‘Kuraklığı getirecek de durduracak da üretici’

Semerkant

Global Mod
Global Mod
PAZARTESİ SOHBETİ - EBRU AKARPATBU hafta Pazartesi Sohbeti’nin konuğu jeoloji mühendisi Ahmet Arıkan oldu. Keyifli bir söyleşi gerçekleştirdiğimiz Arıkan, NASA’nın geçtiğimiz günlerde yayınladığı kuraklık haritası ve yeraltı suları hakkında Yeni Alanya’ya özel açıklamalarda bulundu. Gerekli tedbirler alınmaması halinde bugün 100-200 metre derinlikten alınan yeraltı suyunun ileride 400-500 metreden alınacağının altını çizen jeoloji mühendisi Ahmet Arıkan, Alanya’da yaklaşık 2 bin kayıt dışı yeraltı su kullanımın olduğunu dile getirdi. Dönem dönem DSİ’de çok ciddi bir yoğunluk yaşandığını dile getiren Arıkan, sürecin ağır işlemesi nedeniyle vatandaşın kaçak sondaja yöneldiğine işaret etti. Türk milletinin suyu hor kullanmadığını söyleyen Arıkan, “Aslında uyarılması ve dikkat edilmesi gereken çiftçilerdir. Kuraklığı getirecek de engelleyecek olan da çiftçilerdir” dedi. Röportajın öne çıkan başlıkları şöyle: - Ahmet Bey, Pazartesi Sohbeti’ne hoş geldiniz. Kendinizden bahseder misiniz?Jeoloji mühendisliği bölümünden 1994 yılında mezun oldum. Mezun olduktan sonra bir yıl Denizli’de sondaj firmasında çalıştım. Vatani görevimi tamamladıktan sonra memleketim Alanya’da 1996 yılında Alanya’nın ilk jeoloji mühendisliği bürosunu açtım. Bir kaç yıl sonra esnaflarla birlikte sulama sistemi üzerine hizmet ağımızı genişlettik.1999 yılında zemin etütleri devreye girince Gazipaşa’dan iki jeoloji mühendisi arkadaşla ayrı şirket kurduk fakat rakiplerimizin işi doğru yapmaması ile ortaya çıkan sorunlar nedeniyle sistem bir türlü oturtulmayınca o şirketi fesh ettik. Şimdilerde sulama, yeraltı suları, sondaj, tarımda uygun arazinin saptanması gibi pek çok alanda danışmanlık ve hizmet veriyorum. ‘ PANDEMİ TALEP ARTTI’ - Jeoloji mühendisi olarak uzmanlık alanınız yeraltı suları. Meslekte verdiğiniz hizmeti anlatır mısınız?Sondaj yaptırmak isteyenlerin tarlasında yeraltı suyunu incelemek için araziye gidiyorum. Tarım yapmak üzere arazi almış olanlar için o yerin tarıma uygunluğunu denetlerim. Devlet Su İşleri (DSİ) ile olan Alanya, Gazipaşa ve Manavgat’taki sondajcıların mühendisliğini ve DSİ’nin ruhsatlandırma sürecinin de takibini yapıyorum. Özellikle pandemi sürecinde vatandaşların tarıma yönelmesi de danışmanlık şirketimize olan talebi artırdı. Tarıma yeni başlayan, tırnağının arasına toprak girmeyen ama çok hevesli vatandaşlar var. Onlar şirketimize başvurduklarında en doğru yönlendirme ile doğru tarım hareketi için arazinin seçimi, yeraltı suyunun doğru kullanımı gibi konularda tam destek veriyoruz. ‘KAYNAKLARA GÖRE ALANYA’DA YERALTI SUYU YOK’- Yeraltı su kaynakları nasıl elde ediyorsunuz? Yeraltı suları nerelerde ne amaçla kullanılır?Kaynaklara göre, Alanya’da tarım yapılacak arazilerin yüzde 80’inde su yok. Yıllar önce meslektaşlarım, Alanya’da yeraltından mantık yürütme yoluyla saniyede 3-5 litre su aldığımızı söylediğimde inanmamışlardı. Bu bölgede farklı yaşlardan oluşmuş metamorfik kayaçlar mevcut. Bunların içerisindeki kalkşist (kristalize kireçtaşı) ve kuvarsit seviyeleri yeraltı suyu nispeten verim alınabilmektedir. Yüksek sıcaklık ve basınç altında başkalaşım geçirerek oluşan şistler aslında geçirimsiz yapıları sebebi ile içerisine su alamaz ancak bu bölgedeki yoğun tektonik hareketlilik sebebi, kırıklar vasıtası ile içerisine su alabilen kalkşist seviyelerini beslemekte. Bunu fark edince sondaj yerini seçmemiz kolaylaştı. Bunların hangisinde ne kadar su çıkacağını tahmin etmeye başladık ve buralardan kaynaklarda olmayan yeraltı sularını çıkarmış