Güler’den sert karşılık: Dedikodu yapmayın, karnınızdan konuşmayın
Lider Güler, “Dedikodularla, duyumlarla, iftiralarla bir yere varılmaz. Getirin belgeyi gereğini yapayım” diyerek açık ve net konuştu.
Ordu Büyükşehir Belediyesi Meclis Toplantısında açıklamalarda bulunan Lider Güler, Ordu’nun dedikodu ile anılan bir kent olmasından büyük rahatsızlık duyduğunu belirtti. Bu durumdan artık kurtulmak gerektiğini belirten Lider Güler, gerek Büyükşehir gerekse yöneticileri hakkında son periyotta haksız, palavra, yanlış ve algı operasyonu biçiminde gerçekleşen söylentilere sert reaksiyon gösterdi.
“Açık ve net olun, dedikodu yapmayın”
Lider Güler, iki yılı aşan nazaranv mühleti içerisinde siyaset ve iş etraflarında iş yapmak yerine dedikodu yapıldığını gözlemlediğini lisana getirdi. Büyükşehir Belediyesi ve yöneticileri hakkında söylentilere sert karşılık veren Lider Güler, “Geçmişten bu yana Ordu’da gördüğüm bir şey var. ‘Öyle duyduk, o denli yapılıyor’ biçiminde. Daima bu çeşit duyumlarla ve dedikodularla hareket etme alışkanlığı giderek yaygınlaşıyor. Bu tıp şeylerin bizim gündemimizde olmaması gerekiyor. Her şeyin net ve açık olması gerekiyor. Evrakı olması lazım. Dedikodu ile hareket etmeyecek kadar yavuz olmalıyız. Şayet rastgele bir şey var ise belgeyi bilgiyi getirirler, bende gereğini yaparım” dedi.
Ordu’nun bu durumunu bilimsel olarak incelettiğini ve bu dedikodu külçeşidinin sebeplerini ortaya çıkaracaklarını belirten Lider Güler, “Politik-psikoloji diye bir durum var. Bilim adamaları ile sosyologlarla bu çalışmayı yapıyorum. Ordu’daki bu yanlış alışkanlık herkesi kapsamıyor ufak bir kümenin alışkanlık haline getirdiği bir durum. Rastgele bir tez, sav edilen tarafınca ispat edilir. O denli bile olsa bana bilgisini dokümanını getirin ben kendi elimle bu incelemeyi yaptıracağım, soruşturmayı açacağım. Gerekiyorsa kontrol, teftiş ve mahkeme dahil gereğini kendim için dahi olsa, kendime dahi soruşturma açacak kadar açığım. Zira biz buraya geldik, bu çalışmaları yapıyoruz. Duyumlarla, iftiralarla şayet bu biçimde bir şey var ise bilgisini dokümanını getirin en ufak tereddüttünüz olmasın kendim bu işi başlatır, gereğini de yaparım” diye konuştu.
“Rant, çıkar etraflarının değil halkın cebinde kaldı”
Lider Güler, açıklamalarını şöyleki sürdürdü:
“Şunu gördüm farkında olmadan epey ayağa basmışız. Görüşmelerden müracaatlardan ve tabirlerden anlıyoruz. Ve biz asfaltı geçen yıl şayet bu biçimde bir yol takip etmeseydik Eylül ayına kadar sıfır çekecektik. Bu seferde Büyükşehir iş yapmadı olacaktı. Biz orada bir inisiyatif kullandık, kendi makinalarımız satın aldık mal sahibi olduk. Asfalt plenti aldık mal sahibi olduk. Taş ocağına başvurduk sahip olduk. Ve artık cayır cayır iş yapıyoruz. Bunu yaparken oldukçata ucuza yapıyoruz. Burada gördük ki sıradan büyük bir rant, halkımızın cebinde kalmış oldu. Vatandaşımızın hakkını korumuş olduk. Biz kimseye rakip olmak istemiyoruz. Kimsenin işinde gücünde gözümüz yok. Herkes adam üzere çalışsın başımızın üstünde yeri var. Lakin eski alışkanlıklar ben burada olduğum sürece yer yok. hiç bir şey halkımızın menfaatinden daha üstün değil. Bunu yapacağız, rakip olmayacağız. Gerekiyorsa da metoduna uygun hareket ederlerse bütün şirketlerimizi halkımıza ve iş adamlarımıza devretmeye hazırız. Zira özgür teşebbüs bizim için fazlaca değerli. Halkımızın rekabet gücüne, helal hasılatına biz sürekli yardımcı olacağız. Biz kalkıp da asfaltı yapalım, turizme ilgilenelim, lokanta açalım, yazalım şirketinde diğerine mani olalım diye düşünmedik. Güç şirketimizle rüzgarımızdan güç üretelim istedik, kimsenin işinde gücünde karında gözümüz yok.”
