Semedov
New member
Son olarak Semt77 Yalovaspor mahzurunu 100-73’le geçerek 8 maç sonunda ING Basketbol Harika Ligi’nde 4. sırada yer alan Galatasaray NEF Erkek Basketbol Ekibi’nde, başantrenör Ekrem Mutlu, MisliTV’de Gökhan German ve Nazlıcan Elestekin’in sorularını yanıtladı.
“GALATASARAY BENİM KONUTUM, ASLA İKİNCİ LİGDE OLAMAZ…”
Geçen dönem ekibin başına hayli güç kaidelerde geçtiğinin altını çizerek kelamlarına başlayan Ekrem Şad; “Geçen yıl ocak ayında, fazlaca sıkıntı bir devirde bakılırsav aldım Galatasaray basketbol grubunda. Çok düşünceli bir müddetç geçirdik. Kulüpte bir seçim süreci de yaşandı. Kümede kalmak istiyorduk ve epey fazla koç adayı yoktu. Birden fazla insan bu sürece girmek istemiyordu, ben o durumda nazaranvi kabul ettim. Galatasaray benim konutum, basketbola başlayıp yetiştiğim yer. Galatasaray bU ligde daima olması gereken bir ekip. Bu dünyada olmayacak kimi şeyler var benim için. Galatasaray benim gözümde asla ikinci ligde olamaz…” dedi.
Kadrosu ligde tuttuktan daha sonra uzayan süreçleri aktaran Şad; “Sezon bitince bir beklentim yoktu. İdare değişecekti. Seçim süreci ertelendi. Süreçler uzadı, ekip koçsuz kalmasın diye benimle kontrat uzattılar. daha sonra yeni idare geldi. Onların öteki planı olabilirdi. Onlara ‘Başka bir planınız var ise ben bırakabilirim’ dedim. hayatım bu kulüpte geçti, birinci defa gördüğüm de bir durum değil. Anlayışla karşılardım. Devam edeceğiz dediler. Lakin yeni idarede basketbolla ilgilenen yöneticiler ağır Kovid-19 geçirdi, yapılanmak için epeyce vakit kaybettik. Geçen sene ocak ayından bugüne bir gün bile tatil yapamadan yeni döneme girdik…” diyerek kelamlarına devam etti.
YENİ OYUNCULARLA ADAPTASYON SÜRECİ
Adaptasyon sürecinden bahseden Ekrem Şad; “Yapabildiğimiz kadarıyla yeni bir grup kurmaya çalıştık. Bu dönem 10 tane yeni oyuncumuz var. Hakikaten dönem öncesi epeyce çalıştık. Adaptasyon konusunda fazlaca berbat değiliz, her gün gelişiyoruz. Genç bir ekibiz, kulüplerinde talih bulamayıp geri dönüş yapmak isteyen oyuncularımız da var…” dedi.
MisliTV yorumcusu Gökhan German da Galatasaray NEF’in güzel bir ekip kurduğunun altını çizerken; “Galatasaray izlemekten keyif aldığımız, atak oynayan bir ekip. 10 tane yeni oyuncu ve kısa periyotta yapılan değişiklikler daha sonrası hayli âlâ bir iş çıkardığını düşünüyorum…” eklemesi yaptı.
“BEN GALATASARAY KÜLTÜRÜYLE YETİŞTİM…”
Geçen yıl kadronun başına geçtiğinde etrafından kendisine yöneltilen aksiliklere değinen Ekrem Mutlu; “Türkiye’de beşerler buna fazlaca meraklı, toplumsal vefat gerçekleştiriyorlar. Ben buna girdim, kendime ve ortama güvendim. Kulübe güvendim. Galatasaray’da yetiştim, buranın kültürüyle yetiştim. Öteki insanların ne düşündüğünü ya da düşünebileceğini epeyce başıma takmadım. En az 150 kişi mesleğin bitebilir, mesleğini riske atıyorsun dedi. Olimpiyata gittim, bir sürü şampiyonluk kazandım, Euroleague Bayanlar’da şampiyon oldum. Bunlar çalışarak yapıldı. Spor bu, yenmek de var yenilmek de… Lakin ben hiç işin makus tarafını düşünmedim. Gönül rahatlığıyla girdim bu sürece lakin hayli zordu. Kazanıyorsun, hala bir şey garanti değil. Zira rakiplerin de kazanıyor…” dedi.
