim buna farklı bir başlık ayırmamız ve bununla ilgili de önlemler almamız gerektiği açıkça ortadadır. İkincisi evsel kaynaklı atık suların denize deşarj edilmesidir. O denli ki Marmara Denizi’ne günde dört milyon metreküpü geçen atık su deşarjı yapılıyor. Marmara Denizi’ne komşu kentlerin oluşturduğu bu atık suların yüzde elli üçü yalnızca ön arıtma yapıldıktan daha sonra deşarj yapılıyor. Buranın altını çizerek söylüyorum, ön arıtma denilen uygulama Marmara Denizi’ne atık sular arıtılmadan deşarj yapılmasıdır. Kocaeli olarak biyolojik arıtmayı bile biz kâfi arıtma olarak görmüyoruz. İleri biyolojik arıtma yapılması” dedi.
“ERGENE VE SUSURLUK HAVZASI AÇISINDAN BU PROBLEM MERCEK ALTINA ALINMALIDIR”
Sanayi faaliyetlerin de bir daha misal biçimde Marmara Denizi’nde önemli kirlilik tesiri oluşturduğunu söz eden Lider Büyükakın, “Özellikle Ergene ve Susurluk Havzası açısından bu sıkıntı mercek altına alınmalıdır. Zirai faaliyetler buradaki kusurlu sulama ve gübreleme faaliyetleriyle onların yüzey suları ile denize ulaşmasının muhakkak mercek altına alınması gerekiyor. Öteki bir taraftan bilhassa de kıyı yapılarının limanlar, iskeleler, tersaneler üzere tesislerin de mercek altına kesinlikle alınmalıdır. Bunun yanı sıra gemi trafiği fazlaca az konuşulan bir başlık bulunmasına rağmen gemi trafiği de kesinlikle değerlendirilmelidir. Dışsal faktörler diye tabir edebileceğimiz örneğin Tuna Irmağı üzere suların da bu kıymetlendirme içerisinde olması da gerekmektedir” diye konuştu.
“MARMARA’NIN BİR BÜTÜN OLARAK ELE ALINMASI GEREKİYOR”
Marmara Belediyeler Birliği Lideri Büyükakın, müsilaj sorunu üzerine değerlendirmesine şöyleki devam etti:
“Bir kısmı Etraf Bakanlığı bir kısmı Tarım ve Orman Bakanlığı, bir kısmı Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, başka bir taraftan Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanlığı, hatta Dışişleri Bakanlığımızı ilgilendiren tabi bunun yanında belediyeleri de fazlaca yakından ilgilendiren bir problemle karşı karşıyayız. Gelinen bu son nokta itibariyle, eski fikirleri ve yaklaşımları bir daha düşünmemiz gerekiyor. Bu sorun zatenız ne kadar geriye giderseniz gidin bizim ortak eserimizdir. Onun da altını bilhassa çizmek istiyorum. bir daha düşünmemiz gerekir derken iş yapmak için baş yapımızı da gözden geçirmeliyiz. Yapılması gereken epeyce kıymetli şeylerden bir tanesi de birlikte çalışmaktır. Ve bir arada çalışmak zorundayız. Marmara’nın bir bütün olarak ele alınması gerekiyor. Yani bütüncül yaklaşımı gözden kaçırdığımız da biz bir daha bir şeyleri eksik yapacağız. Pekala ne yapacağız? Aslında ne yapacağımızı da biliyoruz. Yani bu kurul toplanmamış olsaydı daha evvelki çalışmalar yapılmamış olsaydı da aslında tek tek su kanal yönetimleri yahut belediyeler yahut öteki ilgili organlar ne yapmaları gerektiğini biliyorlar. Pekala niçin yapmıyorlar. Az evvelki konuşmalarda da ortaya çıktı. Bu projelerin finansal olarak ele alınması, desteklenmesi, nakdî katkının yapılması gereğidir”
“ENERJİ MALİYETLERİNE AİT TEŞVİKLERİ DEĞERLİ GÖRÜYORUZ”
“Geçmiş 40 yıl, 50 yıl yahut daha yakın periyotlarda dünyada çevresel hassasiyetlerimiz bu kadar ileri seviyede değildi” diyen Büyükakın, şu sözleri kullandı:
“MUTLAKA DİKKATE ALINMALI”
Havza idaresi olarak Marmara’nın bir bütün olarak ele alınması gerektiğinin de altını çizen Lider Büyükakın, “Bu kurul raporuna da kayda girerse bence fazlaca güzel bir şey yapılmış olur. Marmara’nın ve buna emsal başka havzaların bir üst ölçekte kıymetlendirilmesi gerekiyor. Son olarak bir daha aksiyon planında da geçen konulardan bir tanesi de Marmara Denizi’nin hassas bölge ilan edilmesi ile ilgiliydi. Bu bölgenin hassas bölge ilan edilmesi hangi bölgede hangi standartlarının uygulanacağı da kesinlikle dikkate alınmalıdır” diye konuştu.
