Emine Erdoğan, Ukraynalı savaş mağduru çocukları konuk etti
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, “Uluslararası toplumun kimi savaşlar için gösterdiği kuvvetli refleksi tüm beşerler ve tüm coğrafyalar için göstermesini diliyorum. Ülkeler içindeki tüm sıkıntıların diplomasi yoluyla halledilebildiği, insani diyaloğun müracaat edilecek yegane tahlil yolu olduğu bir dünyaya gereksinimimiz var” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleşen programa Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Lideri Abdullah Eren, AFAD Lideri Yunus Sezer, Ukraynalı sanatçı Jamala, davetliler ve epey sayıda Ukraynalı çocuk katıldı. Minikler için hazırlanan standın başına geçen Emine Erdoğan, konuklarına pamuk şeker hazırladı ve çeşitli ikramlarda bulundu. Çocuklarla yakından ilgilenen Erdoğan, konuk çocukların seslendirdiği Çanakkale türküsünü dinledi. Ukraynalı ünlü sanatçı Jamala’nın da yapıtlarını seslendirdiği programda his dolu anlar yaşandı.
“Türkiye’nin insani yardım siyasetlerini belirleyen tek kriter insandır”
Ukraynalı savaş mağduru çocukları Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde ağırlamaktan memnunluk duyduğunu belirten Erdoğan, Türkiye’nin insani yardım siyasetlerini belirleyen tek kriterin insan olduğunun altını çizdi. Erdoğan, ”Ne lisan, ne din, ne ırk beşerler içinde imtiyaza ya da ayrımcılığa sebep olamaz. Bu bakış açısıyla dostluk elimiz tüm ülkelere, tüm insanlara, tüm bayan ve çocuklara uzanır. Biz çocukları insanlığın ortak emaneti kabul ederiz” dedi.
Türkiye’nin savaştan kaçan yaklaşık 4 milyon beşere mesken sahibi olduğunu hatırlatan Erdoğan, ”Coğrafyamızda halihazırda devam eden savaşların yaralarını sarmaya çalışırken, Ukrayna’da çıkan savaş bizi derinden sarstı. Çıkan her savaş, atılan her kurşun, insanlık dediğimiz bedeller bütününü delik deşik ediyor. Gelecekte doğacak güneşin önüne adeta şimdiden kara bir perde çekiyor” diye konuştu.
“Şu kısacık vakte bu kadar büyük acıların sığması akıl alacak üzere değil”
Savaşlardan herkes tarifsiz ziyan görürken, bayanlar ve çocukların süreçten orantısız olarak etkilendiklerine vurgu yapan Erdoğan şunları kaydetti:
“Zorla yerinden edilen insanların vatan hasreti hiç dinmeyen bir sancı olarak kalıyor. Bayanların ve çocukların hayata tutunmak için şiddetli bir uğraş vermek zorunda kalmaları, tarih sayfalarına bir daha eklenen insanlık ayıplarıdır. Şu kısacık vakte bu kadar büyük acıların sığması akıl alacak üzere değil.”
“Halihazırda 772 Ukraynalı yetim çocuğu ülkemizde konuk ediyoruz”
Ukrayna’da savaş başladığından bugüne kadar geçen müddette 4.6 milyon insanın Avrupa ülkelerine sığındığını söyleyen Emine Erdoğan, ”13 milyon kişinin ise güvenlik riskleri niçiniyle çatışma bölgesinde mahsur kaldığı iddia ediliyor. Yüzlerce sivilin hayatını kaybettiğine dair açıklamalar var. Hâlbuki Ukrayna savaşı başlamadan yalnızca iki hafta evvel oradaydık. Sevgili dostum Olena Zelenska ile epey değerli bir vakit geçirmiş, biroldukça yeni proje hakkında görüşmüştük. Şu kısacık vakte bu kadar büyük acıların sığması akıl alacak üzere değil. Türkiye olarak birinci andan beri kalbimiz Ukrayna’nın hoş insanlarıyla birlikte atıyor” tabirlerini kullandı.
