HDP’nin deklarasyonu için dikkati çeken yorum: Gayriciddi
HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar, partilerinin “Adalete, Demokrasiye, Barışa Çağrı” başlıklı deklarasyonunu kamuoyu ile paylaştı. Haber7 Muharriri Recep Bozdoğan, HDP’nin deklarasyonunun gayriciddi olduğunu söylemiş oldu. Bozdoğan’ın bugünkü yazısı şöyleki:
Çok hürmet duyduğum bir hocam batılı oryantalistler (doğu medeniyetlerini araştıran batılı bilim insanları) için “sirklerdeki palyaçolar kadar bile ciddiyetleri ve inandırıcılıkları yok” der.
Ne vakit bir HDP’li yönetici konuşsa, aklıma bu kelamlar gelir ve bunların oynadıkları tiyatro karşısında gülmekten kendimi alamam.
Hazretler bir daha meydana çıkıp “Demokrasi Tavır Belgesi” isimli kelamda bir manifesto deklare ettilar.
Güya Ulusal Birlik ve Kardeşlik Programı’na kendileri ihanet etmemiş üzere.
Güya Kürt çocuklarını kandırarak dağa kaçıranlar kendileri değilmiş üzere.
Güya parti binalarını terörizmin lojistik merkezlerine dönüştürenler kendileri değilmiş üzere.
Güya belediye kaynaklarını terörizmin finansmanı için kullananlar kendileri değilmiş üzere.
İstanbul’da, Ankara’da terör taarruzları olurken, onlarca pak insan ömrünü kaybederken, olmayan vicdanları ile perde gerisinde sırıtanlar kendileri değilmiş üzere.
Sırtlarını dayadıkları terör örgütü PKK, kendileri üzere düşünmeyen Kürtlere her türlü alçaklığı yaparak sindirirken, kalpleri taş kesilenler güya kendileri değilmiş üzere.
Hazretler, kendilerinin bile inanmadıkları kelamda manifestolarında Kürt Meselesinin tahlilinde Meclis’i “odak” olarak nitelendirmiş.
Madem o denli, Kandil Dağı’ndaki inlerde yuvalanan katillere de iki çift lafınız olacak mı?
Hazretler “kuvvetli demokrasi” buyurmuş!
Madem o denli, bu biçimde neden PKK’nın gölgesinde siyasî tiyatro oynuyorsunuz?
Hazretler “tarafsız ve bağımsız yargı” buyurmuş!
Madem o denli, bu biçimde neden dağ başlarında terör mahkemeleri kurup, belediye liderlerini katillere yargılattınız?
Hazretler “kayyum rejimi değil, halk iradesi” buyurmuş!
Madem o denli, bu biçimde devletin belediyelere aktardığı paraları niye halk için harcamadınız?
Hazretler “Kürt probleminde demokratik çözüm” buyurmuş!
Demokratik tahlili PKK ile mi yapacaksınız, yoksa YPG ile mi yapacaksınız?
Tahminen de ABD askerlerinin getirdiği demokrasi sizin işinize daha epey gelir.
Nasıl olsa yeterlice alıştınız ABD’den beslenmeye.
Hazretler “barışçı dış politika” buyurmuş!
Madem o kadar barışçısınız, bu biçimde PKK’lı katilleri işgalci ve katliamcı Ermenistan’ın saflarında neden Karabağ’da savaştırdınız?
Hazretler “kadına özgürlük ve eşitlik” buyurmuş!
Madem o denli, bu biçimde gencecik Kürt kızlarını Duran Kalkan üzere azgınlardan kurtarmak için niye kılınızı dahi kıpırdatmıyorsunuz?
Hazretler “ekonomide adalet” buyurmuş!
Madem o denli, belediye idaresinde bulunduğunuz on yıllar boyunca doğu kentlerinin kalkınması için niye taşı taş üstüne koyma zahmetine bile katlanmadınız?
Hazretler “kamu idaresinde liyakat” buyurmuş!
Madem o denli, bu biçimde elinize düşen belediyelerde neden gözü dönmüş bir insafsızlıkla kadrolaştınız?
Hazretler “doğaya saygı” buyurmuş!
Madem o denli, bu biçimde Hatay’da, Muğla’da, Antalya’da, Aydın’da, İzmir’de, Adana’da, Osmaniye’de ve sayısız vilayette on binlerce hektar ormanın PKK’lı katillerce yakılmasına neden sessiz kaldınız?
Hazretler “gençler için özgür yaşam” buyurmuş!
Madem o denli, gencecik evlatlarını PKK’nın elinden kurtarmak için Diyarbakır’da, Van’da, Mardin’de demokratik duruş sergileyen onurlu Kürt annelerinin feryadına neden en ufak bir hürmetiniz bile yok?
“Demokrasi Tavır Belgesi” de motamot sizin üzere.
Gayriciddi ve güvenilmez.