“İZMİT KÖRFEZİ’NDE YAPTIĞIMIZ ÇALIŞMALARDAN BAHSETMEK İSTİYORUM”
Marmara Belediyeler Birliği Lideri olarak yaptığı bu değerlendirmelerin akabinde İzmit Körfezi Ölçeğinde Sürdürülebilir Etraf İdaresi başlıklı sunumuna geçen Kocaeli Büyükşehir Belediye Lideri Tahir Büyükakın, “35 tane liman, iskele ve platformun olduğu, on bir bin ile on iki bin gemi hareketinin olduğu İzmit Körfezi’nde yaptığımız çalışmalardan bahsetmek istiyorum. Körfez’in su akıntısı, yüzey suyu 10-12 günde Körfezin güney kıyılarından kuzebir daha gerçek dönemi daim yapar. Üste 10-15 metre aralığında az tuzlu Karadeniz suyu, altta ise daha tuzlu Akdeniz suyu yer alır. Büyükşehir Belediyesi 2004 yılında vilayet sonlarında İstanbul’la birlikte Büyükşehir Belediyesi oldu. 2006 yılında Büyükşehir Belediyemiz, bakanlıktan denizlerin üzerinde kontrol yetkisi çalışmaları yetkisini aldı. İzmit Körfezi’nin su kalitesini izlenme çalışmalarına o tarih itibariyle başlandı. Deniz uçağı ile kontroller yaptık. Gemilerden atık alınması ve deniz süpürgeleri hizmeti vermeye 2008 yılında başladık. başlatmış olduğumız çalışmalar yardımıyla Karamürsel kıyısında mavi bayrak aldık” dedi.
“İLERİ BIYOLOJİK ARITMA”
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin İzmit Körfezi üzerinde yaptığı çalışmaları ayrıntılı bir biçimde anlatan Lider Büyükakın, kelamlarını şöyleki noktaladı:
KAYNAK: İHA
Doç. Dr. Tahir Büyükakın, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Müsilaj Sorunu Araştırma Komitesi İstanbul istişare toplantısına katıldı. Farklı siyasi partilerin temsilcilerinin yer aldığı görüşmede İzmit Körfezi Ölçeğinde Sürdürülebilir Etraf İdaresi başlığında bir sunum gerçekleştiren Lider Büyükakın, Marmara Belediyeler Birliği Lideri olarak da müsilaj sorununun sebepleri ve tahlil yolları üzerine bir kıymetlendirme yaptı.
“YÜZEYDE KALMADIĞINI GÖRÜYORUZ”
“Temizlik çalışmaları ile şu an müsilajın yüzeyde kalmadığını görüyoruz” diyerek konuşmasına başlayan Lider Büyükakın, “Ama denizin altında olduğunu biliyoruz. Global ısınma konusu çoklukla bizim denetimimizde olmayan bir şey deniyor. Fakat bizim buna farklı bir başlık ayırmamız ve bununla ilgili de önlemler almamız gerektiği açıkça ortadadır. İkincisi evsel kaynaklı atık suların denize deşarj edilmesidir. O denli ki Marmara Denizi’ne günde dört milyon metreküpü geçen atık su deşarjı yapılıyor. Marmara Denizi’ne komşu kentlerin oluşturduğu bu atık suların yüzde elli üçü yalnızca ön arıtma yapıldıktan daha sonra deşarj yapılıyor. Buranın altını çizerek söylüyorum, ön arıtma denilen uygulama Marmara Denizi’ne atık sular arıtılmadan deşarj yapılmasıdır. Kocaeli olarak biyolojik arıtmayı bile biz kâfi arıtma olarak görmüyoruz. İleri biyolojik arıtma yapılması” dedi.
“ERGENE VE SUSURLUK HAVZASI AÇISINDAN BU PROBLEM MERCEK ALTINA ALINMALIDIR”
Sanayi faaliyetlerin de bir daha misal biçimde Marmara Denizi’nde önemli kirlilik tesiri oluşturduğunu söz eden Lider Büyükakın, “Özellikle Ergene ve Susurluk Havzası açısından bu sıkıntı mercek altına alınmalıdır. Zirai faaliyetler buradaki kusurlu sulama ve gübreleme faaliyetleriyle onların yüzey suları ile denize ulaşmasının muhakkak mercek altına alınması gerekiyor. Öteki bir taraftan bilhassa de kıyı yapılarının limanlar, iskeleler, tersaneler üzere tesislerin de mercek altına kesinlikle alınmalıdır. Bunun yanı sıra gemi trafiği fazlaca az konuşulan bir başlık bulunmasına rağmen gemi trafiği de kesinlikle değerlendirilmelidir. Dışsal faktörler diye tabir edebileceğimiz örneğin Tuna Irmağı üzere suların da bu kıymetlendirme içerisinde olması da gerekmektedir” diye konuştu.
