Feridun Kunak uyardı: Türkiye günlerce dini boyutunu tartıştı fakat…
Müge Çakmak – Ömer Faruk Aktaş
Türkiye günlerce midye v.b. deniz kabuklularının tüketiminin dini boyutunu tartıştı ama kimi deniz mamüllerinin insan sıhhati açısından ziyanları konusu unutuldu.
1 Eylül’de başlayan av yasağının sona ermesinin de tesiriyle deniz mamüllerine ilginin artması bekleniyor. Pekala bu eserleri tüketirken epey dikkatli olmanız gerektiğini biliyor muydunuz? Uzmanlar bu üslup deniz kabuklularının ağır metal içerdiğine, fazla tüketiminin besin zehirlenmesine yol açabileceğine dikkat çekiyor. Ayrıyeten deniz kabuklularının daima tüketiminin ilerleyen vakit içinderda kansere kadar niçiniyet verebildiği ortaya çıktı.
Hususa ait Haber7‘ye değerlendirmelerde bulunan Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Feridun Kunak, “Balık epey kıymetli bir besinimiz. Hem kendimiz tıpkı vakitte çocuklarımızın kesinlikle yemesi lazım. Lakin maalesef bütün dünyada olduğu üzere bizim ülkemizde de denizlerimiz istediğimiz temizlikte değil. ötürüsıyla balıklardan ve başka deniz eserleri dediğimiz midye, karides, kalamar ağır metalleri alabiliyoruz. Büyük balıklarda derin su balıklarında ağır metal biraz daha fazla olabiliyor. Lakin küçük balıklarda yani sardalye, istavrit üzere balıklarda daha az oluyor. O yüzden bizim tavsiyemiz balığın katiyen haftada bir ila iki gün yenmesi lazım.” açıklamasında bulundu.
KUNAK’TAN OMG-3’E TAVSİYESİ
“Balığın pak denizlerden olması lazım. Fakat şüphelendiğiniz vakit büyük balık yerine küçük balık yemeniz de gerekiyor” diyen Kunak, “İstavrit üzere hamsi üzere bu balık çeşitlerini tercih etmek değerli. Balığın ortasında OMG-3 dediğimiz yağ var ve bu yağ bedenimize epeyce fazla gerekiyor. Kanın sulanması, beynin çalışması ve çocuklarımızın gelişimi açısından OMG-3 fazlaca lazım. Derin su balıkları OMG-3 açısından varlıklı oluyor fakat ağır metallerle müsabaka riski hayli oluyor.” değerlendirmesinde bulundu.
DENİZ ESERLERİNDEKİ AĞIR METALLERE DİKKAT!
Feridun Kunak, “Pekala ağır metallerle karşılaşmamak için ne yapmak lazım?” diyerek, “Bol su içmek, küçük balıkları tercih etmek gerekiyor… Birde denizden çıkan deniz eserleri dediğimiz midye, kalamar, karides üzere eserlerimiz var. Özellikle midyeleri ben tavsiye etmiyorum. Zira midyeler denizin çöpçüleridir, denizleri temizlerler. Midyelerde ağır metaller daha fazladır. Bu yüzden midyeyi epey tavsiye etmiyoruz. Yalnız birtakım denizlerimizde midyeleri özel havuzlarda üretimini yapıyorlar bu türlü olanlara bir şey diyemiyorum. Fakat başka midyeler çoklukla kirli denizi temizlemek için yapılmıştır ve epey dikkat edilmesi lazım.” dedi.
AĞIR METALLERDEN BEDENİ NASIL ARINDIRIRIZ?
Kunak, emniyetli baharatçılardan yenilebilen kili alınıp yenmesi gerektiğini, yenilebilen kilin ağır metallerin bedenden kolay atılmasını sağladığını, bir nevi detoks yapıldığını vurguladı. Kunak, “Kişniş yemek maydanoz yemek de bedenimizdeki ağır metalleri atılmasına yardımcı oluyor.” açıklamasında bulundu.
