Manavgat’ta yangını büyüten sebep belirtildi
Antalya Orman Bölge Müdürü Dikici, 28 Temmuz’da Manavgat’ta başlayan ve 10 gün boyunca Gündoğmuş, Alanya, Akseki ve İbradı ilçeleri de dahil 5 ilçede 59 mahallede devam eden, Türkiye’nin Cumhuriyet tarihli en büyük yangını olarak kayıtlara geçen Manavgat yangınını detaylarıyla Demirören Haber Ajansı’na (DHA) anlattı.
YANGIN SAYISI 180’İ GEÇTİ
Antalya’da şu ana kadar bu yılki yangın sayısının 180’i geçtiğini belirten Vedat Dikici, 28’inden daha sonra çıkan yangınların ise büyük afet niteliğinde olduğu için ses getirdiğini söylemiş oldu. Dikici, “bu biçimdea kadar bizim 160 civarı yangınımız vardı. Daima çaba ediyoruz. Yılda ortalama Antalya’da 250- 300 orman yangını çıkıyor” dedi.
Bu yıl ayın 27’sinden itibaren başlayan aşırı sıcakların yaşandığını vurgulayan Dikici, “40 derecenin üstünde hava sıcaklığı. Nem oranı yüzde 8, 7 ve 6’ları gördü, neredeyse nemsiz takır takır kuru bir hava. Her yer kurudu. Rüzgar poyraz, saatte 40-50 kilometreleri geçti hatta helikopterle pilotlarımız ölçtüğünde bana ’42 knot’ dedi yani 84 kilometre” diye konuştu.
İkinci yangının çıktığı Kepezbeleni’ne helikopterle rüzgardan giremediklerini anlatan Dikici, “Türbülanstan müdahale etme bahtımız olmadı bir müddet. bu biçimde bir rüzgar, bu biçimde düşük nem ve bu kadar yüksek hava sıcaklığı ve 15 gün mühletle hiç esnemeden devam etti. Bu ne hale getiriyor, artık önümüzdeki bütün orman yanmaya hazır” dedi.
‘DUMANIN ISITTIĞI YER YANMAYA BAŞLADI’
Evvelki yangınlarda alevin, aleviyle ilerlediğine dikkat çeken Dikici, “Şimdi artık bu alevden artık büyük bir atlamayla dumanın ısıttığı yer yanmaya başladı. esasen bu yangınların büyümesi bu biçimde oldu. Düşünün birinci çıkan yangında, ben Antalya’da helikopterin başında hazır bekliyorum, ihbar geldiğinde bindim. 11’inci dakikasında 2 kilometreyi geçmiş, 2,5 kilometreye yaklaşmıştı. Biz Manavgat’a 22 dakikada vardığımızda Kalemler Mahallesi yanıyordu. Helikoptere ‘Önce köyü kurtaralım’ diye talimat verdim” diye konuştu.
‘YANMAYAN HİÇBİR ŞEY YOKTU’
Saat 00.05’te Kepezbeleni’nden yangın ihbarı geldiğini kaydeden Dikici, şöyleki devam etti:
“İlk yangında Güğü Kulesi, her yerini bakılırsabildiğimiz kuledeydim ve neredeyse yangını denetim etmek üzereydik. Ufak tefek nüanslarımız kalmıştı. Oradan dürbünle gördük, yangının çıktığı yer Akseki’yi. Yangın bir saatte Oymapınar Barajı’nı geçti, Manavgat’la Oymapınar Barajı içindeki sırttan aştı, saat 02.30 üzere aşağı indim. Güzelyalı, Oymapınar bölgesinde yanmayan tutuşmayan hiç bir şey yoktu.”
