Kılıçdaroğlu’na sıkıntı sorular: Büyükelçi görüşmesinden haberiniz var mıydı?
Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi bugünkü, “Kılıçdaroğlu’nun yanıt vermesi gereken soru” başlıklı yazısında Kılıçdaroğlu’nun büyük yolsuzluğun evrakı savlarına ait ihale argümanlarını ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın avukatı Doç. Dr. Hüseyin Aydın’ın dilekçesini anlattı. Ve Kılıçdaroğlu’na üç soru ileterek, “Kemal Beyefendi, sıra sizde.” dedi.
Selvi yazısının son kısmında de, “Gözler şimdi Kılıçdaroğlu’nda. Kemal Beyefendi, İmamoğlu, İngiliz Büyükelçi ile görüşmesi hakkında size bilgi verdi mi?” diye sordu.
Abdulkadir Selvi’nin bugünkü köşe yazısı şöyleki:
“Perşembe, cuma, cumartesi, pazar, bugün de pazartesi. Yeni okumayı öğrenmiyorum. Haftanın günlerini ezberlemek diye bir derdim de yoktur.
Perşembe gününden beri Kılıçdaroğlu’nun ne diyeceğini merak ediyorum. O niçinle çıktığı televizyon programlarını, yaptığı konuşmaları hatta attığı tweet’leri dahi izliyorum.
Pekala bu Kılıçdaroğlu merakımın niçini ne?
Kılıçdaroğlu çarşamba günü, “Bu akşam saat 22.00’de önemli bir husus hakkında size bilgi vereceğim” dedi.
Saat 22.00 oldu. Kılıçdaroğlu Twitter’dan bu sefer bir görüntü yayınladı.
KILIÇDAROĞLU’NUN İDDİASI
Evvel bu doküman de değil, bu da değil diye bir gösteri yaptı, akabinde altında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasının yer aldığı bir evrak gösterdi.
“Peki, bir belgeyi anlatayım… 3 Nisan 2018’de bir açık ihale yapılır. Bu ihaleye 15 firma katılır. İhalenin bedeli 3 milyar 198 milyon 743 bin 127 lira. Ancak kazanan firmaya bu ihale verilmez. niye? Zira beşli çeteden değil. Bu niçinle ihale iptal edilir ve tıpkı iş bir daha ihale edilir. 21 Ağustos 2020’de ihale bir daha açılır. Tıpkı iş bu kere 3 milyar 200 milyona değil, 9 milyar 449 milyon 995 bin 834 liraya beşli çeteye peşkeş çekilir. Saray’daki şahıs ne için imza atıyor anladınız mı?” diye sordu.
Sorusunun karşılığını da bir daha kendisi verdi.
“Tek bir imza ile 6 milyar lira” dedi.
Kılıçdaroğlu’nun elinde salladığı evrakı görür görmez aslına ulaşıp incelemek istedim.
BİRİNCİ KUŞKU TARİHLE İLGİLİ
Zira ortada Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasıyla 6 milyar liralık bir usulsüzlükten kelam ediliyordu. Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından o kısmı bilgisayarda büyütüp dikkatlice inceleyince, evvel tarihlerin tutmadığını tespit ettim.
ULAŞTIRMA BAKANI KUŞKULARIMI ARTTIRDI
Kuşkumu arttıran ikinci adım ise Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu’ndan geldi. Ulaştırma Bakanı, Habertürk’te Mehmet Akif Ersoy’un programında, ”Sayın Cumhurbaşkanı’mız hiç bir vakit hiç bir ihaleye imza atmaz. Bunu devlet deneyimi olan herkes bilir. Bakanlar da atmazlar. hiç bir ihaleye ve ödemeye Cumhurbaşkanı imza atmaz. Oradaki kâğıdı göstererek palavra konuştu” dedi.
Ben o andan itibaren Kılıçdaroğlu bu teze nasıl cevap verecek diye beklemeye başladım.
