Semedov
New member
İşte o açıklamalar…
“Okan Buruk ve Bülent Korkmaz, Torrent’in altında mı olacaktı”
Galatasaray’ın ligde ortasında bulunduğu berbat durumun sebeplerini anlatarak kelamlarına başlayan İrfan Buz, “Baktığınızda 23. hafta oynanmış ve kaç puan fark var ortada. Bu bilmiyorum son senelerda ne vakit oldu. Trabzonspor’un bu kadar önde gitmesi şunu gösteriyor; yanlışsız bir takım yapılanmasıyla birlikte istikrar yakalandı. Galatasaray’ın dorukla içinde 27 puan var. Bilhassa Fatih hoca ile ilgili şunu hatırlatmak istiyorum; ben Yeni Malatyaspor’da bakılırsav alırken ligde kaldıktan daha sonra oynanan son karşılaşmayı Galatasaray ile oynadık, Beşiktaş da Göztepe’deydi. Şayet Galatasaray 2 gol fazla atmış olsaydı Malatya’ya şampiyon olacaklardı. Bunu unutmamak gerekiyor. Beşiktaş ortayı açmıştı, yakalayıp gol averajıyla şampiyonluğu kaçırdılar. Artık bir yapılanmaya girildi, muhakkak bir plan nizamında gidildi. En azından Fatih Terim hocayla dönem sonuna kadar devam edilmesi gerekiyordu diye düşünüyorum. daha sonra Torrent üzere yabancı bir hocayı getiriyorsunuz. Bana göre futbolcularda, idarede gücün bu biçimde düşük olduğu bir yerde camiayı epey daha düzgün tanıyan, o anki durumda güç yükseltebilen, topluluğun ortasından bir teknik adamın seçilmesi daha yanlışsız olurdu. Örnek vereyim; Okan Buruk, Bülent Korkmaz üzere isimler. Zira burada 3 kupayı alan Hamza Hamzaoğlu üzere bir örnek vardı. Yabancı bir teknik adam geliyor ve 3’te 0 yaptı. Gücünüz gitgide daha da düşüyor. Demek ki burada seçen merciler hakikat bir tercih kullanmadı. Okan Buruk ve Bülent Korkmaz, Torrent’in altında mı olacaktı? Torrent’de neyin ekstrası var” tabirlerini kullandı.
“Ülkemizde daha sportif yönetici kavramı oturmadı”
Türkiye’de sportif yöneticiliğin hakikat biçimde yürütülmediğine de dikkat çeken deneyimli çalıştırıcı, “Teknik adamı getiriyorsunuz, gerisinden sportif yöneticisi getiriyorsunuz. Sportif yönetici sizin bütün planlamanızı yapacaksa karar verilen vakitte onun da orada olması gerekiyor. Avrupa’da teknik adamı sportif yönetici seçer. Burada yapılanmada bir kahır var. Bunu dönem başında yapacaksınız. Bizim ülkemizde daha sportif yönetici kavramı oturmadı. Fenerbahçe’ye Comolli gelmişti. ‘Biz 100 tane futbolcuyla görüştük’ demişti. 100 tane futbolcu içerisinden bunları seçtiysen bu biçimde karnen ortada. Ben karşı değilim yanlışsız bir sportif yöneticiye. Yalnızca hakikat vakitte hakikat isimler gerekli” halinde konuştu.
“Sumudica yetersiz bir teknik adam”
İrfan Buz, Yeni Malatyaspor’da kendisinden daha sonra teknik yöneticilik koltuğuna oturan Rumen çalıştırıcı Sumudica hakkında ise şu cümlelere yer verdi:
“Türkiye’ye kaliteli yabancı teknik adamlar gelsin. örneğin Adana Demirspor’da Montella’nın muhakkak bir meslek seviyesi var. Ancak bizden daha sonra Yeni Malatyaspor’da misyona gelen Sumudica’ya bakıyorsun, yetersiz bir teknik adam. Kaldı ki söylemiş oldukleri ve yaptıklarıyla birlikte ülkemizde muhakkak bir profili ayaklar altına alıyor. Biz 8 karşılaşmada 6 puan almışız, Giresunspor 8 maçta Hakan Keleş ile 5 puan aldı. Giresunspor’u tebrik ediyorum, Hakan Keleş ile devam ettiler ve sonuçlarını da alıyorlar. Sumudica bizim ülkemize geliyor, 13 gayret oynandı, daima ‘ben kusur yaptım’ diyor. Niçin geliyorsun bu biçimde ülkemize? Amatör müsün sen? Buraya birtakım şeyleri düzeltmek için geliyorsun.”
