YingYang
New member
Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmek için başlatmış olduğu operasyonlar, Suriye’nin İdlib kentine nefes aldırdı. Astana Mutabakatlarına karşın şubat ayına kadar kenti havadan vurmaya devam eden Rusya, Ukrayna işgaliyle bir arada hücumlarına orta verdi.
Savaşın geride bıraktığı yıkımı bilen İdlib halkı, bombaların susmasından mutlu olsa da, Ukrayna halkının acısına paylaşıyor. Suriye’de milyonlarca insanın son sığınağı olan İdlib’e giderek sokakların nabzını tuttuk.
Muhabirimiz Ayşemine Alioğlu nkent esnafının nabzını tuttu.
ONLARIN HALİNDEN BİZ ANLARIZ
İdlib merkez çarşıda kuyumculuk yapan Hamza el-Sud, Rusya’nın Ukrayna’ya odaklandığı vakitten beri İdlib’te bombaların azaldığını söylemiş oldu:
“Yaklaşık bir aydır ne bomba, ne roket, savaş öncesi halimize dönmüş üzereyiz. Savaştan dolayı bir buçuk yıldır İdlib’deyim. Öncesinde Serakib bölgesinde yaşıyordum. Savaş sırasında ekonomik ezalar fazlaca oldu. Artık olağana dönüyoruz. Rusya’nın saldırganlığını esasen biliyoruz. Ukrayna’da olanları biz 11 yıldır yaşıyoruz. Onların halinden biz anlarız. Ancak bize niye Türkiye haricinde kimse yardım etmedi. Bize kimse kapısını açmadı. Batı bir kaç gün içerisinde Ukrayna’ya kapılarını açtı. Rusya yalnızca Ukrayna’da mı bomba attı?”
BİZE DE GELMESİNLER!
Eşarp dükkanı işleten Ebu Sait Abdullah ise, “Bir yıldır burayı işletiyorum. İdlib kırsalından ailemle birlikte geldim. Ülkemi başta bırakmak istememiştim daha sonra geçinemeyince terk etmek istedim. Lakin kapılar kapanmıştı. Giden dönemedi, bizler gidemedik. Evvelden işsizlik vardı. Artık fazlaca şükür ticaretimizi bir biçimde yapıyoruz. Bizim ülkemizi mahvettiler, kimse bize yapılanlara karşı sesini çıkarmadı. Ukrayna’da savaş olmasın tabi lakin bize de gelmesinler” diye konuştu.
YAĞMUR YAĞINCA SEVİNİYORDUK
Giysi dükkanı işleten Ahmet Mahmud da Ukrayna halkına kapılarını açan Batı’nın Suriyelilere karşı iki yüzlü tavrını hatırlattı: “İdlibliyim. Savaş öncesi devir daha düzgündü ancak artık toparlıyoruz. Bizi kendi ülkemizde mülteci pozisyonuna getirdiler. Öyleydi ki yağmur yağmasına seviniyorduk. Zira uçaklar yağmurda kalkamazdı. 11 yıl oldu tüm dünya buna sessiz kaldı. Bizlere kulaklarını tıkadılar. Artık Ukrayna’ya herkes kapısını açtı.”
1 AYDIR BOMBA YOK
Kentte döner dükkanı işleten İbrahim el-Lur, şunları söylemiş oldu: “İki çocuğum var. Savaştan evvel de dönercilik yapıyordum. Çocuklarımla ilgili hayallerim vardı. Onların okuyup kurtulmasını istiyordum. Lakin sıkıştık kaldık burada. Ekonomik durumlar hiç güzel değil. Rusya Ukrayna’da burada yaptığının birebirini yapıyor. Herkes yeni bir şey olmuş üzere reaksiyon veriyor. Burada bir aydır bombalama yok. Güvenlik sağlandıktan daha sonra umarım iktisat de olağana döner.”
İbrahim el-Hamsi
Batı bize çöp gözüyle bakıyor
Taksicilik yapan İbrahim el-Hamsi, bugün Ukrayna için seferber olan Batılıların kendilerine ‘çöp’ gözüyle baktığını söylemiş oldu. el-Hamsi, “3 çocuğum var. Humusluyum aslında. Savaş öncesi tabi ki epeyce düzgündü durumumuz. Artık ise yavaş yavaş olağana dönüyor. Bir biçimde yaşıyoruz. Tüm dünya bize çöp üzere baktı. Aslında yalnızca inançlı bir alan istiyorduk. Savaş her an gelebilir diye korkuyoruz. Burada olanlar artık Ukrayna’da oluyor. Akınların olmaması bizim açımızdan kıymetli. Zira artık ömrün olağan bir biçimde devam etmesi gerekiyor” dedi.
