KAFKASSAM Lideri Oktay’dan Zelenskiy’e Montrö karşılığı
Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi (KAFKASSAM) Lideri Prof. Dr. Hasan Oktay, “Tabii ki Zelenskiy’nin talebi gündemde olacak, incelenecek lakin onun istek ettiği üzere boğazların kapatılması mümkün değil. Birebir biçimde Rusya’da bu biçimde bir şey talep ettiğinde Montrö Anlaşması’nın unsurları hayli uygun incelenip ona bakılırsa hareket edilecek” dedi.
KAFKASSAM Lideri Hasan Oktay, Rusya’nın Ukrayna’ya askeri müdahalesinin ikinci gününde bölgedeki son durumu İHA muhabirine kıymetlendirdi. Rusya’nın asıl emelinin Ukrayna’yı büsbütün işgal etmek olmadığını söyleyen Oktay, Rusya’nın asıl hedefinin Kiev idaresini değiştirmek olduğunu belirtti. Ukrayna’nın Montrö Mukavelesi’ni göstererek Türkiye’den boğazları kapatması talebini pahalandıran Oktay, bu bahsin bir devletin istemesi ya da birilerinin istememesiyle olacak bir durum olmadığının altını çizdi. Oktay, bu mukavelenin unsurları olduğunu ve hususlar dışına da çıkılmaması gerektiğini söylemiş oldu.
“ŞU ANDA TOPYEKÜN BİR SAVAŞ YOK LAKİN RUSYA HER ALANI DENETİM EDEBİLMEK İSMİNE UKRAYNA’NIN DİRENÇ NOKTALARINI VURDU”
Putin’in kendinden daha sonraki Rusya’yı hazırladığını söyleyen Prof. Dr. Hasan Oktay, “Rusya, 2014’te Ukrayna’da meydana gelen olaylar daha sonrasında Soçi Kış Olimpiyatları biter bitemez ayrılıkçılar üzerinden bir harekata kalkışmıştı. Kırım’ın, Donbas ve Duhok’un bir manada da ayrılıkçılar üzerinden Rusya tarafınca denetim edilme süreci oldu. Bu Ukrayna için kabul edilecek bir durum değildi. Zira Ukrayna, Birleşmiş Milletler tarafınca toprak bütünlüğü tanınmış bir devlet. Ukrayna, bu durumu Rusya’ya karşı eski topraklarını geri alabilmek ismine daima memleketler arası sistemde gündeme getirdi. Zelenskiy, cumhurbaşkanı seçildikten daha sonra da Rusya’nın bu işgalci pozisyonunu gündeme getirerek Rusya’ya karşı NATO’yu harekete geçirmek istiyordu. Alışılmış bu istek üzerinden meydana gelen gerginlikte Putin evvel bir basın toplantısı yaptı. Donbas ve Duhok’un bağımsız devlet olarak tanınmasını sağladı. Sonraki gün de Ukrayna’nın silah depolarını ve mühimmat depolarına karşı bir atak gerçekleştirdi. Şu anda topyekün bir savaş yok fakat Rusya her alanı denetim edebilmek ismine Ukrayna’nın direnç noktalarını vurdu. çabucak hemen bir kara savaşına dönüşmedi. Dönüşmeden de diplomatik açıklamalarla süreci yönetmeye çalışıyorlar” diye konuştu.
“ZELENSKİY’İN İSTEK ETTİĞİ ÜZERE BOĞAZLARIN KAPATILMASI MÜMKÜN DEĞİL”
Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin değerine değinen Oktay, “Montrö, Türkiye açısından çok değerli bir antlaşma. Bilhassa Karadeniz ve civarında meydana gelecek çatışmalarda Montrö vazgeçilmez. O niçinle Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Montrö ile ilgili önemli çalışmalar yaptıklarını tabir ettiler. Alışılmış ki Zelenskiy’nin talebi gündemde olacak, incelenecek ancak onun dilek ettiği üzere boğazların kapatılması mümkün değil. Tıpkı biçimde Rusya’da bu biçimde bir şey talep ettiğinde Montrö mutabakatının hususları hayli yeterli incelenip ona bakılırsa hareket edilecek. Montrö’yü delmek manasında boğazları geçelim, Ukrayna’ya yardım edelim yahut Rusya’ya karşı savaşalım dediklerinde de bir daha Montrö’yü biz harfiyen uygulamak zorundayız. Bunu uyguladığımız vakit komşu devletler tarafınca daha prestijli hale geliriz. Montrö’yü istek ve dilekler doğrultusunda Türkiye delmeye ve deldirmeye çalışırsa bu uzun vadede Türkiye’nin elini zayıflatır. Onun için Çavuşoğlu bir basın toplantısı gerçekleştirdi ve Montrö’nün uygulanma koşullarını açık bir biçimde söz etti” tabirlerini kullandı.