“Genç teknik yöneticilerin kimi süreçlerden geçmesi lazım”
Harika Lig’de genç teknik adam kuşağının başladığını belirten 54 yaşındaki Buz, bunu yaparken belirli kriterlerin göz önünde bulundurulmasının ehemmiyetine dikkat çekti.
İrfan Buz, “Nagelsmann 34 yaşında, Bayern Münih’in teknik yöneticisi. Bu adam 20 yaşında antrenörlüğe başladı. Bu işi 13-14 seniçin beri yapıyor. Genç teknik adamlar olacak lakin onların da bir yol kat etmesi gerekiyor. Bir teknik adam futbolcuların önüne çıkacak lakin bu mevzuda eğitim almamışsın, bu hususta hiç alım, tecrübesi yok. Natürel ki dinamik, genç teknik yöneticiler gelecek lakin onların da belirli bir müddetçten geçmesi kural. bu biçimde Pro-Lisans’a hiç gerek yok. Biz Pro-Lisansları niye yapalım ki bu biçimdeyse. bu türlü olmamalı. Örnek vereyim; Borussia Dortmund Teknik Yöneticisi Marco Rose, daha evvel Borussia Mönchengladbach’da ve Salzburg’un A grup ile U16, U18, U19 kadrolarında çalıştı. Ben bunları gerçekleri lisana getirmek için söylüyorum” diye konuştu.
“Kuntz heyecanlı, her şeyini vermek isteyen bir futbol adamı”
A Ulusal Futbol Takımı’yla ilgili görüşlerini de aktaran Teknik Yönetici İrfan Buz, Stefan Kuntz’un, ay-yıldızlıların başına geçmesine Almanların şaşırmadığını söylemiş oldu. Buz, açıklamalarını şu biçimde sürdürdü:
“Çünkü Almanya U21 ekibinde başarılı bir periyot geçirdi. Türkiye’de ise bizi biraz şaşırttı. Meslek açısından daha farklı bir teknik adam bekleniyordu. Lakin olaylara olumlu bakmak istiyorum. Kuntz, adapte olmak isteyen, Türkçe öğrenmeye, irtibatı kurmaya çalışan heyecanlı, her şeyini vermek isteyen bir futbol adamı. Kuntz’un nitekim başarılı olmasını istiyorum. Bizim ulusal kadromuz epey kıymetli oyunculara sahip. Beş kıymetli ligde oynayan oyuncularımız var. Havuzumuzda da genç, dinamik bir ulusal ekibe sahibiz.”
“Adem Büyük ve Muhammet Demir takımda olmalıydı”
‘Milli grupta atak bölgesinde oyuncu alternatifi kısıtlı mı?’ formundaki soruya başarılı çalıştırıcı, “Santrforda Burak ve Cenk var. Onun haricinde Kenan kullanılıyordu, Enes Ünal fırsat buluyordu lakin yetersiz kalıyordu. Bunu kritize etmek istiyorum. Geçen sene bizimle Malatyaspor’da en formda periyodunda, en epeyce gol atmış bir Adem Büyük vardı. beraberinde Gaziantep’te Muhammet Demir vardı. Bunlar formda olan santrforlardı, niçin alınmadılar? Çok efektif oyunculardı. Ulusal ekipte en değerli şey seçim yapmak. Formda olan yanlışsız oyuncuyu bulacaksınız. Futbolcunun yaşına da bakmayacaksın, yalnızca yeterli mi, yetersiz mi ona bakarsın. Bizim ulusal ekibimizin kalitesi lig düşecek kadar kalitesiz mi? Bence değil. Kendi ülkende en çok gol atmış yerli futbolcuyu da ulusal kadroda görmek istersin” yanıtını verdi.
“Dünya Kupası bahtımızı zora soktuk”
Son olarak ay-yıldızlı kadronun Dünya Kupası talihini pahalandıran İrfan Buz, “Dünya Kupası bahtımızı zora soktuk. Başladığımızda elde ettiğimiz avantajı kendi elimizle kaybettik. Lakin inşallah kazanırız maçları. Artık büyük bir turnuvada olmamız gerekiyor. Bu kuşağın orada olması lazım. Elimizdeki materyalle epeyce az iş yaptık. Dışarıdan baktığımda hoca oyuncularıyla düzgün bir irtibat halinde. Soğuk birisi değil. Gençlerle çalışmış, vizyonlu bir teknik adam. Umarım maçlarımızı kazanırız. Biz Almanya’yı, Fransa’yı da yendik, bunu da yapabiliriz” diyerek kelamlarını tamamladı.