İHALE ARGÜMANI
Kılıçdaroğlu’nun büyük yolsuzluğun evrakı üzere salladığı evrakın tarihi konusundaki kuşkularım geçerli olmakla birlikte, ‘İhaleye ait savları gerçek mu?’ sorusunun peşine düştüm. Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu anlattı.
İLK İHALE
“2018 yılında yapılmış olan ihale yalnızca Bursa-Yenişehir-Osmaneli içinde. Bursa-Yenişehir içindeki kısmında sırf üstyapı işleri 56 kilometre ve kalan 50 kilometrelik kısmında hem altyapı hem üstyapı. Toplam 106 kilometre. 2018 yılı maliyet hesaplarıyla 3 milyar 200 milyon liraya çıktı.
İKİNCİ İHALE
İkinci ihalede ise, ihale 106 kilometreden 201 kilometreye kadar çıktı. Bursa’dan Bandırma’ya kadar uzadı. Bursa ile Yenişehir içinde altyapı, üstyapı ve 7 istasyon eklendi. 2020 fiyatlarıyla 9 milyar 449 milyon liraya çıktı.”
FARKLI EVRAK
Kılıçdaroğlu, ”Peki, bir belgeyi anlatayım” dediği için benim aklım hâlâ evrakta. O savın karşılığını da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kelam konusu tezler üzerine Kılıçdaroğlu’na açtığı 250 milyar liralık tazminat davasında buldum. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın avukatı Doç. Dr. Hüseyin Aydın’ın dilekçesinde, ”Davalının göstermiş olduğu evrak 20.05.2019 tarihindeki olup Kuzey Marmara Otoyolu’na ait 01.07.2016 tarihinde imzalanmış bulunan Uygulama Sözleşmesi’nin 27/2 hususu uyarınca yapılması gereken bir sürece dair Sayın Cumhurbaşkanı’mız tarafınca Karayolları Genel Müdürlüğü’ne yetki verilmesinden ibarettir” deniliyor.
Hüseyin Aydın, “Kılıçdaroğlu’nun argüman ettiği 03.04.2018 tarihindeki ihale ise Bursa Süratli Tren ihalesi olup davalının buna ait beyanları da büsbütün gerçek dışıdır” diyor.
KILIÇDAROĞLU’NA SORULAR
Burada Kılıçdaroğlu’nun cevap vermesi gereken sorular var.
1- Kemal Beyefendi, siz Bursa Süratli Tren ihalesiyle ilgili iddiayı gündeme getirirken, gösterdiğiniz evrak Kuzey Marmara Otoyolu’na ait Karayolları Genel Müdürlüğü’ne yetki veren doküman mi?
2- Sayın Kılıçdaroğlu, farklı bir evrakı kullanmak suretiyle halkı aldatmakla ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a haksız isnatta bulunmakla suçlanıyorsunuz. Bursa Süratli Tren ihalesine ait doküman diye Karayolları’na yetki veren evrakı göstermek suretiyle halkı aldatmaya kalkıştınız mı?
3- Hukukun genel esası mucibince müddei savını ispatla mükelleftir. Argüman ettiğiniz üzere Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasını taşıyan evrak var mı, bunu kamuoyuna açıklayacak mısınız, mahkemeye kanıt olarak sunacak mısınız?
Kemal Beyefendi, sıra sizde.
İMAMOĞLU, KILIÇDAROĞLU’NA BİLGİ VERDİ Mİ?