nazaranve geldiğinde dönem ortasında grubun başında alana çıkan 3. koç olduğunu söyleyen Mutlu; “Ben 3. koçtum. Bendilk evvelkiler ekip makus gitsin diye olağan olarak uğraşmamıştır lakin bir biçimde ‘takım’ olamadı bu ekip. Yenildikçe insanların itimadı azalıyor. Sonunda 1-2 değişiklik yaptık. Çok sayı atacak adam bulmamız lazımdı, biraz da şanslıydık. Onları da bulduk. Pierre Jackson ve Jordan Crawford… Bu arkadaşlar için de problemli dendi, kadroya ziyan verir dendi. Bizim de acil maç kazanmamız lazım. Biz esasen sıkıntılıyız, onlar ne kadar olabilirdi ki… O gelip basket atacak, ben de onun basket atması için ortamı hazırlayacağım. Çok sıkıntı bir müddetçti ancak istediğimizi aldık. Hırpalandık lakin aldık…” diyerek süreci özetledi.
BAYANLARA BASKETBOL DÜNYASINDA EHEMMİYET VERİLİYOR MU?
MisliTV yorumcusu Nazlı Elestekin; “Kadın grubu da yönettiniz. Basketbol dünyasında bayanlara verilen kaideler hakkında ne düşünüyorsunuz?” diye sorarken; “Euroleague’de Fenerbahçe’yi yenip şampiyon olmuştunuz. bu biçimdedan aklınızda kalan anıları bizimle paylaşır mısınız” eklemesi yaptı.
Bayan basketbolunda sponsor dayanağının ehemmiyetine vurgu yapan Ekrem Mutlu; “12-13 yıl bayan basketbolunda başantrenörlük yaptım. Galatasaray’da 5 tane şampiyonluk yaşadım. Maaş eşitliği alışılmış ki olmalı ancak gerçekçi değil. Seyirci sayısını artırmak için ekstra uğraş sarf edilmedi. Geliri olmayan bir yerde sponsor bulmak da kolay olmuyor. Olumlu ayrımcılık olsun, bayanların spor yapması epey değerli ancak bu paraları vermek kolay değil…” dedi.
Annelerin spordaki varlığından bahseden Mutlu; “Çocukları anneler yetiştiriyor, atlet anne kesinlikle çocuğunu spora teşvik ediyor. Yalnızca bu manada bile bayanların sporun ortasında olması lazım. Anne sporun güzel olduğunu görüp çocuğuna aktarıyor. Eğitim kıymetli, okumak değerli fakat bunları hayatta kullanabilmek için spor yapmak lazım. Bayanların spor ortasında bulunmasına yürekten inanıyorum. Teşvik edilmeleri lazım…” tabirlerini kullandı.
Galatasaray ile Euroleague zaferi yaşadıkları periyodu anlatan Mutlu; Uygun bir ortam yaratıldı. Önemli bir disiplin vardı, kendi seyircimizi oluşturduk. Sen çaba ettiğinde, ortaya bir şey koyduğunda beşerler gelip onu izliyor. Lakin koyman lazım, ortaya hiç bir şey koymadan gel beni seyret olmazdı…” diyerek o devirde yapılanlardan bahsetti.
“KADIN BASKETBOLUNA DAYANAK ŞART”
Bayan basketbolcularla adamların eşit çıkar elde etmelerini hayli istediğini belirten Ekrem Şad; “Hep mazeret bulup gerisine saklanmamak lazım. Sıkıntılar daima var, kıymetli olan o sıkıntılarla nasıl başa çıkıp yoluna devam ettiğin… Bayanlar Ligi’nde oyuncu arkadaşların, yöneticilerin birlikte bunu üst taşıması lazım. Bundan 30-35 sene öncesine nazaran her şey fazlaca uygun, kesinlikle ve kesinlikle para olsun, eşitlik olsun. Fakat buradan gelir gelmediği vakit kulüpler için de parayı bulmak kolay değil…” dedi.
İdarelerin seyirci konusunda çalışmalar yapması gerektiğini vurgulayan Mutlu; “Seyirci, siz kazandıkça ve büyük maç olunca kesinlikle geliyor. Euroleague şampiyonu olup geldik, tarihi muvaffakiyet… Ligdeki birinci maç, salona ısınmaya çıktık fakat tribünler bomboş. Yalnızca 7 bilet satılmış. Bizim de kulüplerde eksiklerimiz var şüphesiz, bunun seyirci kitlesi kesinlikle oluşturulmalıydı…” yaklaşımında bulundu.