“Okan Buruk ve Bülent Korkmaz, Torrent’in altında mı olacaktı”
Galatasaray’ın ligde ortasında bulunduğu berbat durumun sebeplerini anlatarak kelamlarına başlayan İrfan Buz, “Baktığınızda 23. hafta oynanmış ve kaç puan fark var ortada. Bu bilmiyorum son senelerda ne vakit oldu. Trabzonspor’un bu kadar önde gitmesi şunu gösteriyor; yanlışsız bir takım yapılanmasıyla birlikte istikrar yakalandı. Galatasaray’ın dorukla içinde 27 puan var. Bilhassa Fatih hoca ile ilgili şunu hatırlatmak istiyorum; ben Yeni Malatyaspor’da bakılırsav alırken ligde kaldıktan daha sonra oynanan son karşılaşmayı Galatasaray ile oynadık, Beşiktaş da Göztepe’deydi. Şayet Galatasaray 2 gol fazla atmış olsaydı Malatya’ya şampiyon olacaklardı. Bunu unutmamak gerekiyor. Beşiktaş ortayı açmıştı, yakalayıp gol averajıyla şampiyonluğu kaçırdılar. Artık bir yapılanmaya girildi, muhakkak bir plan nizamında gidildi. En azından Fatih Terim hocayla dönem sonuna kadar devam edilmesi gerekiyordu diye düşünüyorum. daha sonra Torrent üzere yabancı bir hocayı getiriyorsunuz. Bana göre futbolcularda, idarede gücün bu biçimde düşük olduğu bir yerde camiayı epey daha düzgün tanıyan, o anki durumda güç yükseltebilen, topluluğun ortasından bir teknik adamın seçilmesi daha yanlışsız olurdu. Örnek vereyim; Okan Buruk, Bülent Korkmaz üzere isimler. Zira burada 3 kupayı alan Hamza Hamzaoğlu üzere bir örnek vardı. Yabancı bir teknik adam geliyor ve 3’te 0 yaptı. Gücünüz gitgide daha da düşüyor. Demek ki burada seçen merciler hakikat bir tercih kullanmadı. Okan Buruk ve Bülent Korkmaz, Torrent’in altında mı olacaktı? Torrent’de neyin ekstrası var” tabirlerini kullandı.
“Ülkemizde daha sportif yönetici kavramı oturmadı”
Türkiye’de sportif yöneticiliğin hakikat biçimde yürütülmediğine de dikkat çeken deneyimli çalıştırıcı, “Teknik adamı getiriyorsunuz, gerisinden sportif yöneticisi getiriyorsunuz. Sportif yönetici sizin bütün planlamanızı yapacaksa karar verilen vakitte onun da orada olması gerekiyor. Avrupa’da teknik adamı sportif yönetici seçer. Burada yapılanmada bir kahır var. Bunu dönem başında yapacaksınız. Bizim ülkemizde daha sportif yönetici kavramı oturmadı. Fenerbahçe’ye Comolli gelmişti. ‘Biz 100 tane futbolcuyla görüştük’ demişti. 100 tane futbolcu içerisinden bunları seçtiysen bu biçimde karnen ortada. Ben karşı değilim yanlışsız bir sportif yöneticiye. Yalnızca hakikat vakitte hakikat isimler gerekli” halinde konuştu.
“Sumudica yetersiz bir teknik adam”
İrfan Buz, Yeni Malatyaspor’da kendisinden daha sonra teknik yöneticilik koltuğuna oturan Rumen çalıştırıcı Sumudica hakkında ise şu cümlelere yer verdi:
“Türkiye’ye kaliteli yabancı teknik adamlar gelsin. örneğin Adana Demirspor’da Montella’nın muhakkak bir meslek seviyesi var. Ancak bizden daha sonra Yeni Malatyaspor’da misyona gelen Sumudica’ya bakıyorsun, yetersiz bir teknik adam. Kaldı ki söylemiş oldukleri ve yaptıklarıyla birlikte ülkemizde muhakkak bir profili ayaklar altına alıyor. Biz 8 karşılaşmada 6 puan almışız, Giresunspor 8 maçta Hakan Keleş ile 5 puan aldı. Giresunspor’u tebrik ediyorum, Hakan Keleş ile devam ettiler ve sonuçlarını da alıyorlar. Sumudica bizim ülkemize geliyor, 13 gayret oynandı, daima ‘ben kusur yaptım’ diyor. Niçin geliyorsun bu biçimde ülkemize? Amatör müsün sen? Buraya birtakım şeyleri düzeltmek için geliyorsun.”