“Yalana inanan kesim huzuru bozar”
Siyasetin dedikodu ile değil faziletle yapılması gerektiğini belirten Lider Güler, “Siyaset faziletle yapılmalı, dedikodu ile değil. var ise bilgi doküman getirirler ben gereğini yaparım. Hatta kendim işin içerisindeysem kendim için bile soruşturma açtırırım, açıkça söylüyorum. Bu bakımdan ricam, dedikodularla, bunu diyorlar, şunu diyorlar demek yok” sözlerini kullandı.
Bilhassa palavraya inanan kesitlerin huzur bozduğunu vurgulayan Lider Güler, “Politik-psikolojide yalancının hissesi diye bir hisse var. Literatüre geçmiş. Bir palavrası söylüyorsunuz, daha sonra karşı taraf bunu yemin billah ediyor ortaya koyuyor. Buna karşın yüzde 15 inanan çıkıyor. bu biçimde bir yüzde 15 hayli büyük kahırlara sebep oluyor. Manevi olarak kul hakkı denen bir şey var, insan hakları denen bir şey var, masumiyet karinesi diye bir şey var. Buna karşın ortamı bozacak, yatırım ortamını huzuru kaçıracak durumlarla karşı karşıyayız. Ben çocuklarımız için torunlarımız için hepimizin geleceği için daha keyifli Ordu’nun olmasını istiyorum” dedi.
“Karadaki müsilaj Covid’den daha tehlikeli. Bunu da biz temizleyeceğiz”
Lider Güler, açıklamalarını şöyleki tamamladı:
“Müsilaj denilen şey yalnızca denizde olmuyor, bizde karada da müsilaj belirtileri var. Bunu biz temizlememiz lazım, bu dezenfeksiyonu yapacağız. Bu fazlaca az bir şey, halkta bu biçimde bir şey yok, halkımızın büyük ölçüde hayli mutlu, kamuoyu araştırması yapıyoruz halkımız meclisimizden de bizden de fazlaca şad. Lakin bu biçimde bir müsilaj durumu var burada, vaziyet var. Dezenfeksiyonu bir arada yapacağız. Bu Covid’den daha tehlikeli. Zira hepimizi düşünceye sokuyor. Bu sorumluluk hepimizin üzerinde. Ve ben istiyorum ki, her şeyi dokümanlı bilgili yapalım, rastgele bir biçimde ısrar ediyorsa da ben bu sefer karşıtından hukuka başvuracağım. Biz bu ismi kolay yapmadık. Bu duruma kadar tertemiz geldik, sonuna kadar da kusur yapmaya hakkımız yok.”
Lider Güler, “Dedikodularla, duyumlarla, iftiralarla bir yere varılmaz. Getirin belgeyi gereğini yapayım” diyerek açık ve net konuştu.
Ordu Büyükşehir Belediyesi Meclis Toplantısında açıklamalarda bulunan Lider Güler, Ordu’nun dedikodu ile anılan bir kent olmasından büyük rahatsızlık duyduğunu belirtti. Bu durumdan artık kurtulmak gerektiğini belirten Lider Güler, gerek Büyükşehir gerekse yöneticileri hakkında son periyotta haksız, palavra, yanlış ve algı operasyonu biçiminde gerçekleşen söylentilere sert reaksiyon gösterdi.
“Açık ve net olun, dedikodu yapmayın”
Lider Güler, iki yılı aşan nazaranv mühleti içerisinde siyaset ve iş etraflarında iş yapmak yerine dedikodu yapıldığını gözlemlediğini lisana getirdi. Büyükşehir Belediyesi ve yöneticileri hakkında söylentilere sert karşılık veren Lider Güler, “Geçmişten bu yana Ordu’da gördüğüm bir şey var. ‘Öyle duyduk, o denli yapılıyor’ biçiminde. Daima bu çeşit duyumlarla ve dedikodularla hareket etme alışkanlığı giderek yaygınlaşıyor. Bu tıp şeylerin bizim gündemimizde olmaması gerekiyor. Her şeyin net ve açık olması gerekiyor. Evrakı olması lazım. Dedikodu ile hareket etmeyecek kadar yavuz olmalıyız. Şayet rastgele bir şey var ise belgeyi bilgiyi getirirler, bende gereğini yaparım” dedi.
Ordu’nun bu durumunu bilimsel olarak incelettiğini ve bu dedikodu külçeşidinin sebeplerini ortaya çıkaracaklarını belirten Lider Güler, “Politik-psikoloji diye bir durum var. Bilim adamaları ile sosyologlarla bu çalışmayı yapıyorum. Ordu’daki bu yanlış alışkanlık herkesi kapsamıyor ufak bir kümenin alışkanlık haline getirdiği bir durum. Rastgele bir tez, sav edilen tarafınca ispat edilir. O denli bile olsa bana bilgisini dokümanını getirin ben kendi elimle bu incelemeyi yaptıracağım, soruşturmayı açacağım. Gerekiyorsa kontrol, teftiş ve mahkeme dahil gereğini kendim için dahi olsa, kendime dahi soruşturma açacak kadar açığım. Zira biz buraya geldik, bu çalışmaları yapıyoruz. Duyumlarla, iftiralarla şayet bu biçimde bir şey var ise bilgisini dokümanını getirin en ufak tereddüttünüz olmasın kendim bu işi başlatır, gereğini de yaparım” diye konuştu.