Savaşın geride bıraktığı yıkımı bilen İdlib halkı, bombaların susmasından mutlu olsa da, Ukrayna halkının acısına paylaşıyor. Suriye’de milyonlarca insanın son sığınağı olan İdlib’e giderek sokakların nabzını tuttuk.
Muhabirimiz Ayşemine Alioğlu nkent esnafının nabzını tuttu.
ONLARIN HALİNDEN BİZ ANLARIZ
İdlib merkez çarşıda kuyumculuk yapan Hamza el-Sud, Rusya’nın Ukrayna’ya odaklandığı vakitten beri İdlib’te bombaların azaldığını söylemiş oldu:
“Yaklaşık bir aydır ne bomba, ne roket, savaş öncesi halimize dönmüş üzereyiz. Savaştan dolayı bir buçuk yıldır İdlib’deyim. Öncesinde Serakib bölgesinde yaşıyordum. Savaş sırasında ekonomik ezalar fazlaca oldu. Artık olağana dönüyoruz. Rusya’nın saldırganlığını esasen biliyoruz. Ukrayna’da olanları biz 11 yıldır yaşıyoruz. Onların halinden biz anlarız. Ancak bize niye Türkiye haricinde kimse yardım etmedi. Bize kimse kapısını açmadı. Batı bir kaç gün içerisinde Ukrayna’ya kapılarını açtı. Rusya yalnızca Ukrayna’da mı bomba attı?”
BİZE DE GELMESİNLER!
Eşarp dükkanı işleten Ebu Sait Abdullah ise, “Bir yıldır burayı işletiyorum. İdlib kırsalından ailemle birlikte geldim. Ülkemi başta bırakmak istememiştim daha sonra geçinemeyince terk etmek istedim. Lakin kapılar kapanmıştı. Giden dönemedi, bizler gidemedik. Evvelden işsizlik vardı. Artık fazlaca şükür ticaretimizi bir biçimde yapıyoruz. Bizim ülkemizi mahvettiler, kimse bize yapılanlara karşı sesini çıkarmadı. Ukrayna’da savaş olmasın tabi lakin bize de gelmesinler” diye konuştu.
YAĞMUR YAĞINCA SEVİNİYORDUK
Giysi dükkanı işleten Ahmet Mahmud da Ukrayna halkına kapılarını açan Batı’nın Suriyelilere karşı iki yüzlü tavrını hatırlattı: “İdlibliyim. Savaş öncesi devir daha düzgündü ancak artık toparlıyoruz. Bizi kendi ülkemizde mülteci pozisyonuna getirdiler. Öyleydi ki yağmur yağmasına seviniyorduk. Zira uçaklar yağmurda kalkamazdı. 11 yıl oldu tüm dünya buna sessiz kaldı. Bizlere kulaklarını tıkadılar. Artık Ukrayna’ya herkes kapısını açtı.”
1 AYDIR BOMBA YOK
Kentte döner dükkanı işleten İbrahim el-Lur, şunları söylemiş oldu: “İki çocuğum var. Savaştan evvel de dönercilik yapıyordum. Çocuklarımla ilgili hayallerim vardı. Onların okuyup kurtulmasını istiyordum. Lakin sıkıştık kaldık burada. Ekonomik durumlar hiç güzel değil. Rusya Ukrayna’da burada yaptığının birebirini yapıyor. Herkes yeni bir şey olmuş üzere reaksiyon veriyor. Burada bir aydır bombalama yok. Güvenlik sağlandıktan daha sonra umarım iktisat de olağana döner.”
İbrahim el-Hamsi
Batı bize çöp gözüyle bakıyor
Taksicilik yapan İbrahim el-Hamsi, bugün Ukrayna için seferber olan Batılıların kendilerine ‘çöp’ gözüyle baktığını söylemiş oldu. el-Hamsi, “3 çocuğum var. Humusluyum aslında. Savaş öncesi tabi ki epeyce düzgündü durumumuz. Artık ise yavaş yavaş olağana dönüyor. Bir biçimde yaşıyoruz. Tüm dünya bize çöp üzere baktı. Aslında yalnızca inançlı bir alan istiyorduk. Savaş her an gelebilir diye korkuyoruz. Burada olanlar artık Ukrayna’da oluyor. Akınların olmaması bizim açımızdan kıymetli. Zira artık ömrün olağan bir biçimde devam etmesi gerekiyor” dedi.