“Genç teknik yöneticilerin kimi süreçlerden geçmesi lazım”
Harika Lig’de genç teknik adam kuşağının başladığını belirten 54 yaşındaki Buz, bunu yaparken belirli kriterlerin göz önünde bulundurulmasının ehemmiyetine dikkat çekti.
İrfan Buz, “Nagelsmann 34 yaşında, Bayern Münih’in teknik yöneticisi. Bu adam 20 yaşında antrenörlüğe başladı. Bu işi 13-14 seniçin beri yapıyor. Genç teknik adamlar olacak lakin onların da bir yol kat etmesi gerekiyor. Bir teknik adam futbolcuların önüne çıkacak lakin bu mevzuda eğitim almamışsın, bu hususta hiç alım, tecrübesi yok. Natürel ki dinamik, genç teknik yöneticiler gelecek lakin onların da belirli bir müddetçten geçmesi kural. bu biçimde Pro-Lisans’a hiç gerek yok. Biz Pro-Lisansları niye yapalım ki bu biçimdeyse. bu türlü olmamalı. Örnek vereyim; Borussia Dortmund Teknik Yöneticisi Marco Rose, daha evvel Borussia Mönchengladbach’da ve Salzburg’un A grup ile U16, U18, U19 kadrolarında çalıştı. Ben bunları gerçekleri lisana getirmek için söylüyorum” diye konuştu.
“Kuntz heyecanlı, her şeyini vermek isteyen bir futbol adamı”
A Ulusal Futbol Takımı’yla ilgili görüşlerini de aktaran Teknik Yönetici İrfan Buz, Stefan Kuntz’un, ay-yıldızlıların başına geçmesine Almanların şaşırmadığını söylemiş oldu. Buz, açıklamalarını şu biçimde sürdürdü:
“Çünkü Almanya U21 ekibinde başarılı bir periyot geçirdi. Türkiye’de ise bizi biraz şaşırttı. Meslek açısından daha farklı bir teknik adam bekleniyordu. Lakin olaylara olumlu bakmak istiyorum. Kuntz, adapte olmak isteyen, Türkçe öğrenmeye, irtibatı kurmaya çalışan heyecanlı, her şeyini vermek isteyen bir futbol adamı. Kuntz’un nitekim başarılı olmasını istiyorum. Bizim ulusal kadromuz epey kıymetli oyunculara sahip. Beş kıymetli ligde oynayan oyuncularımız var. Havuzumuzda da genç, dinamik bir ulusal ekibe sahibiz.”
“Adem Büyük ve Muhammet Demir takımda olmalıydı”
‘Milli grupta atak bölgesinde oyuncu alternatifi kısıtlı mı?’ formundaki soruya başarılı çalıştırıcı, “Santrforda Burak ve Cenk var. Onun haricinde Kenan kullanılıyordu, Enes Ünal fırsat buluyordu lakin yetersiz kalıyordu. Bunu kritize etmek istiyorum. Geçen sene bizimle Malatyaspor’da en formda periyodunda, en epeyce gol atmış bir Adem Büyük vardı. beraberinde Gaziantep’te Muhammet Demir vardı. Bunlar formda olan santrforlardı, niçin alınmadılar? Çok efektif oyunculardı. Ulusal ekipte en değerli şey seçim yapmak. Formda olan yanlışsız oyuncuyu bulacaksınız. Futbolcunun yaşına da bakmayacaksın, yalnızca yeterli mi, yetersiz mi ona bakarsın. Bizim ulusal ekibimizin kalitesi lig düşecek kadar kalitesiz mi? Bence değil. Kendi ülkende en çok gol atmış yerli futbolcuyu da ulusal kadroda görmek istersin” yanıtını verdi.
“Dünya Kupası bahtımızı zora soktuk”
Son olarak ay-yıldızlı kadronun Dünya Kupası talihini pahalandıran İrfan Buz, “Dünya Kupası bahtımızı zora soktuk. Başladığımızda elde ettiğimiz avantajı kendi elimizle kaybettik. Lakin inşallah kazanırız maçları. Artık büyük bir turnuvada olmamız gerekiyor. Bu kuşağın orada olması lazım. Elimizdeki materyalle epeyce az iş yaptık. Dışarıdan baktığımda hoca oyuncularıyla düzgün bir irtibat halinde. Soğuk birisi değil. Gençlerle çalışmış, vizyonlu bir teknik adam. Umarım maçlarımızı kazanırız. Biz Almanya’yı, Fransa’yı da yendik, bunu da yapabiliriz” diyerek kelamlarını tamamladı.