YingYang
New member
Kilise önderleri, Doğu Kudüs’ün Zeytin Dağı bölgesinde projeyi yürüten İsrail Etraf ve Parklar Kurumuna hitaben yazılı bir ileti yayımladı.
Kudüs Yunan Ortodoks Patriği Theophilos III, Kutsal Kent Muhafızı Francesco Patton ve Kudüs Ermeni Patriği Nurhan Manukyan imzalı iletide Etraf ve Parklar Kurumunun Zeytin Dağı etrafındaki geniş alanları ulusal park ilan etmesine karşı, “Kutsal topraklardaki kilise önderleri olarak biz, önemli tasamızı ve plana kesin olarak karşı olduğumuzu tabir etmek istiyoruz.” sözlerine yer verildi.
“Kutsal Toprakların Yahudi olmayan karakterini yok etme çabası”
Kilise önderleri, Zeytin Dağı’nın Hristiyanlarca en kutsal sayılan bölgelerden biri olduğunu ve epey sayıda kutsal ziyaret yeri içerdiğine dikkati çekerek, “son senelerda çeşitli oluşumların, Kutsal Dağ’daki (Zeytin Dağı) statükoyu değiştirerek, kutsal toprakların Yahudi olmayan karakterini yok etme uğraşında olduğunu” vurguladı.
Kudüslü Hristiyan liderler, resmi olarak Parklar Kurumu tarafınca yürütülen kelam konusu projenin, Hristiyanların en kutsal yerlerinden biri olan bu yere “el koyma ve istimlak etme hedefi taşıyan oluşumlar tarafınca organize edildiği ve sunulduğunu” belirtti.
Projeyi “Kutsal topraklardaki Hristiyanlara direkt ve önce tasarlanmış bir taarruz niteliğinde gaddar bir uygulama” olarak nitelendiren kilise önderleri, İsrailli kuruma projeyi iptal etme davetinde bulundu.
İletide şu sözler yer aldı:
“Ne yazık ki İsrail Etraf ve Parklar Kurumu, kutsal topraklardaki kiliselere ve Hristiyan varlığına karşı birinci defa düşmanca bir rol oynamıyor. Bu kadar kıymetli bir kurumun bu türlü makûs yollarla kullanmasına karşı şaşkınlık ortasındayız. İsrail Etraf ve Parklar Kurumunu politik ve ideolojik yargılardan uzak biçimde nazaranvini yapmaya ve bu projeyi iptal etmeye çağırıyoruz.”
Proje, yasa dışı yerleşim faaliyetlerinin devamı niteliğinde
Öte yandan “Dünyevi Kudüs” isimli işgalci İsrailli sivil toplum kuruluşu da projeye ait yayımladığı raporda, projenin maksadının, Doğu Kudüs’te Eski Kent’in surlarına bitişik ulusal parkın sonlarının genişletilmesi olduğunu bildirdi.
Projenin yaklaşık 275 dönümlük bir arazi alanını kapsadığına işaret eden kuruluş, proje sonları ortasında Filistinli özel toprak sahiplerinin yanı sıra; Latin, Rum ve Ermeni kiliseleri başta olmak üzere biroldukça toprak sahibi bulunduğuna dikkati çekti.
Kuruluş, projenin yeni sonlarının, Eski Kent havzasındaki Silvan, Ra’s Amud, Çeşit, Savane ve Vadi el-Cevz’i de içine alan “Filistin mahalleleri içinde pürüzler yarattığını” vurguladı.
İşgalci İsrail idaresinin işgal altındaki Doğu Kudüs’ün Pir Cerrah ve Silvan mahallelerinde yürüttüğü yasa dışı Yahudi yerleşim faaliyetlerine “hız verdiğine” işaret eden kuruluş, kelam konusu projenin bu “yerleşim faaliyetlerinin geliştirilmesinin devamı niteliğinde” olduğuna dikkati çekti.
İşgalci İsrailli kuruluş, “Bu yolla, Hristiyan ve Filistin bölgelerini parçalayan yerleşimler ve yerleşim niteliğindeki projeler aracılığıyla Eski Kent’in büsbütün kuşatılması tamamlanacaktır.” ikazında bulundu.