“ZELENSKİY DİRENİR VE MOSKOVA BURADA SAVAŞI DEVAM ETTİRİRSE BU PUTİN VE PUTİN daha sonraSI RUSYA İÇİN KARANLIK GÜNLERİN BAŞLANGICI MANASINA GELİR”
Rusya’nın Zelenskiy hükümetini devirene kadar devam edeceğini belirten Oktay, “Zelenskiy devrildikten daha sonra da Moskova yanlısı bir hükümet kurulduğu vakit da Putin onlarla mutabakatlarını yapıp çekilecek. Doğal Zelenskiy ne kadar direnecek, direndikçe de Rusya, Ukrayna’da askeri harekatı ne kadar devam edecek? Bunu gelecek günler gösterecek. Şayet Zelenskiy direnir ve Moskova burada savaşı devam ettirirse bu aslında Putin ve Putin daha sonrası Rusya için karanlık günlerin başlangıcı manasına gelir. Bunu da Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov epey güzel gördüğü için bugün biraz daha yumuşak bir üslupla bir basın toplantısı gerçekleştirdi. Karşılıklı muahedeye hazır olduklarına dair bir tabir kullandı. Ancak Biden’ın Rusya’ya karşı ortaya koyduğu yaptırımlar ve dünyanın biroldukça devletinin Biden’ın yanında yer alması, önümüzdeki günlerde Biden-Putin görüşmesinin önünü açacakmış üzere görünüyor. Ki bu görüşmeye hemen gereksinim var. bu biçimdece Putin’in kararlılığı daha sonrasında daha net bir biçimde tespit edilmiş olacak. Şayet Putin Ukrayna’ya karşı giriştiği bu askeri harekattan vazgeçer ve tekrar topraklarına dönerse, Biden ile Putin içindeki mutabakatın tarafını daha sonrasında tartışacağız. Bunun istikametinin Çin olduğunu şimdiden söyleyebiliriz” diye konuştu.
“BİDEN-PUTİN GÖRÜŞMESİ DÜNYANIN TEKRAR ŞEKİLLENMESİNE ÖNEMLİ MANADA KATKI SAĞLANACAK”
Bu savaşın Rusya’nın geleceğini belirleyeceğinin altını çizen Oktay, “Ukrayna’da Rusya’nın başarısı, Putin daha sonrası Rusya’nın ayakta kalması ile orantılı olacak. Bilhassa Amerika’nın yaptırımları, Batı ülkelerinin Rusya’ya karşı sert tavırları ki herkes NATO’nun Ukrayna’nın yanında olacağı ve Rusya’ya cephe savaşına gireceğini tabir etti lakin Ukrayna, NATO ülkesi olmadığı için Batı’nın bu biçimde bir fiili cephe oluşturması mümkün değil. Rusya’ya karşı yaptırımlar Rusya’yı caydıracak ve bu manada da Rusya gayesine ulaştı. Ukrayna üzerinden verebilecekleri iletileri verdi. Artık diplomasi üzerinden barış tesis etmek isteyecekler. Önümüzdeki günlerde Biden-Putin görüşmesi dünyanın bir daha şekillenmesine önemli manada katkı sağlayacak” tabirlerine yer verdi.