EKREM ŞAD’IN TARAFTARLA ORTASINDAKİ BAĞ
Geçtiğimiz yıl berbat geçirilen süreç daha sonrası bu dönem taraftarın salonlara dönmesini anlatan Ekrem Şad; “Geçen dönem bize küsmüş, kırılmış olabilirler. Lakin taraftarımızdan kaybettiğimiz gün de dayanak istiyoruz. elbette hiç bir maçı kaybetmek istemiyoruz. vakit içinde taraftar sayımız artıyor, bunu görüp hissedebiliyoruz. Ortaya koyduğumuz çabayı farkına vardıklarında seyirci seyisi artacak…” dedi.
Seyircinin ehemmiyetine vurgu yapan Şad; “Takım heyecan veriyor, farklı oynamak istiyoruz. Kolay değil, her insanın referans noktası farklı olduğu için herkesi mutlu etmek kolay değil. Ben oyuncunun ön planda bulunmasına daha epey ehemmiyet veriyorum. Çok yeterli set yapıldığı değil oyuncunun çabası, attığı sayılar daha hayli konuşuluyor. Oyuncuya da güvendiğini, berbat oynasa bile gerisinde olduğunu hissettirmen lazım. Her vakit düzgün olmuyor işler, reaksiyon var ise onu benim üzerime almam ve onun da bunu hissetmesi lazım… Bütün bunları yapabilmek için gerinde seyirci olması da lazım…” tabirlerini kullandı.
MELO TRIMBLE GERÇEKLERİ
Galatasaray Başantrenörü Ekrem Mutlu, Melo Trimble’ın transfer sürecini şu biçimde aktardı:
“Adını asistan koçlardan duydum. Ben bilmiyordum, araştırmaya başladım. Büyük bir potansiyel gördüm. Israrla sabrettim, alınabilecek riskleri tabanına kadar aldım. Melo şu an insan olarak da sevdiğim biri, oyuncu potansiyeli de çok yüksek. Çok daha fazlasını da gösterecek. Euroleague oyuncusu olmak istiyor, bizim de Euroleague amacımız var. Bu yeterli bir şey. Hem o, tıpkı vakitte biz gelişmek istiyoruz. Kulüp büyük fedakarlık yaptı, kimi anlarda gerildik hatta fakat şimdilik epeyce güzel bir transfer yaptığımızı söyleyebilirim.”
“GALATASARAY BENİM KONUTUM, ASLA İKİNCİ LİGDE OLAMAZ…”
Geçen dönem ekibin başına hayli güç kaidelerde geçtiğinin altını çizerek kelamlarına başlayan Ekrem Şad; “Geçen yıl ocak ayında, fazlaca sıkıntı bir devirde bakılırsav aldım Galatasaray basketbol grubunda. Çok düşünceli bir müddetç geçirdik. Kulüpte bir seçim süreci de yaşandı. Kümede kalmak istiyorduk ve epey fazla koç adayı yoktu. Birden fazla insan bu sürece girmek istemiyordu, ben o durumda nazaranvi kabul ettim. Galatasaray benim konutum, basketbola başlayıp yetiştiğim yer. Galatasaray bU ligde daima olması gereken bir ekip. Bu dünyada olmayacak kimi şeyler var benim için. Galatasaray benim gözümde asla ikinci ligde olamaz…” dedi.
Kadrosu ligde tuttuktan daha sonra uzayan süreçleri aktaran Şad; “Sezon bitince bir beklentim yoktu. İdare değişecekti. Seçim süreci ertelendi. Süreçler uzadı, ekip koçsuz kalmasın diye benimle kontrat uzattılar. daha sonra yeni idare geldi. Onların öteki planı olabilirdi. Onlara ‘Başka bir planınız var ise ben bırakabilirim’ dedim. hayatım bu kulüpte geçti, birinci defa gördüğüm de bir durum değil. Anlayışla karşılardım. Devam edeceğiz dediler. Lakin yeni idarede basketbolla ilgilenen yöneticiler ağır Kovid-19 geçirdi, yapılanmak için epeyce vakit kaybettik. Geçen sene ocak ayından bugüne bir gün bile tatil yapamadan yeni döneme girdik…” diyerek kelamlarına devam etti.