“İstanbul kar yağışı ile boğuşurken Ekrem İmamoğlu’nun, İngiliz Büyükelçi ile balık yemeğinde olması dünyanın her yerinde sorgulanır. Kılıçdaroğlu, ‘İmamoğlu ne yapacaktı, dozerin üstüne mi çıkacaktı?’ diye yarım ağız savunmaya çalışıyor lakin o da epeyce âlâ biliyor ki, bu iş bir yerde patlayacaktı. Çünkü İmamoğlu’nun seçildiği günden bu yana Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanlığı hesabını bir kenara bırakıp İstanbul’un sıkıntılarına odaklanmasını istiyor. İmamoğlu ise beni cumhurbaşkanı seçtirecek olan karla gayret işi değil, İngilizlerin takviyesini almak diye düşünmüş olmalı ki, İngiliz Büyükelçi ile kar yağışı altında balık keyfi yapmayı tercih etmiş.
CHP’YE BİLGİ VERİLDİ Mİ?
Benim asıl merak ettiğim, Ekrem İmamoğlu’nun İngiliz Büyükelçi ile görüşmesi konusunda CHP Genel Merkezi’ni bilgilendirip bilgilendirmediği konusu. CHP Genel Lider Yardımcısı Seyit Torun, vaktinde açıklama yapılsa beşerler sıkıntı durumda kalmazdı diye sitem etme gereği duydu. Aşikâr ki evvelinde de daha sonradan da haberi yokmuş ama Kılıçdaroğlu’nun haberi var mı konusu da netleşmedi, bu yüzden Kılıçdaroğlu’nun tüm açıklamalarını takip ediyorum.
GÖZLER KILIÇDAROĞLU’NDA
O denli ki, CHP Genel Merkezi’nin bile Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarını benim kadar izlediğini zannetmiyorum.
Kılıçdaroğlu; televizyonların canlı yayınlarına katıldı, partisinin programlarında konuştu, internet üzerinden yayın yapan haber sitelerinin konuğu oldu. Her hususta konuştu ancak bir bahiste konuşmadı. O da İngiliz Büyükelçi ile görüşme hakkında İmamoğlu’nun kendisine bilgi verip vermediği konusu.
Gözler şimdi Kılıçdaroğlu’nda.
Kemal Beyefendi, İmamoğlu, İngiliz Büyükelçi ile görüşmesi hakkında size bilgi verdi mi?
KAYNAK: HÜRRİYET
Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi bugünkü, “Kılıçdaroğlu’nun yanıt vermesi gereken soru” başlıklı yazısında Kılıçdaroğlu’nun büyük yolsuzluğun evrakı savlarına ait ihale argümanlarını ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın avukatı Doç. Dr. Hüseyin Aydın’ın dilekçesini anlattı. Ve Kılıçdaroğlu’na üç soru ileterek, “Kemal Beyefendi, sıra sizde.” dedi.
Selvi yazısının son kısmında de, “Gözler şimdi Kılıçdaroğlu’nda. Kemal Beyefendi, İmamoğlu, İngiliz Büyükelçi ile görüşmesi hakkında size bilgi verdi mi?” diye sordu.
Abdulkadir Selvi’nin bugünkü köşe yazısı şöyleki:
“Perşembe, cuma, cumartesi, pazar, bugün de pazartesi. Yeni okumayı öğrenmiyorum. Haftanın günlerini ezberlemek diye bir derdim de yoktur.
Perşembe gününden beri Kılıçdaroğlu’nun ne diyeceğini merak ediyorum. O niçinle çıktığı televizyon programlarını, yaptığı konuşmaları hatta attığı tweet’leri dahi izliyorum.
Pekala bu Kılıçdaroğlu merakımın niçini ne?
Kılıçdaroğlu çarşamba günü, “Bu akşam saat 22.00’de önemli bir husus hakkında size bilgi vereceğim” dedi.
Saat 22.00 oldu. Kılıçdaroğlu Twitter’dan bu sefer bir görüntü yayınladı.
KILIÇDAROĞLU’NUN İDDİASI
Evvel bu doküman de değil, bu da değil diye bir gösteri yaptı, akabinde altında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasının yer aldığı bir evrak gösterdi.