EN BÜYÜK ALAN KAYBI İKİNCİ YANGINDA
Gebece Mahallesi’ne ve öbür taraftan barajın Sevinç Mahallesi tarafına yanlışsız aşan yangının 6 kilometre bantla geldiğini lisana getiren Dikici, “Düşünebiliyor musunuz? 2,5 saatte geldiği uzaklık Hocalı Mahallesi ve Kepezbeleni’ni aşmış, barajı aşmış, ikinci barajı geçti. Saat 03.00- 03.30 ortası da esasen yangın Sarılar’ın üstüne kadar gelmişti. aslına bakarsan en büyük alanın yanmasına sebep bu ikinci yangın oldu. Artık meskenlere, köylere kısmınca bizde mecbur evvel konutları ve insanları muhafazanın sıkıntısına düştük” diye konuştu.
EN HOŞ ORMAN KAPAN VADİSİ KURTULDU
İkinci yangının doğudan gelerek, bu bölgelerde birinci yangınla birleştiğini belirten Dikici, Beydiğin’in üstü Murtbeli’nden Kızıldağ’a yanlışsız ilerlediğini kaydederek, “Allah’tan Kızıldağ tarafında yangını kesmeyi başardık. Bir felaket oldu lakin Kızıldağ’da kesemesek Antalya’nın en hoş ormanı dediğimiz Kapan Vadisi vardı, 20 bin hektarlık bir orman alanı. Emin olun, 1 metrekare boş ağaçsız yeri yok. hiç bir yerleşim ve hiç bir boşluk yok ve yangında girip de müdahale edebileceğin hiç bir yeri yoktu. Şükür Allah’a, kapana girmeden kestik” dedi.
‘YANGIN DEĞİL AFETTİ’
Öteki tarafta ise Güğbeli’nin altından yangının devam etmesi durumunda, Akseki’nin Murtiçi Mahallesi’ne girerek, Gebece ve Ahmetler mahallelerinin üstünden tekrar Gündoğmuş yangınıyla birleşme tehlikesi yaşandığını lisana getiren Dikici, “Şükür ki orada yangını denetim altına almayı başardık. Yani bu yaşadığımız 10 günlük şey, ben 35 yıldır orman yangınlarıyla gayret ediyor, yangına gidiyorum. Çok yangın söndürdük ancak bu yangın değildi, bu sahiden bir afetti” diye konuştu.
KUZEYLİ RÜZGARA KARŞIN KUZEYE İLERLEYİŞ
Yangının kuzeyli rüzgarlar esmesine ve alınan bütün önlemlere karşın kuzeye hakikat ilerlediğini söyleyen Dikici, “Sabaha yakın güneye yanlışsız ilerliyor, öğlenden daha sonra batıya gerçek ilerliyor. O denli büyük bir felaketti ki bir de yerleşim yerlerinin içine dalması sahiden bu yangının bu hale gelmesini sağladı. Kaybettiğimiz 7 kişi var. Allah’tan rahmet diliyorum. Meskenlerini, hayvanlarını kaybedenler oldu, fazlaca makûs günler geçirdik. Herkese geçmiş olsun. Allah tekrar bu biçimde günler yaşatmasın” dedi.
3 YÖNTEMLE ORMANLAR YİNE YEŞERECEK
Bundan daha sonra ne yapılacağıyla ilgili bilgi de veren Orman Bölge Müdürü Dikici, “yeniden ormanlarımızı yeşerteceğiz. Orman Genel Müdürlüğü’müz 4 daire lideri gönderdi, yol haritamızı çizdik. Yapacaklarımızı belirledik, gruplarımızı kurduk. Artık sahayı temizleyip inşallah yeşillendirmenin kederine düştük. Bunu da 3 yöntemle yapacağız” diye konuştu.