“MARMARA’NIN BİR BÜTÜN OLARAK ELE ALINMASI GEREKİYOR”
Marmara Belediyeler Birliği Lideri Büyükakın, müsilaj sorunu üzerine değerlendirmesine şöyleki devam etti:
“Bir kısmı Etraf Bakanlığı bir kısmı Tarım ve Orman Bakanlığı, bir kısmı Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, başka bir taraftan Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanlığı, hatta Dışişleri Bakanlığımızı ilgilendiren tabi bunun yanında belediyeleri de fazlaca yakından ilgilendiren bir problemle karşı karşıyayız. Gelinen bu son nokta itibariyle, eski fikirleri ve yaklaşımları bir daha düşünmemiz gerekiyor. Bu sorun zatenız ne kadar geriye giderseniz gidin bizim ortak eserimizdir. Onun da altını bilhassa çizmek istiyorum. bir daha düşünmemiz gerekir derken iş yapmak için baş yapımızı da gözden geçirmeliyiz. Yapılması gereken epeyce kıymetli şeylerden bir tanesi de birlikte çalışmaktır. Ve bir arada çalışmak zorundayız. Marmara’nın bir bütün olarak ele alınması gerekiyor. Yani bütüncül yaklaşımı gözden kaçırdığımız da biz bir daha bir şeyleri eksik yapacağız. Pekala ne yapacağız? Aslında ne yapacağımızı da biliyoruz. Yani bu kurul toplanmamış olsaydı daha evvelki çalışmalar yapılmamış olsaydı da aslında tek tek su kanal yönetimleri yahut belediyeler yahut öteki ilgili organlar ne yapmaları gerektiğini biliyorlar. Pekala niçin yapmıyorlar. Az evvelki konuşmalarda da ortaya çıktı. Bu projelerin finansal olarak ele alınması, desteklenmesi, nakdî katkının yapılması gereğidir”
“ENERJİ MALİYETLERİNE AİT TEŞVİKLERİ DEĞERLİ GÖRÜYORUZ”
“Geçmiş 40 yıl, 50 yıl yahut daha yakın periyotlarda dünyada çevresel hassasiyetlerimiz bu kadar ileri seviyede değildi” diyen Büyükakın, şu sözleri kullandı:
“MUTLAKA DİKKATE ALINMALI”
Havza idaresi olarak Marmara’nın bir bütün olarak ele alınması gerektiğinin de altını çizen Lider Büyükakın, “Bu kurul raporuna da kayda girerse bence fazlaca güzel bir şey yapılmış olur. Marmara’nın ve buna emsal başka havzaların bir üst ölçekte kıymetlendirilmesi gerekiyor. Son olarak bir daha aksiyon planında da geçen konulardan bir tanesi de Marmara Denizi’nin hassas bölge ilan edilmesi ile ilgiliydi. Bu bölgenin hassas bölge ilan edilmesi hangi bölgede hangi standartlarının uygulanacağı da kesinlikle dikkate alınmalıdır” diye konuştu.
“İZMİT KÖRFEZİ’NDE YAPTIĞIMIZ ÇALIŞMALARDAN BAHSETMEK İSTİYORUM”
Marmara Belediyeler Birliği Lideri olarak yaptığı bu değerlendirmelerin akabinde İzmit Körfezi Ölçeğinde Sürdürülebilir Etraf İdaresi başlıklı sunumuna geçen Kocaeli Büyükşehir Belediye Lideri Tahir Büyükakın, “35 tane liman, iskele ve platformun olduğu, on bir bin ile on iki bin gemi hareketinin olduğu İzmit Körfezi’nde yaptığımız çalışmalardan bahsetmek istiyorum. Körfez’in su akıntısı, yüzey suyu 10-12 günde Körfezin güney kıyılarından kuzebir daha gerçek dönemi daim yapar. Üste 10-15 metre aralığında az tuzlu Karadeniz suyu, altta ise daha tuzlu Akdeniz suyu yer alır. Büyükşehir Belediyesi 2004 yılında vilayet sonlarında İstanbul’la birlikte Büyükşehir Belediyesi oldu. 2006 yılında Büyükşehir Belediyemiz, bakanlıktan denizlerin üzerinde kontrol yetkisi çalışmaları yetkisini aldı. İzmit Körfezi’nin su kalitesini izlenme çalışmalarına o tarih itibariyle başlandı. Deniz uçağı ile kontroller yaptık. Gemilerden atık alınması ve deniz süpürgeleri hizmeti vermeye 2008 yılında başladık. başlatmış olduğumız çalışmalar yardımıyla Karamürsel kıyısında mavi bayrak aldık” dedi.
“İLERİ BIYOLOJİK ARITMA”
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin İzmit Körfezi üzerinde yaptığı çalışmaları ayrıntılı bir biçimde anlatan Lider Büyükakın, kelamlarını şöyleki noktaladı:
KAYNAK: İHA