“Peki, bir belgeyi anlatayım… 3 Nisan 2018’de bir açık ihale yapılır. Bu ihaleye 15 firma katılır. İhalenin bedeli 3 milyar 198 milyon 743 bin 127 lira. Ancak kazanan firmaya bu ihale verilmez. niye? Zira beşli çeteden değil. Bu niçinle ihale iptal edilir ve tıpkı iş bir daha ihale edilir. 21 Ağustos 2020’de ihale bir daha açılır. Tıpkı iş bu kere 3 milyar 200 milyona değil, 9 milyar 449 milyon 995 bin 834 liraya beşli çeteye peşkeş çekilir. Saray’daki şahıs ne için imza atıyor anladınız mı?” diye sordu.
Sorusunun karşılığını da bir daha kendisi verdi.
“Tek bir imza ile 6 milyar lira” dedi.
Kılıçdaroğlu’nun elinde salladığı evrakı görür görmez aslına ulaşıp incelemek istedim.
BİRİNCİ KUŞKU TARİHLE İLGİLİ
Zira ortada Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasıyla 6 milyar liralık bir usulsüzlükten kelam ediliyordu. Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından o kısmı bilgisayarda büyütüp dikkatlice inceleyince, evvel tarihlerin tutmadığını tespit ettim.
ULAŞTIRMA BAKANI KUŞKULARIMI ARTTIRDI
Kuşkumu arttıran ikinci adım ise Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu’ndan geldi. Ulaştırma Bakanı, Habertürk’te Mehmet Akif Ersoy’un programında, ”Sayın Cumhurbaşkanı’mız hiç bir vakit hiç bir ihaleye imza atmaz. Bunu devlet deneyimi olan herkes bilir. Bakanlar da atmazlar. hiç bir ihaleye ve ödemeye Cumhurbaşkanı imza atmaz. Oradaki kâğıdı göstererek palavra konuştu” dedi.
Ben o andan itibaren Kılıçdaroğlu bu teze nasıl cevap verecek diye beklemeye başladım.
İHALE ARGÜMANI
Kılıçdaroğlu’nun büyük yolsuzluğun evrakı üzere salladığı evrakın tarihi konusundaki kuşkularım geçerli olmakla birlikte, ‘İhaleye ait savları gerçek mu?’ sorusunun peşine düştüm. Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu anlattı.
İLK İHALE
“2018 yılında yapılmış olan ihale yalnızca Bursa-Yenişehir-Osmaneli içinde. Bursa-Yenişehir içindeki kısmında sırf üstyapı işleri 56 kilometre ve kalan 50 kilometrelik kısmında hem altyapı hem üstyapı. Toplam 106 kilometre. 2018 yılı maliyet hesaplarıyla 3 milyar 200 milyon liraya çıktı.
İKİNCİ İHALE
İkinci ihalede ise, ihale 106 kilometreden 201 kilometreye kadar çıktı. Bursa’dan Bandırma’ya kadar uzadı. Bursa ile Yenişehir içinde altyapı, üstyapı ve 7 istasyon eklendi. 2020 fiyatlarıyla 9 milyar 449 milyon liraya çıktı.”
FARKLI EVRAK
Kılıçdaroğlu, ”Peki, bir belgeyi anlatayım” dediği için benim aklım hâlâ evrakta. O savın karşılığını da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kelam konusu tezler üzerine Kılıçdaroğlu’na açtığı 250 milyar liralık tazminat davasında buldum. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın avukatı Doç. Dr. Hüseyin Aydın’ın dilekçesinde, ”Davalının göstermiş olduğu evrak 20.05.2019 tarihindeki olup Kuzey Marmara Otoyolu’na ait 01.07.2016 tarihinde imzalanmış bulunan Uygulama Sözleşmesi’nin 27/2 hususu uyarınca yapılması gereken bir sürece dair Sayın Cumhurbaşkanı’mız tarafınca Karayolları Genel Müdürlüğü’ne yetki verilmesinden ibarettir” deniliyor.