Dikici, uygulanacak şekilleri ise şöyleki deklare etti:
“Hiç ulaşılamayacak, epey taşlık, kayalık doruklar var. Oraları doğal haline bırakacağız ki bunlar aslına bakarsanız çalılık olduğundan kendini yenileme bahtı var. Büyük ormanlarımızın olduğu yerler var, bunları tabi olarak gençleştireceğiz. Kozalakların ortasındaki tohumlar yangın ne kadar şiddetli de olsa kendini kozalağın ortasında koruyabiliyor. Bir ölçü da elimizde tohumumuz var ve tohum atarak tabi yolla tekrar elde edeceğiz. Bir ölçüde gençlikten yanan yerlerimiz var. 20- 25 yaşın altında. Artık oraları da mecburen dozer, makinelerle işleyip dikeceğiz. Köy kenarlarımıza keçi boynuzu üzere biraz daha yangını oyalayabilen tiplerden, yangına biraz daha güçlü cinslerden dikmeye uğraş edeceğiz ki, köylerimizi bu biçimde bir felaketten biraz daha düzgün koruyabilelim diye. bu türlü milletimizle, bütün kurumlarımızla birlikte sahayı tekrar yeşil hale getireceğiz.”
75 BİN HEKTAR ALAN, 50 BİNİ ORMANLIK
Yangının etkilediği alan büyüklüğüyle ilgili de bilgi veren Vedat Dikici, ölçümlerin devam ettiğini belirterek, varsayımlara nazaran yangının kapsadığı genel alanın 75 bin hektar, bunun 50 bin hektar civarının orman olduğunu düşündüklerini deklare etti. Yanan alanlardaki ‘servet’ tabir edilen ağaçların kesilip, satılarak temizleme yoluna gidileceğini de söyleyen Dikici, ormanlık alandaki kayıp ağaç sayısının yaklaşık 12 milyon adet ve 6 milyon metreküp civarında olduğunu da deklare etti.
Yangınların niçinleriyle ilgili ise gözaltılar olduğunu, savcılığın soruşturmasının devam ettiğini ve sonuçlarının açıklanacağını da kaydeden Vedat Dikici, orman yangınlarının yüzde 90’dan fazlasının insan eliyle çıktığını vurgulayarak, dikkatli olunması konusunda uyardı.
KAYNAK: DHA
Antalya Orman Bölge Müdürü Dikici, 28 Temmuz’da Manavgat’ta başlayan ve 10 gün boyunca Gündoğmuş, Alanya, Akseki ve İbradı ilçeleri de dahil 5 ilçede 59 mahallede devam eden, Türkiye’nin Cumhuriyet tarihli en büyük yangını olarak kayıtlara geçen Manavgat yangınını detaylarıyla Demirören Haber Ajansı’na (DHA) anlattı.
YANGIN SAYISI 180’İ GEÇTİ
Antalya’da şu ana kadar bu yılki yangın sayısının 180’i geçtiğini belirten Vedat Dikici, 28’inden daha sonra çıkan yangınların ise büyük afet niteliğinde olduğu için ses getirdiğini söylemiş oldu. Dikici, “bu biçimdea kadar bizim 160 civarı yangınımız vardı. Daima çaba ediyoruz. Yılda ortalama Antalya’da 250- 300 orman yangını çıkıyor” dedi.
Bu yıl ayın 27’sinden itibaren başlayan aşırı sıcakların yaşandığını vurgulayan Dikici, “40 derecenin üstünde hava sıcaklığı. Nem oranı yüzde 8, 7 ve 6’ları gördü, neredeyse nemsiz takır takır kuru bir hava. Her yer kurudu. Rüzgar poyraz, saatte 40-50 kilometreleri geçti hatta helikopterle pilotlarımız ölçtüğünde bana ’42 knot’ dedi yani 84 kilometre” diye konuştu.
İkinci yangının çıktığı Kepezbeleni’ne helikopterle rüzgardan giremediklerini anlatan Dikici, “Türbülanstan müdahale etme bahtımız olmadı bir müddet. bu biçimde bir rüzgar, bu biçimde düşük nem ve bu kadar yüksek hava sıcaklığı ve 15 gün mühletle hiç esnemeden devam etti. Bu ne hale getiriyor, artık önümüzdeki bütün orman yanmaya hazır” dedi.