Kudüs Yunan Ortodoks Patriği Theophilos III, Kutsal Kent Muhafızı Francesco Patton ve Kudüs Ermeni Patriği Nurhan Manukyan imzalı iletide Etraf ve Parklar Kurumunun Zeytin Dağı etrafındaki geniş alanları ulusal park ilan etmesine karşı, “Kutsal topraklardaki kilise önderleri olarak biz, önemli tasamızı ve plana kesin olarak karşı olduğumuzu tabir etmek istiyoruz.” sözlerine yer verildi.
“Kutsal Toprakların Yahudi olmayan karakterini yok etme çabası”
Kilise önderleri, Zeytin Dağı’nın Hristiyanlarca en kutsal sayılan bölgelerden biri olduğunu ve epey sayıda kutsal ziyaret yeri içerdiğine dikkati çekerek, “son senelerda çeşitli oluşumların, Kutsal Dağ’daki (Zeytin Dağı) statükoyu değiştirerek, kutsal toprakların Yahudi olmayan karakterini yok etme uğraşında olduğunu” vurguladı.
Kudüslü Hristiyan liderler, resmi olarak Parklar Kurumu tarafınca yürütülen kelam konusu projenin, Hristiyanların en kutsal yerlerinden biri olan bu yere “el koyma ve istimlak etme hedefi taşıyan oluşumlar tarafınca organize edildiği ve sunulduğunu” belirtti.
Projeyi “Kutsal topraklardaki Hristiyanlara direkt ve önce tasarlanmış bir taarruz niteliğinde gaddar bir uygulama” olarak nitelendiren kilise önderleri, İsrailli kuruma projeyi iptal etme davetinde bulundu.
İletide şu sözler yer aldı:
“Ne yazık ki İsrail Etraf ve Parklar Kurumu, kutsal topraklardaki kiliselere ve Hristiyan varlığına karşı birinci defa düşmanca bir rol oynamıyor. Bu kadar kıymetli bir kurumun bu türlü makûs yollarla kullanmasına karşı şaşkınlık ortasındayız. İsrail Etraf ve Parklar Kurumunu politik ve ideolojik yargılardan uzak biçimde nazaranvini yapmaya ve bu projeyi iptal etmeye çağırıyoruz.”
Proje, yasa dışı yerleşim faaliyetlerinin devamı niteliğinde
Öte yandan “Dünyevi Kudüs” isimli işgalci İsrailli sivil toplum kuruluşu da projeye ait yayımladığı raporda, projenin maksadının, Doğu Kudüs’te Eski Kent’in surlarına bitişik ulusal parkın sonlarının genişletilmesi olduğunu bildirdi.
Projenin yaklaşık 275 dönümlük bir arazi alanını kapsadığına işaret eden kuruluş, proje sonları ortasında Filistinli özel toprak sahiplerinin yanı sıra; Latin, Rum ve Ermeni kiliseleri başta olmak üzere biroldukça toprak sahibi bulunduğuna dikkati çekti.
Kuruluş, projenin yeni sonlarının, Eski Kent havzasındaki Silvan, Ra’s Amud, Çeşit, Savane ve Vadi el-Cevz’i de içine alan “Filistin mahalleleri içinde pürüzler yarattığını” vurguladı.
İşgalci İsrail idaresinin işgal altındaki Doğu Kudüs’ün Pir Cerrah ve Silvan mahallelerinde yürüttüğü yasa dışı Yahudi yerleşim faaliyetlerine “hız verdiğine” işaret eden kuruluş, kelam konusu projenin bu “yerleşim faaliyetlerinin geliştirilmesinin devamı niteliğinde” olduğuna dikkati çekti.
İşgalci İsrailli kuruluş, “Bu yolla, Hristiyan ve Filistin bölgelerini parçalayan yerleşimler ve yerleşim niteliğindeki projeler aracılığıyla Eski Kent’in büsbütün kuşatılması tamamlanacaktır.” ikazında bulundu.