Hüseyin Aydın, “Kılıçdaroğlu’nun argüman ettiği 03.04.2018 tarihindeki ihale ise Bursa Süratli Tren ihalesi olup davalının buna ait beyanları da büsbütün gerçek dışıdır” diyor.
KILIÇDAROĞLU’NA SORULAR
Burada Kılıçdaroğlu’nun cevap vermesi gereken sorular var.
1- Kemal Beyefendi, siz Bursa Süratli Tren ihalesiyle ilgili iddiayı gündeme getirirken, gösterdiğiniz evrak Kuzey Marmara Otoyolu’na ait Karayolları Genel Müdürlüğü’ne yetki veren doküman mi?
2- Sayın Kılıçdaroğlu, farklı bir evrakı kullanmak suretiyle halkı aldatmakla ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a haksız isnatta bulunmakla suçlanıyorsunuz. Bursa Süratli Tren ihalesine ait doküman diye Karayolları’na yetki veren evrakı göstermek suretiyle halkı aldatmaya kalkıştınız mı?
3- Hukukun genel esası mucibince müddei savını ispatla mükelleftir. Argüman ettiğiniz üzere Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasını taşıyan evrak var mı, bunu kamuoyuna açıklayacak mısınız, mahkemeye kanıt olarak sunacak mısınız?
Kemal Beyefendi, sıra sizde.
İMAMOĞLU, KILIÇDAROĞLU’NA BİLGİ VERDİ Mİ?
“İstanbul kar yağışı ile boğuşurken Ekrem İmamoğlu’nun, İngiliz Büyükelçi ile balık yemeğinde olması dünyanın her yerinde sorgulanır. Kılıçdaroğlu, ‘İmamoğlu ne yapacaktı, dozerin üstüne mi çıkacaktı?’ diye yarım ağız savunmaya çalışıyor lakin o da epeyce âlâ biliyor ki, bu iş bir yerde patlayacaktı. Çünkü İmamoğlu’nun seçildiği günden bu yana Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanlığı hesabını bir kenara bırakıp İstanbul’un sıkıntılarına odaklanmasını istiyor. İmamoğlu ise beni cumhurbaşkanı seçtirecek olan karla gayret işi değil, İngilizlerin takviyesini almak diye düşünmüş olmalı ki, İngiliz Büyükelçi ile kar yağışı altında balık keyfi yapmayı tercih etmiş.
CHP’YE BİLGİ VERİLDİ Mİ?
Benim asıl merak ettiğim, Ekrem İmamoğlu’nun İngiliz Büyükelçi ile görüşmesi konusunda CHP Genel Merkezi’ni bilgilendirip bilgilendirmediği konusu. CHP Genel Lider Yardımcısı Seyit Torun, vaktinde açıklama yapılsa beşerler sıkıntı durumda kalmazdı diye sitem etme gereği duydu. Aşikâr ki evvelinde de daha sonradan da haberi yokmuş ama Kılıçdaroğlu’nun haberi var mı konusu da netleşmedi, bu yüzden Kılıçdaroğlu’nun tüm açıklamalarını takip ediyorum.
GÖZLER KILIÇDAROĞLU’NDA
O denli ki, CHP Genel Merkezi’nin bile Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarını benim kadar izlediğini zannetmiyorum.
Kılıçdaroğlu; televizyonların canlı yayınlarına katıldı, partisinin programlarında konuştu, internet üzerinden yayın yapan haber sitelerinin konuğu oldu. Her hususta konuştu ancak bir bahiste konuşmadı. O da İngiliz Büyükelçi ile görüşme hakkında İmamoğlu’nun kendisine bilgi verip vermediği konusu.
Gözler şimdi Kılıçdaroğlu’nda.
Kemal Beyefendi, İmamoğlu, İngiliz Büyükelçi ile görüşmesi hakkında size bilgi verdi mi?
KAYNAK: HÜRRİYET