‘DUMANIN ISITTIĞI YER YANMAYA BAŞLADI’
Evvelki yangınlarda alevin, aleviyle ilerlediğine dikkat çeken Dikici, “Şimdi artık bu alevden artık büyük bir atlamayla dumanın ısıttığı yer yanmaya başladı. esasen bu yangınların büyümesi bu biçimde oldu. Düşünün birinci çıkan yangında, ben Antalya’da helikopterin başında hazır bekliyorum, ihbar geldiğinde bindim. 11’inci dakikasında 2 kilometreyi geçmiş, 2,5 kilometreye yaklaşmıştı. Biz Manavgat’a 22 dakikada vardığımızda Kalemler Mahallesi yanıyordu. Helikoptere ‘Önce köyü kurtaralım’ diye talimat verdim” diye konuştu.
‘YANMAYAN HİÇBİR ŞEY YOKTU’
Saat 00.05’te Kepezbeleni’nden yangın ihbarı geldiğini kaydeden Dikici, şöyleki devam etti:
“İlk yangında Güğü Kulesi, her yerini bakılırsabildiğimiz kuledeydim ve neredeyse yangını denetim etmek üzereydik. Ufak tefek nüanslarımız kalmıştı. Oradan dürbünle gördük, yangının çıktığı yer Akseki’yi. Yangın bir saatte Oymapınar Barajı’nı geçti, Manavgat’la Oymapınar Barajı içindeki sırttan aştı, saat 02.30 üzere aşağı indim. Güzelyalı, Oymapınar bölgesinde yanmayan tutuşmayan hiç bir şey yoktu.”
EN BÜYÜK ALAN KAYBI İKİNCİ YANGINDA
Gebece Mahallesi’ne ve öbür taraftan barajın Sevinç Mahallesi tarafına yanlışsız aşan yangının 6 kilometre bantla geldiğini lisana getiren Dikici, “Düşünebiliyor musunuz? 2,5 saatte geldiği uzaklık Hocalı Mahallesi ve Kepezbeleni’ni aşmış, barajı aşmış, ikinci barajı geçti. Saat 03.00- 03.30 ortası da esasen yangın Sarılar’ın üstüne kadar gelmişti. aslına bakarsan en büyük alanın yanmasına sebep bu ikinci yangın oldu. Artık meskenlere, köylere kısmınca bizde mecbur evvel konutları ve insanları muhafazanın sıkıntısına düştük” diye konuştu.
EN HOŞ ORMAN KAPAN VADİSİ KURTULDU
İkinci yangının doğudan gelerek, bu bölgelerde birinci yangınla birleştiğini belirten Dikici, Beydiğin’in üstü Murtbeli’nden Kızıldağ’a yanlışsız ilerlediğini kaydederek, “Allah’tan Kızıldağ tarafında yangını kesmeyi başardık. Bir felaket oldu lakin Kızıldağ’da kesemesek Antalya’nın en hoş ormanı dediğimiz Kapan Vadisi vardı, 20 bin hektarlık bir orman alanı. Emin olun, 1 metrekare boş ağaçsız yeri yok. hiç bir yerleşim ve hiç bir boşluk yok ve yangında girip de müdahale edebileceğin hiç bir yeri yoktu. Şükür Allah’a, kapana girmeden kestik” dedi.
‘YANGIN DEĞİL AFETTİ’
Öteki tarafta ise Güğbeli’nin altından yangının devam etmesi durumunda, Akseki’nin Murtiçi Mahallesi’ne girerek, Gebece ve Ahmetler mahallelerinin üstünden tekrar Gündoğmuş yangınıyla birleşme tehlikesi yaşandığını lisana getiren Dikici, “Şükür ki orada yangını denetim altına almayı başardık. Yani bu yaşadığımız 10 günlük şey, ben 35 yıldır orman yangınlarıyla gayret ediyor, yangına gidiyorum. Çok yangın söndürdük ancak bu yangın değildi, bu sahiden bir afetti” diye konuştu.
