YingYang
New member
İslam İşbirliği Teşkilatı’ndan (İİT) yapılan yazılı açıklamada, İsrail’in Mescid-i Aksa’nın avlusunda ibadet edenlere yönelik tekrarlanmış hücumları kınandı.
Bu aksiyonların, işgalci güç İsrail’in, Kudüs’teki tarihi ve tüzel statükoyu değiştirme teşebbüsleri çerçevesinde gerçekleştiği kaydedilen açıklamada, bunun milletlerarası hukuku, Cenevre Kontratlarını ve BM kararlarını ihlal etmek manasına geldiği aktarıldı.
İİT, bu sistematik taarruzların tüm sorumluluğunun İsrail hükümetine ilişkin olduğunu belirtti.
İİT, BMGK başta olmak üzere milletlerarası toplumu bu ihlallere son verilmesi için sorumluluklarını üstlenmeye ve barışın sağlanması ismine siyasi bir müddetcin başlatılması için çalışmaya çağırdı.
Mısır’dan kınama
Öte yandan Mısır, İsrail polisi muhafazasındaki fanatik Musevilerin Mescid-i Aksa’ya baskın düzenlemesine reaksiyon gösterdi.
Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, “Bakanlık, İsrail polisi müdafaasındaki fanatik İsrailliler tarafınca Mescid-i Aksa’ya yönelik ihlallerini bir dahalenmesini kınıyor.” tabirine yer verildi.
Kahire’nin bu ihlalleri büsbütün reddettiği kaydedilen açıklamada, dünyanın farklı yerlerindeki Müslümanlar nezdinde hayli değerli bir yere sahip olan Mescid-i Aksa’ya ziyan verilmesi konusunda Mısır’ın her vakit ikazda bulunduğu aktarıldı.
Açıklamada ayrıyeten, iki devletli tahlil çerçevesinde yasal referanslar, memleketler arası kararlar ve meşruiyet temelinde askıya alınan müzakere sürecinin bir daha başlamasının değeri vurgulandı.
Mescid-i Aksa’da yaşananlar
Sabah saatlerinden itibaren 1500’ü aşkın fanatik Yahudi, İsrail polisi müdafaasında, kelamda Süleyman Mabedi’nin yıkılışının yıl dönümü olarak kabul ettikleri ve “Tişa BeAv” ismini verdikleri matem günü ötürüsıyla Mescid-i Aksa’ya baskın düzenlemişti.
Fanatik Musevilerin baskınlarına karşı reaksiyon gösteren Filistinliler ile İsrail polisi içinde Harem-i Şerif’te olaylar yaşanmıştı. Plastik mermi ile göz yaşartıcı gaz kullanan İsrail polisi, hayli sayıda Filistinliyi gözaltına almıştı.
Mescid-i Aksa’nın ortasında bulunduğu Eski Kent bölgesinin tüm kapılarına bariyerler kuran İsrail polisi, ayrıyeten Harem-i Şerif’e 40 yaş altı Filistinlilerin girişine de müsaade vermemişti.
Bu aksiyonların, işgalci güç İsrail’in, Kudüs’teki tarihi ve tüzel statükoyu değiştirme teşebbüsleri çerçevesinde gerçekleştiği kaydedilen açıklamada, bunun milletlerarası hukuku, Cenevre Kontratlarını ve BM kararlarını ihlal etmek manasına geldiği aktarıldı.
İİT, bu sistematik taarruzların tüm sorumluluğunun İsrail hükümetine ilişkin olduğunu belirtti.
İİT, BMGK başta olmak üzere milletlerarası toplumu bu ihlallere son verilmesi için sorumluluklarını üstlenmeye ve barışın sağlanması ismine siyasi bir müddetcin başlatılması için çalışmaya çağırdı.
Mısır’dan kınama
Öte yandan Mısır, İsrail polisi muhafazasındaki fanatik Musevilerin Mescid-i Aksa’ya baskın düzenlemesine reaksiyon gösterdi.
Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, “Bakanlık, İsrail polisi müdafaasındaki fanatik İsrailliler tarafınca Mescid-i Aksa’ya yönelik ihlallerini bir dahalenmesini kınıyor.” tabirine yer verildi.
Kahire’nin bu ihlalleri büsbütün reddettiği kaydedilen açıklamada, dünyanın farklı yerlerindeki Müslümanlar nezdinde hayli değerli bir yere sahip olan Mescid-i Aksa’ya ziyan verilmesi konusunda Mısır’ın her vakit ikazda bulunduğu aktarıldı.
Açıklamada ayrıyeten, iki devletli tahlil çerçevesinde yasal referanslar, memleketler arası kararlar ve meşruiyet temelinde askıya alınan müzakere sürecinin bir daha başlamasının değeri vurgulandı.
Mescid-i Aksa’da yaşananlar
Sabah saatlerinden itibaren 1500’ü aşkın fanatik Yahudi, İsrail polisi müdafaasında, kelamda Süleyman Mabedi’nin yıkılışının yıl dönümü olarak kabul ettikleri ve “Tişa BeAv” ismini verdikleri matem günü ötürüsıyla Mescid-i Aksa’ya baskın düzenlemişti.
Fanatik Musevilerin baskınlarına karşı reaksiyon gösteren Filistinliler ile İsrail polisi içinde Harem-i Şerif’te olaylar yaşanmıştı. Plastik mermi ile göz yaşartıcı gaz kullanan İsrail polisi, hayli sayıda Filistinliyi gözaltına almıştı.
Mescid-i Aksa’nın ortasında bulunduğu Eski Kent bölgesinin tüm kapılarına bariyerler kuran İsrail polisi, ayrıyeten Harem-i Şerif’e 40 yaş altı Filistinlilerin girişine de müsaade vermemişti.