YENİ OYUNCULARLA ADAPTASYON SÜRECİ
Adaptasyon sürecinden bahseden Ekrem Şad; “Yapabildiğimiz kadarıyla yeni bir grup kurmaya çalıştık. Bu dönem 10 tane yeni oyuncumuz var. Hakikaten dönem öncesi epeyce çalıştık. Adaptasyon konusunda fazlaca berbat değiliz, her gün gelişiyoruz. Genç bir ekibiz, kulüplerinde talih bulamayıp geri dönüş yapmak isteyen oyuncularımız da var…” dedi.
MisliTV yorumcusu Gökhan German da Galatasaray NEF’in güzel bir ekip kurduğunun altını çizerken; “Galatasaray izlemekten keyif aldığımız, atak oynayan bir ekip. 10 tane yeni oyuncu ve kısa periyotta yapılan değişiklikler daha sonrası hayli âlâ bir iş çıkardığını düşünüyorum…” eklemesi yaptı.
“BEN GALATASARAY KÜLTÜRÜYLE YETİŞTİM…”
Geçen yıl kadronun başına geçtiğinde etrafından kendisine yöneltilen aksiliklere değinen Ekrem Mutlu; “Türkiye’de beşerler buna fazlaca meraklı, toplumsal vefat gerçekleştiriyorlar. Ben buna girdim, kendime ve ortama güvendim. Kulübe güvendim. Galatasaray’da yetiştim, buranın kültürüyle yetiştim. Öteki insanların ne düşündüğünü ya da düşünebileceğini epeyce başıma takmadım. En az 150 kişi mesleğin bitebilir, mesleğini riske atıyorsun dedi. Olimpiyata gittim, bir sürü şampiyonluk kazandım, Euroleague Bayanlar’da şampiyon oldum. Bunlar çalışarak yapıldı. Spor bu, yenmek de var yenilmek de… Lakin ben hiç işin makus tarafını düşünmedim. Gönül rahatlığıyla girdim bu sürece lakin hayli zordu. Kazanıyorsun, hala bir şey garanti değil. Zira rakiplerin de kazanıyor…” dedi.
nazaranve geldiğinde dönem ortasında grubun başında alana çıkan 3. koç olduğunu söyleyen Mutlu; “Ben 3. koçtum. Bendilk evvelkiler ekip makus gitsin diye olağan olarak uğraşmamıştır lakin bir biçimde ‘takım’ olamadı bu ekip. Yenildikçe insanların itimadı azalıyor. Sonunda 1-2 değişiklik yaptık. Çok sayı atacak adam bulmamız lazımdı, biraz da şanslıydık. Onları da bulduk. Pierre Jackson ve Jordan Crawford… Bu arkadaşlar için de problemli dendi, kadroya ziyan verir dendi. Bizim de acil maç kazanmamız lazım. Biz esasen sıkıntılıyız, onlar ne kadar olabilirdi ki… O gelip basket atacak, ben de onun basket atması için ortamı hazırlayacağım. Çok sıkıntı bir müddetçti ancak istediğimizi aldık. Hırpalandık lakin aldık…” diyerek süreci özetledi.
BAYANLARA BASKETBOL DÜNYASINDA EHEMMİYET VERİLİYOR MU?
MisliTV yorumcusu Nazlı Elestekin; “Kadın grubu da yönettiniz. Basketbol dünyasında bayanlara verilen kaideler hakkında ne düşünüyorsunuz?” diye sorarken; “Euroleague’de Fenerbahçe’yi yenip şampiyon olmuştunuz. bu biçimdedan aklınızda kalan anıları bizimle paylaşır mısınız” eklemesi yaptı.
Bayan basketbolunda sponsor dayanağının ehemmiyetine vurgu yapan Ekrem Mutlu; “12-13 yıl bayan basketbolunda başantrenörlük yaptım. Galatasaray’da 5 tane şampiyonluk yaşadım. Maaş eşitliği alışılmış ki olmalı ancak gerçekçi değil. Seyirci sayısını artırmak için ekstra uğraş sarf edilmedi. Geliri olmayan bir yerde sponsor bulmak da kolay olmuyor. Olumlu ayrımcılık olsun, bayanların spor yapması epey değerli ancak bu paraları vermek kolay değil…” dedi.
Annelerin spordaki varlığından bahseden Mutlu; “Çocukları anneler yetiştiriyor, atlet anne kesinlikle çocuğunu spora teşvik ediyor. Yalnızca bu manada bile bayanların sporun ortasında olması lazım. Anne sporun güzel olduğunu görüp çocuğuna aktarıyor. Eğitim kıymetli, okumak değerli fakat bunları hayatta kullanabilmek için spor yapmak lazım. Bayanların spor ortasında bulunmasına yürekten inanıyorum. Teşvik edilmeleri lazım…” tabirlerini kullandı.
