Semedov
New member
Kasımpaşa’yı 2-1’le geçip üst üste üçüncü galibiyetini elde eden Fenerbahçe’de teknik yönetici İsmail Kartal, maç sonu açıklamasında Arda Güler’le ilgili soruları da cevapladı. Müellifimiz Uğur Meleke de mevzuyu köşesine taşıdı.
“ARDA GÜLER’İ KİMSE TANIMIYORDU”
Arda Güler için daha evvel ‘korumamız lazım’ halindeki konuşması ile ilgili açıklamalarda bulunan Kartal, “3 hafta evvel Türkiye’de Arda’yı kimse tanımıyordu. Artık bütün Türkiye Arda’yı konuşuyor, bundan fazlaca mutluyum ve demek ki gerçek iş yapıyorum. Çağtay ve Arda’ları çıkartıp oynatıyorum. Son vakit içinderda Fenerbahçe tarihinde bunları oynatan tek teknik adam benim galiba Fenerbahçe’de. Türkiye’deki futbol adamlarımızın, federasyonun isteği genç oyuncuların oynaması değil mi? Onları oynatacağız diye kaybetmeyelim. Bugün Ferdi 2 ay yok, Slavia maçında sakatlandı. O kadro en hayli koşan, sert oynayan ekiplerden biri. Biz Arda üzere oyuncuları yanlışsız vakitte yanlışsız biçimde oynatıp baskıdan kurtarmak ve bir şeyleri başarsın diye oynatıyoruz. Yanlışlarda yapacak, bunlar genç ve yanılgı yapa yapa olacaklar. Lakin epey sert bir ekip, bir kaç sefer tıpkı sertliği gösterselerdi ve bir iki kez kusur yapsa özgüveni kaybetse, alanda sindirselerdi biz bugün fazlaca daha fazla onun özgüveni kazanmasını yapacak şeyler daha sıkıntı olurdu. Bugün birinci 11 başladı, yarın oynayacak diye garanti yok. Burası Fenerbahçe. Onları hakikat maçlarda oynata oynata Fenerbahçe’nin ve Türk futbolun en âlâ oyuncularından biri olacak. her insanın sabırlı olması lazım. Bu oyuncu ve öteki oyuncularımız üzere hepsine sahip çıkıp takviye olmamamız lazım. 17 yaşına girdi bu çocuk. 3 hafta evvel Arda diye bir şey yoktu Türkiye’de, biz oynattık. Fenerbahçe kazandı, Türk futbolu kazandı. Geç bulduk çabuk kaybetmeyelim“ tabirlerini kullandı.
UĞUR MELEKE: ARDA, SINIRLARI BiRBiRiNE BAĞLAMA KONUSUNDA USTAYDI
Müellifimiz Uğur Meleke, maç yazısında bu bahse değinerek “İsmail Kartal onu oyundan çıkararak korumak yerine keşke perşembe akşamı Sosa’yı, dün de İrfan’ı korusaydı diye düşünmeden edemiyor insan!” dedi.
Meleke’nin yazısından ilgili kısım şu biçimde;
Fenerbahçe’nin bir stratejik devamlılığı yok, net bir oyun tarifleri kelam konusu değil. Ancak yeterli oyuncuları var mutlaka. Dün birinci bir saatte alanda kalan Arda Güler, bir daha sınırları birbirine bağlama konusunda ustaydı. İsmail Kartal onu oyundan çıkararak korumak yerine keşke perşembe akşamı Sosa’yı, dün de İrfan’ı korusaydı diye düşünmeden edemiyor insan!
Arda’nın yanı sıra dün alışık olmadığı bir rolde oynamasına karşın Szalai, merkezdeki dinamizmiyle Crespo, kritik anlarda kritik kurtarışlarıyla Altay ön plana çıktılar bir daha. Fenerbahçe de uygun oyunuyla değil, uygun oyuncularıyla kazanabildi aslına bakarsanız bu maçı da.
Yazının devamı;
Sami Uğurlu’nun Kasımpaşa’sı ligin çağdaş futbol oynayan kadrolarından biri. Bilhassa yeni yıla girmemizle birlikte çabucak her karşılaşmada yeterli futbol ortaya koydular; son 8 maçın yalnızca birinde (Trabzonspor’a) gol atamadılar. Düne kadar da sırf onu kaybetmişlerdi aslına bakarsan. Kalan tüm maçlarda topa sahip olmak isteyen, ön tarafta çoğalan, her sınırıyla deneyen, bunun da mükafatını 2-3 gol atarak alan bir gruptu Kasımpaşa. Dün orta alanda tek defansif Doğucan’la başladılar. Beş yetenekli Eysseric, Ouanes, Hajradinovic, Fall ve Umut Bozok’u bir ortada kullanma yüreği gösterdiler. Son kısımda de Mabil-Muleca enjeksiyonuyla maçın her anında aramaya devam ettiler. Aldıkları risk dozunun yüksek olmasının bedelini ödediler tahminen de dün maçın son kısmında.
UMUT BOZOK ŞU ANDA LiGiN EN YERLi SANTRFORU
Dün bilhassa birinci devrede üstün olan taraf Kasımpaşa idi. 45 dakikada topa %55 sahip oldular, şutlarda 12-3, kornerlerde 6-0 üstünlük kurdular. Rossi-Zajc işbirliği hoş bir gole pürüz olamadılar yalnızca. Sami Uğurlu’nun oyununun tek eksiği Umut’u gereğince topla buluşturamamalarıydı dün. Ligin şu anda en uygun yerli santrforu Umut… Harika Lig’de faal futbolcular ortasında en çok faule maruz kalan da o üstelik. Bence ulusal gruba da göz kırpıyor. Mart ayı ortasında açıklanacak ulusal ekip takımında Belçika’nın tozunu atan Deniz Undav’la bir arada, Umut Bozok ve Yunus Akgün’ün de olmalarının gerektiğini düşünüyorum katiyetle.