“Rant, çıkar etraflarının değil halkın cebinde kaldı”
Lider Güler, açıklamalarını şöyleki sürdürdü:
“Şunu gördüm farkında olmadan epey ayağa basmışız. Görüşmelerden müracaatlardan ve tabirlerden anlıyoruz. Ve biz asfaltı geçen yıl şayet bu biçimde bir yol takip etmeseydik Eylül ayına kadar sıfır çekecektik. Bu seferde Büyükşehir iş yapmadı olacaktı. Biz orada bir inisiyatif kullandık, kendi makinalarımız satın aldık mal sahibi olduk. Asfalt plenti aldık mal sahibi olduk. Taş ocağına başvurduk sahip olduk. Ve artık cayır cayır iş yapıyoruz. Bunu yaparken oldukçata ucuza yapıyoruz. Burada gördük ki sıradan büyük bir rant, halkımızın cebinde kalmış oldu. Vatandaşımızın hakkını korumuş olduk. Biz kimseye rakip olmak istemiyoruz. Kimsenin işinde gücünde gözümüz yok. Herkes adam üzere çalışsın başımızın üstünde yeri var. Lakin eski alışkanlıklar ben burada olduğum sürece yer yok. hiç bir şey halkımızın menfaatinden daha üstün değil. Bunu yapacağız, rakip olmayacağız. Gerekiyorsa da metoduna uygun hareket ederlerse bütün şirketlerimizi halkımıza ve iş adamlarımıza devretmeye hazırız. Zira özgür teşebbüs bizim için fazlaca değerli. Halkımızın rekabet gücüne, helal hasılatına biz sürekli yardımcı olacağız. Biz kalkıp da asfaltı yapalım, turizme ilgilenelim, lokanta açalım, yazalım şirketinde diğerine mani olalım diye düşünmedik. Güç şirketimizle rüzgarımızdan güç üretelim istedik, kimsenin işinde gücünde karında gözümüz yok.”
“Yalana inanan kesim huzuru bozar”
Siyasetin dedikodu ile değil faziletle yapılması gerektiğini belirten Lider Güler, “Siyaset faziletle yapılmalı, dedikodu ile değil. var ise bilgi doküman getirirler ben gereğini yaparım. Hatta kendim işin içerisindeysem kendim için bile soruşturma açtırırım, açıkça söylüyorum. Bu bakımdan ricam, dedikodularla, bunu diyorlar, şunu diyorlar demek yok” sözlerini kullandı.
Bilhassa palavraya inanan kesitlerin huzur bozduğunu vurgulayan Lider Güler, “Politik-psikolojide yalancının hissesi diye bir hisse var. Literatüre geçmiş. Bir palavrası söylüyorsunuz, daha sonra karşı taraf bunu yemin billah ediyor ortaya koyuyor. Buna karşın yüzde 15 inanan çıkıyor. bu biçimde bir yüzde 15 hayli büyük kahırlara sebep oluyor. Manevi olarak kul hakkı denen bir şey var, insan hakları denen bir şey var, masumiyet karinesi diye bir şey var. Buna karşın ortamı bozacak, yatırım ortamını huzuru kaçıracak durumlarla karşı karşıyayız. Ben çocuklarımız için torunlarımız için hepimizin geleceği için daha keyifli Ordu’nun olmasını istiyorum” dedi.
“Karadaki müsilaj Covid’den daha tehlikeli. Bunu da biz temizleyeceğiz”
Lider Güler, açıklamalarını şöyleki tamamladı:
“Müsilaj denilen şey yalnızca denizde olmuyor, bizde karada da müsilaj belirtileri var. Bunu biz temizlememiz lazım, bu dezenfeksiyonu yapacağız. Bu fazlaca az bir şey, halkta bu biçimde bir şey yok, halkımızın büyük ölçüde hayli mutlu, kamuoyu araştırması yapıyoruz halkımız meclisimizden de bizden de fazlaca şad. Lakin bu biçimde bir müsilaj durumu var burada, vaziyet var. Dezenfeksiyonu bir arada yapacağız. Bu Covid’den daha tehlikeli. Zira hepimizi düşünceye sokuyor. Bu sorumluluk hepimizin üzerinde. Ve ben istiyorum ki, her şeyi dokümanlı bilgili yapalım, rastgele bir biçimde ısrar ediyorsa da ben bu sefer karşıtından hukuka başvuracağım. Biz bu ismi kolay yapmadık. Bu duruma kadar tertemiz geldik, sonuna kadar da kusur yapmaya hakkımız yok.”