olduk. Şistler içerisinde bulunan sınırlı kalınlık ve yayılımdaki kalkşist ve kuvarsit seviyelerinden alınan yeraltı suları, az da olsa su alıyor. ASAT önceden kireçtaşı haricinde sondaj yapmazdı ama artık onlar da şistlerin olduğu bölgeye sondaj yapmaya başladı, halen de devam ediyoruz. Yeraltı sularının bu bölgede öncelikli kullanım tarım, ardından içme suyu amacıyla kullanılıyor. Bölgemizde fabrikalar pek olmadığından burada sanayide kullanılmıyor olsa da Türkiye genelinde sanayi kullanımı yoğun. ‘ALANYA YERALTI SUYU BAKIMINDAN ZENGİN DEĞİL’- NASA, resmi internet sitesi üzerinden Türkiye'nin yeraltı sularının durumuyla ilgili bir harita paylaştı bu haritada yeraltı su kaynakları, ortalamanın altına düşmüş durumda. Yeraltı sularını yitirmek ne anlama geliyor?Bu bölgede zaten yeraltı suları yok. Yer üstünde bu kadar su akarken yeraltında suyun olmamasının bölge özelinde büyük bir önemi yok bence. Şistlerle elde edilen doğal yeraltı barajları belli bir bölgede, sınırlı suyu içinde barındırıyor. Suyun fazla ve yanlış kullanımı ile hızlı tükenen bu ‘su tünekleri’ zamanla kuruyor bu nedenle de bir yılda yüzlerce sondaj kuyusu kuruyor ve yerlerine yenileri açılıyor. Sondaj ile elde edilen yeraltı sularını yitirmek elbette korkulacak bir durum. Fakat eğitim ile bu durumun çözülebileceği, en azından yavaşlatılacağı inancındayım. ’HER GEÇEN GÜN DAHA DERİNE SONDAJ ATMAK ZORUNDAYIZ’- Yeraltı suyu ıslaklık yüzdesi ve kök bölgesi ıslaklık yüzdesi birbirine benzese de iki farklı tanım. Alanya, NASA’nın yayına göre risk bölgesinde yer alıyor. Bu tanımlar ile Alanya özelinde kırmızı ve turuncu renkleri nasıl değerlendirirsiniz?Kök bölgesi ıslaklık yüzdesi, belirli bir toprak kalınlığında ağaçların rahat yetişeceği alandaki kısmın ıslaklığıdır. Yeraltı Suları Kanun’unun ilgili maddesine göre 10 metreye kadar olan sular, sığ sular; 10 metreden aşağısındaki sular yeraltı suları olarak tanımlanıyor. NASA’nın bu uyarısı bizi pek ilgilendirmiyor çünkü NASA kendi uygulamalarına göre araştırmasını sundu. Kalk şistlerde elde edilen sular, bu verinin içinde değil. Asıl altını çizmem gereken ve korkulması gereken konu şu, önceden 50 metreden aldığımız suyu şimdilerde 100-200 metreden alıyoruz. ‘KAYITLI OLAN KADAR KAYITLI OLMAYAN KUYULAR VAR’- Bizimle Alanya’nın yeraltı su kaynaklarına ait son 5 yılı kapsayan verileri paylaşabilir misiniz?Veri paylaşmak zor olur fakat bu bölgede yeraltı suyu arama ruhsatı 4 bin 500 kişiye verildi. Bu arama ruhsatı sonucunda tahminen 3 bin kayıtlı yeraltı su kullanımı mevcuttur. 2 bin kadar da kayıtsız kuyu vardır. Alanya’da 0’dan 2 bin metreye kadar tarım yapılıyor. Devletin yer üstü sulaması zayıf. Yıllardır beklediğimiz kapalı sistem kanal suyu yapılmadığı için Vatandaşlar yeraltı sularına mecbur kalıyor. Yeraltı suları sınırsız değildir, buradaki suların da bir sınırı ve sonu vardır. Bir an önce yer üstü sulama sistemine geçilmelidir ‘ALANYA 2007-2008’DE YAĞAN YAĞMURUN EKMEĞİNİ YİYOR’- Alanya ‘kuraklığı’ yaşayacak mı? Gerekli tedbirler alınmazsa Alanya kuraklık gerçeği ile ne kadar sürede yüzleşir?Alanya kuraklık yaşayacak, ama ben pek karamsar değilim bu konuda. Kentimiz 1998-2001 yılları arası kuraklığı yaşadı. 2001’de kışın yağmur yağdı sonra yeniden kuraklık başladı. 2008 kışına kadar Kargıcak’tan, Demirtaş’tan, Bıçkıcı, Hacımusa Çayından kışın bile su akmadı. 