BALIK TÜKETMENİN BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNE TESİRİ?
Balık tüketmenin bağışıklık sistemi için epeyce yararlı olduğunu söz eden Kunak, “Balık yemiyorum, sevmiyorum diyenlerin kesinlikle OMG desteği almaları lazım. Piyasa da bir sürü OMG destekleri var lakin bilinen ve güvenileni almak değerli. Zira OMG’larda da ağır metaller olabiliyor şayet balıktan elde edilen OMG ise bunlara dikkat edilmesi lazım. Bitkisel OMG’lar tercih edilebilir. Semizotu ve baklagillerde epeyce var ancak daha epey küçük balık çeşitleri tercih edilmesi lazım.” dedi.
“D VİTAMİNİ KORONAYA KARŞI EN BÜYÜK KORUYUCU”
“Koronadan korunmak için âlâ beslenmek lazım, uykumuza dikkat etmek lazım” diyen Kunak, “D vitamini fazlaca kıymetli. D vitamini bedenimizdeki hastalıklara karşı koruyan en büyük faktör. D vitamininizi kesinlikle ölççeşidiniz. En az 40-50 civarında bulunmasına uğraş edilmeli. Şayet yüksek değilse damlası var, hapı var. İğnesi çabuk yükseltir iğnesini kırıp içiniz illa kalçadan vurulması koşul değil.” değerlendirmesinde bulundu.
Son olarak Op. Dr. Feridun Kunak, D vitamininin koronaya karşı en büyük gözetici olduğunu da vurgulayarak, “Ağızda karanfil çiğnemek, kekik çayı içmek koronaya karşı tesirlidir. Arı sütü, bal, polende fazlaca tesirli. Şeker hastalarının bala dikkat etmesi gerekiyor. Güvenmediklerin yerlerin ballarını tüketmesinler. Arı sütü ve propolisi şeker hastaları tüketebilir. Propolis özellikle virüslere karşı epeyce tesirli. Ama bu mamüllerin bilinen yerlerden alınması fazlaca kıymetli.” dedi.
KAYNAK: HABER7
Müge Çakmak – Ömer Faruk Aktaş
Türkiye günlerce midye v.b. deniz kabuklularının tüketiminin dini boyutunu tartıştı ama kimi deniz mamüllerinin insan sıhhati açısından ziyanları konusu unutuldu.
1 Eylül’de başlayan av yasağının sona ermesinin de tesiriyle deniz mamüllerine ilginin artması bekleniyor. Pekala bu eserleri tüketirken epey dikkatli olmanız gerektiğini biliyor muydunuz? Uzmanlar bu üslup deniz kabuklularının ağır metal içerdiğine, fazla tüketiminin besin zehirlenmesine yol açabileceğine dikkat çekiyor. Ayrıyeten deniz kabuklularının daima tüketiminin ilerleyen vakit içinderda kansere kadar niçiniyet verebildiği ortaya çıktı.
Hususa ait Haber7‘ye değerlendirmelerde bulunan Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Feridun Kunak, “Balık epey kıymetli bir besinimiz. Hem kendimiz tıpkı vakitte çocuklarımızın kesinlikle yemesi lazım. Lakin maalesef bütün dünyada olduğu üzere bizim ülkemizde de denizlerimiz istediğimiz temizlikte değil. ötürüsıyla balıklardan ve başka deniz eserleri dediğimiz midye, karides, kalamar ağır metalleri alabiliyoruz. Büyük balıklarda derin su balıklarında ağır metal biraz daha fazla olabiliyor. Lakin küçük balıklarda yani sardalye, istavrit üzere balıklarda daha az oluyor. O yüzden bizim tavsiyemiz balığın katiyen haftada bir ila iki gün yenmesi lazım.” açıklamasında bulundu.
