Göller Yöresi’ndeki Karataş Gölü kurudu
Karamanlı Ovası’nda 1190 hektar büyüklüğündeki tatlı su gölü olan ve milletlerarası sulak alanlar listesinde yer alan göl, 1985’te yaban hayatı müdafaa alanı ilan edildi.
Göçmen kuşlar için kıymetli besin ve yumurtlama alanı olan, tatlı su balıkçılığı ve sulamayla bölgeye ekonomik gelir sağlayan göl, son senelerda kâfi yağışın düşmemesi, yer altı sularının çekilmesi ve iklim değişikliğinin tesiriyle yaşanan kuraklıktan etkilendi.
Geçen yıl suyunun büyük kısmı azalan Karataş Gölü, bu sene ise büsbütün kurudu. Suların çekilmesiyle gölün ortasında kalan birkaç balıkçı teknesi ile göl tabanındaki çamurda besin bulmaya çalışan göçmen kuşlar, Anadolu Ajansı takımınca havadan görüntülendi.
“Tek beklentimiz kışın yağışların bol olması”
Karamanlı Belediye Lideri Fatih Selimoğlu, dünya ve Türkiye genelinde kuraklığın her geçen gün tesirini artırdığını söylemiş oldu.
Bölgedeki yer altı su kullanmasının da gölleri etkilediğini söz eden Selimoğlu, “Bu sene istenen yağış da olmayınca her yerde kuraklık oldu. Göller bölgesi denilen Burdur’umuz maalesef bu gidişle çöller yöresi olarak anılacak. İnşallah bir daha göllerimiz sularla dolar ve hepimiz keyifli oluruz. Kuraklık ziraî faaliyetleri de etkiliyor, tek beklentimiz kışın yağışların bol olması.” diye konuştu.
Selimoğlu, Karataş Gölü’nde 122 kuş çeşidinin görüldüğünü belirterek, gölün suyla dolup eski günlerine dönmesini diledi.
Karataş Gölü Su Eserleri Kooperatifi Lideri Salih Kutlu da her yıl gölde ortalama 5 ton sazan, 5-6 ton kerevit (tatlı su ıstakozu) ve birkaç ton da havuz balığının avlandığını aktardı.
Bu yıl gölde balıkçılık yapamadıklarını anlatan Kutlu, şu biçimde konuştu:
“Gölde bu yıl kayıklarımız yüzemedi. İki teknemiz gölün ortasında karaya oturdu. Bu göl yalnızca balıkçılık için değil, bölgede sulama için de değerli bir kaynaktı. Yetkililerden talebimiz, gölün sulama kapasitesi bittiği anda suyu kesmeleridir. Vatandaşlardan da su tasarrufuna kıymet vermelerini talep ediyoruz. Türkiye’nin her tarafını kuraklık etkiledi. Su tasarrufu için ne gerekiyorsa onu yapmamız gerekiyor. Şu anda gölümüz bitik durumda, hava koşulları da kurak gidince gölü kaybettik.”
Karamanlı Ovası’nda 1190 hektar büyüklüğündeki tatlı su gölü olan ve milletlerarası sulak alanlar listesinde yer alan göl, 1985’te yaban hayatı müdafaa alanı ilan edildi.
Göçmen kuşlar için kıymetli besin ve yumurtlama alanı olan, tatlı su balıkçılığı ve sulamayla bölgeye ekonomik gelir sağlayan göl, son senelerda kâfi yağışın düşmemesi, yer altı sularının çekilmesi ve iklim değişikliğinin tesiriyle yaşanan kuraklıktan etkilendi.
Geçen yıl suyunun büyük kısmı azalan Karataş Gölü, bu sene ise büsbütün kurudu. Suların çekilmesiyle gölün ortasında kalan birkaç balıkçı teknesi ile göl tabanındaki çamurda besin bulmaya çalışan göçmen kuşlar, Anadolu Ajansı takımınca havadan görüntülendi.
“Tek beklentimiz kışın yağışların bol olması”
Karamanlı Belediye Lideri Fatih Selimoğlu, dünya ve Türkiye genelinde kuraklığın her geçen gün tesirini artırdığını söylemiş oldu.
Bölgedeki yer altı su kullanmasının da gölleri etkilediğini söz eden Selimoğlu, “Bu sene istenen yağış da olmayınca her yerde kuraklık oldu. Göller bölgesi denilen Burdur’umuz maalesef bu gidişle çöller yöresi olarak anılacak. İnşallah bir daha göllerimiz sularla dolar ve hepimiz keyifli oluruz. Kuraklık ziraî faaliyetleri de etkiliyor, tek beklentimiz kışın yağışların bol olması.” diye konuştu.
Selimoğlu, Karataş Gölü’nde 122 kuş çeşidinin görüldüğünü belirterek, gölün suyla dolup eski günlerine dönmesini diledi.
Karataş Gölü Su Eserleri Kooperatifi Lideri Salih Kutlu da her yıl gölde ortalama 5 ton sazan, 5-6 ton kerevit (tatlı su ıstakozu) ve birkaç ton da havuz balığının avlandığını aktardı.
Bu yıl gölde balıkçılık yapamadıklarını anlatan Kutlu, şu biçimde konuştu:
“Gölde bu yıl kayıklarımız yüzemedi. İki teknemiz gölün ortasında karaya oturdu. Bu göl yalnızca balıkçılık için değil, bölgede sulama için de değerli bir kaynaktı. Yetkililerden talebimiz, gölün sulama kapasitesi bittiği anda suyu kesmeleridir. Vatandaşlardan da su tasarrufuna kıymet vermelerini talep ediyoruz. Türkiye’nin her tarafını kuraklık etkiledi. Su tasarrufu için ne gerekiyorsa onu yapmamız gerekiyor. Şu anda gölümüz bitik durumda, hava koşulları da kurak gidince gölü kaybettik.”