7 sene süren kuraklığın ardından 70-80 gün yerin altına işleyecek şekilde yağan yağmur ile yeraltı suları doldu. Biz halen o yağmurun ekmeğini yiyoruz. Alanya yeniden kuraklık ile karşılaşırsa kuyular kuruyacak ve yeni kuyu açmak zorunda kalacağız. Bir an önce yer üstü sulamaları için gerekli çalışmalar başlatılmalı. Göletler, barajlar, kapalı kanallar yapılarak tükenebilir kaynak olan yeraltı suyu kullanımı azaltılmalı. Aksi halde 500 metre derinde su aramak zorunda kalacağız. Bu hem maliyet hem de büyük bir tüketim çılgınlığı olur.‘SONDAJ EN SON ÇARE OLMALI’ - Alanya'da yeraltı su kaynaklarını çiftçiler doğru kullanıyor mu? Tarım uygulamalarında nasıl bir iyileşme sağlanmalıdır? Şehrin yöneticilerine nasıl görevler düşüyor?Kışın, baharda gürül gürül akan dereden suyu kullanmayıp sondaj kullananlar var. Doğal, tertemiz yağmur suyu varken sondajdan gelen suyu içer miydiniz? Toprağın da saf suya ihtiyacı var. Bir an önce eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları yapılmalı. Bu eğitimler devlet eli, odalar ve sivil toplum kuruluşları ile bir defa teorik olarak değil; gerekirse mahalle mahalle gezip sahada aktarılmalı. Bu uygulamalı eğitimlerde çiftçiye, bitkinin su ihtiyacı konusunda üniversiteden hocalar aracılığı ile ders verilmeli. Özellikle kapalı seralarda dışarıdaki sulardan istifade etmeye yönlendirilmeli ve en önemlisi yer üstü sulama projelerine bir an önce geçilmeli. Bu durum bir fermuar gibi, pek çok dişlisi var eğer biri kırık ya da yanlış ise fermuar çalışmaz. Çiftçi eğitilmez ise ihtiyacı olan yer üstü suyu talebinde bulunmaz. Eğer bu talepte bulunmaz ise yeraltı su kaynaklarını hızla tüketmeye devam eder ve bu durum böyle devam eder ise yeraltı su kaynakları tükenir. Şehrin yöneticileri, eğitim ve bilinçlendirme çalışmalarını bir an önce başlatmalıdır. ‘KURAKLIĞI ÇİFTÇİ ENGELLEYEBİLİR’- Bireysel olarak bizler kuraklıkla nasıl mücadele edebiliriz, neler önerirsiniz?Türkiye’de vatandaşın kullandığı su çok fazla değil bence. Vatandaşa haftada bir duş alın diyemeyiz ama temizlik için kullanılan su miktarına dikkat etmelerini tavsiye edebiliriz. Her milletin su kullanım oranı değişkendir. Türk milleti olarak suyu hor kullanmıyoruz aslında uyarılması ve dikkat edilmesi gereken çiftçilerdir. Kuraklığı getirecek de engelleyecek olan da çiftçilerdir. Elbette bilinçli, ne yaptığını bilen, yıllık planını hesaplayan çiftçilerimiz de var fakat onlar azınlıkta. Bugün bir mühendis olarak ben, gazeteci olarak siz gidip yeriniz varsa hemen çiftçi olabilirsiniz. İşte bunun için bir belge, ehliyet verilmeli. - Son olarak geleceğimizin mimarı öğrencilerimize, uzmanlık alanınızla ilgili kariyer tavsiyesinde bulunmak ister misiniz?Dağı, taşı, toprağı seviyorsa; toprağa dokunmaktan doğadan mutluluk duyuyorsa bu mesleği öneririm. Mesleğimi yıllardır büyük bir mutlulukla sürdürüyorum ancak pasta küçük, mezun çok o nedenle çok büyük paralar kazanma durumu olmayabilir. Meslek çok keyifli. ‘EZBERLERİ DEVRE DIŞI BIRAKMALI’- Su, yaşam için olmazsa olmazımız. Pazartesi Sohbeti’ne konuk olduğunuz için teşekkür ederiz. Eklemek istediğiniz başka bir konu var mı?Uzun zaman boyunca bir işi yapıyor olmak, o işte çok iyi olduğunuz anlamına gelmez. Yeraltı sularından ziyade sulamayı konuştuk bugün sizinle. Sulamada yanlışları bugün çözersek yarın kuraklıkla karşılaşmayız. DSİ’de çok ciddi bir yoğunluk durumu var. Ruhsatlandırma, belgelendirme ve evraklandırmada yoğunluk oluyor. Kuyu suyu kuruyor, evrak gönderiliyor ama onay 1 ay sonra geliyor. Süreç uzun olunca kaçak maalesef artıyor ve kontrolün dışına çıkıyor. Böyle bir uygulama Türkiye’nin hiçbir yerinde yok ama en azından yoğun talebin olduğu dönemlerde Alanya DSİ’de yeraltı suları şubesinin arazi ekibinden 2-3 kişi bulundurulursa bu durumla karşılaşılmaz.

ircfrm.net için Yenialanya-com sitesinden alıntı yapılmıştır.
 
Üst