KAYNAK: HABER7
HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar, partilerinin “Adalete, Demokrasiye, Barışa Çağrı” başlıklı deklarasyonunu kamuoyu ile paylaştı. Haber7 Muharriri Recep Bozdoğan, HDP’nin deklarasyonunun gayriciddi olduğunu söylemiş oldu. Bozdoğan’ın bugünkü yazısı şöyleki:
Çok hürmet duyduğum bir hocam batılı oryantalistler (doğu medeniyetlerini araştıran batılı bilim insanları) için “sirklerdeki palyaçolar kadar bile ciddiyetleri ve inandırıcılıkları yok” der.
Ne vakit bir HDP’li yönetici konuşsa, aklıma bu kelamlar gelir ve bunların oynadıkları tiyatro karşısında gülmekten kendimi alamam.
Hazretler bir daha meydana çıkıp “Demokrasi Tavır Belgesi” isimli kelamda bir manifesto deklare ettilar.
Güya Ulusal Birlik ve Kardeşlik Programı’na kendileri ihanet etmemiş üzere.
Güya Kürt çocuklarını kandırarak dağa kaçıranlar kendileri değilmiş üzere.
Güya parti binalarını terörizmin lojistik merkezlerine dönüştürenler kendileri değilmiş üzere.
Güya belediye kaynaklarını terörizmin finansmanı için kullananlar kendileri değilmiş üzere.
İstanbul’da, Ankara’da terör taarruzları olurken, onlarca pak insan ömrünü kaybederken, olmayan vicdanları ile perde gerisinde sırıtanlar kendileri değilmiş üzere.
Sırtlarını dayadıkları terör örgütü PKK, kendileri üzere düşünmeyen Kürtlere her türlü alçaklığı yaparak sindirirken, kalpleri taş kesilenler güya kendileri değilmiş üzere.
Hazretler, kendilerinin bile inanmadıkları kelamda manifestolarında Kürt Meselesinin tahlilinde Meclis’i “odak” olarak nitelendirmiş.
Madem o denli, Kandil Dağı’ndaki inlerde yuvalanan katillere de iki çift lafınız olacak mı?
Hazretler “kuvvetli demokrasi” buyurmuş!
Madem o denli, bu biçimde neden PKK’nın gölgesinde siyasî tiyatro oynuyorsunuz?
Hazretler “tarafsız ve bağımsız yargı” buyurmuş!
Madem o denli, bu biçimde neden dağ başlarında terör mahkemeleri kurup, belediye liderlerini katillere yargılattınız?
Hazretler “kayyum rejimi değil, halk iradesi” buyurmuş!
Madem o denli, bu biçimde devletin belediyelere aktardığı paraları niye halk için harcamadınız?
Hazretler “Kürt probleminde demokratik çözüm” buyurmuş!
Demokratik tahlili PKK ile mi yapacaksınız, yoksa YPG ile mi yapacaksınız?
Tahminen de ABD askerlerinin getirdiği demokrasi sizin işinize daha epey gelir.
Nasıl olsa yeterlice alıştınız ABD’den beslenmeye.
Hazretler “barışçı dış politika” buyurmuş!
Madem o kadar barışçısınız, bu biçimde PKK’lı katilleri işgalci ve katliamcı Ermenistan’ın saflarında neden Karabağ’da savaştırdınız?
Hazretler “kadına özgürlük ve eşitlik” buyurmuş!
Madem o denli, bu biçimde gencecik Kürt kızlarını Duran Kalkan üzere azgınlardan kurtarmak için niye kılınızı dahi kıpırdatmıyorsunuz?
Hazretler “ekonomide adalet” buyurmuş!
Madem o denli, belediye idaresinde bulunduğunuz on yıllar boyunca doğu kentlerinin kalkınması için niye taşı taş üstüne koyma zahmetine bile katlanmadınız?
Hazretler “kamu idaresinde liyakat” buyurmuş!
Madem o denli, bu biçimde elinize düşen belediyelerde neden gözü dönmüş bir insafsızlıkla kadrolaştınız?
Hazretler “doğaya saygı” buyurmuş!
Madem o denli, bu biçimde Hatay’da, Muğla’da, Antalya’da, Aydın’da, İzmir’de, Adana’da, Osmaniye’de ve sayısız vilayette on binlerce hektar ormanın PKK’lı katillerce yakılmasına neden sessiz kaldınız?
Hazretler “gençler için özgür yaşam” buyurmuş!
Madem o denli, gencecik evlatlarını PKK’nın elinden kurtarmak için Diyarbakır’da, Van’da, Mardin’de demokratik duruş sergileyen onurlu Kürt annelerinin feryadına neden en ufak bir hürmetiniz bile yok?
“Demokrasi Tavır Belgesi” de motamot sizin üzere.
Gayriciddi ve güvenilmez.
KAYNAK: HABER7