“TÜRKİYE’NİN AVRUPA BİRLİĞİ’NE DAHİL OLMASI, UKRAYNA KRİZİ ÇÖZÜLDÜKTEN daha sonra ÇOK DAHA KONUŞULUR OLACAK”
Bu krizin NATO’ya Türkiye’nin değerini hissettireceğini söyleyen Oktay, “Türkiye; Karadeniz üzerinden hem Ukrayna tıpkı vakitte Rusya ile komşu. İki devletle de karasal ilişki kelam konusu değil. İki devletle de ekonomik ve toplumsal münasebetleri en düzgün olan devletler. ötürüsıyla Karadeniz üzerinden komşu olan iki devletin savaşması Türkiye tarafınca kabul edilir bir durum değil. esasen Cumhurbaşkanı’nın bu bahiste iki tarafa da itidal tavsiye eden açıklamaları kelam konusu. Türkiye’nin birinci basamakta yapması gereken bu krizi Çavuşoğlu ve Erdoğan’ın haricinde kimse devlet yetkilileri tarafınca gündeme getirilmemesi gerekir. Zira kullanılacak bir cümle, bir söz Türkiye açısından çok olumsuz bir surece dönebilir. Türkiye, NATO’nun bölgedeki gücünün en değerli ikinci askeri yapısına sahip. bu biçimde olunca da Türkiye bu süreçte NATO’nun daha etkin hale gelmesini sağlayabilir. Bu krizin Türkiye yönlendirmesiyle çözüldüğünde bir Türk NATO sekreteri artık gündeme gelecek. İkinci güçsünüz ve NATO’da hayli etkilisiniz. Fakat şimdiye kadar bir Türk genel sekreter olmadı. Bu önümüzdeki devir tartışılacak. Bu süreçte Avrupa, bilhassa Ukrayna krizinde ikircikli davranışları sonucunda Avrupa’nın bir askeri gücünün olmadığı yahut bu askeri gücü yönetecek bir iradenin olmadığı anlaşıldı. Artık Avrupa’nın güvenliğini sağlama noktasında Türkiye’ye önemli bir konum düşecek. Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne dahil olması, Ukrayna krizi çözüldükten daha sonra fazlaca daha konuşulur olacak ve buradan Türkiye güçlenerek çıkacak” dedi.
KAYNAK: İHA
Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi (KAFKASSAM) Lideri Prof. Dr. Hasan Oktay, “Tabii ki Zelenskiy’nin talebi gündemde olacak, incelenecek lakin onun istek ettiği üzere boğazların kapatılması mümkün değil. Birebir biçimde Rusya’da bu biçimde bir şey talep ettiğinde Montrö Anlaşması’nın unsurları hayli uygun incelenip ona bakılırsa hareket edilecek” dedi.
KAFKASSAM Lideri Hasan Oktay, Rusya’nın Ukrayna’ya askeri müdahalesinin ikinci gününde bölgedeki son durumu İHA muhabirine kıymetlendirdi. Rusya’nın asıl emelinin Ukrayna’yı büsbütün işgal etmek olmadığını söyleyen Oktay, Rusya’nın asıl hedefinin Kiev idaresini değiştirmek olduğunu belirtti. Ukrayna’nın Montrö Mukavelesi’ni göstererek Türkiye’den boğazları kapatması talebini pahalandıran Oktay, bu bahsin bir devletin istemesi ya da birilerinin istememesiyle olacak bir durum olmadığının altını çizdi. Oktay, bu mukavelenin unsurları olduğunu ve hususlar dışına da çıkılmaması gerektiğini söylemiş oldu.