“ARDA GÜLER’İ KİMSE TANIMIYORDU”
Arda Güler için daha evvel ‘korumamız lazım’ halindeki konuşması ile ilgili açıklamalarda bulunan Kartal, “3 hafta evvel Türkiye’de Arda’yı kimse tanımıyordu. Artık bütün Türkiye Arda’yı konuşuyor, bundan fazlaca mutluyum ve demek ki gerçek iş yapıyorum. Çağtay ve Arda’ları çıkartıp oynatıyorum. Son vakit içinderda Fenerbahçe tarihinde bunları oynatan tek teknik adam benim galiba Fenerbahçe’de. Türkiye’deki futbol adamlarımızın, federasyonun isteği genç oyuncuların oynaması değil mi? Onları oynatacağız diye kaybetmeyelim. Bugün Ferdi 2 ay yok, Slavia maçında sakatlandı. O kadro en hayli koşan, sert oynayan ekiplerden biri. Biz Arda üzere oyuncuları yanlışsız vakitte yanlışsız biçimde oynatıp baskıdan kurtarmak ve bir şeyleri başarsın diye oynatıyoruz. Yanlışlarda yapacak, bunlar genç ve yanılgı yapa yapa olacaklar. Lakin epey sert bir ekip, bir kaç sefer tıpkı sertliği gösterselerdi ve bir iki kez kusur yapsa özgüveni kaybetse, alanda sindirselerdi biz bugün fazlaca daha fazla onun özgüveni kazanmasını yapacak şeyler daha sıkıntı olurdu. Bugün birinci 11 başladı, yarın oynayacak diye garanti yok. Burası Fenerbahçe. Onları hakikat maçlarda oynata oynata Fenerbahçe’nin ve Türk futbolun en âlâ oyuncularından biri olacak. her insanın sabırlı olması lazım. Bu oyuncu ve öteki oyuncularımız üzere hepsine sahip çıkıp takviye olmamamız lazım. 17 yaşına girdi bu çocuk. 3 hafta evvel Arda diye bir şey yoktu Türkiye’de, biz oynattık. Fenerbahçe kazandı, Türk futbolu kazandı. Geç bulduk çabuk kaybetmeyelim“ tabirlerini kullandı.
UĞUR MELEKE: ARDA, SINIRLARI BiRBiRiNE BAĞLAMA KONUSUNDA USTAYDI
Müellifimiz Uğur Meleke, maç yazısında bu bahse değinerek “İsmail Kartal onu oyundan çıkararak korumak yerine keşke perşembe akşamı Sosa’yı, dün de İrfan’ı korusaydı diye düşünmeden edemiyor insan!” dedi.
Meleke’nin yazısından ilgili kısım şu biçimde;
Fenerbahçe’nin bir stratejik devamlılığı yok, net bir oyun tarifleri kelam konusu değil. Ancak yeterli oyuncuları var mutlaka. Dün birinci bir saatte alanda kalan Arda Güler, bir daha sınırları birbirine bağlama konusunda ustaydı. İsmail Kartal onu oyundan çıkararak korumak yerine keşke perşembe akşamı Sosa’yı, dün de İrfan’ı korusaydı diye düşünmeden edemiyor insan!
Arda’nın yanı sıra dün alışık olmadığı bir rolde oynamasına karşın Szalai, merkezdeki dinamizmiyle Crespo, kritik anlarda kritik kurtarışlarıyla Altay ön plana çıktılar bir daha. Fenerbahçe de uygun oyunuyla değil, uygun oyuncularıyla kazanabildi aslına bakarsanız bu maçı da.
Yazının devamı;
Sami Uğurlu’nun Kasımpaşa’sı ligin çağdaş futbol oynayan kadrolarından biri. Bilhassa yeni yıla girmemizle birlikte çabucak her karşılaşmada yeterli futbol ortaya koydular; son 8 maçın yalnızca birinde (Trabzonspor’a) gol atamadılar. Düne kadar da sırf onu kaybetmişlerdi aslına bakarsan. Kalan tüm maçlarda topa sahip olmak isteyen, ön tarafta çoğalan, her sınırıyla deneyen, bunun da mükafatını 2-3 gol atarak alan bir gruptu Kasımpaşa. Dün orta alanda tek defansif Doğucan’la başladılar. Beş yetenekli Eysseric, Ouanes, Hajradinovic, Fall ve Umut Bozok’u bir ortada kullanma yüreği gösterdiler. Son kısımda de Mabil-Muleca enjeksiyonuyla maçın her anında aramaya devam ettiler. Aldıkları risk dozunun yüksek olmasının bedelini ödediler tahminen de dün maçın son kısmında.
UMUT BOZOK ŞU ANDA LiGiN EN YERLi SANTRFORU
Dün bilhassa birinci devrede üstün olan taraf Kasımpaşa idi. 45 dakikada topa %55 sahip oldular, şutlarda 12-3, kornerlerde 6-0 üstünlük kurdular. Rossi-Zajc işbirliği hoş bir gole pürüz olamadılar yalnızca. Sami Uğurlu’nun oyununun tek eksiği Umut’u gereğince topla buluşturamamalarıydı dün. Ligin şu anda en uygun yerli santrforu Umut… Harika Lig’de faal futbolcular ortasında en çok faule maruz kalan da o üstelik. Bence ulusal gruba da göz kırpıyor. Mart ayı ortasında açıklanacak ulusal ekip takımında Belçika’nın tozunu atan Deniz Undav’la bir arada, Umut Bozok ve Yunus Akgün’ün de olmalarının gerektiğini düşünüyorum katiyetle.