KUNAK’TAN OMG-3’E TAVSİYESİ
“Balığın pak denizlerden olması lazım. Fakat şüphelendiğiniz vakit büyük balık yerine küçük balık yemeniz de gerekiyor” diyen Kunak, “İstavrit üzere hamsi üzere bu balık çeşitlerini tercih etmek değerli. Balığın ortasında OMG-3 dediğimiz yağ var ve bu yağ bedenimize epeyce fazla gerekiyor. Kanın sulanması, beynin çalışması ve çocuklarımızın gelişimi açısından OMG-3 fazlaca lazım. Derin su balıkları OMG-3 açısından varlıklı oluyor fakat ağır metallerle müsabaka riski hayli oluyor.” değerlendirmesinde bulundu.
DENİZ ESERLERİNDEKİ AĞIR METALLERE DİKKAT!
Feridun Kunak, “Pekala ağır metallerle karşılaşmamak için ne yapmak lazım?” diyerek, “Bol su içmek, küçük balıkları tercih etmek gerekiyor… Birde denizden çıkan deniz eserleri dediğimiz midye, kalamar, karides üzere eserlerimiz var. Özellikle midyeleri ben tavsiye etmiyorum. Zira midyeler denizin çöpçüleridir, denizleri temizlerler. Midyelerde ağır metaller daha fazladır. Bu yüzden midyeyi epey tavsiye etmiyoruz. Yalnız birtakım denizlerimizde midyeleri özel havuzlarda üretimini yapıyorlar bu türlü olanlara bir şey diyemiyorum. Fakat başka midyeler çoklukla kirli denizi temizlemek için yapılmıştır ve epey dikkat edilmesi lazım.” dedi.
AĞIR METALLERDEN BEDENİ NASIL ARINDIRIRIZ?
Kunak, emniyetli baharatçılardan yenilebilen kili alınıp yenmesi gerektiğini, yenilebilen kilin ağır metallerin bedenden kolay atılmasını sağladığını, bir nevi detoks yapıldığını vurguladı. Kunak, “Kişniş yemek maydanoz yemek de bedenimizdeki ağır metalleri atılmasına yardımcı oluyor.” açıklamasında bulundu.
BALIK TÜKETMENİN BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNE TESİRİ?
Balık tüketmenin bağışıklık sistemi için epeyce yararlı olduğunu söz eden Kunak, “Balık yemiyorum, sevmiyorum diyenlerin kesinlikle OMG desteği almaları lazım. Piyasa da bir sürü OMG destekleri var lakin bilinen ve güvenileni almak değerli. Zira OMG’larda da ağır metaller olabiliyor şayet balıktan elde edilen OMG ise bunlara dikkat edilmesi lazım. Bitkisel OMG’lar tercih edilebilir. Semizotu ve baklagillerde epeyce var ancak daha epey küçük balık çeşitleri tercih edilmesi lazım.” dedi.
“D VİTAMİNİ KORONAYA KARŞI EN BÜYÜK KORUYUCU”
“Koronadan korunmak için âlâ beslenmek lazım, uykumuza dikkat etmek lazım” diyen Kunak, “D vitamini fazlaca kıymetli. D vitamini bedenimizdeki hastalıklara karşı koruyan en büyük faktör. D vitamininizi kesinlikle ölççeşidiniz. En az 40-50 civarında bulunmasına uğraş edilmeli. Şayet yüksek değilse damlası var, hapı var. İğnesi çabuk yükseltir iğnesini kırıp içiniz illa kalçadan vurulması koşul değil.” değerlendirmesinde bulundu.
Son olarak Op. Dr. Feridun Kunak, D vitamininin koronaya karşı en büyük gözetici olduğunu da vurgulayarak, “Ağızda karanfil çiğnemek, kekik çayı içmek koronaya karşı tesirlidir. Arı sütü, bal, polende fazlaca tesirli. Şeker hastalarının bala dikkat etmesi gerekiyor. Güvenmediklerin yerlerin ballarını tüketmesinler. Arı sütü ve propolisi şeker hastaları tüketebilir. Propolis özellikle virüslere karşı epeyce tesirli. Ama bu mamüllerin bilinen yerlerden alınması fazlaca kıymetli.” dedi.
KAYNAK: HABER7