KUZEYLİ RÜZGARA KARŞIN KUZEYE İLERLEYİŞ
Yangının kuzeyli rüzgarlar esmesine ve alınan bütün önlemlere karşın kuzeye hakikat ilerlediğini söyleyen Dikici, “Sabaha yakın güneye yanlışsız ilerliyor, öğlenden daha sonra batıya gerçek ilerliyor. O denli büyük bir felaketti ki bir de yerleşim yerlerinin içine dalması sahiden bu yangının bu hale gelmesini sağladı. Kaybettiğimiz 7 kişi var. Allah’tan rahmet diliyorum. Meskenlerini, hayvanlarını kaybedenler oldu, fazlaca makûs günler geçirdik. Herkese geçmiş olsun. Allah tekrar bu biçimde günler yaşatmasın” dedi.
3 YÖNTEMLE ORMANLAR YİNE YEŞERECEK
Bundan daha sonra ne yapılacağıyla ilgili bilgi de veren Orman Bölge Müdürü Dikici, “yeniden ormanlarımızı yeşerteceğiz. Orman Genel Müdürlüğü’müz 4 daire lideri gönderdi, yol haritamızı çizdik. Yapacaklarımızı belirledik, gruplarımızı kurduk. Artık sahayı temizleyip inşallah yeşillendirmenin kederine düştük. Bunu da 3 yöntemle yapacağız” diye konuştu.
Dikici, uygulanacak şekilleri ise şöyleki deklare etti:
“Hiç ulaşılamayacak, epey taşlık, kayalık doruklar var. Oraları doğal haline bırakacağız ki bunlar aslına bakarsanız çalılık olduğundan kendini yenileme bahtı var. Büyük ormanlarımızın olduğu yerler var, bunları tabi olarak gençleştireceğiz. Kozalakların ortasındaki tohumlar yangın ne kadar şiddetli de olsa kendini kozalağın ortasında koruyabiliyor. Bir ölçü da elimizde tohumumuz var ve tohum atarak tabi yolla tekrar elde edeceğiz. Bir ölçüde gençlikten yanan yerlerimiz var. 20- 25 yaşın altında. Artık oraları da mecburen dozer, makinelerle işleyip dikeceğiz. Köy kenarlarımıza keçi boynuzu üzere biraz daha yangını oyalayabilen tiplerden, yangına biraz daha güçlü cinslerden dikmeye uğraş edeceğiz ki, köylerimizi bu biçimde bir felaketten biraz daha düzgün koruyabilelim diye. bu türlü milletimizle, bütün kurumlarımızla birlikte sahayı tekrar yeşil hale getireceğiz.”
75 BİN HEKTAR ALAN, 50 BİNİ ORMANLIK
Yangının etkilediği alan büyüklüğüyle ilgili de bilgi veren Vedat Dikici, ölçümlerin devam ettiğini belirterek, varsayımlara nazaran yangının kapsadığı genel alanın 75 bin hektar, bunun 50 bin hektar civarının orman olduğunu düşündüklerini deklare etti. Yanan alanlardaki ‘servet’ tabir edilen ağaçların kesilip, satılarak temizleme yoluna gidileceğini de söyleyen Dikici, ormanlık alandaki kayıp ağaç sayısının yaklaşık 12 milyon adet ve 6 milyon metreküp civarında olduğunu da deklare etti.
Yangınların niçinleriyle ilgili ise gözaltılar olduğunu, savcılığın soruşturmasının devam ettiğini ve sonuçlarının açıklanacağını da kaydeden Vedat Dikici, orman yangınlarının yüzde 90’dan fazlasının insan eliyle çıktığını vurgulayarak, dikkatli olunması konusunda uyardı.
KAYNAK: DHA