“Her platformda bu savaşın durdurulması için diplomasi uğraşımız var”
Türkiye’nin her platformda bu savaşın durdurulması için diplomasi eforu olduğuna dikkat çeken Erdoğan, ”Ben de değerli dostum Olena’nın ricası üzerine bir görüntü iletiyle milletlerarası topluma seslendim. Ayrıyeten bir daha Olena’nın gönderdiği bir mektup üzerine Ukraynalı yetim çocukların Türkiye’de konuk edilmesi için bir teşebbüs başlattım. İçişleri Bakanlığına bağlı Göç Yönetimi Başkanlığı ve Afet ve Acil Durum İdare Başkanlığımız ile Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığına bağlı Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğümüzün ortak uğraşlarıyla halihazırda 772 Ukraynalı yetim çocuğu ülkemizde konuk ediyoruz” diye konuştu.
Ukrayna’daki Kırım Tatarı ve Ahıska Türkü soydaşların da her daim yanında olduklarını söyleyen Erdoğan, ”Bugün Ukrayna’dan ülkemizde ortalarında soydaşlarımızın da bulunduğu yaklaşık 2 bin kardeşimiz konaklıyor. Kurumlarımız yüksek bir uyumla gelişmeleri takip ediyor ve konuklarımızın gereksinimini karşılıyorlar. Sıhhat hizmetlerinden savaş mağduru çocuklar için ruhsal dayanağa kadar epey taraflı yardımlar sağlanıyor. Türkiye, pozisyonu prestijiyle göç güzergâhında bulunan ve uzun tarihinde sayısız insanı bağrına basmış bir ülkedir. Bu tavrın arkasında kökleri son derece derinlere uzanan bir merhamet kültürü vardır. Kırılmış kalplere bir nebze merhem olabiliyorsak ne keyifli bize. Bizler, zulüm nereden ve kime gelirse gelsin hiç bir ayrım yapmadan zalimin karşısında durmakla mükellefiz” açıklamasında bulundu.
“Filistin’de bu yüzyılın en büyük yarası olarak hala kan akıyor”
Memleketler arası toplumun birtakım savaşlar için gösterdiği kuvvetli refleksi tüm beşerler ve tüm coğrafyalar için göstermesini dilediğini tabir eden Erdoğan, ”Eğer beli bükülmüş insanlığı ayağa kaldıracaksak, bunu fakat akan tüm gözyaşlarını ayrım yapmadan silmeyi isteyerek başarabiliriz. yıllardır Suriye’den yükselen acı feryatlar, artık Ukrayna’dan dünyaya yayılıyor. Filistin’de bu yüzyılın en büyük yarası olarak hala kan akıyor. Bayanların yerlerde sürüklendiği imgeleri hazmedemiyoruz. Filistinli çocukların bileklerine kelepçe takılıyor, Filistinli çocuklar tutuklanıyor” dedi.
“Ülkeler içindeki meselelerin diplomasi yoluyla halledilebildiği bir dünyaya muhtaçlığımız var”
Mescid-i Aksa’ya yapılan son hücumlara reaksiyon gösteren Erdoğan, ”Saldırılar kalbimizi bir daha paramparça etti. An prestijiyle dünyada faal olarak devam eden onlarca savaş var. Ve artık hiç birimizin bu biçimde bir dünyada yaşamaya tahammülü yok. Gönüller yapmak, merhameti ortak lisan kılmak, yeryüzünü güzelce yaşanacak bir yer yapma misyonumuz var. Bunun aksi her davranış, bir manada insanın kendi varlığına ihanettir. Ülkeler içindeki tüm meselelerin diplomasi yoluyla halledilebildiği, insani diyaloğun müracaat edilecek yegâne tahlil yolu olduğu bir dünyaya gereksinimimiz var. Her şeyden kıymetlisi, çocukların kendilerini inançta hissedecekleri, geleceğe dair dert duymadıkları bir barış ortamına gereksinimimiz var. Allah’ın birbirimize kenetlenmemizi istediği bu kutlu ayda, gerçek manada bunu gerçekleştirebilmeyi tüm insanlık ismine diliyorum” dedi.