“ŞU ANDA TOPYEKÜN BİR SAVAŞ YOK LAKİN RUSYA HER ALANI DENETİM EDEBİLMEK İSMİNE UKRAYNA’NIN DİRENÇ NOKTALARINI VURDU”
Putin’in kendinden daha sonraki Rusya’yı hazırladığını söyleyen Prof. Dr. Hasan Oktay, “Rusya, 2014’te Ukrayna’da meydana gelen olaylar daha sonrasında Soçi Kış Olimpiyatları biter bitemez ayrılıkçılar üzerinden bir harekata kalkışmıştı. Kırım’ın, Donbas ve Duhok’un bir manada da ayrılıkçılar üzerinden Rusya tarafınca denetim edilme süreci oldu. Bu Ukrayna için kabul edilecek bir durum değildi. Zira Ukrayna, Birleşmiş Milletler tarafınca toprak bütünlüğü tanınmış bir devlet. Ukrayna, bu durumu Rusya’ya karşı eski topraklarını geri alabilmek ismine daima memleketler arası sistemde gündeme getirdi. Zelenskiy, cumhurbaşkanı seçildikten daha sonra da Rusya’nın bu işgalci pozisyonunu gündeme getirerek Rusya’ya karşı NATO’yu harekete geçirmek istiyordu. Alışılmış bu istek üzerinden meydana gelen gerginlikte Putin evvel bir basın toplantısı yaptı. Donbas ve Duhok’un bağımsız devlet olarak tanınmasını sağladı. Sonraki gün de Ukrayna’nın silah depolarını ve mühimmat depolarına karşı bir atak gerçekleştirdi. Şu anda topyekün bir savaş yok fakat Rusya her alanı denetim edebilmek ismine Ukrayna’nın direnç noktalarını vurdu. çabucak hemen bir kara savaşına dönüşmedi. Dönüşmeden de diplomatik açıklamalarla süreci yönetmeye çalışıyorlar” diye konuştu.
“ZELENSKİY’İN İSTEK ETTİĞİ ÜZERE BOĞAZLARIN KAPATILMASI MÜMKÜN DEĞİL”
Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin değerine değinen Oktay, “Montrö, Türkiye açısından çok değerli bir antlaşma. Bilhassa Karadeniz ve civarında meydana gelecek çatışmalarda Montrö vazgeçilmez. O niçinle Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Montrö ile ilgili önemli çalışmalar yaptıklarını tabir ettiler. Alışılmış ki Zelenskiy’nin talebi gündemde olacak, incelenecek ancak onun dilek ettiği üzere boğazların kapatılması mümkün değil. Tıpkı biçimde Rusya’da bu biçimde bir şey talep ettiğinde Montrö mutabakatının hususları hayli yeterli incelenip ona bakılırsa hareket edilecek. Montrö’yü delmek manasında boğazları geçelim, Ukrayna’ya yardım edelim yahut Rusya’ya karşı savaşalım dediklerinde de bir daha Montrö’yü biz harfiyen uygulamak zorundayız. Bunu uyguladığımız vakit komşu devletler tarafınca daha prestijli hale geliriz. Montrö’yü istek ve dilekler doğrultusunda Türkiye delmeye ve deldirmeye çalışırsa bu uzun vadede Türkiye’nin elini zayıflatır. Onun için Çavuşoğlu bir basın toplantısı gerçekleştirdi ve Montrö’nün uygulanma koşullarını açık bir biçimde söz etti” tabirlerini kullandı.
“ZELENSKİY DİRENİR VE MOSKOVA BURADA SAVAŞI DEVAM ETTİRİRSE BU PUTİN VE PUTİN daha sonraSI RUSYA İÇİN KARANLIK GÜNLERİN BAŞLANGICI MANASINA GELİR”
Rusya’nın Zelenskiy hükümetini devirene kadar devam edeceğini belirten Oktay, “Zelenskiy devrildikten daha sonra da Moskova yanlısı bir hükümet kurulduğu vakit da Putin onlarla mutabakatlarını yapıp çekilecek. Doğal Zelenskiy ne kadar direnecek, direndikçe de Rusya, Ukrayna’da askeri harekatı ne kadar devam edecek? Bunu gelecek günler gösterecek. Şayet Zelenskiy direnir ve Moskova burada savaşı devam ettirirse bu aslında Putin ve Putin daha sonrası Rusya için karanlık günlerin başlangıcı manasına gelir. Bunu da Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov epey güzel gördüğü için bugün biraz daha yumuşak bir üslupla bir basın toplantısı gerçekleştirdi. Karşılıklı muahedeye hazır olduklarına dair bir tabir kullandı. Ancak Biden’ın Rusya’ya karşı ortaya koyduğu yaptırımlar ve dünyanın biroldukça devletinin Biden’ın yanında yer alması, önümüzdeki günlerde Biden-Putin görüşmesinin önünü açacakmış üzere görünüyor. Ki bu görüşmeye hemen gereksinim var. bu biçimdece Putin’in kararlılığı daha sonrasında daha net bir biçimde tespit edilmiş olacak. Şayet Putin Ukrayna’ya karşı giriştiği bu askeri harekattan vazgeçer ve tekrar topraklarına dönerse, Biden ile Putin içindeki mutabakatın tarafını daha sonrasında tartışacağız. Bunun istikametinin Çin olduğunu şimdiden söyleyebiliriz” diye konuştu.