Galatasaray ile Euroleague zaferi yaşadıkları periyodu anlatan Mutlu; Uygun bir ortam yaratıldı. Önemli bir disiplin vardı, kendi seyircimizi oluşturduk. Sen çaba ettiğinde, ortaya bir şey koyduğunda beşerler gelip onu izliyor. Lakin koyman lazım, ortaya hiç bir şey koymadan gel beni seyret olmazdı…” diyerek o devirde yapılanlardan bahsetti.
“KADIN BASKETBOLUNA DAYANAK ŞART”
Bayan basketbolcularla adamların eşit çıkar elde etmelerini hayli istediğini belirten Ekrem Şad; “Hep mazeret bulup gerisine saklanmamak lazım. Sıkıntılar daima var, kıymetli olan o sıkıntılarla nasıl başa çıkıp yoluna devam ettiğin… Bayanlar Ligi’nde oyuncu arkadaşların, yöneticilerin birlikte bunu üst taşıması lazım. Bundan 30-35 sene öncesine nazaran her şey fazlaca uygun, kesinlikle ve kesinlikle para olsun, eşitlik olsun. Fakat buradan gelir gelmediği vakit kulüpler için de parayı bulmak kolay değil…” dedi.
İdarelerin seyirci konusunda çalışmalar yapması gerektiğini vurgulayan Mutlu; “Seyirci, siz kazandıkça ve büyük maç olunca kesinlikle geliyor. Euroleague şampiyonu olup geldik, tarihi muvaffakiyet… Ligdeki birinci maç, salona ısınmaya çıktık fakat tribünler bomboş. Yalnızca 7 bilet satılmış. Bizim de kulüplerde eksiklerimiz var şüphesiz, bunun seyirci kitlesi kesinlikle oluşturulmalıydı…” yaklaşımında bulundu.
EKREM ŞAD’IN TARAFTARLA ORTASINDAKİ BAĞ
Geçtiğimiz yıl berbat geçirilen süreç daha sonrası bu dönem taraftarın salonlara dönmesini anlatan Ekrem Şad; “Geçen dönem bize küsmüş, kırılmış olabilirler. Lakin taraftarımızdan kaybettiğimiz gün de dayanak istiyoruz. elbette hiç bir maçı kaybetmek istemiyoruz. vakit içinde taraftar sayımız artıyor, bunu görüp hissedebiliyoruz. Ortaya koyduğumuz çabayı farkına vardıklarında seyirci seyisi artacak…” dedi.
Seyircinin ehemmiyetine vurgu yapan Şad; “Takım heyecan veriyor, farklı oynamak istiyoruz. Kolay değil, her insanın referans noktası farklı olduğu için herkesi mutlu etmek kolay değil. Ben oyuncunun ön planda bulunmasına daha epey ehemmiyet veriyorum. Çok yeterli set yapıldığı değil oyuncunun çabası, attığı sayılar daha hayli konuşuluyor. Oyuncuya da güvendiğini, berbat oynasa bile gerisinde olduğunu hissettirmen lazım. Her vakit düzgün olmuyor işler, reaksiyon var ise onu benim üzerime almam ve onun da bunu hissetmesi lazım… Bütün bunları yapabilmek için gerinde seyirci olması da lazım…” tabirlerini kullandı.
MELO TRIMBLE GERÇEKLERİ
Galatasaray Başantrenörü Ekrem Mutlu, Melo Trimble’ın transfer sürecini şu biçimde aktardı:
“Adını asistan koçlardan duydum. Ben bilmiyordum, araştırmaya başladım. Büyük bir potansiyel gördüm. Israrla sabrettim, alınabilecek riskleri tabanına kadar aldım. Melo şu an insan olarak da sevdiğim biri, oyuncu potansiyeli de çok yüksek. Çok daha fazlasını da gösterecek. Euroleague oyuncusu olmak istiyor, bizim de Euroleague amacımız var. Bu yeterli bir şey. Hem o, tıpkı vakitte biz gelişmek istiyoruz. Kulüp büyük fedakarlık yaptı, kimi anlarda gerildik hatta fakat şimdilik epeyce güzel bir transfer yaptığımızı söyleyebilirim.”