Konuk çocuklar, savaşı anlattıkları ikramları Emine Erdoğan’a takdim etti. Emine Erdoğan, miniklerle kucak dolusu sohbet etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, “Uluslararası toplumun kimi savaşlar için gösterdiği kuvvetli refleksi tüm beşerler ve tüm coğrafyalar için göstermesini diliyorum. Ülkeler içindeki tüm sıkıntıların diplomasi yoluyla halledilebildiği, insani diyaloğun müracaat edilecek yegane tahlil yolu olduğu bir dünyaya gereksinimimiz var” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleşen programa Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Lideri Abdullah Eren, AFAD Lideri Yunus Sezer, Ukraynalı sanatçı Jamala, davetliler ve epey sayıda Ukraynalı çocuk katıldı. Minikler için hazırlanan standın başına geçen Emine Erdoğan, konuklarına pamuk şeker hazırladı ve çeşitli ikramlarda bulundu. Çocuklarla yakından ilgilenen Erdoğan, konuk çocukların seslendirdiği Çanakkale türküsünü dinledi. Ukraynalı ünlü sanatçı Jamala’nın da yapıtlarını seslendirdiği programda his dolu anlar yaşandı.
“Türkiye’nin insani yardım siyasetlerini belirleyen tek kriter insandır”
Ukraynalı savaş mağduru çocukları Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde ağırlamaktan memnunluk duyduğunu belirten Erdoğan, Türkiye’nin insani yardım siyasetlerini belirleyen tek kriterin insan olduğunun altını çizdi. Erdoğan, ”Ne lisan, ne din, ne ırk beşerler içinde imtiyaza ya da ayrımcılığa sebep olamaz. Bu bakış açısıyla dostluk elimiz tüm ülkelere, tüm insanlara, tüm bayan ve çocuklara uzanır. Biz çocukları insanlığın ortak emaneti kabul ederiz” dedi.
Türkiye’nin savaştan kaçan yaklaşık 4 milyon beşere mesken sahibi olduğunu hatırlatan Erdoğan, ”Coğrafyamızda halihazırda devam eden savaşların yaralarını sarmaya çalışırken, Ukrayna’da çıkan savaş bizi derinden sarstı. Çıkan her savaş, atılan her kurşun, insanlık dediğimiz bedeller bütününü delik deşik ediyor. Gelecekte doğacak güneşin önüne adeta şimdiden kara bir perde çekiyor” diye konuştu.
“Şu kısacık vakte bu kadar büyük acıların sığması akıl alacak üzere değil”
Savaşlardan herkes tarifsiz ziyan görürken, bayanlar ve çocukların süreçten orantısız olarak etkilendiklerine vurgu yapan Erdoğan şunları kaydetti:
“Zorla yerinden edilen insanların vatan hasreti hiç dinmeyen bir sancı olarak kalıyor. Bayanların ve çocukların hayata tutunmak için şiddetli bir uğraş vermek zorunda kalmaları, tarih sayfalarına bir daha eklenen insanlık ayıplarıdır. Şu kısacık vakte bu kadar büyük acıların sığması akıl alacak üzere değil.”
“Halihazırda 772 Ukraynalı yetim çocuğu ülkemizde konuk ediyoruz”
Ukrayna’da savaş başladığından bugüne kadar geçen müddette 4.6 milyon insanın Avrupa ülkelerine sığındığını söyleyen Emine Erdoğan, ”13 milyon kişinin ise güvenlik riskleri niçiniyle çatışma bölgesinde mahsur kaldığı iddia ediliyor. Yüzlerce sivilin hayatını kaybettiğine dair açıklamalar var. Hâlbuki Ukrayna savaşı başlamadan yalnızca iki hafta evvel oradaydık. Sevgili dostum Olena Zelenska ile epey değerli bir vakit geçirmiş, biroldukça yeni proje hakkında görüşmüştük. Şu kısacık vakte bu kadar büyük acıların sığması akıl alacak üzere değil. Türkiye olarak birinci andan beri kalbimiz Ukrayna’nın hoş insanlarıyla birlikte atıyor” tabirlerini kullandı.