“BİDEN-PUTİN GÖRÜŞMESİ DÜNYANIN TEKRAR ŞEKİLLENMESİNE ÖNEMLİ MANADA KATKI SAĞLANACAK”
Bu savaşın Rusya’nın geleceğini belirleyeceğinin altını çizen Oktay, “Ukrayna’da Rusya’nın başarısı, Putin daha sonrası Rusya’nın ayakta kalması ile orantılı olacak. Bilhassa Amerika’nın yaptırımları, Batı ülkelerinin Rusya’ya karşı sert tavırları ki herkes NATO’nun Ukrayna’nın yanında olacağı ve Rusya’ya cephe savaşına gireceğini tabir etti lakin Ukrayna, NATO ülkesi olmadığı için Batı’nın bu biçimde bir fiili cephe oluşturması mümkün değil. Rusya’ya karşı yaptırımlar Rusya’yı caydıracak ve bu manada da Rusya gayesine ulaştı. Ukrayna üzerinden verebilecekleri iletileri verdi. Artık diplomasi üzerinden barış tesis etmek isteyecekler. Önümüzdeki günlerde Biden-Putin görüşmesi dünyanın bir daha şekillenmesine önemli manada katkı sağlayacak” tabirlerine yer verdi.
“TÜRKİYE’NİN AVRUPA BİRLİĞİ’NE DAHİL OLMASI, UKRAYNA KRİZİ ÇÖZÜLDÜKTEN daha sonra ÇOK DAHA KONUŞULUR OLACAK”
Bu krizin NATO’ya Türkiye’nin değerini hissettireceğini söyleyen Oktay, “Türkiye; Karadeniz üzerinden hem Ukrayna tıpkı vakitte Rusya ile komşu. İki devletle de karasal ilişki kelam konusu değil. İki devletle de ekonomik ve toplumsal münasebetleri en düzgün olan devletler. ötürüsıyla Karadeniz üzerinden komşu olan iki devletin savaşması Türkiye tarafınca kabul edilir bir durum değil. esasen Cumhurbaşkanı’nın bu bahiste iki tarafa da itidal tavsiye eden açıklamaları kelam konusu. Türkiye’nin birinci basamakta yapması gereken bu krizi Çavuşoğlu ve Erdoğan’ın haricinde kimse devlet yetkilileri tarafınca gündeme getirilmemesi gerekir. Zira kullanılacak bir cümle, bir söz Türkiye açısından çok olumsuz bir surece dönebilir. Türkiye, NATO’nun bölgedeki gücünün en değerli ikinci askeri yapısına sahip. bu biçimde olunca da Türkiye bu süreçte NATO’nun daha etkin hale gelmesini sağlayabilir. Bu krizin Türkiye yönlendirmesiyle çözüldüğünde bir Türk NATO sekreteri artık gündeme gelecek. İkinci güçsünüz ve NATO’da hayli etkilisiniz. Fakat şimdiye kadar bir Türk genel sekreter olmadı. Bu önümüzdeki devir tartışılacak. Bu süreçte Avrupa, bilhassa Ukrayna krizinde ikircikli davranışları sonucunda Avrupa’nın bir askeri gücünün olmadığı yahut bu askeri gücü yönetecek bir iradenin olmadığı anlaşıldı. Artık Avrupa’nın güvenliğini sağlama noktasında Türkiye’ye önemli bir konum düşecek. Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne dahil olması, Ukrayna krizi çözüldükten daha sonra fazlaca daha konuşulur olacak ve buradan Türkiye güçlenerek çıkacak” dedi.
KAYNAK: İHA