“Her platformda bu savaşın durdurulması için diplomasi uğraşımız var”
Türkiye’nin her platformda bu savaşın durdurulması için diplomasi eforu olduğuna dikkat çeken Erdoğan, ”Ben de değerli dostum Olena’nın ricası üzerine bir görüntü iletiyle milletlerarası topluma seslendim. Ayrıyeten bir daha Olena’nın gönderdiği bir mektup üzerine Ukraynalı yetim çocukların Türkiye’de konuk edilmesi için bir teşebbüs başlattım. İçişleri Bakanlığına bağlı Göç Yönetimi Başkanlığı ve Afet ve Acil Durum İdare Başkanlığımız ile Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığına bağlı Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğümüzün ortak uğraşlarıyla halihazırda 772 Ukraynalı yetim çocuğu ülkemizde konuk ediyoruz” diye konuştu.
Ukrayna’daki Kırım Tatarı ve Ahıska Türkü soydaşların da her daim yanında olduklarını söyleyen Erdoğan, ”Bugün Ukrayna’dan ülkemizde ortalarında soydaşlarımızın da bulunduğu yaklaşık 2 bin kardeşimiz konaklıyor. Kurumlarımız yüksek bir uyumla gelişmeleri takip ediyor ve konuklarımızın gereksinimini karşılıyorlar. Sıhhat hizmetlerinden savaş mağduru çocuklar için ruhsal dayanağa kadar epey taraflı yardımlar sağlanıyor. Türkiye, pozisyonu prestijiyle göç güzergâhında bulunan ve uzun tarihinde sayısız insanı bağrına basmış bir ülkedir. Bu tavrın arkasında kökleri son derece derinlere uzanan bir merhamet kültürü vardır. Kırılmış kalplere bir nebze merhem olabiliyorsak ne keyifli bize. Bizler, zulüm nereden ve kime gelirse gelsin hiç bir ayrım yapmadan zalimin karşısında durmakla mükellefiz” açıklamasında bulundu.
“Filistin’de bu yüzyılın en büyük yarası olarak hala kan akıyor”
Memleketler arası toplumun birtakım savaşlar için gösterdiği kuvvetli refleksi tüm beşerler ve tüm coğrafyalar için göstermesini dilediğini tabir eden Erdoğan, ”Eğer beli bükülmüş insanlığı ayağa kaldıracaksak, bunu fakat akan tüm gözyaşlarını ayrım yapmadan silmeyi isteyerek başarabiliriz. yıllardır Suriye’den yükselen acı feryatlar, artık Ukrayna’dan dünyaya yayılıyor. Filistin’de bu yüzyılın en büyük yarası olarak hala kan akıyor. Bayanların yerlerde sürüklendiği imgeleri hazmedemiyoruz. Filistinli çocukların bileklerine kelepçe takılıyor, Filistinli çocuklar tutuklanıyor” dedi.
“Ülkeler içindeki meselelerin diplomasi yoluyla halledilebildiği bir dünyaya muhtaçlığımız var”
Mescid-i Aksa’ya yapılan son hücumlara reaksiyon gösteren Erdoğan, ”Saldırılar kalbimizi bir daha paramparça etti. An prestijiyle dünyada faal olarak devam eden onlarca savaş var. Ve artık hiç birimizin bu biçimde bir dünyada yaşamaya tahammülü yok. Gönüller yapmak, merhameti ortak lisan kılmak, yeryüzünü güzelce yaşanacak bir yer yapma misyonumuz var. Bunun aksi her davranış, bir manada insanın kendi varlığına ihanettir. Ülkeler içindeki tüm meselelerin diplomasi yoluyla halledilebildiği, insani diyaloğun müracaat edilecek yegâne tahlil yolu olduğu bir dünyaya gereksinimimiz var. Her şeyden kıymetlisi, çocukların kendilerini inançta hissedecekleri, geleceğe dair dert duymadıkları bir barış ortamına gereksinimimiz var. Allah’ın birbirimize kenetlenmemizi istediği bu kutlu ayda, gerçek manada bunu gerçekleştirebilmeyi tüm insanlık ismine diliyorum” dedi.
Konuk çocuklar, savaşı anlattıkları ikramları Emine Erdoğan’a takdim etti. Emine Erdoğan, miniklerle kucak dolusu sohbet etti.